23 Ağustos 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

23 Ağustos 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gördüklerimiz NE GÜZEL ALİŞ VERİŞ Küçük Yozgat — Her yeria bir derdi. oldüğü gibi bizim de derdimiz Çok 1. Buramı mahiye merkezlk. Ankara - Kayseri hattı üzerinde, Ankaraya trenle Bir saatlik bir mesafe , Nahiye civarında Ve İstasyon yanında av — ve ruvelver fi- Şekleri Inhisarı Türk Anonim şirketinin ve fişek fabrikaları kurulmakta. Bu inşaat oldukça vasi, çalışanların bü- Yük birkıtmı ecnebi, bu yabancı ve yerli halkın mevzdii gidaiyesini temin eden İki bakkal, bir fırın, bir de kasabı var. Bakkal Elendiler lüyüsel | — fırincı baddi zatından müstakil, kasap ta aymi Yolün yolcusü. — Bakkaldan dömatesi ATSON BOSTA 30 kuruşa, kasaptan muayenesiz ve yen- Miyecek eti 55 - 60 kuruşa alabilirsiniz diğerleri de ayni ihtikâra marur... Ekmeklere gelince: Killi, kumlu, toprak halitası gibi, tartısını bilmiyorum Yalnır 14 kuruşa alıyorur fakat müşkü- Mtla yeniliyor. Hiç bir yerde görülmiyen bu ihtikârın kurbanı yalnız ben olsam bir şey demiyeceğim. Lâkin ecnebilerle dolu, merkeri hükümet — koltuğunda, Yapılan şu nazikâne soygunculuk acaba Yabancılar Üzerinde ne tesir yapar ? Ve yapacak ? Bunun cevabinı. lütfen Muhterem gazeteniz yazsın... Son kuvvet ve süratile alabildiğne #itmekte olan bu (haraca kesmek ) ameliyesine Dur.. Gitme diyen yok.. Ne Tüzel aliş veriş değil mi ?.. A S AKBABA NİÇİN SÖZÜNDE DURMADI? Akbaba' gazetesi bundan bir müd- #vvel bir müsabaka açmıştı. İştirak edenlerin adedi tahmin ettikleri gibi Yüzlerce çıkmayınca karilerinden özür dilemiye hacet görmeden müsaba- Ayı Ört bas edip ayni sütunda çıplak resmi basmıya başladılar. Akbaba Hüzetesinin bu hareketi acaba doğru Mudur ? Tank TRAMVAYDA MÜNASEBETSİZLİK Harun Bey isminde bir karilmiz, tuma günü Bebekten Eminönüne gelen tramvayda dört beş gencin küçük bir karı rahatsız edecek suürette münazebet- siz hareketlerde bulunduğunu bildirerek Hikâyet etmektedir. Tramvaylarda bu kabti münascbetsizlikler cidden ayıptır. OCAKTA İÇKİ Doktor * Tahsin Ali ,, isminde bir karitlmiz ocakta içki içilmesinin aleyhin- dedir. Hati ekette içkiyi ortadan ardır. iğün yükselmesine çalışan Bir mücasedste, cemiyetin tedenmisine Vasıta olan müskirata müsaade edilebi- İr mi? ,, diyor. TAFSİLÂT VERİNİZ Beşiktaşta Hakla Nuri Beye — Mektubumuzda babtettiğiniz meseleler hakkında isim ve madde tasrih ederek talsilât vermenizi rica ederiz. REŞİTPAŞA VAPURUNDA Yolcumu almak için Reşitpaşa'ya Bilüm. İkinci kamara salonuna girdim | ve hiç'te temiz bulmadım. Niçin küçük bir ecnebi vapurunda lanan İntizam ve titizlik, kokuzurluk Türkiye Seyrisefain idaresi vapurlarında Olmasın ? Samsun Lise ikiaci D. talebesinden A, Fahri CEVAPLARIMIZ Fikret Bey — Eğer sizi de bu satır. | lan yazar gibi harp senelerinde Ul * Sivas yolunu kışın en şiddetli gün- inde ayakla kat'etseydiniz, gönder- mektubu yazmazdınız. Fırka mü- Hakaşaları ne olursa olsun, hepizinin ferkinde bir vatan menfaati vardır. Ben » menfaat noktasından sizi tamamile siz buluyorum. Şimendifer lâzımdır. Yapılmasının şeklinde hata varsa & tamamen abşka bahistir. AF Tsama Arsen Lüpen'in Son Sergüzeşti mmmmmz | Edison ikide bir umumi malümatlarını muaye- ne hevesine düşer ve bir ta- kım sual İisteleri yapar. Bu insanların defa mektebin birine kendi hesabına okumak üzere altmış talebe koymak istemiş. Müra- caat eden çocukları imtihan için garip bir sual tertip et- miş. Bu sual şimdiye kadar mektebe girmek istiyen ço- cuklara sorulan suallere ben- zemediği uyandırmıştır. Bu suali burada biz de tek- rar edelim. Bakalım siz nasıl halledersiniz. Farzediniz ki bir — heyetle | bir çöl ortasında — kaldınız. Bir Katil Öldürüldü Konya, 21 (Husust) — İki gün evvel Konya hapisanesin- den firar eden Koca Hasan ismindeki katil, müsademe ne- ticesi öldürülmüştür. Sabri MUHARRİRİ MORİS LÖBLAN İMDAT GELİYOR Raulle koştular. — Hayrola? Ne var Şarlot? Hizmetçi kekeledi: | — Matmazel Şarlot... Beni tize madam gönderdi. — Ne o? Bir felâket mi? — Hayır, bilâkis... - Matma- bu gece eve geldi. — Bu gece eve mi geldi? — Evet, geldi ya, Ağlıyor- Kendisini teskine çalıştık. — E... şimdi? .— Matmazel odasında uyü- beraber hizmetçiye I yor. Beşu, Raulün yüzüne baka- rak birkaç defa hayretle ba- Bardi: — Hoppala... Odasında uyu- yor mu? Hoppala ki hoppala.. | Raul Davnak: “ Ben sana demedim mi? ,, manasına ge- len bir tavur yaptı. Beşu hayretini ve takdirini ifade >den haşka bir kelime bulamıyormuş gibi tekrar edi- yordu: — Hoppala, hoppala.., için çok ta alâka ; Edisonun Mektebe Koyd Siz Olsa İdiniz Bu Suallere Nasıl Bir Cevap | Yanınızda yalnız Üüç kişinin en yakın e girmesine mü- saade edecek kadar su var. Heyete mensup — diğerlerini feda etmek lâzım. Heyeti teş- kil eden arkadaşlar şunlardır: 1 — Büyük bir alim, 60, yaşında. 2 — Biri gs) diğeri (58) yaşında ki rehber. 3 — Alimin — karısı — (39) yaşında. 4 — Oğlu 6 yaşında, 5 — Nişanlınız olan genç kız. 6 — İlim sahasında büyük istidadı olan genç bir arkada- şınız. n 7 — Kendiniz. Bunlardan hangilerinin kur- tulmasına rey verirdiniz. Bu #müsabakada bahsi kaza- nan gencin verdiği cevap şudur: “Rehberlerden genç olanla; bi bir - istikbal - vadeden T ea ıZ Oi ıZ kıırlınrdınıı% U Kaça Satarsınız? İkinci sual de şudur: Aşağıdaki şeyler sizin elik nizde olsa bunları n kime ve kaça satarsınız ? 1 — Kanseri kat'i surette tedavi eden - gizli bir ameliye, HANIM Verilecek ameli ahçılık dersir rica ile ket “Tek Taksi |— Şehremaneti tarafından uzun zamandanberi tetkiki yapılan tek taksi meselesi hâlö halle- dilememiştir. Bugün, yarın ne- tde'Bekleniyör. Ha KA TIR Bar-ya-va malikânesi, Örel nehrinin gayri müsavi surette | böldüğü, gayet uzun ve beş hektar kadar tutan bir mus- tatil biçimindedir. Sağ tarafta arazi oldukça düzdür. Evvelâ bir rahibin bahçesi, sonra şato ve nihayet gayet güzel çayırlar vardır. Solda, dalgalı bir arazinin başında metruk bir avcı kulü- besi bulunuyor. Şatonun etrafımı, baştan ba- şa duvarlar çevirmiştir ve on- ların — arkasındaki tepelerden içeriye — mütecessis — nazarlar atfedilebilir. Verirdiniz? İstanbul'da Havagazı, Elektrik ve teşebbüsatı sınaiye Türk Anonim Şirketi BEYAZITTA ELENTRİN EVİNDE 23 Ağustos Cumartesi saat 15,30 da —| teyrelere ihtiyaç hasıl olur. “cek olan gizli bir zehirli gaz. Bu suallere cevap veren gençler dört sene darülfü- nunda kimya ve hikmet tahsil edeceklerdir. EFENDİ: nde Lütfen hazır bulunmanızı sbi geref eyler. Mersin, 17 (Hususi) — Yeni handa kumar oynatıldığı anla- şılmış, kapatilmıştır. Han kira- cısı Tosun ağanın — esrar kaçakçılığı yaptığı da tesbit olunmuştur. Nehrin ortasında, — bütün ayakları çürümüş ve üstünden geçilmesi tehlikeli bir köprü ile iki sahile bağlı bir ada vardır. Raul her tarafta dolaştı; ,fakat her köşede bir av ko- |kusu aryan polis hafiyeleri gibi tecessüsle değil, etrafında gördüğü manzaralara hayran olan bir adam gibi geziyer ve yolları öğreniyordu. — Güzel bir malikâne... diye mirıldandı, hoşuma gitti. Beşu, Raulün sözünü kesti: — Malikâneyi bırak. Mösyö Gersenin katli hakkında ne dersin? — Dur, daha onun zamanı | 2 — Sahibini harpte mu- (Hidahan) kabilesine mensup hakkak sürette galip yapabile- (24) kişi kurşuna dizilmişlerdir. Esrarcı Bir Hancı uğu" Talebeye- Sualleri İdmana İhtiyacımız - Pek Çoktur Vücut Yorulursa Artar İştiha İdman Lüzumu Adaleleri - kuvvetlendirmek için idmana ihtiyaç vardır. İdman esnasında adaleler geri- lir, ve hüceyrelerden bazıları yorulur. Sonra adaleler gevşe- yip dinlenince bu hüceyre- lere yeni kan hücum eder. Bu böyle bir ameliyedir ki her an vücudumuzda cereyan eder. İdman ihtiyacı da buradan çıkar, Her gün bir takım hü- ceyreler yorulur, ve yeni hü- Yeni hüceyreler kan — sa- yesinde teşekkül eder. Kan bu iş için lâzım olan madde- leri yediğimiz şeylerden alır. Halbuki idman ve bedeni ha- reket iyi yemiye ve yediğimi- zi iyi hazmetmiye yardım eder. Yorulan ve idman yapan insanların daima daha iştahalı olduklarını görürüz. Bilhassa kapalı yerlerde ça- hşan memurlar, işçiler ve ser- best meslek sahiplerinin idma- na şiddetle ihtiyaçları vardır. Bu gibi insanlar muhakkak surette her gün az çok idman yapmıya alışmalıdırlar. Hanım Teyze Efganîstand_; “İdam Karaşi 20 (Hususi) — Nadir hana karşı isyan etmiş olan Kadın Gibi Örgü Ören Bir Erkek Ayın on dokuzunda Büyük adadan kalkan doğru posta ile İstanbul'a iniyordum. Yanımda bir Musevi genci vardı. Solum- da da bir Macar ailesi. Bu delikanlı çantasını açtı, lüçinden mükemmel bir örgü takimı çıkardı ve başladı harıl, harıl “jerse,, örmiye. Az sonra kadınlar da işin farkına var- | dılar. Umumi bir kahkahadır | koptu. Fakat, o hiç aldırmadı. Ve vır(ur köprüye gelinciye kadar kırmızı, sarı yünlerle on beş santimlik örgü yaptı. Manzarayı gören vapur halkı gülmeden — bayıldı. Zira, bu genç, ©o derece güzel örgü örüyordu. Lütfü gelmedi. — Nasıl gelmedi? — Haydi şatoya girelim. Bu şato büyük bir üslübu mimari ile yapılmış değildi . Sade bir surette yapılmış, alçak, sevimli bir bina 'd' Kpısının - ve P““'d'""" önünde iki jandarma duru - yordu. İçinden dir demir - merdive- nin geçen ve iki salonla bi- | lârdo salonunu ayıran geniş bir sofayı girdiler. Cinayet vukua gelir gelmez, maktulü bu salonlardan birine getrmişlerdi. Cesedin başında mumlar — yanıvor, iki — köylü 1— Asker gibi ayaklarınızı biribirine yapıştırarak ellerinizi belinize bağlayının. 2 — Sağ bacağınızın altına ellerinizi koyarak yukarı kaldırın. 3— Bucağınızı yukarı kaldırırken bir taraftan da başınını arkaya yatırınız. Bu idmanı her sabah tekrar ederse- niz vücudunura ahenk vr güzellik geldi. YUSUF KEMAL B. FIRKA- DAN AYRILMADI Bir iki gün evel Sinop meb- usu Yusuf Kemal Beyin de Halk Fırkasından ayrılacağı rivayeti çıkmıştı. Yusuf Kemal Bey dün An- karadan şehrimize dönmüş ve bu haberin kat'iyen yanlış ol- duğunu söylemiştir. FEDTAKVİM 3 Gün S1 22-A ğustos - 1930 Hazır 109 Arabi Rumi 27-Rebilllevel -1348 | 9 - Ağustos - 1346 Vakıt-Ezani-Vasatt | Vabat-Ezani-Vanatf — Güneş 1017 | 516 | Akşam (12 (19. Öğlte |s:5jızaz | Yatm | 139 2040 İkdndi | 9. 4164 | Imsak ( 825 / 325 elbiselerile Bertran — Gersen, cenarenin başinda diz çökmüş, dua ediyordu. Beşaç-kadmin kulağına iki kelime söyledi. Bertran öteki salona geçti ve Beşu ona Ra- ulü takdim etti. — Benim dostum, en aziz dostum... Ben size kendisinden çok bahsetmiştim... Bize yar- dim edecek. Katerine çok benziyordu ve belki ondan da güzeldi, fakat, son vak'alar yüzünde koyu çizgiler - husule getirmiş ve gözlerine son cinayetin bütün * debşetini hakketmişti. kadını başında duruyor, siyah | (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: