12 Ekim 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

12 Ekim 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Teşrinievvel Kari Gözile Gördüklerimiız Hakikat Bu | Mudur? Efendiün. ı n elime aldığım (Milliyet) ifesinde büyük harf- ne yapacağını şa- akın kendi fiırkasa na veriyor, tarmında erlâvha, Bu gayet tabil idi ve Mi- zetesinden başka bir çey bekle- memerdi, fakat asıl yazıyı okumağa baş- Tayınca hayretim arttı. ve bir az gonra bu hayret hiddetle kanşık derin bir kallp oldu. Neden mi diye- cekslulz? anlatryorum: — Dün matıkam olması hazebile vey vermek için Küçükparar İntihi- binda bu'undum ve, gördüm, fakat ba gördüklerim o kadar acı ve o kadar çoke tu ki,., hulâsa edeyim: — Sokağın süğ tarafi Halk, sol taraf Serbest fırkaya tahsis edilmişti. Ve burada halka rey puslası dağıti- hyordu. Beyler size yemin ederim ki sağ taraf masafına müracast eden bir tek fert yoktu; buna mukabil karşı taraf | Pusla dağıtmağa yetişemiyordu. Halkın | bu bariz alâkasına karşı onlar şu çareyi | baldular : ) Ellerinde — Serbest — fırka — puslaları gürdükleri halkı bir tek eümle ile kapı | dışan ediyorlardı : —» , — Senin defterde kaydın yok. : Beyler bu, bir, on, yüz değildi... Ve halkın yüzde 99 u meyus dişarıya çık- tılar, Çıkmazlarsa zavalbı saf halk zorla kapı dışarı ediliyordu. Acaba hakikaten ba adamların kaydi yok rmi idi? Hayır, işte size bir misal : — Defterde kaydini — bildiğim —kar- deşimi ve anamı da dışarıya çıkar- dilar, ben müdahale ettim, ve mın taka defterlerini #özde tetkik —eden Efendiye Gıra- mumarasını — söyleyinde alalladı ve kaba bir tavırla püsü- layı imzaladı. Bütün halka bu u- Kü tatbik ettiler ve onları zorla dı- Şariya attılar? Çünkü balk — cabildi, Baftı, ve onlar balkın Bu . cehaletin- den istifade — ettiler. Halk hiçbir vakit reyimni Halk fırka- mina atmadı, ancak onun kasasından karnına — doyurümlar e tarafı — bil- Micebüriye iltizam — etliler “Halk —dün “Yaşasın Gari !, diye bağırdı... Büyük Gazisini alkışladı.. Ve kendisine hür- met eden Serbest fırkaya reyini vermek istedi... Fakat mami, oldular, #atlırma dilar. Sandık bir “saat evvel öğle pay- dörü diye halk dağıtılarak-kapandı. İşte Küçükpazar intihabının hakiki cephesi Vefa -17 mumaralı evi Burhan İsmail üü İNTİHABATA DAİR İntihabat serbesttir. diyorlar. Ben reyimi veremedim ve benim #ibi birçokları da veremedi. Acaba bunun sebebi Serbest Cümhuriyet fırkaşma rey vermek İstemiş ol- Mamız mıdir ? Şehremini; EMİN gazeteslain evle “Serbest Bir tröst Mü Teşkil Ediliyor ? Şehrimizde bir kahve trüstü teşkil edilmiştir. Tröste — dahil olanlar - şunlardır: S, Amar, Modiyano, M. A- Seo, M. Basat, Parma, Salem riyadi, Arlopulo._l'ıı_lzıâkil:: Eskin; azi; Saporta, leridi, © Şalom, Naum ve Maksimi İsnall Hakkı, "ı meb'us Akosman “ıı:câ ler bu itbalât emtiasının fiat- Ş .yüultıel istemekte SON POSTA,, NIN Tefrikası: No 56 “Ula Arsen Lüpen'in Son Sergüzeşti w Bundan on beş, yirmi gün kadar evvel Cenubi Amerika- nin Arjantin ismi verile cüm- huriyetle idare olunan ve bir kısmında, — bir- ihtill çıktı. Reisicümhur — (İri — Goyen) vazifesinden —ayrılmıya icbar edildi. Nazırlar kaçtı. Onların erini muvakkat bir askeri ükümet aldı. Birkaç gün zarfında hallolu- nup biteceği — zannolunan *bü hareket, bugün görülüyor ki sükün bulmaktan uzaktır. Bir takım anarşi unsuru Arjantinin her tarafına yayılmıştır. Sultanahmet Parhn;;—Afyı_)'n K;)ı;ıisyonunun Bozukluk Sultanahmet parkının etrafı son- yağan yağmurlardan bo- zulduğu cihetle belediye aci- len tamir ettirmiye karar ver- miştir. MUHARRIRIİ MORİS LÖBLAN İMDAT GELİYOR —-Seni alâkadar etmiyor mu? .ı._ Bana vzgelir, fakat se- | bul dn:wı. düşünmeni — tabil ldK'?llıldırdııı indiler — ve “iı'.y. avdet ettiler. Güvercin- © yanında durmuşlardı. Raul itiraf etti: NMf”)'ö Montesyönün mah- Tini nasıl aldığımı bilmiyo- SMN Hakat,i icapoden - tablat şartlarına bakilırsa, elde ettiği hasılat çok olmasa gerek. Ma- amafih, bunu hesap ederek birçok aletler de yaptırmış: Akıntı boruları, V. S. Za- man bulup ta bu aletleri tetkik edemedim ve daha mükemmel bir hale getirmiye çalışmadım. Fakat kendime göre ban aletler yapmadım da değil. Beşu orada ayağının ucundaki JSON POSTA Arjantinde Çıkan İhtilâlin Asıl Se- bebi Nedir, Bilir Misiniz ? Reisi- cümhurun Fazla Namuskâr Olması! kanne < KA Di Yüz bin kişilik bir kuvvet, Cenubi Arjantin'de şimalden ayrı olarak müstakil bir cüm- huriyet kurmıya çalışıyor. Bü- tün — Arjantinlilerin — ittifakla namuskârlığını teslim ettikleri Reisicümhur ( İri Goyen) & karşı bu isyan niçin çıkmıştır, bilir misiniz? Bu zatın namuskârlığı yü—i zünden. Bu adam sui istimalden o I kadar korkarmış ki büyük pa- | ra işlerile alâkası olan mese- leleri bizzat kendisi tetkik eder | karar verirmiş bu yüzden bir- çok iş geri kalmış, masanın üze-| nuşmak lâzım geliyor. Son İçtimar i Afyon komsiyonu son - içti> mammı İ7 Teşrinievvelde yapa-, cak ve Cenevrede aktedilecek olan —afyon konferansi — için bükümet nezdinde yapacağı temenniyatı ikmal edecektir. şeyleri ver. Bu, bir demir çember ve ağ takılı bir çengeldi. Raul: — Beşu, dedi, nehrin dibine inmek istemez misin? Öyleyse güvercinlikten indirdiğimiz de- mir çubuklar hizasından neh- rin dibini tara. — Memba tarafından mı? — Evet. Nehir, tabii mec- rasını takip ederken altın kı- rıntıları çubukların kenarlarına yapışınış gibi. Beşu itaat etti. Ayağım kıyıda büyük bir taşa koyarak nehre doğru eğildi, sarlatı. Hepsi merak içinde susu- x—* n ,v T .I - SAA 5 ©| Arjantin ve Brezilya is- gyanından üç muhtelif | rinde bir yığın kağıtları alttan alıp üste koymak ve bir an evvel tetkiklerini — temim etmek — için hademelerin iştirakile gizli bir şirket teşkil edilmiş. Bu şirketin kazancı ile mil- yonlar temin edenler bulun- muş. Arjantin denilen memleket- teki ihtilâlin asıl sebebi işte budur. Şu hal gösteriyor ki bazan fazla namuskâr olmak bile kütleleri memnun edemi- iyor. Milletleri memnun etmek in biraz da onun dilile ko- Ticaret wKa;uıunun Tab'ı İsteniyor Samsun, Adana, Konya, Ay- dan, Mersin, Trabzon, İzmir- ilen ticaret kamusunun biran evel ikmali rica edilmiştir. ' Kamusun 20 Teşrinievvelde ilk forması basılacaktır. ————————————————— —— — nnn yorlardı. Dakika çok mühimdi, | Raulün tahminleri doğru mu ddi? Mösyö Montesyö hazinesini bu noktadan ve bu vasıta ile toplamıştı. Beşu işini bitirdi ve çen- geli yukarı aldı. Madeni ağ içinde, otlar, Aaşlar — vardı, fakat bunlar arasında bazı parlak noktalar görünüyordu: Allın tozu, kı- rıntıları ve parçaları. Hazineler.. Raul, iki hizmetkârın kane- pelere bağlı oldukları salona girince dedi ki: Şark Kadını Kadın Ve Kalp İşleri İ Sayfa 5 Eaîıl Sever? Şark Kadını Hakikati değil, Hayali Seve Bir Genç Kızın Marazi Aşkı Şark'lı kadınla Garp'li ka- dim aşk meselesinde birbirle- rinder — tamamen — aynılırlar. Garpli kadın aşkında bile bi- raz akıl ve hesap ile hareket eder. Aşk onu fazla deliliklere sevketmez. Garpte aşk yüzün- den intihara nadiren tesadüf ederiz. Çünkü Garpli kadın Cinsi terbiye meselesinde ço- cukluğundanberi tenvir ve ikaz kek onun için hayalinde yaşı- yan bir mahlük değildir, ha- yatının bütün hareketlerinde olılıısıı gibi, cinsi meseleler- de de hareketlerinde âmil olan unsur akıl ve mantıktır. Halbuki şarklı kadın has- sas, hayalci ve marizdir. Cin- S1 terbiye namına birşey al- mııııhı! Erkek onun için hakikatten — ziyade — hayalde yaşıyan bir mahlüktur. Onun için şarklı kız, erkeği değil, erkeğin hayalini sever. Sevda- sı da marizdir. Onun için daha küçük yaşta sevdaya tutuldu- ğunu zanneder. — Hayalinde sevdiği mühayyel tipi — hakiki âşıkı zanneder. Bu muhayyel sevyda onu gece gündüz meş- Eul eder. Tatlı hayallere sev- eder. Deruni bir hayat baş- lar. Buderuni yaşayış sinirleri yorar. Yaş büyüdükçe âsap ta yorulur. Nörasteni baş göste- rir. Artık sevda tamamen ma- razi bir şekil almıştır. Âşık ru- han hasta olmuştur. Bizim, evde kapalı, hay.: görmemiş kızlarımızın -çoğunu bekliyen akıbet budur. Akra- bamdan bir kız. vardır. On dört yaşındanberi bir gün so- kakta göz göze geldiği ve göz- lerinin caılgeıinc kapıldığı bir erkiğe âşıktır. Şimdi on sekiz yaşındadır. Dört senesdir bir gün — görüşüp — konuşmadığı, yalnız uzaktan uzağa — gözle- rini — seyrettiği. bu — erkek onun bütün hayatını doldur- muştur. On dört yaşında baş- hyan masum sevda, on sekiz yaşında, şarkın kara sevda dediği şekli almıştır. İış:: bu kız tam şarklı kız nümunesidir. Bu kızları bü mariz sevdadan, bu sinir buh- ranından kürtaracak bir yol vardır: Bu marazi hali ihdas eden vaziyetten onu kurtar - mak. Akrabamdan olan bu kız üzerinde şu reçeteyi tecrübe ettim ve muvaffak oldum. Si- ze de kızmız. Üzerinde ayni tecrübeyi — yapmanızı — tavsiye ederim: Sabah yarım saat bedeni — Mösyö Arnolt, işte size vadettiğim altınlardan bir kıs- mı ki ancak şapkanızın yarısı- nı - doldurabilir. Gerisine ge- lince, dostun Beşunun sana gös- tereceği noktadan nehrin dibini taramaktan başka yapabilece- ğin şey yoktur. O vakit o ko- ca kunduralarını da doldura- bileceksin. Uşağın gözleri parladı. Daha şimdiden kendini şatoda yalnız farzediyor ve altın hasılatını tekbaşına rahatça devşirebile- ceğini düşünüyordu. Raul dedi ki: — Yo... O kada» sev'nmene ye T ose r L___J'İeîrsir'ıli/c Roplar İşte size sade, zarif ve kolaylıkla dikip diktirebilece- giniz bir d hareket: Yi ek, mek, denize girmek - gibi. Bu idman — hareketlerinin — tevlit ettiği yorgunluktan sonra duş. Sonra - kuvvetli bir kahva Sonra bir işe gidip çalışmak, yahut bedeni yoracak işlerle meşguliyet. Kızı hayalile yalnız bırakma- malıdır. Maddi ve bedeni meş- guliyet onu hayalile — meşgul olmaktan kurtarabilir. Ve hatta sevdayı ancak sıhhi hareketler izale edebilir. Hanımteyze — TAKVİM — Gün 31 10-Teşrinievel-930Hr 158 Arabi Rumi 17-Cemarlelevel-1 TI - Eylül - 1346 Vakıt-Ezani-Vasati Akşam) 12.— |17.39 Yatsı | 130 1410 Kmsak (1047 | 426 Vakit-Ezani- Vasatı aa Güneş 1246 | 6. 5 Öğle | &n 1201 İkindi | 939 | 1812 hiç te lüzum yok. Çünkü bugün, yarın, ben o hazinenin köküne kibrit suyu ekeceğim - ve sen yalnız vadedilen hisseyi almak- la iktifa edeceksin. Herkes, kirlenen elbiselerini değiştirmek üzere odasına çe- kildi. Öğle yemeğinde buluştular. Raül, büyük bir neşe içinde birçok şeylerden bahsetti. Fa- kat, daha fazla malümata ihtiyacı olan Beşu, ona suailer yağdırıyordu: ( Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: