3 Kasım 1938 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 9

3 Kasım 1938 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 3203—517 UYANIŞ >. İman ? Bir şair arıyorum! — 356 ıncı sayıfanın devamı — “İnsana zevk, heyecan veren, ruha hitab eden yazılara (şiir) derler!» Elimde bu ölçü, gördüğünz şiirlerle yeni şairlerimizin yazdığı diğer bir çok şiirlere göz attım. Yıllardanberi nasırden muzdarib olduğum için birinci şiirdeki Süleymen efendinin nasir- dan mütevellid ıztırabını ruhuma sindirmiye, yahut topalladığından dolayı bir heyecan, bir ıztırab, bir his düymıya çalıştım. Beyhude., Gözümde bedbaht Süleyman efendi ve Süleymân efendinin şairi acınacak birer mahlük olarak canlandılar. Bu duygu her halde şiirin verdiği rivayet olunan ihsaslardan olmasa gerek. Bu nasır yakında şairin ayağında, şiirlerini neşr- edecek mecmua aramak için dolaşmıya çıktığı vakit peyda olacaktır. İkinci şiirde. şaircik o kadar bayat o kadar yavan ki, ben de onun hesabına dizimi dövmek ihtiyacını hissediyorum. Ve.. ben de kuşlar gibi güzü değil, benim neslimden çıkacak o müte- vazı fakat manalı şairi bekliyorum. Üçüncü şiir ifade ve itiraf bakımından par- lakça. Zira, şair yüreğimizi oynatıyor. (Malımı kervan götürdü) diyor ki, bu şairlerimizim ar- tik mal mülk sahibi olduklarına delâlet ettiği gibi, şairin de, şiirlerini meştedebilmek için varını yoğunu nesi olduğunu bilmediğimiz ker- vandaki develere benzetmediğini isbat etmek- tedir. Betbaht şiir!,. Sen hangi memlekette bu kadar sefil elbiseler giydin, bu kadar ede- biyat kaldırımında diz çöküp önüne kâğıt mendilini yaydın! Allah sana Eyüb sabrı ver. sin diyecektim. Düşündüm ki. Sabır te- meuni edilecek zavallılar bizleriz. Bir şait arıyorum efendim. Bu şair, cebine kültür doldurmuş, her yazısında, elini cebine sokup ieblebi yer gibi kültür çiğnemiyecektir. Bu şair, yüksek bir ruha, derin bir heycana sahib olmıyacak- tır. Bu şairde, tek küçümencik bir meziyet arıyorum. Ne düşündüğünü, ne demek istediğini ya- sacak, ve yazdığını bir kere okumak zahmeti- ne katlanacak. Bizim nesil bu şairi mesih bek- leyen bir havvariftin heyecanı içinde bekleyor. Nusret Safa Coşkun , Şti ona buna sorup fikir mi (DIL| Bir kaç Dil yanlış deha Gazetelerden birinde — hemen heptlnde —- çöiğlbe yorsunuz: Falanca devletin general bosanlory İlde ca yere naklolanmuş. si Bu iki kelime düşünmeden kullaniyor #6 üğ şönmeden gidiyor. Düşünsek yonlışı anlardı Hn konsolos general mif Nasıl olur! Generallik bir ünvan; konsolosluk işe mülkiğ, Okadar bir Sim kışlık var. Fransızesama bakalım, y4olışi melarır. Fınhazlar buna oonpul göneral gindraj kelimesi sakeriğ ünvan olat apnumiğ» manaana gölün tebirlerimizde bu göndral karşılığını gensi olarak kalamıyor nöral genel sekreter ; «directetir gönü ditektör v, 8. O holdaz Consul göndrdlile bişde te> olasak. Yenlışlık, Erabstcd $ rahi askeriğ rütbe vlan göjeesile k ye, dilimizde henüz bu gölime rail kelimesini kullanmadığımız 280940 kelimenin synen alınmış olulahadiğır. “. : Yanliş kullanılan Frsomudü İş Beliğ gudle. *Bir kere, «tahkikat kelimesi sini meye lüzum yok. Sonra, karışığdığık riyor. Acaba hâdise hakkınd), - A6 manâsi ile — hekikâten bir aöhet bi, mi âliyadleri Değil; o halde «tahkitate demek Hapı, Vabidi Göğe i bblmsinöniimmni üisnlllkd DE a PN Uyanışta Yuğunda , ğ Yeni imza — Yeni şekil — Veni giği ve ? Tafsnât Gelecek

Bu sayıdan diğer sayfalar: