7 Nisan 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

7 Nisan 1935 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Usmanlıcadan rk karşılıklar kılavuzu çeye Listenin neşrine devam ediyoruz 1 — öz türkçe köklerden gelen sözlerin karşısına (7. Kö.) belde- ği (alâmeti) konmuştur. Bunların her biri hakkında sırası ile uzman- darımızın (mütehassıs) yazılarım gazelelere vereceğiz. 2— Yeni konan karşılıkların iyi ayırd edilmesi için, gereğine gö- re #ransızcaları da yazılmıs. ayrıca örnekler de konulmastur. 3 — Kökü türkçe olan kelimelerin bugünkü a süte ve kullanılan şekilleri alınmıştır: Aslı ak olan hak, aslı ügüm olan “gek,, kökünden gelen şekil gibi. Esi — Iş Filen — İşle, işiyle, gerçekten Ornek; leri sürdüğü düşüncenin ka- Deri sürdüğü düşüncenin yapılabile. geğini işle tanıtladı. Fili — İşnel Ornek: Yalnız düşünüp tasavvur et- mek yetmez, fili olarak da harekete geçmelidir — Yalnız düşünüp tasar- lamak yetmez, işnel olarak da harckete Örnek: Bugünkü günde ancak yüzde üç fair getiriyor — Bugünkü günde ancak yüzde üç ürem getiriyor. Faizi basıt — Düz ürem Faizi mürelkep — Katınç ürem Fekat — Ancak, (yalnız şu var ki, şu kadar var ki Örnek: 1 — Seri, (fakat itinalı bir > Çabuk, yalnız özenli bir ça- 3 — Bu işi başaçıkarmak sirin eli. nizden gelir, fakat © başla işlerinizi bırakmanız liye kitelirin — Bu işlerin irle mesini, yarınki düşüncelerimizin olacağına Fâni — Ölez Ornek: Her insan fânidir, lakat in- sanlığa bırakacağı yüksek bilgiler ba- kidir — Her insan ölezdir, ancak in- sanlığa bırakacağı (o yüksek bilgiler kalızdır, Fem 1 Kötü 2 Kükem Geyalar sayarım. Örer 1 babe İş Kö Bu ilem bir emi fenidir — Bu acun bir tüken acunudur. Sa amme Tutalım ki, diye- Örnek: Farazâ dediğinizin doğru ol duğunu kabul etsek bile — Diyelim ki Me ki) dediğiniz doğrudur, rl — Astözel —çEr.)Hypothötigue Örnek: Felsefe ilmin farazi bir isü- telesidir — Pilozofi biilmin astözel bir uzatımıdır, — La philosophie est pro- Jongement hypoth€tiguc de Ja science Tözünü iyi anlat — İl a bien expli- şgud sa hdse 'Aksi müdden — Yantıtöz — (İr.) An- sihöse Ornek: Müddea ve aksi müddes — Töz ve yantıtöz — Thöse et antitbösü Ferzetmek — Tutmak, saymak Ornek: Sizin de benim kadar bu işle alikadar olduğunuzu farzetmek isterim — Sizi de benim kadar bu işle ilgili may- nk (tutmak) teri. Fariza (vecibe) — Düşerge Ornek: Tnkılâb uğrunda bütün varlı- ğamızı vermek milli farizamızdı * Devrim uğrunda bükün” varlığımızı vermek ulusal dilşergemizdir. . Fark (temyiz) — Ayrım, ayırt Ornek: Bu iki söz arasında büyük bir » — fark var — Bu iki söz arasında büyük bir ayrım (ayırt) var. (temyiz etmek) — Ayırt lamak, ayırdetmek. Fürika — Ayırmaç r Şalışmak, İstisna etmek — Ayramak — (Fr.) Ex- cepter Ornek: Bu kaideden yalnız bir ke- Mmeyi İstisna etmelidir — Bu kural dan Yalnız bir sözü syramakdır. Jstismai — Ayral — (Pr.) Exceptinnnel Ornek: İstisnai vaziyetlerde tutula- cak yollar — Ayral durumlarda tutu- lacak yollar İstisna — Aya — (Er) Exception Ornek: Vatandaşlar arasında hiç bir bakımdan istisna yoktur — Yurttaş- lar arasında hiç bir o bakımdan ayra yoktur. B atlama — Ayrısız — Pr.) Sana ex “Ornek: Her vatandaşın hakkımı bi- İistisna sryahet etmek vazifemizdir — Her yurddaşın — hakkımı ayrasız korumak borcumuzdur - İsimnaiyet — Ayralık wiülefexsilk — ayrık — (Fr) Diver Ornek Mütelerrik havadisier — Ay- nik bilgetler — Ayartı yen (teirik) “kabul tetmez. : Tarzı telâffuz ponciation de yoktur. Bozutcu adamdır. revâlation bulunmuştur. — gizaçılar guörir. hüküm, türkçe Tefrika (nifak anlamına) — Ayırga — (Pr) Discorde, dösenicn Ornek: Vatandaşlar arasına teirika sokurumalıdır — Yurddaşlar arasına ayırga sokmamalıdır. Tetrika (gazete terimi) — Bölem — (Pr.) Feuilieton Ornek: Gazetemiz yarın yeni bir tef- rikaya başlıyor — Gazetemiz yarın ye ni bir böleme başlıyor. Nez ifrat — Aşırı, aşırılık, aşkım aşkın. | Ornek; 1 — Farta muhabbet — Ar rı (aşkın) sevgi 2 — Muhabbete ifrat — Sevgide a- şırılık Çaşkınlık) Iirat etmek — Aşırı gitmek Hiç bir şeyde ifrat etmeme Hiç bir şeyde aşırı gitineme- Yidir Midir. Fasahat — Üzdiyem Ornek: Bu makalenizin fasahatine diyecek yoktur — Bu yazınızın uz. diyemine diyecek yoktur. Ifade — Diyem; anlatım — (Fr.) E- locution, döposition. Örnek: Iladesi bozuk — Diyemi bo- suk, İfade vermek, © ifade almak — Diyem vermek diyem almak. arzı — Deyiş — (Fr.) Pro Örnek: Her yerin kendine göre bir tarzı telâfuzu vardır. — Her yerin kendinç göre bir deyişi vardır. Tabir — Deyim — (Er.) O Terme, ex pression Ornek: Bu hareketinizi anlatmak i- gin nasıl bir ifade bulacağımı bilmi. yorum — Bu hareketinizi anlatmak İçin nasıl bir deyim bulacağım: bile- miyorum - Je ne puis pas trouver d'ex pression pour guğlüfler votre conduite Fasıl — Ayrıç Ornek; Bu esetin o dört faslı var ki herbiri diğerine faikür. — Bu ize- zin dört ayrıcı var ki ber biri ötekin. den üstündür. Fasıl — Bölüm (Bak: Bab) Fasıla — Ara, aralık Füsit — Bozuk Ornek: Zamiri fasil — Içi bozuk Fesat — Bozut Örnek: Memlekette Jesat çıkarmak istiyenlere karşı bütün millet müte- yakkızdır. — Ulkede bozut çıkarmak İstiyenlere kargı bütün ulus uyanıktır. Msad etmek (Fitne anlamına) — Bo (Fr) Corrompre Ornek; Gençiiğin ahlikmı ifsad et- mek istiyenlere aman yoktur — Genç- liğin ahlâkını borutmak — istiyenlere aman k Jisad etmek (nifak sokmak anlamına) — Arabozmak — (Fr.) Mettre Ja discor- dance Müfsid (münafık anlamına) 1 — Ara - bozan — (Fr.) perturbatcur, söditicux zan — (Pr) Corru; Örmek: Yine bir müfsitlik ederek ©- mu bana karşı kışkırttı — Yine bir a- rabozanlık ederek onu bana karşı kış- kartı. Faşetmek (ifşa etmek) — in vurmak, açmak — E Orerlişilüzile daşetti — Sırrını dile verdi: (açığa vurdu) — Il a divulguğ son secret Mşant — Gizaçı — (Fr.) Divulgation, Ornek: Ingiliz Hariciye Nazırı, Paris müzakereleri hakkında bazı ifşaatta Ingiliz dış bakanı, Paris söyleşimeleri hakkında bir takamı Gü ) Divul. 'da bulunmuştur. Fatih (Bak: cihangir) — Alpay Ornek: 'Tarih büyük fatihlerin adla- eni hürmetle anar — Tarih büyük al- payların adlarını saygı ile anar. Fethetmek — Açmak almak (Fr) Cciw Örnek: Istanbulu Mehmed 1. aldı. Çiethetti.) Fatiha — Başlangıç Örnek: Işin daha | fatihasında iken büyük müşküller kendini gösterdi — Işin daha başları ve iken büyük güçlükler kendini gösterdi. Fazi — Uzu Ornek: Fazây: nâmahdud içine ser - pilmiş olan yıldır kümeleri — Uçsuz bucsuz uza içine serpilmiş olan yıldız kümeleri, Fazahat (Bak: denact) — Alçaklık Örnek: Bu harekete fazahatten baş- ka bir ad bulamıyorum — Bu hare- kete alçaklıktan başka bir ad bulamı- yüksekliğinin alâmetidir — Erdem insan yüceliği- nin beldeğidir. Fazla — Artık, çok, ileri , Örnek: 1 — Bu kılavuzu yüzbinden farla bastırma — Bu kılavazu yüz- binden çök (artık) bastırmalı. 2 — Parla gidiyorsun — Çok olu - yorsun (ileri gidiyorsun.) Fecr — Tan Fe sör memuru Mehmet Asm ve Bursa. da İnegöl Cuma mahallesinde oturan valdesi Emine (Pekmezci) #ny adını almışlardır. Evkaf müdüriyeti muhasibi mesulü Hüseyin Avni (Arunon), Evkaf müdü- riyeti muhasebe esas kâtibi Salihi (Say- giner), evkaf müdüriyeti cnanel kâti- bi Rıfkı (Hinçal), evkuf mü, muhasebe munvin kâtibi Remzi (Aloba), © evkaf mü. mahlülât kalemi kâtiplerinden Ba- yan Suat (Ertan), (evkaf mü. akarat | kalemi kâtibi Salih Vicdan (Akyüz), | evkaf mü. veznedarı Şevki (Olcaytu), evkaf mü. Beyoğlu veznodarı | Rifat (Bezen) soy adlarını almışlardı — ——————— Feda etme k— Vermek, uğruna vermek Örnek: Vatan için canımızı feda cd3- Tiz — Yurd için canımızı - veriririz. Yurd uğrunda uç çocuğunu verdi (ie | da etti) Fedakür — Ozveren Fedakârlık — Özveri Ornek: Yaptığınız fedakârlığı bi; w autmam — Yaptığınız özveriyi unutmam. İ Fehmetmek (idrâk etmek) — Anlamak Mefhüm — Okürn Ornek : Her meıhumun kenline göre bir onanası varuur — Per öklemün yen- dine gore bir anlamı vazdır. Fek — Ayım, aşma, kopar. Örmek; Fekki mühür — Mührü ko - parma Fekketmek — Ayırmak, açmak inlıkak etmek — Ayrılmak Örmek: Bu sırada Ankaradan inlikik &tmek benim için pek göçtür — Bu sirada Anzarudarı syrilmak benim i- gin pek güçtür. Fesah — Onum Örnek: Varen borcunu ödemiyenlere ielâh yoktur — Yurd borcunu öde miyenlere onüm yoktur. Felâket — Felâket Felç — inme, sa'kı Felce uğramak — İnmeye uğramak Mefiüç — inmeli Felek — Gök, çığın. Fem — Ağız Fen (tatbıki ilim yerinde) — Fen (T. Kö.) Fer — Fer Örnek: Gözümde fer kalmadı, Ferağ — Geçirim Ornek: Bu'evin size ferağı için vergi- sini ödemeniz bâzumdır. — Bu evin size geçirimi için vergisini ödemelisi- niz, Ferağ etmek — Üstüne geçirmek, üstü ne Feragat — Uzgeçi Örnek: Mili işlerde ferayat göster mek lâzumdır — Ulusal işlerde özgeçi göstermelidir. Feragat etmek — Bırakmak, çekilmek, vazgeçmek, ri Örnek: 1 — Gelin, bi ŞÜMÜerüğat € din — Gelin, bu işi biraksr — Gelin bu işten vazgeçin — Gelin bu işten ek- çekin. 2 — Kırallıktan feragat etti — Kıral liktan çekildi. Feragat sahibi — Ozgeçen Ornek: Bu genç gerçekten feragat sahibi bir adammış — Bu genç ger- gökten özgeçeh bir adammış. perest — Asığcıl Örnek: Menlaatpetest . olanlardan, | vatana hayır gelmez — Asığcıl olam | lardan yurda hayır gelmez . Ferah — Ferah Feraset — Yalgörü Ornek: Büyük siyasi işlere girişenle- re en lâzım olan şey, ferasettir — Bü- yük sıyasal işlere girişenlere en ge - tekli olan şey, yalgörüdür. Ferasetli — Yalgörür Ornek: Ferasetli adam, en gizli ve karanlık şeyleri de önceden görür — Yalgörür adam, en gizli ve karanlık şeyleri de önceden görür. Ferd — Ferd (T, Kö.) (Fr.) İndividu. Ferdi — Ferdiğ — (Er.) Individuel Ferdiyet — Ferdiyet — (Fr.) Individu. alitö Ferdi aferide — Hiç kirmse Feri — Dal, ayrımlı Ornek: 1 — Bu meselenin dört fer'i vardır — Bu sorumun dört dalı vardır 2 — işin aslına bakalım, feri'leri bir * ermâ — - buyuran, süren, emreden — Buyurultu Tahammülfersi — Dayanık turakını- Jatanbal birinci rk) m İ Ja; kapışmak Türk topraklarını nasıl istediler ? Erzurum kongresine kadar içde ve dışda geçen siyasi hadiseler Eski Mearif vekili Bay Hikmet ink. | üs dün derslerine devam etmiştir. Bay Hikmetin dünkü dersini yazıyoruz: adasına kadar İ — “Venizelos Meis yerleri istemişti, Kral ster Şeri bütün | Arapların bir arada bulunarak müstakil olmasını ve mandası altına alınmasını istemişti. Ermeni murahhasları kongresine ge- lerek Rusyadaki Ermenistanı ve Kars, Erzurum, Bitlis, Van, Diyarbekir, Har- Vilâyetlerile Trabzon vi- leri de İstemişlerdi Ermeni murahhas- ları bu kadar yerleri ellerinde tutamıya- enleları için Avrupa devletleri buraları is- i  etsin, 20 sene sonra Ermenistana ve- isin. Bu senelerde Türkler kaçacak, on - | lar yı Konforansta bundan sonra İstanbul yine ortaya çıktı. Amerika âyanı Avrupa ve Asyada yeni yükler alması istemediğinden bun İazın gönlünü almak için verir gibi Gö- Maamafihı İngiliz» Rusyanın karşısına Amerika çıka cak, İngiliz'er yine kendisini kurtarmış olacaktı, 1919 yazmda Amerikanın şarkiz man da alamıyacağı anlaşıldı. Bu sıralarda memleketlerde ihtilâflar basladı. Lord Hmm Leid Core Türklerin İstanbul- dan çıkmasını istiyordu, Asıl (o ihtilâf İngilizlerle Fransızlar arasmda idi. Fransa İstanbulun müştereken İngil- ,terede olmasını istemiyordu. Deniz aşırı bir yerden gitmek sure. tile bir yere sahip olmasını istemiyordu. Çünkü denizler tamamile İngilizlerin e- İndedir. Bunun için Fransa İstanbulun Türkler elinde olmasını istemiyordu. Zi- ra Rusların almasmı da istemiyordu. 1920 de kulacağı ilân edildi. Bundaki #miller o vakitki düşman ricali tarafından izah si Amerikan murahhasla. Onlar derler ki: — Türkiyenin pa- yıtabtını bir yere sürmeyip İstanbulda ibka etmekle devlet memurların: mura- kabe etmek daha kolaydır. Bu hal sureti Osmanlı Düyunu umu- miye alacaklarının işimi de kolaylaştıra- caktır... Bu karar verildikten bir gün sonra 28 şubatta İngiliz nazırları İngiliz par- lâmentosunda İstanbulu neye terkettik- lerini izah etmişlerdir. Bunlara göre korktukları: Hükümet merkezi içeriye çekilirse, onlara İm li Lok lu kiz — Bana kalırsa il tenkile uğramak tehlikesinde görürsem, İstan- buldaki yi gemilerin topları al- tında olmasını Toros içlerinde olmasına tercih ederim. Bunarlo (muhafazakirlardan nazır- dır) diyordu ki: — İstanbulda bir donanmamız var- dır. Fakat Türk hükümeti Konyada olsa kuvvetlerimizi gösleremeyip ne'a gös- teririz. Türkler gibi milleiler o kuvvete riayet ederler.,, z İşte bizim hükümet merkezimizi An- karaya götürürken bir çok nüfuzlar ol- muştur. Tâ ki donanma kuvveti altnda bulunalım Yo. İzmir meselesine gelelim.. 24 Mo yad da İtalya Adriyatik işlerinin istedi; i helledilmemesine kı zarak Paris suk konleraneine konferansını terketmiş- we O sırada Anadoluda bazı yedek aile demi Yale vermek Bimet bilöiler. Çünkü buraları lalyan. lara . Malyanlar gidince Venizelosu En - tellicens Servis şefi Sür Bazil Tomsun diyor hi: z — Klemense, Loid o Corç, Vilson, bir mülâlat istedi. Dramatik bir tavırla müslümanları wristiyanlarını katliâma davet e- Örnek: Gecenin karanlığı içinde bir feryad duyuldu — Gecenin karanlığı işinde bir baykırı duyuldu. Feryad eümek — Haykırmak, bağır - mak, çağırmak Örnek: Neye feryad ediyorsunuz — Ne haykırıyotsunuz & (Neye bağırıp şağıtıyorsunuz) Ferzend — Oğul Fesh — Bozma, dağıtma (Parlamente- lar terimi) Orme": 1 — Aramızdaki mukaveleyi feshedelim — Aramızdaki sözleşmeyi — İzmir kalesini Fransızlara teslim kler. çıkarlariren bir şey yapmaym.. diyecekler. o Tertip edilmiş komedya, Yunan askerleri bir iki tabanca pat- ladı diye bir çok şeyler yapıyorlar. Yağ- ma ve saire.. Bundan sonra bir komis. yonun verdiği rapor vardır. Bu, Lozandan sonraki nim resmi neş riyatta İzmirin O Yunanlılara verilmesi şöyle anlatılıyor: — Müamafih Anadoluda İzmir mın- takasımn Yunanlılara verilmesi İzmirin mahvolmasını intaç Avrupada ve Amerikada bir propa- ganda vardır. Türk milli hareketini doğuran İzmir vakasıdır.. derler. Şayet Yunanlılar İz- mire çıkarılmasa veya büyük bir devlet çıksa imiş... Türkler bumu kabul edecek- miş, Mustafa Kemal muvaffak olamazmış. Avrupada bir çok devletler gibi Türk - Ter de boynu bükük sulh şartlarını ka. bu! edecekmiş. Halbuki bu, esasıdır. Bunun delili Adana yakasıdır. Adana, Mersin, Aym- tap, Urfa, Franstzlar tarafından işgal e- dile, Bunları kış ortasmda 17 bin ölü bı- rakarak çılımaları İzmirden evvel gider. Türkler mademki Adanadan Fransızları kovmuşlardır. İngiliz, Fransız ve İtal yan İzmire gelse Yine görecekleri şey ayni Esasen İzmirin mill? hareketi bar s langıcı olarak gösterilmesinin sebebi mat Feridin sözü, Italyan murahhası Kont Sforça ile bir gece konuşuyormuş: Damat Ferit demiş ki — Eğer Türkler tarafında sevilesi bir devlet İzmiri elsa idi başka vaziyet olurda kismen bunlar, kısmen de Türk- ve görmek bu vaziyeti doğur - Marla ya — bize kas fa tutamazlar. Fakat Türklere Yatyı Ve nanldarı ke böyle oldu. diyordu ki: — in güzellikle Türklere halül Yani bize göre külbâstımız mı yene- cek, yahnimiz mi? Bunu Bir kaç gün sonra Kont Sorça Histlerden biri ile konuşmuş, Kont Sfor- çaya bu zat iş — Biz Yunani mücadeleye ha- zırlandık. Başka kim gelirse ayni Velevki e yapacağız. İtalyan. Diğer hükümlere rna Türklere bırakılacak lu görüşü - lürken, a 60 bin ii bir ordu bırakılıyor. Lojd Corç bunu yapan Ma- reşal Vilsona diyor ki: — Koskoca Kanadada 780 jandarına vardır. Mareşal Vilson buna cevap vesi- yor: — Fakat Irlandada da müthiş as- kerimiz var. Gene inzibatımız yek... Venizelos 20 bin asker olmasını is- tiyor. İn şimdi İzmirin Yunanlılara veril- ingilizler için büyük bir muvaf - Se idi, m muvaffakıyetin zarar. ları da olur. İşte bu zararları bertaraf etmek için lugiliz hüküneti galeyana. Bunun ö- müne geçmek için İngilizler | tedbire başladılar. Evvel Türk düşmanlığının kagir. ler üzerinde İ yor. Tamamile Türke olan vilâyetleri imen vermek istiyor. Arap vilâyetlef iamamen istiyor. ” Bu adam milliyet cereyanlarını aeiroyi anlamamış, zaman ve hâdişsiğl de kavramamışlar, Kırmızı veya mavi kitaplara ekseriyet olmıyan yerleri | er veriyor, buna imıkabil Arabistan Şarktaki vaziyet?, Enver Paşanın idaresizliği, Erme Bilerin isyanı ve diğer sebeplerden istiliya uğramıştı, Ruslar geriye çi nce buraları istiliya uğramıştı . Binlerce halk camilere doldur yakrlmıştı. Bura halkı tam manası İşgal zulmünü görmüştü. İşte bunun. gin bu memleketlerin yabancılara vw leceği duyulunca buralarda müd hukuk cemiyeti kuruldu . toplantılar olmuştu. Fakat hükümet makinesi memleke ti kurlarmak isliyenlerle beraber çal” şiyordu. Bazan bir fena adam halkın leyhinde bulunuyor, bir diğeri de har yi olduğu için sesini çıkarmıyor © lu. götürüyordu. Ordu, mahalli hükümet bunlara nis kavemet Halktan mübalefet edenlere de (Aman karışmayın) diyor” dardı. 19 mayıs 1919 işte 1919 mayısında yıldırım ordu" kumandanı Mustafa © Kemal paşa geldi. Rusya Bolşoviklikten sona Rumlar hep oradan çıkıyorlardı. Rumlar Rus - yada çok iş yaptıkları için bunlara ip a. Esasen Yunanlılar Rusyaja bir fır Bohevikler ardı mukavemet bile olursa, gizlice Rum köylerine gönderiliyordu. | Bunlar duyulunca ingiliz, Fransız kuv- Ea Vahdettini protesto ediyorlar - O zaman Vahde'tin Enver Paşanın askeri vaziyetini tenkit eden Mustafa Kemal paşayı oraya göndermeği düşü süyer Yani oradaki askerler şimdi buna müsaade etmiyor. Mustafa Kanal sin, benim namıma işleri yapım. Yani Rumların oraya çıkmasına müsaade et- sen, Bunun & için vilâyetlere mutlak sali- ED — ET Mustafa Ke paşa güvendiği adam» ları ayi yere koymuştur. Tar EBE vi T i ii İğ çe ir H inci madde wnilli hudut dahinde .E EE ;

Bu sayıdan diğer sayfalar: