December 7, 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 4

December 7, 1939 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

34. SERVETİFÜNUN No. 2259- 974 NURULLAH ATAÇ'A AÇIK MEKTUB Yahya Kemal'in bizce en büyük kıymeti, kendi kabuğu içinde cidden güzel sayıla- bilecek değerde eserler vermiş olmasındadır. Fakat onun hele son günlerde eski ti- tizliğini unutturacak bir velüdiyetle yazdığı gazellerinin hepsini birden sevmek, “Yah- ya Kemalin eseri bir mehenk taşıdır, onu sevmiyenler bilin ki hakiki şairi sevmez, ondan anlıyamaz, sanatı kendine dert edinmemiştir, demek elimden gelmiyor. Yazan: YIN Hocam, S Foto Mağazin'de (No.19) çıkan makalenizi alâka ile okudum. Kendisine karşı olan hayranlığınızı, bilhassa bu son günlerde hemen her fırsatta yazdığınız Üstat Yah- ya Kemal'den behsediyorsunuz. Kıymetli makalenizi burada uzun uzadıya hülasa etmek isterdim, fa- kat buna imkân yok; merak eden- ler o mecmuayı alıp okusunlar (Bu sözlerim o mecmuaya reklâm sayılır mı dersiniz?) Makalenizde, Yahya Kemal'in yirmi beş yıldır aktüalitesini kay- betmediğini söylüyorsunuz. Ayni zamanda, onun hayranlariyle birlik- te düşmanları, daha doğrusu, onun sauatını sevmiyenlerin de bulun- duğunu söylüyorsunuz, bunda da haklısınız. Fakat onların da elbet kendilerini haklı gösterecek bazı iddiaları vardır. Fakat siz hayran- lar, işi okadar ileri götürmüşaü- nüz ki, (bunu sizin makalenizde okudum) onun ber yeni manzu- mesini: «Bizim Üstadımız bakın yine nasıl bir hârika yarattı!» di- ye övünmekten zevk duyuyormuş- sunuz. Onun manzumeleri içinde beğenmedikleriniz de oluyormuş, fakat <hasımlarınıza karşı bunla» rın da her mısraını, hattâ her vir- gülünü müdafaaya» hazırmışınız... Yahya Kemal'in, şu son yirmi, yirmi beş yıldır genç Türk çşairle- Ti üzerine yapmış olduğu derin te- siri inkâr etmek pek gülünç olur. Fakat siz, onu sevmiyenlerin için- de Aptülhak Şinasi'yi, Ahmed Ham- di'yi, Orhan Veli'yi, Bedri Rahmi- yi anlayan bir kimseye rastlama- dığınızı da ileri gsürüyorsunuz. Hat» #& daha ileri giderek, Yahya Ke- mal'i anlamıyanların «Nâzım Hik- met'in sanatını gerçekten duyma- dıklsrını>, onu «büsbütün başka Hüsamettin sebeplerle sevdiklerini» o söylüyor- sunuz, Oysaki Bedri Rahmi'yi, Or- han Veli'yi ve bilhassa Nâzım Hik- met'i, Yahya Kemal'in bir muâkı- bı olarak değil, tamamen bir an- titezi olarak ileri sürmek de müm- ündür. Yahya Kemal'in bizce en bü- yük kıymeti, bugünkü genç nesle halâ bir örnek olabilecek değer de değil, kendi kabuğu içinde çidden güzel sayılabilecek değerde eser- ler vermiş olmasındadır. Fakat o- nun, hele son günlerde eski titiz- liğini unutturacak bir velüdiyetle yazdığı gazellerinin hepsini birden sevmek gizin gibi: «Yahya Kema- Pin eseri bir mehenk taşıdır: onu beğenmiyenler, sevmiyenler bilinki hakiki şairi sevmez, ondan an- lıyamaz, sanatı kendine dert edin- memiştir.» demek elimden gelmi- yor. Yahya Kemal'in bilhassa şu son yazılarında üç esaslı nokta tesbit etmek mümkün: 1— şekil 2.5.6, Karikatür: Z. Sıdkı Nurullah Ataç BOZOK itibariyle eski oluşu, 2— dil itiba- riyle eski oluşu, 3— zevk itibariy- le eski oluşu. Sizi, şimdiye kadar hiç bir zaman eski'yi sever, eskiyi müdafaa eder görmemiştim. Haf- talk SES'i çıkardığımız zaman, Asaf Halet Çelebi'nin birkaç man- zumesini görünce: «A birader, bu bal gibi eski zevkin devamı!...» de- miş ve âdeta onları gazeteye koy- duğumuz için bizi ayıplamıştınız. Şimdi, nasıl oluyor da Yahya Ke- mal'in «gazel»lerine sonsuz bir hayranlık gösterebiliyorsunuz * Daha birkaç yıl önce: «Bulut âelenleri, sinemaları, büyük mik- yasta istihsalatı ile bu makine me- deniyeti dünyadan zabatı ve saa- deti kaldıracak» diye szıldayan Georges Duhamel'e: «Rahatın ve saadetin bile eski şeklini istemi- yoruz; bize kendi gönlümüzce bir rahat, kendi gölnümüzce bir saa- det lâzım» diyen siz değilmiydiniz?. Mektubumu, bir müddet önce Hasen Âli Yücel'in Yahya Kemal için yazdığı bir yazısınınşu paâa- sajı ile bitirmek istiyorum: «<Gğer Yahys Kemal, çok sevdiği Osmanlı mazisini bize vermek istiyorsa kalemi, şiir kadar nesre de mukte- dirdir; yazsın ve okuyalım. Bugün- kü Türk cemiyetinin dinamizmini geriye çekmekte ve mihrâbâdları âbâd eylemekte ne güzellik var Biz maziyi, istikbale koşabilmek için ancak bir bız kaynağı olarak kabul edebiliriz.» «İdealimiz, bilmelidir ki, geride değil, ileridedir. Aziz şâirimiz Yali- ya Kemaij, menâkıbini çok sevdiği milletinin bu ileri hamlesinde tesir- li bir rol almak istemiyor muf» Bu mektubum bir cütetkârlık sayılacaksa mazur görmenizi ve derin saygılarımı kabul etmenizi rica ederim.

Bu sayıdan diğer sayfalar: