12 Ekim 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

12 Ekim 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a a ğ APNE 7 PEK — EZ O“ SON POSTA “ Son “Posta, , nın Tarihi Tefrikası: 21 | HAREM DEHLİZLERİNDE HAREMAĞASI HAFIZ Z BEŞİR HÜNKARIN KULAĞINA FENERBMMÇE DİN (0-2 GALİP GELDİ. Halledilen Bilmecemiz 123456 7 8 9 io1i |İstanbul “ Muhteliti Ol FISILDADI: VALDE HAZRETLERİ ASLANINI BEKLİYOR!. | dukça Fena Bir İRRİR ele yi Ti Oyun Oynadı. Tam bu teşevvüş ve tehev-| on altı alay daha görülmüş, | vasızca < ilerledi, ortakapıya ALi Baden kk İalbelik. İkinci” devrede ik on beş vür sırasında gözüne Gülni- hal çarptı. Oda sürüye ki- tılan kuyfuca bir yerde mev- ki almıştı. Ne olsa bir kızdı, henüz çocuk denilebilecek bir yaşta idi. Valide sultanın s- raya girişini, yoldaşları arasın- da, seyretmek havesine kapık mıştı. Durduğu yerden hür- kârı tecessüs ediyordu. Onun her basamakta uzun uzun te vekkufle halayıkları gözden ge- çirdiğini, yüzünü (ekşittiğini, homurdandığını görünce huy- landı, yanındaki kızların arka- larına saklanmak istedi. Lâkin yer ve vaziyet saklanmıya mü- sait değildi. Netekim Hünkâr da, kendisine heyecanlı, haşyetli| ve hüsranlı bir gece geçirt- miş, sababtanberi de hayali gözbebeklerine yapışmış olan körpe halayığı gördü ve dur- u. Bu görüş, zihnen bir tahav- vül geçirmesini intaç etmişti. Şişman adam, dilrüba mahlüku görür görmez, tecrübe kararını da, kız seçmek emelini de unu- disini bekliyen anası, büsbütün hatırından çıkmıştı. Gülnihale beslediği iştiyak, onu görmekle feveranlı bir şekil aldığı için, beyninde kıvılcımlar tutuşuyor- du. Hemen orada, o sürü sürü w kızların yanında, o taş merdi- venlerin üstünde bu dilfirip nesneyi yakalamak, doya doya koklamak, kana kana bağrına basmak için çılğın bir ihti; duyordu. o Gözlerinde (vahşi bir lem'a, iri burnunda ağır bir horultu, kalın dudaklarına bariz bir raşe vardı. Nerede ise bağıracak, o beş yüz kızı bir anda dağıtmıya kâfi gelecek olan ananevi emri haykıracaktı; — Halvet!.. Fakat hayasızlığın bu şah- eserini yaratamadı, halayıkla- rı dağıtıp sevgilisini alenen kucaklıyamadı. Birdenbire kar- şısına çıkan hafız Beşir, sema- vi emirler tebliğ eden bir elçi vakarile, kulağına fısıldar d — Valde hazretleri aslanını bekliyor! Üçüncü © Osman, elinden oyuncağı alnan bir çocuk gibi yüzünü buruşturdu, renk- siz dudaklarını kısarak mırı- dandı: — Hay beklemez olaydı! Maamafih aklını başma top- lamıştı. Orada üryan bir bac- legâh vücuda getirmekteki münasebetsizliği artık anlıyor- du. Şu kadar ki vuslatına can dan müştak olduğu kızdan kupkuru ayrılmak ta elinden gelmiyordu. Bu müşkül vazi- yetten kurtulmak için kırbı- yıklarını ağzına alarak birlâh- za düşündü ve sonra kat'i kararlar almış bir adam, me- tanetile yürüdü, o Gülnihalin yanına geldi, bütün kızların hayret ve kin dolu nazarları altında onun koluna girdi, yalvaran bir sesle kekeledi: — Sen değil, benimle bile anamı gör! Topkapı sarayında ilk Valde alayı, ikinci Bayezidin cülüsu üzerine yapılmıştı. O tarihten hikâye ettiğimiz güne kadar kısmen vilâyetlerden ve kismen de eski saraydan on altı valde yeni saraya getirilmişti. Yalnız üçüncü Osmandır ki anasını uzun dakikalar ortakapı önün- de bekletiyordu ve gene yalnız bu adamdır ki yanında bir balayık olduğu balde anasını arabadan indirmiye geliyordu. Beş yüz halayık, bu eşi olmıyan hadiseyi hayretle temaşa eder- ken üçüncü Osman, Gülnihali de sürükliyerek, yürüdü, deli- lizleri geçti, avluya çıktı, selâm taşlarının iki tarafına siralanan ak ve siyah ağaların, enderun cücelerinin, bendeğân takımının şaşkın nazarları arâsından per- geldi. Şimdi Valde sultan ve onun &trafına toplanan kalabalık ta şaşırmıştı. Padişahın, işitilme- miş, görülmemiş bir vaziyette genç ve başı açık bir meri kolkola meydana çıkışı, orta- kapıdan e m kadar uzs- nan geniş sahadaki kesif küt- rında bırakmıştı. Gerçi alkışlar başlamıştı ,ve bu alkışların de- lâletile padişahın anasile kar- şılaştığını anlıyan (dışardaki halk ta: “Barekâllah!,, diye bağırıyordu. Lâkin manzarayi görenler, için için “lâhavle,, oku; p LArkası var | Kasımpaşa | İntihabı IBaş tarafı düncü sayfada| ELEMAN rak sandığın etrafını serbest bıraktılar ve intihap ta tabii bir cereyan ile yapılmıya baş- landı. Atılan reyler Ohemen bilâistisna hep Serbest fırka İehindeydi ve bütün Kasımpaşa halkı yekvücut bir kütle ha- linde hareket ediyordu. Denilebilir ki İstanbulun hiç- kârane hareket etmemiştir. Vakit öğleden sonra. Ka- sımpaşa intihabı hararetli dev- resine girmişti. Muhtarlar dai- ma Serbest fırka pusulası ye- rine Halk fırkasının listelerini veriyorlardı. “Bu: yüzden halk ile muhtarlar arasında bir mü- nakaşadır başladı, Bu sırada Necati ismindeki büyük Piyale bekçisinin silâh çektiği duyul- du. Yuha sesleri yükseldi ve bir kalabalık, silâh çektiği iddia edilen bu bekçiyi kara- kola götürdü. Bu sırada ahaliyi dağıtmak için etfaiye tulumbaları geti- rilmişti, Bir gulgule daha kop- tu ve arkasından hortumların koparılıp kaçırıldığı duyuldu. Birçok sesler bağırıyordu: — Milletin ateşi su söndürülemez. Bütün bu şikâyetlere, bağ- rışlara rağmen muhtar Ef.ler hâlâ isimleri bulmamakta inat ediyorlardı. Hortumlar Parçalandı Bu sırada etfaiyenin ikinci hir otopompu daha gelmişti. Ahali ilerledi, etfaiye nefer- lerini hortumlarile kucakladılar, otomobile de dayanarak sürüp, şehrin öte tarafına okadar Bir kadın: — Burası Kasımpaşadır, et- faiye filin vız geliri (o diye haykırmakta idi. Serbest fırkacılar, halkın son dereceyi bulan heyecanını teskin etmekte müşkülât çe- kiyordu. Bu esnada bir başka hadise daha oldu. Bravo Jandarma Zabitine Serbest Fırkaya rey vermek istiyenlerin içeri sokulmadiğı şayi olur olmaz halk kapıya dayandı. Kapı kırılmak üzere idi, orada bulundurulan jaw- dorma müfrezesine süngü tak- tırıldı. Halk, yek avaz olarak feryat etti; ile © — Biz halkız, düşman de- ğiliz, bu memleket bizimdir. İ Biz Yunanlı mıyız? Biz haki kımızı istiyoruz! Bu vaziyet karşısında kıt'a kumandanı halkın süngülere rağmen ilerliyeceğini gördü. Çok isabetli bir karar ver- di. Süngüleri yerine taktırdı ve kıt'ayı geri aldı. Fakat bu arada kahveci Etem isminde birisi süngü ucu ile hafifçe yaralanmıştı. o Polis Müdürü ; Polis müdürü Ali Rıza EB halka birkaç söz söylemek içi camin kapısına çıkmıştı. Fakat “Gir içeri , sedaları arasnda başladığı sözü ikmal edemedi, döndü. isi Hava Hanımın k Konferansı si Bütün bu bağrışmalar araz sında Sinop'lu Hava işminde bir hanım, kürsü üzerine çık- xış, nutuk veriyordu: — Güneş altında ahali yan- İı. Aç karına bekliyoruz, Kapıyı açında rey verelim. Herkes reyini namus ve vic- danı (dairesinde & verecektir. Fakat nedir bu hal? Nedir bü zabıta kuvvetleri? Anadoluhisarında . Anadoluhisarı, 9 (Hususi) — Anadoluhisarı intihabında rey- 'srini Serbest fırkaya vermek stiyen sandalcı ve balıkçıler veylerini kullanamamışlardır. Kemaliyede Ne Oluyor? Kemaliye, 9 — Bura inti- abatı bitaraf denecek şekilde yapılmamaktadır. Cümhuriyet üddei umumisinin müzahere- tini isteriz. Serbest fırka reisi: Naki Silifkede Olup Bitenler Silifke — Sadabatta intiha- bat Serbest fırkanın lehinde- dir. Halk, hiçbir tesire kapıl- madan reyini (o vermektedir. Vali Bey dün intihap encüme- ni ile iki saat müzakerede ve beyanatta bulunmuştur. Bu sırada intihabat durmuştu, Belediye ve intihap ençü- meni reisi olan Halk fırkası azası hastalanmış, vazifesine gelememiştir. Bu yüzden halk beklemektedir. Nafiz il Man İsim (4) kayık (4) : — Maraş meb'usu (5) lâkin (5) 3 —Bir gıda (2), manda yavrusu (5), nota (2) 4 — İstanbulda bir köy (4), Musevi ismi”(4) 5 — Uzaklık işareti (2), sicim (2) 6 — Dudak (3), saz (3) 7 — Nota (2), şikâr(2) 8 — Vaktaki (4), dediğim den şaşmamak 4 9 — Beyaz (2), zarar (5), bir hace (2) 10 — Et satan (5), ağırbaş- ılık (5) Ti — Eski (4), salataya ko- nan bir ot (4). © Bir Zihniyet Barbaros'ta Son Posta Okumak Yasak Tekirdaği — Tekirdağı vilâ- yetine merbut Barbaros na- hiye müdürü Kemal B. Nayip köy muhtarına şöyle garip bir emir veriyor: “Köy halkını topla ve tembih et. Her kim Son Posta gaze- tesini köye getirip okuyacak olursa işi fenadır ve cezayı gakti verecektir. Mezkür köy muhtarı da bu emri köylüye tebliğ ediyor. Ne zihniyet yarabbi. Beykoz Kaymakamlık Binası Beykoz'daki eski saray bi- nası Beykoz kaymakamlığına tahsis edildiği için binanın tamirine başlanmışlır. Ömerlide Beton Köprü Ömerli köyünde betonarme bir köprü inşasına başlanmış- tır. Köprünün temeli bitmiştir. İki ay sonra tamamlanmış olacaktır. Yeni neşriyat “ Uyanış ,, Mecmuası “Uyanışı mecmuasının bu haftaki nüshası muhtelif yazılarla çıktı. İçin deki o yarılardan © bazıları şunlardır. Matbuat hatıralarım - Ahmet İhsan, “Yürüyen Şark, - Galip Kemali, “San'at âleminde, güzel - “ Şiirler , Ellerim saçlarında - Halit Fohri, Matbaada akşam - Reşat Feyzi, Evler o kararırken - Mehmet | Selim, “Tetkik, İngiliz edibi Çare Dikens - Hısan Refik, “Hikâye, Kılıcını sö siyorum » Reşat Enis. * Fecrlati , te- şekkline sit hatıralar devam ediyor. ye m Sağa Yukardan Ayağı: Elif Naci, | — Bilhassa (Fenerbahçe tribünü baştan başa dolu.. Saat 4 de Fenerbahçe ve İstanbul muh- teliti takımları sahaya dizildi- ler. Hamdi B. kısa bir nutuk ile Fenerin şampiyonluğunu ve şilt maçındaki muvaffakiyetini resmen ilin ettikten sonra mükâfatları kulüp kâtibi umu- misine verdi. Bu bittikten son- ra müsabakaya başlanıldı. Ta- kımlar şöyle idi: Fenerbahçe: Rıza, Kadri, Ziya, Reşat, Sadi, Cevat, Fik- Mİİ ret, Muzaffer, Zeki, Alâ, Lütfü, İstanbul (o muhteliti: o Avni, Halil, Hüsnü, Hasan, Nihat, Suphi, Rebii, Latif, Nâzım, Muhteşem. Hakem de Harbiyeden Reşit beydi. Oyun mutelitin (tazyikile başladı, ik on dakika zarfır Ja Fener takımı bir türlü oyu- nunu o düzeltemiyor, müdafaa fena işliyor, buna mukabil muh- ielit muhacimlerinin güzel oyu- nu göze çarpıyordu. Fakat onuncu dakikadan ora Fenerdede (İntizam başladı ve bu sırada sağ açık Lütfü tam süratle kaleye indi, Fenerin ilk sayısını yaptı. Birinci devre bitti, teşem bir filim. İKİ KALP BİRLEŞİNCE (ZVVİ HERZEN İM 3-4 TAKT) Cazip bir mevzua malik Musikisi : ROBERT STOLTZ undur. Heyeti temsiliye başında VALTER JANSSEN ve Viya- ıganniyesi o THEİMER vardır. dakika çok tatsız geçti. Bu arada Fenerliler iki de korner kaçırdılar, Fakat biraz sonra sağ açık Lütfü bütün hizi ile kaleye inerek Fenerin ikinci sayısını kaydetti. Lütfü ikinci takım oyuncusu olduğu halde bu muvaffakiyeti cidden şayani takdirdir. Bundan sona (o muhtelit takım kendini toplamak için birkaç defa gayret etti, Fakat hiçbir (ofayda vermedi ve maç ta sıhra karşı iki ile Fener lehine tamamlandı. İlân Nısıf hissesi tahtı tasarru- fumda bulunan, Zonguldağın Kilimli mevkiindeki (82) numa- ralı ocağın diğer hissedarları mülâzim Aptullah B. veresesi hükümetle aramdaki ibtilâftan bilistifade hot behot *ve o- cağın herbirisini ve zararını müeddi olacak surette son derece eğlendirici muh- YENİDEN KÜŞADI Yeniden tamamile tebdil, tezyin, har türlü osbabı istirahat ve zevk temin HACI MURAT Süper prodüküyonu İle kapılarını açmaktadır. DARÜLBEDAYİ TEMSİLLERİ ISTANBUL BELEDİYESİ Bu akşam saat 21,30 da MEKTUP 3 Perdelik Piyes i in il Yazan: W.S.Maugham © A. Muhtar Fırka Ocağı Kuzguncuk Serbest Fırka | ocağının dün akşam | | nahiye küşat resmi icra edilmiştir. Terceme eden Kuzguncuk Serbest Gelen evrak geri verilmez. İlanlardan mesuliyet alınmaz. FES Mp sese &sssir —E9#>BE »*mewwg sg SE FA MPEESERESLE. KBB >#Ye S HPŞESİZEKE SER Kr >

Bu sayıdan diğer sayfalar: