2 Ekim 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

2 Ekim 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kari Gözile Gördüklerimiz Kartal Belediyesini Teftiş Ediniz Kartaldan yazılıyor: Burada muvak- | katen otunuyorum. Faket bu müddet zartında — belediyeye valt bazı şeyler öğrendim ki efkârı umumiyeye arzında falde tasavvur eitim. Kartal, Pendiğe varidatı daha çok olan bir Buna rağımen bir buraya bakın, birde Pendiğe, Pendik — varidatsızlığına Teğmen bir İtfaiye teşkil etti. Burada bir şeyler yok, Elyevm emvali metru- Leye aft Soganlık yolundaki zeytinlikler üzayede ile satılıyor. Banlar bir defa . Aldiğım malümala güre belediye Ve hariçten dört kişi bir. kısım ikderi satın almışlardır. Fakat za- .elince alâkadarlar paraları vermiş, Fakat belediye reisi hissesine düşen Parayı vermemiştir. Bu para, müzaye- kendi mamına giren diğer bir mü- len icca vasıtasile tahell edilmiştir. mesele mahkemeye aksetmiştir. Bu belediyenin işleri bir defa olsun B. C.. ANKARADA UMUMİ BİR HALÂ Ankarıda Yenişehirle şehir arasında bir cadde vardır. Buranın etrafı devairi resmiye ile muhattır. Burada bir arsa var Ki burası amelenin — halâsıdır. ve etlarla dolüdür. Tehafı ya ki bu arsanın bir tarafında polis merkzi var. teftiş edilmezmi? R. KÖYLÜNÜN MERASINI ALMAK LÂZIM Bandırma - Bayramiç köyünün mera- amdan köylü istifade edemez bir hale gelmiştir. Hükümetin, bu halkın hakkanı araması İâzımdır. Ketml Salm TUT KELİN PERÇEMİNDEN.. Altıncı dalrel — belediyeye giderek *Facilmeni İntihap, huzurma çıklım. İsmimin detterde bulunmadığını söyliye- vek itiraz ettimse de çekirdekten halka mesalihe daima müşkülât c karmak için yetişmiş bir elendi - en mükaddes bir hakkımi nezetmek yetişı miyormuş gibi - mahalleden defterde olmadığına dalr mazbata getir. Mmekliğimi bir sürü zevat huzurunda söy- lemez mi? Daha garibi hepsinin de bu fuzuli gayretkeşe uyması hayrete değ- TMorml? Fesuphanallah.. İnsan bu memle- hkette kimin meresinden tutsa kelin pes» gemi gibi eline hiçbir. şey Keçmiyor. A mühterem efendiler! 30 senedenberi hürriyet ve refahi millt için çklışan bir Yatandaşımızı ankastin mukaddes hak- kından nasi ve ne cesaretle. uzaklaştı- Niyorsunuz ? İtirarına miçin böyle bir türü malâyani sözlerle cevap vererek Takisarı ruhuha sebebiyet veriyorsunuz. Binizdeki deftere bakımız, varsa İbraz, Yökaa itizar etmek İâsmgelirken “ ça- buk hırsız ev sahibini şaşırtır , yoluna #apmakta mana var miPi.. Bu gidişle iş- ler düzelir mi, —berkese hakkını vermek Bir yeref ve bir vazife değil midir? me Yakit hakikati görmek ve halkı memnun “imek yolunu tutacağız? Muradiye mahallesi dergüh sekak 'Ned — Doktor Mehmet Şükrü Bir Vefat Genç ve kıymetli bahriye Mülâzimlerimizden İzmit mayen Burupundan Hayrettin Kenan Bey dün vefat etmiş, parlak bir cenaze alayile Maçka kab- Tistanına defnedilmiştir. Ailesi- he, taziyet beyan ederiz. ve eshabi “SON POSTA,, NIN Tefrikası: No 46 ua Arsen Lüpen'in Son Sergüzeşti mumemm SÖON POSTA Dünyanın Başına Yeni Bir Belâ Doğdu, D Almanyada “Hitler, ismin- de bir adam çıktı. Yeni bir fırka vücuda getirdi. Son in- tihapta büyük bir ekseriyet kazandı. Meclise (172) meb'us intihap ettirdi Bu muvaffa- kiyetten aldığı kuvvetle şim- di almanyada faşizm yapmak istiyor. Hitler ikinci bir Musolinidir. Tıpkı onun gibi düşünüyor, onun gibi konuşuyor, onun gibi tahrik ediyor. Bütün Al- man gençliğini etrafına toplar miş, bgütışugfı:kıhn, lıi'ıh'uıprî— cale karşı harp açmış bulunu- yor. « MUHARRIR! MORİS LÖBLAN İMDAT GELİYOR B"ıu_ göreceğiz. Bu da uzun türmiyecek, Raul, ellerini arkasına ko- Çörak dolaşmıya ve anlatmıya aşladı: —Gerçi meseleyi ta başlang- Citdan itibaren tetkik edeceğiz ::::erhılde gene uzun sürmi- Fakat ben” hadiselere en kısa şekillerini vermekle ik- tifa edeceğim bundan yedi sene, yani vefatından beş se- ne evvel, Mösyö Montesyö. Arnoldu oda uşağı © zamanlar kırkında — vardı. Ve bir mütaahhit tarafından Mösyö Montesyöye tavsiye e- dilmişti. Bu mütaahhit, bilâ- olarak | maiyetine aldı. Mösyo Ârnolt | öti ği 2 — Sosyal Bu adam aslen A hdır. 'ten evvel W'İ“wı.ıudl bir. kunduracı imiş. Ümumi harpte cephede çalışmış, yara- lanmış. Birçok fedakârlıklar yapmiş, harpten sonra Avusturyanın hemen de ortadan kaybolduğu- nu, Almanyanın mağlüp ve düş- manlarına zebun olduğunu gö- rünce isyan etmiş. O günden beri çalışa çar hşa bir fırka vücuda getirmiş: Nihayet şimdi bütün Alman gençliğini eline almış bulunu- yor. bare ihtikârından dolayı, |ke disini asarak intihar etmişti. Arnolt, zeki, açıkgöz, harjs | hatıraları arasında bana bun-. ) iyebiliriz... ! — Hitler, Arkadaşları Arasında... Faşistlerin Bir Nümayişi.. © Berlinde Bu adam, bütün muahedeleri yırtacağını, bu — muahedeleri anların mahkemeye — çeki- leceğini, Fransaya verilen top- Ti alınacağ ilân ediyor. Ğ:tıhğı velveleye ve- riyor. Mevkiü iktidara geldiği gün Almanyada, tıpkı İtal- yada olduğu gibi faşizmi te- sis edeceğini bildiriyor. Böyle debdebeli vaitlerde bulunduğu ve kahramanca sözler söylediği için gençliği meftun ediyor. Dört beş evvel Alman- yada casuslukla maznun birkaç zabiti muhakeme ediyorlardı. Hitlerin de şehadetine müra- eaat etmek lâzımgeldi. Hitler, gençliği ihtilâle ve kan dök- miye teşvik etmekle itham ediliyordu. Hitler bunu fırsat bildi ve mahkemede heyecanlı, ateşli bir nutuk söyledi. Bütün prog- ramını anlattı. Hâkim soruyordu: — Siz, silâh kullanarak, kan dökerek iktidar mevküne gel- mek istiyormuşsunuz. Hitler cevap veriyor: — Hayır. Buna ihtiyacımız yok. Bugün mecliste 172 aza- mız var. İki üç sene içinde ekseriyeti tamamen ele alaca- ğımızdan ve iktidar mevkiine geçeceğimizden şüphemiz yok- tur. O vakit bugün sizin işgal ettiğiniz mevkii işgal edeceğiz ve burada, benim durduğum yerde birçok başları uçuraca- ğız. Muahedeleri imza eden- lerin hepsini keseceğiz. Bu ihtilâlecu beyanat genç- ler üzerinde müthiş bir tesir yaptı. Salon alkışa boğuldu. Gençler - kendisini alkışla- mak için saatlerce sokaklarda bekledi. Bu adam bugün, değil yal- nız Almanya için, bütün dünya için bir tehlike halini almıştır. Muvaffak olduğu ve iktidar mevkiüne geldiği gün harbin önüne — geçmenin — mümkün olmıyacağı görülmektedir. Katerin, kendisine hiçbir sual — tevcih edilmemiş gibi bir adamdı ve Mösyö Montes- | ları anlatmıştı. Bu hatıralar yö gibi esrarengiz bir ihtiya- rın yanında bir gün olup isti- fadeli bazı şeyler bulabile- ceğini anladı. cğ;l:ıı maksatla, — Efendisine fazla yaranmıya çalıştı onun bütün huyunu, tabiatini, miza- cını kavradı;. emniyetini ka- zandı, hem hizmetkârı, hem de lâboratuvarınm memuru oldu. bana şunu da öğretmişti ki, Mösyö — Montesyönün — yalnız Arnolda değil, Katerine bile tamamile itimadı yoktu. Raul biraz durdu, muhatap- larının — kendisini büyük bir ehemmiyetle dinlediğini gör- dükten sonra devam etti: — Möıayö Montesyönün bir sırı vardı:. Altın — istihsali. Ben bu devri Katerinin bana | Bugün bunu biliyoruz. Fakat verdiği izahat üzerine tesbit ediyorum. | hiç şüphe yok ki, hizmetkâr Arnolt, bu sırrı ta o vakitten < 2 Teşrinievvel : : : - ” Sayfa'5 | !Son Alman İntihabatından Sonra Güzel Kadın Aramayınız Çünkü Er GeçPişman Olursunuz. Bir Aile Faciası Ankuıdınîyıü ) imza- sile yazan bir kariim anlatıyor: | “ Gençliğin en ateşli devresi olan yirmi yaşında iken val- delermiz - delâletile — evlendik. Refikam çok güzeldi. Fakat güzelliğine mağrur — değildi. Biz de o kadar züğürt değildik. Az zamanda o kadar — güzel anlaşmıştık ki hayatımızın so- nuna kadar birbirimizi seve- ceğimize yemin ederdik. Öyle zannediyordum ki “saa- det kıralı , ben idim. Kıs- kançlık rekorunu hergün biri- miz kırıyorduk. Zamanlar sür- atle geçiyordu. Birinci yavru- muzu gömdük. —Bu sırada askere davet edildim. Ikinci yavrumuz da ben askerde iken dünyaya — gelmişti. —Hizmeti vataniyemi ifa ettikten sonra sevimli yuvama kavuştum. Bir buçuk senelik askerlik hayatı bende değil, refikamda , -| bir tahavvül vücuda getirmişti. Ev eskisi gibi değildi. İçime " Mantolar ı ; dl Bu mantolar da mevsimlik- müthiş bir şüphe girdi, kendi tir. Etek kloş, birinde yaka kendimi yemiye başladım. tüylü boz kürk, — öbüründe Nihayet bir gün elime geçen beyazdır. — bir deste aşk mektupları her şeyi bana anlatmıştı. Mektup- lar kız'ikön: çalıştığı müesse- senin başkâtibinden geliyor ve muhteveyatına nazaran ben as- kerlikte iken mektuplaştıkları anlaşılıyordu. Karımın hiyane- tinin delil >olan mektuplarn bulunduğu evden de anlaşıl- mışti. Canımdan ziyade sev- diğim karımdan hiyanet gör- müş, saadet yuvam yıkılmış, beni almadım. O şimdi hâlâ © adamla zevkü safasına bakıyor, Şimdi Hanımteyze... Altı se- nelik yıkılan saadet yuvama mı; analık hicranı ile fena bir hastalığa istidat gösteren za- h talisiz yavruma mı? Ka- rımı unutmak için harap edik mekte olan geçliğime mi acı- ayım. Bu bedbaht yavrum ma hâlâ yakın bir mazinin autıraplarını hatırlatıyor. Bu nasıl anadır ki yavrusunu yavram — çiğnenmiş, benliğim | bir tarafa bırakarak şehvetin- mahvolmuştu. Kendimi evde manasız bir mevcudiyet telâk- ki ettim. Nihayet bir gece bir şişe rakı beş altı el si- lâh sesi... Karım kaçıyor ve bedbaht yavrum benimle ka- hyor. Biz baba kız annemize koşuyor, bu iki yaşındaki bed- baht yavru ihtiyar annemin tükenmek bilmez — şefkatine terkediliyor. , Gözlerimden — kıskandığım karım Anadoluya kaçıyor. Ve orada çalıştığı müessesede bir den başka bir şey düşünmüyor, Boi Ekçok geklere bek olur diye bu kadını teşhir ediniz. ,, Sizi bedbaht eden amil iki- dir. yavrum. Biri kadının gü- zel olması ikincisini askerliğiniz esnasında kadının yalnız kalma- sıdır, Hiçbir kadın uzun müd- det erkeklerin iltifatına lâkayt kalamaz. O da iltifatların bu kurbanı olmuş, ve bir dafa da düştükten sonra bir daha kendini toplıyamamıştır. Kıssa- erkekle gayri meşrü hayat |Kaa yınız. geçiriyor. Adresini elde edi- yorum. Kızımızın hayatı tehli- kede olduğunu, analık hicra- mı bu yavrucağızı günden gü- ne eritmekte olduğunu bildi- riyor ve kendisine, müşterek |8-Cemazlelevek-isst hayatımızın imkânsızlığına rağ- | Vakıt-Erani-Vasati men sirf yavrumun hatırı için |Güneş 12. 2 $.56 her türlü fedakârlığa amade |Ölte l olduğumu bildiriyorum. Ceva- biliyordu. Çünkü M. Montesyö bu sırrı herkesten saklamamış, hatta noterine bile ifşa etmişti. Onun gizlediği şey tarz ve dan hisse: evlenirken güzel Hanımteyze —— TAKVİM —— Gün 311-Teşrinievvel-930 Hızır 149 Arabi Rümi 18 <Eyiül - 1546 Vakat-Ezanl- Vasti Akşam IZ— NT s.ııl::.ı: Yatan r 181 |19,26 kindi | 929 lmsak İ102274 16 Bu lâboratuvarların göz boya- maktan başka bir hikmetleri var midi? İşte M. Arnolt kendi kendine bu sualleri ısrarla sorur usuldü. İşte Arnolt cenapları- | yor ve nafile yere soruyordu. nın da ne pahasına olursa “M. Montesyönün — ölü- olsun —öğrenmek gayretinde | müne kadar — ve vasiyetna- bulunduğu — şey menin kıraatinden evyel, emi- ibaretti. Altının nmasıl imal |nim ki, Arnolt ta benden far- olunduğu mu? Fakat, tavan arasındaki lâboratuvardan bu- nu anlamak kabildir. Bir de güvercinliğin mahzeninde bir lâboratuvar bulunuyordu. M. Ja 'bir şey bilmiyordu. Yalnız © vakte kadar bazı istidlâller- le şu neticeye vüsıl olunabilirdi ki, /albın istihsalile, Şatonun aksamını çeviren nehir Montesyö oraya elektrik te | arasında bir münasebet o la- getirmişti. -Fakat, — oralarda altın imal olunuyor midi? bilir. Ta bidayetindenberi, ben ( Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: