June 8, 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 16

June 8, 1939 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 2233—3548 Edebi Roman| BİZİM İÇİM UYANIŞ ZDEKİ BİZ?! | azn NUSRET SAFA caşayi | — 9 — — Bizim Müdür umuminin gelini.. — Kim sizin Müdür umumi!.. Büyük mevkili zat lâzım gelen izahatı verince, Madam Annanın yüzü müstebzi ve memnun hatlarla gevişledi. Hemen: — Ondan kolay ne varf.. Diyecekti. Fakat kendini tubtu.. Bu işde dehşetli para vurabilirdi. Bunun için müşkülât çıkarmalı, ko- iayca halledileceğini belli etmemelidir. Dudaklarını ısırarak mırıldandı: — Güç! — Güç ya!.. — Fakat imkânşız değil!.. — Nasıl!. — Masraflı olur. Razıyım !.. Bu kadar mı abayı yaktınız. — Ne diyorsun Madam Anna, gördüğüm dakika âşık oldum. Konuşma çok uzun sürmedi., Anlaşdılar. Madam Anna temin etti ki, Müdür umumi beyefendinin g6- livi onun olacaktır. Forslu zat söz verdi ki, bunun için hiç bir fedakârlıktan Gi EYL verecek, ve- recektir. Madam Anna - bu işde kolunu, ra müşteri- sinin kesesine istediği gibi sokup çıkarabileceğini an- lamışdı. Avans olarak -bir ikiyüz liralık yerini değiştirdi. Şimdi siz bana soracaksınız. Sen bu mühim 78- tın çok namuslu bir adam olduğunu, battâ Müdür umuminin karısına, bu adam para ile yola gelmez dediğini söylemedin miydi 1.. Eyet, inkâr etmiyorum. Söyledim.. fakat sözleri- me dikkat ettiniz mif. Bu adam para ile gatın alr namaz, demişdim. Para hususunda namusu garantili.. Hepimizin zayıf noktalarımız var. Bu bizim kusuru- muz değil. netekim bu işde o mühim zat da me- zurdur. Bu bizim içimize ruh ahezeşini yerleştiren tabi- atın işidir. Paranın &çamadığı kapı da şelivet mü- kemmel bir maymuncukdur. Şehvetle paradan başka bizi zayıf taraflarımızdan enseliyen neler yok ki... adam Anna, bu işi bir meslek namusu (1) ve haysiyeti bakımından mütalea eder görünerek ve &ırf: müşterisinin rzusuuu yerine getirmiş olmak için, eğir bir yük altana giriyormuş hissini vererek hare- kete geçdi. Zira, parayı ikiyüzer, ikiyüzer, değil de biraz daha topluca çekmek yalancı bir ık sulu bir alın terine ihtiyaç gösteriyordu. Müdür umumi beyin evindeyiz, Gelin hanım, hentiz kalkmış, ayonnın öpllnde fir dişi kadar parlak ve düzgün vücndünü şeyrelezek; giyiniyordu. Kocası bir hafta için Anadoluya geçmişti, İki gündür, hiç bir yere çıkmıyor, vaktini odşmufiş harcıyordu. Aynanın karşısında yazı çıplak vücudünü bisbüş tün gerginleştiren bir iki gerinmeden sonra, düzeltmeğe başladı. Mes'uddu, rahattı; kocasını Ş& viyordu. Kocası üzerine gül koklamıyardu, Mesjledal kâşaneye, ıstrab uçurumundan saadet şirveşia yil selmişdi. Bir dediği iki olmuyor, üzerine titreniyondş, Önce, en büyük şeyini verdiği adamı, kayış peder Olüe rak karşısında görmek azabı onu bir bayii hirpalk lamışdı. Fakat her çeye alışdığı gibi, baş döndilağii bu mükemmel hayat ons yavaş yavaş hedmnet kaderin bir sürprisi olarak görmek teseltişini lamışdı. Mes'uddu... Kollarını açıp aynanıs kazşımında gerindiği şuan, tekrarlıyordu : — Mes'udum!.. Kapı vurulmuşdu. İçeri orta hizmetçisi girdi. Mijnde göstermemek istiyen bir jestle bir mektub tutayordu. — Ne var Dilber. Dilber, küçük hanımın yanın& sokuldu, air tedi eden bir insan edasile: — Size bir mektub! Dedi. — Bana mı, kimden. , Hizmetçi kız dudaklarını — Bilmem... Bakkala gti. sama çişinndi Bir hanım verdi. — Postacı getirmedi mii. Biden mi oliyer t. — Evetl. — Allah, Allah; diye mırıldandı. Maşıl bie M4 ' dın bu 1.. Seni nereden tanıyor — Bilmiyorum ki., bakkuls'giderken, demin Bisidi baker mısın? » dedi. Her halde Türk değildi, Relu veyahut Ermeni.. dili çalıyor. mektabn uügi, nu küçük hanıma versceliiih, fakat sakso kimiy mesin! diye sıkı sıkı tenbih etti. Hizmetçi bunları &ö erken proatoluanın 5 elini çıkarmıyordu. Da bip beş İtal ayn içinde terliyordu. , — Devam vd uya Hay

Bu sayıdan diğer sayfalar: