5 Kasım 1942 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12

5 Kasım 1942 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | | FON MOLTKENİN İSTANBUL MEKTUPLARI Eftâkın hali - Uzun bir esarefin izleri - Konsolosluklar - Hükümetin memleket üzerinde zayıf fesiri - Sırbistanla mukayese İÇEVİIREN: NEHBİ BEL GİL)| esk kaçmakta buluyordu, Bir Türk ordusu Tunayı geçer geçmez, biraz eşyası olanlar Macaristan orman- larına yahut Siebenburgen'e &ığı- nıyordu, Bu hususta Boyalar nu- muuei imtisal oluyorlardı, Kork sene zarfında Eflak halkı yedi defa MIŞ. Köyler âdeda vadilere saklan- mış. Çünkü memlekette kalanlar melos'lerini fakirlik, sefalet ve zulmette arıyorlar. Bu bağçesiz ağaçsıs, batta evsiz köyler (zira evler toprağa gömülmüş ve üstü dallardan bir dar ile örtülü) ne hazin bir manzara arzediyor. Gün- lerce yürüdüğünüz halde değirmen otel, hıyaban, ağaç dikilmiş bir yer, köprü, şato göremezsiniz. Ovada hiç ağaç yok; üçte biri meşe çallarile kapalı. Tabi'i hiç kimse ağaç dikmeyi aklına bile getirmemiş. Kendi kendine yetişen ormanlar o derece tahrip edilmişki İnsan fenalığın, ihmalin, beşeri ihtirasların böyle bir harabeye sebep olabileceğini anlamakta müş- külât çekiyor. Bu ovaları orman ve buğday tarlaları haline getir- mek de syni derecede güç olacak Ekilebilecek arazinin ancak beşte biri ekilmiş. Memleket çöle, £f3- kat meşekkatleri yüz misli mükâfatlandırmak için çalışkan eller bekleyen bir çöle benziyor. Boyarların pek 8z bir kısmı top- rağı bizzat işliyor. Kısmı âzamı şehirlerde oturuyor. Köylerde bu- iunmayan kiliseler keza şehirlerde temerküz etmiş bir halde. Son karışıklıklardan sonra Bo- yarlar tereddi'ettiler. Bu zadegân sınıfının inkirazının sebebi, köy- lünün, altında inlediği tezyikin azalması değildir: bilâkis toprak ©. fiyatları fevkalâde arttı. Bunlar eskiden, sattıkları veya bizzat kıy- metlendirdikleri (memuriyetlerin temin ettiği gelirlerle yaşıyorlardı Halbuki bu gün bu vazifeleri sâbit 298 — Servetifünun — 2411 maaşlı memurlar görüyor. Mem- lekette en yüksek memuriyet olan Haspadarlığın artık para ile satın alınamaması büyük bir nimet, Yetmiş senede Eflâkta kırk kişi hüküm sürmüş. Bu gün gospodar rütbesi kaydı hayat şartile tevcih ediliyor. Fakat bu rütbe asla irsi olmamıştır. Bu memleketin &ati tekâmülünün belli başlı sebeple- rinden birini belkide burada ara- mak icap eder. Toprak sahibi senyörlerin keyfi hareketleri tahdit edilmiş; mahke- meler vr, halk oralarda hakkını arayabiliyor. Angarya da tahdit edildiği içiu halk vakit ve kuvvet kazandı, Fakat kuvvet, vakit ve hürriyet onun içiu kıymeti olms- yan ve kullanmadığı ihtiyaçlar. Çocukluğunu ve gençliğini nasl geçirdi ise o vaziyette kalmağı tercih ediyor, Hayatı idame ettir- mek için lâzım olandan fazlasını ekmemek adedi babadan oğla in- liksl ediyor. Çünkü bu hududu aşan miktar ya düşmanın veyâ idarecilerin avı oluyor. Aza kans- at etmeğe &lışmış olan Eflâklı başka milletlerin duyduğu binlerce ihtiyaçtan haberdar değil, Mahru- miyetten çok iş yapmaktan, bar- barlığın sefaletinden çok medeni- yetin vereceği sıkıntıdan çekiniyor. Halik çok güzel ve iri yarı; lisan- ları Iâtinceye yakın, bu gün bile İtalyancayı andırıyor. Fakat Türk boyunduruğu halkın enerjisini kır- mış. Hepsi silaha yabancı, efen- disinin bütün arzularına boyun eğiyor. İyi giyinmiş heradam Ef. lâklıya hürmet telkin ediyor; Ef- lâklı onu, kendisine emretmeğe ve ondan hizmet istemeğe salâhi- yetli zannediyor. Kendisine yapı- lan bütün fena muameleleri süküt- Ja karşılar. Nazurınde, sevincini izhar etmek terbiyeizliktir; kede- rini keali etmek ise faydasız. Buna mukabil yağmurdan ıslanan yırtık elbiselerini sefil bir mağarada ateş- te kurutmasına, mısırını ksvurme&- sına ve bilhassa piposunu içmesi- ne müsaade edildiği xaman daims neş'elidir. Sonra bu evlerde ne ekmek, ne yemek, ne çanak çöm- lek, ne de başka eşya vardır, Ef. lâklı kamasını, pipodunu, tütün kesesini kuşağında taşır. Evden çıkarken içerde saklamak zahme- tipe değecek hiç bir şey bırakmaz. Bunun için'bu nesilden fazla bir şey beklenemez. Mülkiyet himaye edilmiş olsa idi, hariçten gelen muhacirlerin mesaisi mükömmelen kıymetlendi- rilebilir. Fakat ecnebiler hüküme- tin başına yük oluyor. Her hangi bir konsolosun himayesi altına gi- reuier asla memleketin kanunla- rına tâbi olmuyorlar. Hükümet onlardan doğrudan doğruya ne PANAİT KODİN ÖHAYDUTLAR -2 G8 - İSTRATİ İş BULMA EVİ Her kitapta, ayrıca Panait İstrati hakkında yazılar vardır Çeviren : “YENİLİK, Tekr o ga Cavit YAMAÇ & ÖsleE Rk $ 4 V-O NU Ç r'k i 5 rl

Bu sayıdan diğer sayfalar: