7 Kasım 1930 Tarihli Serbes Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

7 Kasım 1930 tarihli Serbes Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ezer sün öğleyin on” Ni Mefküre Gazetesidir İdarehanesi: İzmir - Gazi Bulvarı © “Yeni Asır, yurdunda © Nüshası - Heryerde -5 kuruş Ne istiyorlar; Ne istiyoruz? Vaziyetin iç yüzü Yeni fırkanın. teessüsünden bugüne kadar, ona karşı alınan vaziyetin hulâsası şudur: Teşekkülün bidayetinde, “Hü- kümet işli n teftiş ve müra- kabesi için ikinci bir fırkaya lüzum izmir bu sabah yine su altında! eaarrareraserayasanasaeansanaesı Göztepe tramvay caddesini Salhaneden Bah- ribabaya kadar su basmıştır /Babribaba, Karataş, Salhanede iramvaylar sap- lanmış kalmış ve münakalât durmuştur Belediye kanununa müiğ tekâmil bir kanun & vasfı verilebilir mi? İİ Üçtaş gündenberi eh mizde idaresizlik yüzünden milli servetimizin bir kısmıs nın eder olmasını intaç eyliye- X cek yeni bir vaziyet hâdis Ş oldu. Metruk mallar “satışı vardır. Millet huzurunda, icraa- tımızın: hesabını vermeye vesile hazırlıyacaklarından dolayı mua- nz bir partinin teşekkülünü mem- suniyetle karşılıyoruz., Denildi; ve Yalovada, İsmet paşayı, Fethi beyle kolkola gördük. Bu teşvik. ve terğibin sami- miyetinden şüphe o etmiye, bitta- bi, kimsenin o hakkı yoktu. Muhalefet, üzerine aldığı milli vazifeyi ifaya başladı.. Seneler- denberi takip edilen siyasetteki noksanları, İktisadi, mali, idari ve Adli hataları birer birer ortaya koydu. Bu aleni ittihamlar kar- şısında, daha fazla süküta im- kân göremiyen hükümet, Sivasta Başvekilin kuvvetli üslübile, siy, setinin doğruluğunu ispata çalıştı. Halbuki, İsmet paşanm nutku efkârı tatmin edememişti. Bu nutukta müdaffa edilen (tez) ler, İzmirde en salâhiyettar ağız- dan cevabını almadan evvel,halk, bissiyat ve temayülâtını göster- mişti. Ortada setredilm. üm” kün olmıyan bir hakikat vardı. Millet, takip edilen yolu be- ğenmiyordu.. o Garbi Anadolu tezahüratının meydana çıkardığı bu hüküm, pek yaklaşmış olan intihabatta tecelli edecek milli âranın kuvvetile bsbütün kat'i- yet kesbedecekti: o Rakamların belâğatine istinat edecek bir mes eledede ,şakaya, müsamahaya me- sağ yoktu. Hemen lâzımgelen ter- tibat almdı, icapedenlerin kulağı büküldü.. “her ne bahasına olur- sa olsun, muvaffak olunuz.,, em- rini alan gizli makanizma, faali- yete girişti. Bu, “ her ne bahasına olursa olsun, hakikati tahrif ediniz, de- mekti, Emir: alanlar, emir kulu olduklarını, bihakkın ispat etti- ler, ve hakikati tebdile muvaf- fak oldular. Yani güneşi, balçık- la sıvadılar... Halbuki, gizlemek istedikleri hakikat, meydanda idi. Halk, kendilerinden yüz çe- virmişti.Muhalefetin, bütün mem- lekette kazanmış olduğu yüksek teveccüh ve alâka, bu hakikati, her kesten evvel kendilerine öğ- retti, Garbi Anadolu nümayişlerinin nesuretle karşılandığı malâmdur. Muhalefeti, hoş nazarla görecek- lerini vadetmiş olanlar, hemen teraneyi değiştirdiler. Muhalefet, “Cumhuriyet ve inkılâbın düş- manıdır,, dediler. Bu safsatada © kadar ileri gittiler, ve o kadar rar ettiler ki, memlekette ken- dilerinden başka cumhuriyetçi ve inkılâpçı bir kimse bırakina- dılar. İşte, bize karşı alı- man vaziyetin ikinci | safhası budur, Bunun neticesi olarak, düne kadar, kolkola, başbaşa giden insanların, yekdiğerine yüz çe- virdiklerini gördük. düşünülmüş, Zihinlere il bu vahimelerin asılsız olduğu, inkılâbın tehlikeye düşmesine İtiraf etmeli ki, manevra, iyi iyi tertip edilmişti. |$ edilmek istenilen |$ Bu sabah saat yediden sonra başlayan ve nisbeten hafif fa- sılalarla devam eden yağmur şehri tekrar su istilâsına maruz bırakmış ve İzmir belediyesinin felâketten ne kadar ders almaz âciz ve baş belâsı bir' belediye olduğunu acıklı bir surette gös- termiştir. Bu derecede bir yağmurdan caddelerin su altında kaldığı şimdiye kadar görülmüş şey de- ildi. Fakat geçen seylâptan sonra lâğımlar külliyen tıkanımış lduğundan bütün sular sel ha- linde Göztepe tramvay cadde-i sine ve basık bütün sokaklara toplanmaktadır. Senlâbı takipeden güzel ha- valı günlerde belediye bütün fa- aliyetinimecraları temizlemeğesar GIALISILIILISIYIII Bergama yolunda Müsellâh bazı şerirler bir otomobili soydular - jan- darma alay kumandanı takiplerine gitti Dün akşam Bergama şosesi üzerinde bir soygunculuk vak'- ası olmuştur. Hâdise etrafında henüz esaslı malâmat gelmemiş- tir. Dün İzmirden Bergamaya gitmekte olan bir otomobilin önüne Bergamaya birbuçuk saat mesafede müsellâh bazı şerirler çıkmış ve otomobili tevkif ede- rek şotör ile yolcularını kâmi- len soymuştur. Ayni şirirlerin bazı köylere de tesallut ettikleri rivayet edi- liyor. Vak'a Bargama, o Menemen ve İzmir jandarma kumandanla- rına haber verilince derhal her taraftan | takiplerine jandarma müfrezeleri çıkarılmıştır. Bilhas- sa İzmir jandarma alay kuman- dani bizzat refakatına kuvvetli bir müfreze alarak hâdise ma- halline gitmişlerdir. Yine şehrimize akseden ha- berlere göre şerirlerin yirmi kişi olduğu söyleniyorsa da hâdisenin hakiki mahiyeti hakkında kat'i malâmat verilemiyor. Takibe memur jandarma müf- rezelerinden henüz bir rapor alınamamıştır. Resmi mahafil de bu hususta kâfi malümat sahibi bulunmayor. Ancak şehrimize | mesele- nin mübalâğalı bir şekilde akset- miş olduğu şerirlerin üç arkadaş- ret bulunduğunu, yalnız bir otomobil soyulduğu ve müte- casirlerden birisinin de ele geçi- rildiği temin ediliyor. Maamafih akşama doğru vaziye- tin hakiki şeklinin anlaşılacağı şüphesizdir. ş Serbest Cümhuriyet Altın piyangosu men ayni şekilde tekerrürünü in- taç etmiştir. Sabah saat sekizi çeyrek ge- çeye kadar | elektrikli münakalâtı devam etmekte idi. Fakat Göztepeden Konağa doj tramvaya binenler san'atlar mekte yolunu da tikamakta Su birikintileri, - seylâp esna- miştir. Yani buralarda Perde arkasında Dabiliye vekili Şükrü Kaya bey İzmire seyahatinin intiha- batta yapılan yolsuzluklarla alâ- kadar olmadığını ve bu. cihetin mülkiye müfettişleri tarafından! tetkik ve tahkik edileceğini söy- lemiştir. Halbuki bu güne kadar İzmirde böyle bir tahkikata haş- andığını görmedik. Göz önünde yapılmış olan kanunsuzluklar, rey sandıkları üzerinde oynanan oyunlar, müntehiplere yapılmış olan tazyikler hâlâ kalin bir per- de ile gizlenmek istiyor. Vilâyet tam bir tarafgirlikle hareket ederek serbes fırkanın intihabat rezaletlerini münhte- hiplerin imzalarile teyit ve ispa- ta matuf olan faaliyetlerine bile engel olmuştur. Adanada ve di- ğer şehirlerde serbes fırka mün- tehipleri » tarafından ( serbesçe mazbatalar imza edilerek on binlerce imza ile hükümete ve âli makamata takdim edildiği halde, aynı maksatla İzmirde yapılan teşebbüs polisin keyfi areketile menedilmiştir. Serbes fırka müntehiplerinin! imzalarını topliyan arkadaşlar karakollara sürüklendi. İmzala- rı muhtevi defterler hiç bir sa- lâhiyete istinat etmeden musa- dere edildi. Yapılan protestolara rağmen.iade olunmadı. Vilâyet intihabat kanunsuzlukları üzerine gerdiği kalın perdenin açılması için nevmidane mesai sarfetmek- te ve Serbes fırkanın Serbes fa- aliyetine mani olarak tarafgirli- ğini bütün şiddetile muhafaza eylemektedir. Halbuki İzmirde intihabatın ne şekilde yapıldığı, vatandaş reyinin emniyet ve masuniyetine nasıl tecavüz edildiği, intihabat neticelerinin nasıl tahrif olun- — Sonu üçüncü sahifede — Kupon No 12 tramvay) caddenin bir £ak bir belediye İâzımdı. İzmirde ise belediye yoktur. Salhane ile Karataş arasında kısmı serbestti. Fakat Karataş cihetinde yine sel vaziyeti hâsıl olmuş ve cad- binden anccak birazileriye geçe: |4€ sU altında kalmıştı. Nihayet bildiler, Salhaneye doğru, yukaz |Bahribabada, seylâp vaziyeti ay: rı mahallelerin bütün suları şelinen tekerrür etmiştir. Geçen halinde tramvay caddesinde yu-|defa olduğu gibi, sellerin getir- varlanmakta ve burasını göl has|diği taş ve kum tabakası cad- Bine getirmekle beraber, sürüks|deyi kaplamış, lediği taş ve kumlarla tramvay|tramvay arabası bu taş ve kum orada bulunan yağını gömülü kalmıştır. Daha ileride ikinci Kordon- sındaki mevkilerde baş göster-|da, Saman iskelesi cihetinde de boş ar-lyol LIFARLLEM TATMAK LL intihap yolsuzlukları sudan geçilmez halde idi. gizli mi kalacak İzmirde yapılan intihap komedisi üze- rindene zaman tahkikata başlanacak, mahiyette o manevralarla sahte bir galibiyete tahvil edildiği za- manda yazılmış; görülmüş ve her- kes tarafından anlaşılmış geyler- dir. Bunların meydana çıkmaması için vilâyetin salâhiyeti haricinde aldığı tedbirler Dahiliye Vekili Şükrü Kaya beyin nasıl telâkki ettiklarini öğrenmek isterdik, İzmir intihabatı hakkında şim- diye kadar idame edilen sühüt devresinin devam edemiyeceğini biz haber verelim. Burada inti- habata ne şekilde müdahale ol- duğu bin delille tesbit edilmiştir ve edilecektir. Yalnız yapılacak bitaraf bir ta intizar edi- liyor. Bunun hemen başlamasını istiyoruz. Zira, Izmirde mülkiye müfettişlerin işgal edecek olan yolsuzluklar ve kanunsuzluklar her yerden daha çok ve daha müthiştir, Bir noktaya daha işaret ede- lim: Burada vilâyetin fırkacılığı ylâpzedelere muavenet mese- lesine kadar sirayet etmiştir. Bir haftadan fazla oluyor, Serbes fırka kendi azaları arasında sey- lâpzedeler menfaatine jane top- lamak için vilâyetten resmen müsaade istedi. Bu güne kadar felâketzedelere yapılacak bir yar- dım mevzuubahs olduğu halde, vilâyet müsbet veya menfi hiç bir cevap vermeğe lüzum gör- memiştir. Meselenin esasındaki müsta- celiyetten sarfına zar olunsa bile, Kâzım paşa her müracaata bir cevap vermenin teşkilâtı esasiye kanunu icabı olduğunu bilmi- yor mu? Bilmiyorsa Şükrü Kaya bey hazır burada iken, valiye bunu hatırlatamazlar mi? ve öğ- zetemezlermi ki vali fırka adamı duğu ve Halk fırkasının dığı” kahkahri hezimetin one değildir ve olsa bile, felâketze- uğra-)delere yardım işine - fırkacılık karıştırmak günahtır. ; i Nispeten hafif bir yagmurla şehirin su altında kalması Belediyenin ne faciadan ibre Çarşı caddelerinde ayni manza- ralara şahit olunmuştur. Hulâ: yağmurun pek şiddetli olmama- sma rağmen, şehir sü altında kalmış, “yollardan geçilmez ol- muş, münakalât durmuş, pek çok! €v ve mağazaları su basmıştır. Bu şekil dahilinde kışm en ufak bir yağmurla münakalâtın duracağına şüphe yoktur. Zira) suları mecralardan akmak için hiç bir tedbir alınmamıştır ve alınacak gibi de görünmiyor. mes'uliyetlere zaman “ yağmurlardan da Halk fırkasını mes'ul ediyorlar ,, di- ye karşı ler anlamıyorlar mı ki İzmirin geçir! — Sonu üçüncü sayfada — Oğleden öğleye, Telefon ve fazilet Otomatik telefon her halde güzel bir icat olacak: Muhatabınıza istedi- Zinizi söyliyebilir ve sözünüzü mu- hatapınızdan başka kimsenin dinle- miyeceğine emin olabilirsiniz. Dıvar- ların kulağı vardır derler; santralı telefonların da“ dıvarlardan daha az. sağır olmadıklarına inanmak lâzım. Neden mi? Bu hikâyeyi dinleyiniz ve emin olunuz ki kurunu vüstada ce- Teyan etmemişiir. Zaten kuranı. vs- tada telefon var mıydı? Bir zat arkadaşına telefon ediyor. ve diyor ki: “Filân vekilin nutkun- |Ş da bulundum. Muhalifleri hakkında |$ kahrolsun dedi. , Şaşılacak bir şey değil, Muhalifleri hakkında yaşasın femennisini serdeden vekiller ve nazır- lar. şimdiye kadar değil bizde, dün- yanın hiç bir tarafında görülmemiştir. Ertesi gün, şu telefon eden adamı tutuyorlar. ve “ hapse atıyorlar. Dİ- yorlar ki: * Sen bir. vekilin nutkunu | tahrif etmişsin. En aşağı İki sene hapse lüyıksın. Gel bakalım hesabını görelim., Tabil, aynen böyle söyle mezler. Fakat buna mümasil bir şey, Peki, tahrif ettiğini nereden bi üyorlar?. Telefon santralı var ya, ora- aki memur iki arkadaş arasındaki muhavereyi dinlemiş ve hemen hükâ- mete yetiştirmiş. “ Filân filâna böyle söyledi. , Ve adamcağızı tutmuşlar, kodese tıkmışlar. Şimdi öyle söylemek bir cürüm olur mu, olmaz mi? Onu bırakalım. Fakat bir nazır, bir. vekilin mu- halifleri için * Kahrolsun , dediğini işaa etmenin bir cürüm olacağını Jarzetsek bile bu cürüm ancak şüyu ile kaim değil mi? Telefon muhabe- ratinı çalmakla, mektupları açıp oku- mak, pencerelere gözcü koyup. aile hususiyetlerini tecessüs etmek arasın- da ne fark varö Böyle işler kurunu vüstada “olmaz değildi. Abdülhamit zamanında da olurdu. Fakat Cum- huriyet devrinde? “Cumhuriyet devrinde olamaz. Çün- Ki Cumhuriyet fazilettir. Yani fazi- letsiz. hareketlerin Cumhuriyette yeri yoktur. Mektup açmak, telefon muz haberatı çalmak, evleri tecessiis etmek nihayet Çinde, Siyamda olabilir şeylerdir. —Bu anlattığınız hikâye de Siyam- da mu ceryan ediyor? — Heyhat, hayırl.. Ödemişte, Dahiliye vekili beye, adliye vekili deye bu hikâyenin tafsilâtını arayıp bulmalarını tavsiye ederiz. Meraklı Olduğunu inkâr edemiyeceklerdir... B.A taraf gazetelerinin |& tezallümünü gördük. Bu efendi-İğ ç $ yapılan ile iştigal eden komisyon fa> aliyetini tatile mecbur kaldı. 2 Tabii bunun t, ne tecrübeden ders almadığını göstermiştir) fetmek mecburiyetinde iken zer- salardan suların denize sevki re kadar uğraşmamış ve alelâde)için ufak bir himmetle yol açıl- denecek bir halde olan bu sabah-|mış olsaydı, su baskını tekerrür ki yağmur, seylâp vaziyetinin he-|etmiyecekti. Fakat bunu yapa" kalıyor . Hepimiz! hatırlarız ki be- lediye kanunu senelerce mec- is ile Dahiliye Vekâleti ara» sında mekik dokudu. Çıktı, çıkıyor diye ektik. Artık bir tetkikten iç noksansız şekilde yanın hiç bir va eylediğini Eğer kanun harfiyen tatbik $ olunsaydı, koskoca İzmir şeh- rinde üçbin vatandaşın bile reyini istimal ) bulunmaz veya intihabat altı aydan fazla sürerdi. bi, Berlin gibi en mek istiyeceksiniz. Kısaca anlatalım : Metruk mallar satış komisyonuna be- lediyeden, aza beyler iştirak eylerdi, Halbuki bu defa tat- & biline başlanan yeni beledi- ye kanununa bu kabil komis- yonlara aza verilebileceğine dair bir kayt konulması unu- tulmuş. Şimdi belediye bu işi vazife harici addeyliyor. Aza vermiyor: Diğer taraftan da komisyonun kanuni teşekkü” lâ imkân haricine & Binaenaleyh işler yüz üstüne Seylâp felâket" dolayısile biz İğ işaret ettiğimiz! olacağında $ etmiyebilirdik. Halbuki geçen devrei içti- maiyenin sonlarına doğru bir & & çırpıda çıkarılan kanunu bir & de gördük ki 3 sanları varmış. $ iyete konulmasını müteakip Ş intihabatta tesadüf & olunan zorluklar bu kanunun e kadar iptidai bir düşünce- $ $ nin mahsulü olduğu ve dün- $ » Kanunun mej sebebini öğren- çıkıyor. bayli sıgasını bu kadar uzun geçen kanunun mütekâmil bir şüphe ne kadar nok- yerinde görül- g& miyen intihap usullerini ibti- $ bilfiil gördük, etmesine imkân iris gi- deni ve milyonlarca nufusu ihtiva eden şehirlerde bir de ılan in tihabat memleketimizi 20 gün & sinir buhranları içerisinde çal- kadı. Vatandaşların tam ve kat'i itimatsızlığı yüzünden herkesi asebileştirdi. Şimdi de bakınız bir ihmal yüzünden memleketin milli servetinin bir kısmının ruk malların, heder olması $ yani hazinenin zeytinleri bugünlerde | satıla- mazsa çürümeğe mahkümdur. $ Komisyon teşekkül edemiye- ceğine göre bu akıbet kapı” yı çalmış demektir. Kanunlar yapılırken mem- leketin ihtiyaçları, vazi- yer düşünülmezse bu ka- idaresizliklerin pek tabiidir. adımda göze sanlara aylar neler sorabilir iyi rinde fırkalara zuhuru Kim bilir. ilk garpan bu nok- geçince daha ve edilecektir. Lütfen İntihap işle- esinde yer vermiyen, vatandaşlara itimat telkin eylemiyen bir bele- diye kanununa cumhuriyete yakışan bir eser denebilir mi? Nihayet mütekâmil bir kanun ilk tatbikte vermelidi ? bu neticelerimi

Bu sayıdan diğer sayfalar: