1 Mayıs 1948 Tarihli Sebilürreşad Dergisi Sayfa 13

1 Mayıs 1948 tarihli Sebilürreşad Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' Öük-i, Sayı: îf Ü RREŞAD : : denıhyor Bu bas]angıcta 1lım ve din yolcusuna . - karşı bir dusunduıme veya Duldurma usulü gö- rülmesi beklenudı Halbuki öyle olmamış, yan- “dış olarak, panteıst inancı telkın edilmek istenil”. diği hissini veren Bir üslü kim kitabın muhtelif yerlerınde, meselâ Yunu- sun: Bilmez gibi sanma beni, kaldır peördeyi a-. Tadan» ve “Âdem Dedenin: «Al beni, ver banü se- ni, 'kurtar bizi» meahndekı mutesavvıîane ne - fesleri bu zarını desteklemektedir. Kitabın has tarafında Bu ilk göze garpan örnekler, bu Yazı- Jarda bir ihtisasın, hattâ hir kifay&tin mevcut o madığıni göstermektedir. İlim uquerınm son inkişaflarına nail olduğu bu devirde din ve ah- - lâk eğitimi, okutma ve öğretme'usulü hakkın- * da hiç bir. inkişaf ve terakki kaydedilmemesi, ; cidden-esefe şayaridır. Bu kitapta bir mistisizm _'yapılmal—_ istenmiş daha ziyade hislere hitabedilmiye çalışılmış ve kelime edebiyatının şatafntı altında okuyuCLIa— ra muvakkat bir şey verilmek istenmiştir, Fakat l , ne bir ilim metodudur, ne de «din; akıl-- : dır» dıyen islâm dinin'muhtevasına dahildirler. Şunu da itirafetmelidir ki ehil olmiyanlarin — din kitabı yazmaları çok acıklı neticeler ver- mektedir. Zira bu gibilerin Kaleminden çıkan yazılar, farkında olmıyarak hatalı çıkıyor. Ba- kınız kitapta <c1xırlv.gmu.. ebedidir» başlığı altın- da yazılan satıların” in varlığını ruhi vaıhk gmı tasvıı hatah olduktan. başka, bizim hakiki 'ten sonra dmlmekn akıdesıne uymıyacak sel_ıl- de yazılmıştır.. Eflâtunun, Allah ve ruh na yesine benziyen ve âbideler.âlemini andua.n bı_ . her ili telkin, Kur'anı Kerimin talimatına uy - gun değildir.. Bu gibi meseleler nazik ve inte seylerdir İslâm talimatile mquı.l olmıys.nla.ı uralarda sürçer. Geçenleıcıe yine gazete yazaılarınd ya Şakir tarafından yazılan «Din derslerı» adlı | bir eser elime geçti. Din bilgisi-ve mesle! yeti olmıyan kimselerin bu işlere karışmasmın ne acıklı bir şey olduğunu bunda da görebiliriz. “ Bu eserde bayram ve teravih namazları, farz o- larak gösterilmiş, «Rekâtlarda süre ve âyetleri okumadan Huzü besmele çekmek şarttır» denil- miş ve «Buzü besmele çektikten sonta ihlâs sü- vesila-diğer namaz sürelerini okumağa başla» di- ye yazıhmgtn (S. 22, 27,37). Eğer bu «Din (ders- leri» kitabının yazarı, ömrünce bir defa namaz " kılmış kimselerden olsaydı, bu hataları yazmaz- ba: kayılmıştıı Nite- bir * ındaki fikirler de «Öldük- . cı dahi bilir ki, _na.mazda Euzü besmeleden sön- 'ra ihlâs değil, fatıha süresi okunur ve bundan , sonra okunacak Süre için Buzü besmele' cekl- “mez. Yine herkes bilir ki, teravih namaz «Ben yanılmışım» demektedır Ve : zacakları şey, baştan aşaği işte böyle mahzurlu . olur.. Sonra bu muharrir, hâcca gitmemiş, hatca dâir bir kıtap okunnamıs ve 'bastan aşağı uydur- 'ma bir hac bahsi şazmıs Sonra, zannederım, mezhebcilik fikirleri fevkine çıkmış ve birleşti- . gamber: «Ya Alil. Sen benim kardeşimsin, vezi- im ve vekilimsinn demiş. Buna dair bâazı hikâ- . yeler var, bunlar kâmilen asılsızdır ve bu yol, Bitleştirici değil, tefrika sokucudur, Bunlar yal- nız hatalı ve mahzürlu değil, aynı zamanda teh- glr ayrıca bır makalemiz nesredılecektu') * Ulus gazetesinde yaziılan maka]eye göre olgun eser, şu esası gözönünde tutarak yazıl- "nustv.”r Tür kı_;ede din ugretwımm mezheb ve yol vVermiyecek bir su- Trette toplayıcz ve- biri leştiriti bir ruhla yapılması» Büyük Millet Meeclisi Parti Gıupunda Vve- rilmiş olan bu isabetli karar, maalesef 'bu eser- de tatbik edilmemiştir. Kıtabm yazarları Parti kararından bazı zümreler lehine dini esaslardan taviz vermel-suretilebir anlasma yapılması mâ- nasını cıkamuslar galiba. uki makşsat, yazılacak din kıtabmda' .gızh din olmaz, iman hürafeleri üzerine kurul- 'maz, muslumanhkta din mütavassıtları yoktur, şeyhler ve dedeler kendi menfaatleri için, kendi- Terini din mümessili gıbı gosterırler Mushınıan— hğın kitabı Kur'andır. Büyük P retı Muahmeddır Hazreti Ali onun damadı ve bir müslüman eridir ve ilâahir... gibi ha- katlerı güzel, çekici ve yruba işleyici bir ifade ile anlatmak, okutmak, bu suretle bazı zümre- ler arasına sokulmuş cehaletleri ortadan kaldır- mak, mezheb, taassup ve ihtilâflarını bertaraf- etmekle olur. Eserde, bunların hiç biri yapıl « mamış, hattâ yukarıda gösterilen bir iki örnek- ten de anlaşılacağı üzere, bu hisler biraz tahrik' ve takviye edilmiştir. - deokel Kıtapta, din buyuklerınden ve bazı sar,ılerı— 13 nettır -Hülâsa, kitabın her cümlesi hsam halıle muhak meslekten olmıyanlarm salâhiyeti haucınde ya- ' rici bir yol gutmek,gayretıle güya- Hazreti Pey-- likeli şeylerdir (Bu kitabın yanlışlarını göste- «Müslüman çocuğunun kitabın adımı taşıyan bu . mber Haz- dı. Zira en ıptıdaı bır halde olan bir'namaz kıh-yr "

Bu sayıdan diğer sayfalar: