16 Nisan 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 7

16 Nisan 1935 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Siresu'da ” alınan tedbirler A” Başı 1 inci sahilede eğer o kapının kapanması mukadder ile, tarafımızdan kapatılmış bulunma #m. Harb için yapılacak hareketleri başkalarına bırakalım. Sulhün kapısı Perde arkasında değil, öğle güneşinin işığı altında kapanmalıdır. Böyle olur sa namuslu ve inzibatlı devletler ki min mesul olduğunu öğrenmiş buluna caklardır. Sıkı bir teşriki mesai ve sulhün te- i hususunda tam bir fikir bi sayesinde bir neticeye varabil dik. Maamafih hayallere kapıma, lıyız. İleride buna benzer daha bir - çok müşküllerle karşılaşacağız. Bu mü Zakerelerde gösterdiğimiz sıkı tesanüd ve hakiki vaziyetten mülhem fikirleri mi üç devletin idrâkli ve faal ça- lışması umum Avrupa sulhünü temin edecek mahiyette olduğunu ilâve et- miştir. Konferansın sonunda, Bay Makdo- Dald, radyo ile neşrolunan bir hitabe- de demiştir “Konferansın bu kadar muvaffak: yetle neticelenmesinden son derece memnunum, yalbız siyasal sahada de- ğil, fakat istek ve maksadlarımızda da şayanı dikkat bir tesanüd göster. dik.” Mussolininin sözleri Bay Mussolini, İtalyada tetkikler yapmak üzere gelmiş bulunan, Fr#h - sız eanayicilerini kabul etmiş ve kon- foranaın, üç devlet arasındaki fikir iti lâfını kayıd ve bu keyfiyetin, Avrupa iç yet — edeceğini i söylemiş, sözlerine şu su- retle devam etmiştir: “Fransa ile İngiltere arasındaki ül kü birliği, kuvvetin ancak hak ve mü- vazeneyi temin etmesi icab edeceği $9 klinde hülâsa edilebilir. Fransız Başbakanı litasyonda Bay Mussolini tarafın. dan teşyi edilen Bay Flanden, dün ak- şam Parise hareket etmiştir. Askeri mruzika Fransız ve İtalyan milli marş- larını çalmış ve bir milis bölüğü Fran- &z başbakanı selümlamıştır. Ayni merasimle selümlanan Bay Makdonald öğleden sonra Strosadan ayrılmış bulunuyordu. Makdonald Londrada LONDRA, 15 (A, A.) — Streza ve Pa isten gelen Bay Makdonald, tayyare ile buraya vasıl olmuştur. Bugün öğ- leden sonra Avam kamarasında büt- çe müzakerelerinde bulunacaktır. Londrada memnuniyet LONDRA, 15 (A.A.) — Stresa mü zakereleri hakkında neşredilen tebliğ, konferansın gayesine tamamen eriş- miş olduğumu göstermektedir. Takib edilen gaye, Almanların yeniden silâh larması, şarki Avrupanm emniyeti, mu ahedelere bağlılık, Avusturya mesele- «i, Avusturya, Macaristan ve Bulgaris- tanın askeri rejimleri hakkımda üç dev letin müstakbel hareketlerini idare e- decek olan prensib üzerinde fikir itti- fakı temininden ibaretti Buradaki telâkkiye göre, Stresa kon feranar, arsrulusal müzakerelerde yal- Bız bir merhale, fakat tamamen mem Buniyet verici bir merhaledir. Resmi mahfeller, tebliğde zikredilen pren - siplerin tatbikı meselesinde tamamen ihtiyatlı davranmakta ve bu tatbika tan 1 — Uuluslar kurumu konseyinin kararma, 2 — Şark misakı meselesinde, Ak manya ve diğer devletlerle yapılacak müzakerelere, 3 — Gelecek Roma konferansının Tuna meselesi hakkındaki müzakere- lerine bağlı bulunduğunu tahmin et - mektedir. İngiliz, Fransız ve İtalyan fikirlerindeki mütabakatten başka, In iliz, nazırlarının Stresada Fransa le indeki i i den memaimiyet hissedilmektedir. Bu siyasetin esası: Avrupada mevcud mü kellefiyetlerin takviyesi ve bu t hüdlere riayet hususunda İn o tai aszarmın yeniden tebarüz ettiril- mesi ve ayni zamanda emniyet teşki- lâtma muavenet ve yeniden hiç bir ta. ahbüde girişiknemesi tarzında hüli edilebilir. Avrupa ü mi ayrıldı? LONDRA, 15 (A. A.) — Ward Price, Stresa mahreciyle Deyli Meyl'de neş- | bir yazıda konferans neticesi şok bedbin göstererek ezcümle diyor ki Bay Makdonald'in Ingiliz - Fransz- Italyan tesanüdünü konferansın başlı <a neticelerinden biri olarak göster - mesindeki şekil, Avrupanın ikiye inkı- samını göstermektedir. Kıymeti olan yegine netice Almanyanın da iştirak edeceği Roma konferanst hakkındaki anlaşmadır. Kimin Harpten sonraki en mühim konferans LONDRA, 15 (A.A.) — Deyli lograf gazetesinin siyasi muhabiri St. resadan bildiriyor: Konferans harbden sonraki en mü- him mülâkatlardan biri olarak adde- dilebilir. Uç günde öyle bir sistemin i, (oba sistem vasıta - sm bir zaferi olarak telâkki edilme- si doğru olur. Eğer Almanya daha mu tedil bir tesliha! tifa etmiş olsay- dı, İngiltere, Fransa ve İtalya muabe- delerinin askeri hükümlerinin hukuki cihetini hiç şüphesiz bu kadar şedid olarak mütalea etmiyeceklerdi. İngil- tere hava kuvvetlerini daha çabuk tez yid etmelidir. Zira zannedildiğine gö Te, Alman hava filosu daha şimdiden İngiliz filosunu geçmiştir. Hava misa- kına gelince, İngiltere, Almanyanın bu misaka rak etmesini istiyor. Zi ra bu iştirak misakın emniyet kıyme - tini arttıracağı b hava teslihatınm tahdidine de hâdim olacaktır. BERLİN, 15 (A. A.) — Fransiz muh tırası karşısında Almanyanm aldığı vaziyeti bir noktada (oizah eden resmi Ajans diyor ki: E Fransa, Almanyanın müşkül vazi- yetini nazarı itibara almamıştır. manyanm almış olduğu kararlar, di ğer devletlerin bareket tarzlarına bir cevab teşkil etmektedir. uzun senelerden beri, & ği âşkâr bulunmakta idi. Sun'i bir vaziyet içinde bulundurulu - yor ve toprakların müdafaası için en iptidai tedbirler almasına mâ: yor idi, Diğer devletlerin Versay mu- â ahkârnmı tatbik etmeleri - - many: ma tedbirleri | alması tabii lâkki edilm Fransız gezetelerinin yazdıkları PARIS, 15 (A.A.) — Bu sabah ga zeteleri, Stresa konferansının başlıca nelicesini üç devletin tesanüdünü te - yid etmelerinde buluyorla: bunun Cenevrede temhir edileceğini yazmak- tadırlar, Bütün gazeteler İngiliz - Ital yan beyannamesini memnuniyetle kar ulayarak bu beyannamenin Ren mın- takalarının gayri askeri vaziyeti hak- kmdaki Lokarno hükümlerinin teyidi demek olduğunu kaydediyorlar. İki ta raflı hava anlaşmaları akdi hakkında ki haberler bazı muhabirleri Fransa İtalyanın bu hususta müzakerede dahi bulunduklarını bildirmeye sev - ketmektedir. İngilterenin Fransız - Sovyet sıyasa #mu bozacak hiç bir şey yapmamış ol- mas büyük bir memnuniyetle kayde- diliyor. Üç devletin muahedelerin bir taraflı olarak ihlâline karı koyacak ları hakkındaki nihai tebliğin tarihi bir kıymeti olduğu zikredilmektedir Maten gazetesi ezcümle diyot Konferansta, Avrupa barış ve istik rarının müdafaası meselesi kat'i suret te halledilmek için bütün hedefler ta- mamen tahakkuk ettirilmiş olmamak. la beraber muazzam bir terakki olde diamiştir. bir hâdise te- Askeri itilâflar Pöti Jurnal gazetesi: “Avusturya istiklâlinin teminatı hak kmda yazdığı makalede müstakbel müzakerelere mevzu olacak bazı m9- keri itilâflar hazırlanmakta olduğunu kaydetmektedir. Jurnal gâzetesi ayni matı mevzuu bahsederek diyor Avusturya istiklâli hakkımdaki te- minat iki taraflı mukaveleler şeklinde tecelli edecektir. Bu mukavelelerde Fransa, Italya, Küçük itilâflar gil lâkadar devletler Avusturya istikl nin ihlâk halinde askeri hareketlerini diyle İngiltere, Fransa ve Italyanm Al manyaya bir ihtar göndermeği Stresa konferansında kararlaştırdı ıklarını yaz » maktader. Sovyet Rusyanın fikri BERLİN, 15 (A.A,) — Moskova matbuatı Strosa konferansı neticelerin den uzun uzadıya bahsetmektedirler. Tas Ajansının Stresa muhabirinden larak yazdığı bir habere göre konfe- ırk misakı hakkında hiç bir irişmemişlerdir. Maamafih uluslar kurumu çerçevesi içinde kar- şılıklı yardım için iki taraflı anlaşmalar prensipine manevi müzahoret gösteril miştir. v Italyan gazetesine göre MİLANO, 15 (A.A.) — Corriere del. la Sera gazetesi Stresa konferansında el- de edilmiş olan neticeler hakkında yaz muş olduğu bir makalede © bu neticeler pek mükemmel bulmakla ve konferansın Avrupaya bir sulh devresi temin etmiş ol duğunu varmaktadır malı ? Ma” Başı 1 inci sahifede iken Marmara kıyısından Karadeniz kıyısına kadar devlet malı olan bu geniş yerler neden Türk köylülerine veri köylülere para ile satılarak hem hazine para almıyor?. 0? Niçin köylü topraklandırılmıyor, hem Bay Şeref, bundan sonra takririnde Milli Emlâk Müdürlüğünü müşkülâta sokan bazı kimselerden şikâyet etmekte ve bu gibi ki medi erin ölçüsüz, kanunsuz saldırışlarının neden önüne geçil ğini Maliye Bakanından sormakta ve ilâve etmektedir: “İstanbulun yanıbaşındaki bu yerde yaşayan Türklerin neler, hem neler çektiği, anlamak için ünlü soyumuzun bu akyüzlü çocuklarını biraz söyletiniz. İşlerini uyduran, orada derebeyliği kurmak ve Türk köylüsünü mak isteyen kaçak Ermeni köle gibi kendi kazançlarına çalıştır. »rle birkaç ta Türkün bu yurdsuzların kavramında ak almlı köylünün kara yazısına acrrsin- Pa | | lardan maada bir de melezler vardır. K Ma” Başı 1 inci sahifede olan cemiyeti temsil etmektedir. Franz murahhasları arasmda bundan başka ka- dın hukuk cemiyetini temsil eden murah- haslar da vardır. Bu itibarla Fransız mu- rahhasları iki teşekküle © mensupturlar, Murahhaslar arasmda Fransanm uluslar | kurumü nezdindeki murahhas heyeti mü- Şavirlerinden Bayan Malaterre - Sellier de bulunmaktadır. Dün Yıldız sarayında görüştüğümüz an Brunsehvicg bize Fransız kadının vaziyetini şu suretle an- lata: — Fransada kadınlar, erkeklerle ber türlü hakta müsavat istiyorlar, Bizde ka- dınlara intihap etmek ve edilmek hakkı verilmesi bir din meselesidir. Bugün par limcntoda sol cenahı teşkil eden grup, kadınların bu meseledeki dileklerine set çekiyorlar. Meselenin aslı şudur: Fransada kadının çok nüfuz sahibi ol. ması istenilmiyor. Kadınların ilerde ya - vaş yavaş bu hakları elde edeceğini ileri- ye sürüyorlarsa da biz bittabi bunu ka - bul etmek istemiyoruz. Buna mukabil Fransada içtimai, ikti. sadi, zirai bir çok teşkilâtita — kadınlara mühim yerler verdiyor. Fakat bu bizi tatmin etmiyor. Madem K: cemiyette kadınlara erkeklerle ayni va zifeler ve Öyleyse ayni haklar raplarının vaziyeti Kongrede kadın hukuk birliğini, ayni zamanda Cezayir kadınlarını temsil et - mekte olan Bayam Sobe ve Bayan Pierre Lafaente Cezayir Arap kadınlarının va - ziyetinden ve cehaletinden bahsettiler; — Cezayirin yerli halkı olan Araplar içinde münevver erkekler vardır. Fakat | kadınlar kültür noktasından acınacak hal dedirler. Bir çoklarının okuyup yazmala- nı bile yoktur. Çarşaf giyerler. Hiç kimse ile gürüşmezler. Bunların bu halde kal - mesa dinlerinin mâni olduğu ileriye sü- rülüyor. Fakat Türk kadınları görüyoraz ki her türlü terakkiyi benimsemişler, ile- riye gitmişlerdir. Bunlar Türkiyedeki hemşirelerinden ibret alsalar ne iyi ola - cak Jamaik adasının zenci murahhası Kongrenin şayani dikkat çehrelerinden biri de Jamaik kadınlarını temsil edecek olan Una M. Marson'dur. Una Marson adanın yerli halkından ve siyah derili ka- dınlardandır. O, ırkının bütün hususiyet. lerini ve orijinalitelerini üzerinde topla - eniştem. Yıldız sarayın bir salonunda şen ve güler yüzü ile suallerimize cevap ve - terek dedi kit — Ben Londrada gazetecilik ediyor - dum. Kongrede Jamaik kadınlarını tem- sil edeceğim, Jamaik'in kadın hukukunu müdafaa eden bir kadın cemiyeti vardır, Biz memleketimizde rey halkıma malikiz, Belediye intihabatına kadılar da iştirik ediyor. Kadınlar hekim oluyor. Memur oluyor. Bir çok teşkilatta © çalışıyorlar. Bizde siyahlarla beyazlar arasında hu - kukça bir fark yoktur. Beyazlar ve siyah- — Öyle ise Amerikadaki zencilere nis- betle çok mes'utsunuz, değil mi?< — Tabii... Amerikada 12 milyon zenci vardır, Teşkilâtlari da olduğu halde bu - raya hiç bir murahhasları gelmedi. Ben burada siyah insanların biricik mümessili kaldım. — Kongrede siyah derili insanlara sit | hususi bir dileğiniz olacak mı? um, belki de olur!.. Fakat sa kım Amerikahlar işitmesin!.. Linç mese- lesi bilirsiniz ki içler acısıdır. Bu mesele yi ileriye sürmek isterim. Danimarka murahhas: Danimarka murahhaslarmdan Bayan Karen Aabye ayni zamanda da gazeteci- dir. O, kadınlık hakkında anket yapmak için görüşecek murahhas © srarken bi karşısında buldu. Mülâkat yapalım der ken bize bir mülâkat vermeğ: mecbur ol- du. Bayan Karon Aabye diyor kir — Danimarka kadınların — kadınlık hareketlerinde daha — doğrusu femini bahsında hususi bir dilekleri olamaz. Çün kü Danimarkaca kadının hak ve vazife noktasından erkekten farla yoktur. Dani- markada kadın, meb'ustur, nazırdır. Pro- fesör, hekim ve avukattır. Danimarka - nın Maarif Bakanı Bayan Nina Bang is- minde bir kadındı. Üç gün evvel öldü. Şimdi kongrede bizim © programımız, Danimarkayı bu noktadan kongreye tn» mıtmok olacaktır. Yalnız son zamanlarda Danimarkada bir mesle belirdi. O da Hitlerizmi, Al - #manyayı taklit etmek gayreti. Almanyada olduğu gibi bizde de işsizliğin önüne geç mek için bazı müessesatta kadınlara va- zife verimemeğe başladılar. Biz de buna karşı mücadeleye karar verdik. Kongrede Danimarkayı temsil edecek diğer iki murahhas Anna Koch Schiöler ve Lissi Elsass bugün İstanbula geliyor- ar.,, Kongre başkanının çay ziyafeti Kongre başkanı ve ayni zamanda ar- suhusal kadınlar birliği U haşkanı Bayan Corbett Ashby dün akşam Perapalas ot: linde İstanbul gazetecileri | şerefine bir say ziyafeti vermiştir. o Çayda kongre murahhastarı bayanlar da bulunmuştur. İli saat süren samimi konuşmalar esna - sında gazeteciler — murahhas bayanların bir çaları ile tanışmışlardır. Bu vesile ile muhtelif murahhaslar birer nutuk söylü - yerek kongre ve bilhassa Türkiye hakkın daki fikirlerini ve hayranlıklarını bildir - mişlerdir... Evvelâ matbunt bürosu şefi Bayan Emilie Gowrd Türk matbuatının kadınlar birliği kongresini ve bu vesile ile feminizm hareketlerini iyi karşılanin na teşelekür etti ve ilk defa olarak Avustralya murahhası Bayan Rizehbieth' 3 verdi. Bayan Rischbieth Avustralyanın Türkiyede kadınlığın inkişafını hayretle karşıladığını söyledi ve: “Türk kadınla rin elde ettikleri siyasi ve içtimai hak lsr bütün dünya kadınlığı için bir misal teşkil eder, dünya kadınları hep ayni yol- dan yürümeğe , çalışacaklardır... dedi. Sonra Türkiye ile Avastralyanın benzer. liklerinden bahsetti, Avustralyanm yeni bir merkezi idaresi vardır, — Türkiyenin ————— Una Marson, Bulgar murahhası İvanova, yeni bir Anlearmar ol: gibi! i ge hg re Toplandı tında bu ineseleyi gim- içtima: ruzname ine koymağa lüzum yoktur.,, Konseyin bugün on mühim meselenin yani Fransanın müracatı meselesinin tetkikine ı sebep gösterilmektedir. Yarın li içtima sabahleyin 11 de yapıla söylenmektedir. Küçük itilâf ve Stresa konferansı CENEVRE, 15 (A.A.) — Ha. vas ajansı muhabirinden: Küçük itilâf Bakanları, Bay | Lavali karşılamışlar ve Stresada | alınan neticelerden dolayı kendi sini hararetle tebrik etmişlerdir. kanlar, Avrupa sulhü ile sr- kı. bir irtibatı olan © küçük itilâf menfaatlerini müdafaa eden Fran- 8ız hükümetine teşekkürlerini bil- dirmişlerdir. Bay Laval, Varşova ve Mosko- vaya yapacağı seyahatleri hazırla- mak üzere Parise dönmek mecbu riyetinde olduğundan, £ konseyin sarşamba akşamma kadar mesai- Epe bitirmesi kuvvetle muhtemel. ir, Avusturya dış bakanı z VİYANA, 15 (A.A.) — Dışarı işleri bakanı Bay Waldeneg bu, gün Cenevreye gitmiştir. Cenev. rede toplanmış olan devlet adam larında Avusturya hakkında Stre- sada yapılan © konuşmalara dair malümat alacaktır . Görüşmeler PARİS, 15 (A.A.) — Hariciye Baka- nı B. Laval, Sovyet Hariciye O Komiseri Bay Litvinof ile K laf mümesaille. ri ve Fransanın uluslar kurumuna yap - mış olduğu müracaat meselesinde mazba- *a mubarrirliğini ifn edeceği söylenilen İspanyol murahhası B. Madariaga ile gö- rüşmüştür. İstikbar edildiğine gö: devletler, bu meselede Almanyanın hassaten zikredilmesi mi lâzem geleceği, ksa meselenin haline umumi bir mar et mi verilmesi iktiza edeceği humus larını wünakaşa edeceklerdir. Fransız mahtırası CENEVRE, 15 (A.A.) — Uluslar ku- rumunda Fransız muhtırası halkındaki müzakere B. Laval'in vereceği izahat ile yaza başlıyacaktr. müracaati tetik oyliyecektir. Bu mese - lenin bu içtima devresinin ruznamesine koritlmasının reddedilmesi muhtemeldir. zilesini yapacak olan İsviçre murahhas Bayan Sehrciber fransızcaya tercüme et- vw. Bayan Emilie Gourd murahhas bayan- lnrn birer birer söz veriyordu.. Mışır murahhas heyetinden Bayan Na- barasi nutkunda burada gösterilen hüsnü kabule teşekkür etti ve Türkiyede kadın- lık hayatında gördüğü terakkilerden bah sederkin: “Burada toraklıi aşkı pek yük sektir!,, dedi. Fransız murahhası Bayan Brunschvieg sulhten bahsetti. Bunun feminizm ile o lan alâkasmı anlattı, Ve sözünü Cezayir kadınlarına naklederek onların geride kal malarmdan ve bilhassa cahilliklerinden a- « şikâyet etti ve Atatürkün kadınlığı kselten büyük eserlerini takdir ile an dı. Hindistan murahhası Şerife Hatun Be- güm Hâmid Ali Hint kadınlık hareketin. den bahsederken bilhasın tanddüdü ze > vecat meselesine dokundu ve bunun Hin. distanda bir kanun ile men'i için çalışıl « değin anlattı. Bundan sonra Yugoslav murahhas İngiliz murahhası Bayın Atanaskoviç, Picton » Turbeville, Jamaik murahhası birer nutuk söylediler. Söz sırası Corbett Ashby'ye gelmişti, Kongrenin nazik ve sevimli » başkanı söylenilen © güzel sözlere ilâve şok feri olmadığını. söyledikten — “Kongre, muvaffakiyotimi Türk gazete - lerinin bize gösterdiği hüsnü kabule borç hi olacaktır. Biz sulh için ve harp felâ - me Güne geçmek için çalışıyoruz. , li, Türk matbuatının mukabelesi Son söz Türk yhatbüntermdı. Bu güzel ve iltifatkâr sözlere mukabele eden Ba Ercüment Ekrem bu samimi çayda gaze. tecilerin yaptıkları i teşekkür ederek yüke in mânâsını anlattı. İeketimizde kadınlığa verilen sk ten bahsederken Şair Fikretin: “Elbef hir meclisinde ME” Başı 1 inci sahilede olursa, şirket belediye tarafından devr alınacak ve vapurları biz iş - letmeğe mecbur kalacağız. Halbu. | elimizde tahsisat yoktur. 20 bin liraya ihtiyaç vardır. Bu tahsisatın verilmesini rica (o ederim. Bundan başka, şirketin devr alınması ve iş- İletilmesi için de makama ve bazı hususlar için de daimi encümene salâhiyet vermenizi rica' ederim. Malümdur ki, şirket & hâsılatının yüzde sekizini her yıl belediye his- sesi olarak vermeğe © mecburdur. Son senelerde bu hisseyi hiç ver - memiştir, Halbuki şirketin iye- ti müsaittir. Kasten vermediği ta - hakkuk etmektedir. Haliç vapurla- rı senede 5-6 milyon yolcu taşıyor. Bu yolcuların © gene taşınması ve şehrin bu mıntakasındaki müna - kalenin temini lâzımdır. Vereceğ niz tahsisat ve salâhiyetle biz bu- nu icabı hale göre (temin etmeğe çalışacağız.,, Makamın yaptığı bu teklif tet - kik edilmek üzere bütçe entüme « nine havale edildi. Beş senelik program — Terkos Bundan sonra, belediyenin beş senelik imar programı tatbikatı et. | rafışda fen işleri müdürü Bay Yu- suf Ziya izahat verdi. Şimdiye kâ- dar, muhtelif sahalarda neler ya - pıldığmı söyledi. Terkos tesisatını genişletilmesi noktası müzakere edilirken âza - dan Avni Adalı: — Raporda suyun içilebilir bir halde olduğu yazılıyor. Bu mesele mühimdir. Halkın sıhhati mesele - sidir, Mec halkın sıhhatinin mes'uliyetini nasıl üzerine alabili- yor? Hakikaten bu su temiz mi - dir? Içilebilir mi?.. Benim bildiği- | Terkos gölü civarında | me göre, hayvan lâşeleri vardır, Bu vaziyet- bilir mi?.. Fen heyeti mü - dürü biraz izahat versin. Terkos suyu içilebilir Bunun üzerine Fen işleri müdü- z Bay Yusuf Ziya şu izâhatı ver- iz — Su hakikaten temizdir. Şeh - rin muhtelif 20,21 yerinden bir çok defalar nümunelik sular ala - rak tahlil ettirdik. İçinde hiç bir mikrop yoktur Ben şahsan, bir yerde su içeceğim zaman, şüphele- irsem, Terkos suyunu içmeyi ter. cih ediyorum. Esasen Terkosun i çilebilir bir su haline geldiğini hal ka ilân edeceğiz. Bu, kısa bir gün meselesidir. Bazı tedbirler için bekliyoruz. Terkos'taki peşin para bahsi Bundan sonra, © âzadan avukat Bay Esat söz alarak (o bundan bir müddet evvel gazetemizin şiddetle mevzuubahis ( ettiği ve etrafında bir anket açarak, bir çok maruf hukukçularımızm mütalealarmı aldığı su parasmın tediye (şek- lini ileri sürerek dedi ki: — Şirket zamanında, fazla su sarfiyatı bedeli, sene nihayetinde tahsil edilirdi. Halbuki, şimdi, d: ha evvel alınıyor. Bunu, bir müd- det evvel gazeteler münakaşa etti- ler. Uzun neşriyat yapıldı. Hukuk- çuların o mütaleaları soruldu. Bu mesele hakkında fen müdürünün iyakstmı rica edeceği: adınlar kongresi | Uluslar konseyi Se er US “ Fen müdürü Bay Yusuf Ziya ce vap vererek dedi ki: — Sular idaresi nizamnamesinm de 19 uncu maddede su bedelinin. peşin alındığı tasrih edilir. Abone sene başında, daha bir damla su almadan, dörtte birini öder, Diğer kısımlarını taksitle verir. 4 üncü maddede, fazla su 'sarfiyatınm bir senelik sarfiyata nisbet edilerek | yekünu ne (o tutmuşsa, bedelinin derhal ödenmesi | lâzım geleceği tasrih edilir. Eğer peşin para alın- mazsa, her yıl sonunda, borcunu ö demeyen 1500 - 2000 abonenin mukavelesi feshedilmektedir. Böy le bir mecburiyette kalışımızın 48 bebi, abonelerin birikmiş olan borç ları ödeyememeleridir. Nizam * © name iyi tetkik edilirse, kredi ile tahsilât olmadığı anlaşılır. Hukuk şular da bizim içtihadımıza işti” râk ediyorlar. o Sarfedilen suyun bedeli peşin alınır. Peşin tahsilât yapılması abonelerin de lehinedir. Çünkü yıl sonunda birikmiş fazla paranın verilememesi yüzünden mukavele fesbedilmez. Bu vaziyet © | te olan aboneler de susüz kalmaz- lar. Gazetelerde hukukçulara s0 - rulan sualler, nizamnamedeki mad delerin bir kısmı ele almarak s0 * rulmuştur, Ben bu neşriyatı takip ettim. Tabii soruşa göre fetva ve- rilir. Hukukçular da o şekilde ce | vap vermişlerdir. Eğer nizamna - | meyi tetkik etselerdi, bizimle hem fikir olacaklardı . w (MİLLİYET: Bay Yusuf Zi iy ya'nn bu sözleri hakkındaki mii talcalarımızı ayrıca yazacağız.) | Eğer (o evvelce, o Terkos şir keti, bizim gibi taahhüt i suyu verebilseydi, bizim gibi yapa" rak, parayı peşin alacaktı. Fakat, şirket, zaten © taahhüt ettiği suyu | veremiyordu. Biz, doğru yolu bu şekilde bulduk.,, İkinci celse Bundan sonra, celse teneffüs İ- çin beş dakika tatil edildi. İkinci celsede 1932 hesabı kat'i raporu - nun müzakeresine devam edildi. Rapor okundu. & Ve kabul edildi. Bundan sonra, o bütçe encümeni, makamın Haliç Şirketi hakkında yaptığı teklife dair olan mazbata * yı meclise verdi. Mazbata okun - du. Mazbatada bu teklif muvafık bulunuyordu. Salâhiyetin ve (20) bin liralık tahsisatın verilmesi ka- bul edildi. Vergiler dört taksitte Bundan sonra, bina vergileri tak sit müddetleri hakkındaki mazba- ta okundu. Sayfiyelerde vergilerin iki taksitte, şehirde de gene gibi dört taksitte alınması kabul €- dildi. Üç bin liralık ikramiye Yeni hâl için yapılan tarife oku- kabul edildi. Yıldız kumar- hanesi müsteci ” belediye aleyhine belediyenin kazanmasını temin ii - çin çalışanlardan muavin Hâmit avukat Feyzi ve Nazıma mütes? İaryosera'nın viyen taksim edilmek üzere üç bin lira ikramiye ( verilmesi muvafık bulundu. Meclis, geç vakit toplantısına ni- hayet verdi. Şehir meclisi teşrini - X evvele kadar vaz tatili yapacaktır. Dahitiye Vekâletinden. Vilâyetler Evinin arkasındaki (mesaha ve tarifatı fenni ve mali şartnamelerinde yazılı) sahanm şartnameye ilişik krokide gösterildiği şekilde tesviyei türabiyesi kapalı zarf usulile mü - nakasaya konulmuştur. Muhammen keşif bedeli (6680) altı bin altı yüz seksen lira olub muvakkat teminat mikdarı (516) beş yüz on altı liradır. İsteyenler bu husustaki kroki ve şartnameleri Dahiliye Vekâ- leti Eksiltme Komisyonundan alabilirler. : Eksiltme, 6 Mayıs 935 Pazartesi günü saat 15,30 da Dahili- ye Vekâleti binasında toplanacak komisyonda yapılacaktır. Taliplerin 6 Mayıs 935 Pazartesi günü saat 14,30 a kadar ica beden belgelerile beraber teklif nuna vermeleri ilâ olunur. seil olursn kadın alçalır beşer, beytini hatırlattı. Abideye çelenk Madam Hada i Mehmet Ali Seza Nabaraovi, | Hı Kirin gibi mz mümtaz kadın - müteşekkil Mısır kadınlar bu sabah saat 11 buçukta Tekil danına giderek Cümhuriyet âbidesine bir çelenk koymuştur. Bir polis müfrezesinin de hazır bulun. duğu bu merasim esnasında, Madam Şa- raoui paşa şu mutku söylemiştir; “— Mesir heyeti murahhasası, bugün» kü Türkiyeyi bütün dünyanm teveccüh ve hayranlığma mazhar kılan, hürriyet ve mütavat prensiplerinin — galibiyetini temsil eden bu âbide önünde, Mısır ka - dınları namma, Türkiye cümhuriyetini se lâmlar, Vatanın kurtuluşunda, cins farla gö » zetmeksizin genç © cümhuriyetteki Türk keaslrolığınn bahşettiği © snevkiden dolayı ronumiyeti “T. ini mektuplarını eksiltme komisyo- (1919) Emniyet İşleri Umum Müdürlü- ğünden; 1 — Zabita memurları için 1200-1500 çift fotin kapalı zarf usulile ve 20 gün müddetle münkasaya konulmuştur. 24 nisan 935 çarşamba günü saat 15 de ihale olunacağından is - teklilerin şartname ve nümüne yi görmek için umum müdür - lükte müteşekkil komisyona müracaat etmeleri. 2 2 — Tekliflerle birlikte yüzde 7,5 dan teminat akçesi olan 565 liranın ihaleden evvel kom isyona tevdi etmeleri ilân olu- satan istifade eder, esaretle giriştiği bu büyük ıslahatı ta mamlaması için, uzun bir ömre mazhar olmasmı Allahtan dua eder.,, Bundan başka diğer heyeti murabhasa- lar da âbideye birer çelenk bırakmışlar» dır. (1759) 2585, i ve Meliha Asaf temsil | edeceklerdir. Bayanlar öteden beri İstanbulda otur © maltadırlar. * BELEDİYENİN ZİYAFETİ. — Vali ve Belsdiye reisi Muhiddin Üstü dağ ile refikası tarafından bu perşembe akşam: Feminizm kongresine gelen

Bu sayıdan diğer sayfalar: