18 Ekim 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

18 Ekim 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gördüklerimiz Vali Beyi Vazifeye Davet... Hükümete polis dalresine üç dakika Mesalede Mabmut oğlu Mahizut elendi- Bin kapısı ve penceresi kırılarak — parası Çalkdı. Dihek — bağından Hacı Muntafanın *vine Beş elt müsellâh şahıs girerek kendisini, karısını, gelinini bağladılar, Yözaladılar, parasını, eşyasını aşırdılar. Polis dalresine Üç adım mesafelii et Çavuşun dükkânı birkaç defa Soyüldü, faillerden, mağsup mallardan Sbtr yek, Vali Nüzım bey zabıta kuvvetlerini belediye intihabında kanunsuz yollarda Mcağına, şu caulleri mağsup mal- lan buldurmuya — çalışsa da — kanuni Yazilesini — Ufa emniyeti — iade buyurmuş olsa olmaz mı? Kırşehir Hamdi oğlu Nuri Defterde Kaydımız Yok Reyimizi Serbest fırkaya atmaktan Menediliyoruz. — Mahallemizde — bulunan Küçükayasolya —belediye —intihabına 8 Ukadaş gittik. Üç senedenberi orada bulunduğumuz halde defterde Serbes' İitkaya rey vereceğimiz için kaydımın lar. Bu sefer Halk fırkasına TEy vereceğir dedil, © zaman bemen isimceğimizi —aramıya lüzun. Türmeden kendi defterlerine kaydettiler, Biz bunu gördükten scara - reyimiri Vennedik ve döndük. Vali Bey gelsin de bu haksızlığı görsün. San'at mektebinde İsparta/ Nuari NE İSTİYORLAR? Yeni mühalefet firkası — hakkınd: _"ln-.._ı gazetelerinin yazmadıkları kal- :;'t Apostollar fırkası, memleketi irtiez Hilüle şevkediyor diyorlar. Şu hald. fırkaya ne lürum var 2, Vatana fenalık getirecek bir. teşek- külü ortadan kaldırsınlar eski usuke #vdet edila'n. Yoksa #rza ettikleri muhalefet göz- , Nişten ibanet bir teşekkül müdür? lâ, Fethi Bey Mecliste neyi ve âe Süretle tenkit edeceğini — Başvekilden Ak Bürelile mi muhelefet yapsın ? Acaba arzuları, yeni fırkanın her Yelte ancak bir azası mı olmalı? Bu Giheti hükümet gazeteleri tenvir ler mi? Yeksa ne istediklerini bil- İar mu, merak ediyorum. CEVAPLARIMIZ Çeşmede M Nedim Beye: —lkamnma teşekkür ederiz. Müra- K mazarı dikkate alınmıştır. Deniamlann Maaşları Verilecek Mi? b *Ni tekaüt kanunu tatbike ktan sonra 65 yaşını ü'ı“"ln Dersiamların maaş- SON 'IL—"ST__A. NIN Tefrikası: No 62 S Arsen Lüpen'in Son Sergüzeşti mammmu ' BON PÖSTA Tek Taksi Etrafinda Münakaşalar... Otomobillerde Tek Taksi Meselesi “Nasil Halledilebilir?.. BiL A » din Skulaann. İstanbul'da işliyen lüks ve adi otemobiller .. Bel İstanbulda lışan GÜYGM lerin ayni c; ten ve tek taksi olmasına ka- rar — vermiş ve otomobilcilerle müzakereye — başlamıştır. Bu müzakereler bir karara varmak üzeredir. Takriben - Belediye — mm- takasında takside — kullanılan 1000 kadar - ötomobil vardır. Bunların üç yüz kadarı mali- yet fiatı pahalı ve taksi için lüks telâkki olunan çtomobik | lerdir. Şehrin taksi nakliyatı mah- duttur, lüks otomobillerin ka- | zancı diğerlerine nazaran, niş- bet kabül. etmez derecede fazladır. Bunun sebebi şudur: Müşteri ayni parayı verdikten sonra en lüks taksiye binmek ister. Bunun için fazla kazan- mak gayretile ötomobil sahip- otomobil almak mecburiyetim de kalmışlardır. Bu suretle cenebi emtiası olan lüks otomabiller — fazla satılmış —az sermayeli fakir otomobilci esnaf da günden güne mahvolmak - tehlikesine maruz kalmıştır. Belediyenin — son aükar rerati bu felâketin —önüne geçemiyecektir. Çünkü karar noksandır. Belediyenin — istediği — gibi tadil edilen, boyanan otomg- biller arasındaki lüks otomo- biller marka ve gösteriş itiba- rile diğer mutedil fiatlı alelâde taksi — otomobillerine — faiktir. Son'günlerde toplanan otomo- bilci esnafından bazıları elyevin takside — çalışan otomobillerin tahdidini, yeniden taksiye oto- dteri daha pahalı, daha lüks | mobil çıkarılmamasını, yeni ve Kafile Reisi Memnur Herşey Yolu;ıâaı_(îiiıiıiş De Bizim Haberimiz Her vaziyette, her yerdeğimem- nun olanları, iptidailikle ittiham edenler çoktur: Ben de düne ka- dar daimi memnunluğu basitlikte bulurdum. Fakat dünden itibaren Atinadan avdet eden kafile reisi- nin beyanatını okuduğum dakika- dan itibaren bu husustaki kanaa- tım sarsıldı. . Atinadan aldığımız spor netice- leri ortada! evvelce bu sütunlarda yürüttüğümüz acı tahminlerin ta- MUHARRIRI MORİS LÖBLAN İMDAT GELİYOR halâvetli bir sesle: —i Ben küçük Katerinim, ha & #izin dostunuzum, ba- a der emniyet edilebile- bilirsiniz, Hatta, s ni? Buı"lhımııdııı fazla birşey R___L"j"v Manası nedir? k'hq" Katerinin son derece kalbin, p Ve izah etti: tim Söyleyiniz bakalım, be- | — Dostunuzdan fazla bir şeyim demek, size, dünyada hiç kimseye merbut olmadığım derecede bağlıyım demektir. Kateriu, zeki ve ısrarlı bir sesle tekrar etti: — Hiç kimseye merbut ol- müadığınız. derecede bağlı mi- sınız? Raul en büyük teminat ye- rine geçen bir ciddiyetle ce- vap verdi: — Evet, şüphesiz evet. — Belki bana merbut oldu- gunuzdan fazla kimseye mer- Yokmuş!.. :klhıl ı olmasına ııl;l.'l.o. vaziyette değiliz, Çü ka; bettiğimiz ..a..Cı..ıf... gel ve kimlere karşı olduğu malüm. Bilhassa Bürhan bey, Atletle rimiz kaybederlerken müsabaka: ları adım adım takip etmiş, o azap h, üzüntülü sahnelere şahit olmuş biridir. Böyle olduğu halde mem- nun olmasına — hayret ediyorum. Yoksa biz yamılıyor mıyız? Eğer bu gibi neşriyatla spor sahasında gaip edenleri süslü me- rasim tafsilâtile kapamak gayesi but değilsiniz, fakat ayni de“ | recede bağlı olduğunuz insan- | lar yok mu? Aralarında bir süküt oldu. ve Katerin birdenbire kararını vererek alçak sesle dedi ki: — Biz, şu son günlerde Bertrandla beraber çok ko- nuştuk. Fakat hayat... Yaş farkları.. Bertrandın evlenmesi, aramız- daki sevgiyi ihlâl etmişti. Fakat bu altı buhran ayı, bizi tekrar birbirimize çok - yakınlaştırdı. Yalnız... gene.. Katerin devam — edemedi. Gözlerini önüne iğmişti. Tekrar gözlerini yukarı kaldırdı ve cesaretle söyledi : — Bu sefer de aramıza siz girmiştiniz, Raul, evet, siz... Küks otomabillerin boyanmasın- dan şimdilik sarfınazar edilme- sini istiyorlarmış. Bu talep lüks otomobil sa- bipleri lehine çevrilmek iste- nen bir dolaptır. Lüks otomobil sahipleri ka- zanç menbalarını ellerine almak için bu fikri ortaya atmışlar- dır. Halbuki bu - fikir -galip geldiği takdirde, şimdi olduğu gibi harice birçok sermayemiz gideçektir. Bütün medeni şebirlerde, milli sermayeyi korumıya ça- hşan — memleketlerde — tatbik edilmekte olan bir usul vardır. (Taksi mahallinden hareket edecek otomobillerin nöbetle hareketleri.)| Bu usul Belediye mukar- reratına ilâve edilirse mese- le kökünden halledilir. Sror - O gürülüyorsa aldanabilecekleri için buda ayrı bir hesabtır. Atimaya Burhan Beyle giden ve orada koşanların anlattıklarına birar dikkat edilince; giderken düşülem tekmik hater lana yüz misline Atina'da da düşülmüş olduğü görülyor. SPOR KONGRASI İstanbul #spor — mintakasının bugün kongresi vardır. Kongre çok hararetli münakaşalarla geçecektir. Katerin sustu. Raul kararsız ve telâşlı du- ruyordu. Bertrand lehine Ka- terini veya Katerinin lehine Bertrandı incitmekten korku- yordu. Buradaki rolü ona çok güç, hatta çirkin görünüyordu. “ Alçak bir sesle mırıldandı: — Ben ikinizi de seviyo- rum, Katerin hararetle dedi ki: — Evet, çok güzel, ikimizi birden, yani birini de öteki kadar, ne fazla, ne eksik, Raul bir tavır ile itiraz et- mişi. Katerin onun birşey söylemesine meydan vermedi: — Hayır, hayır, dedi, sizin benim ve Bertrand hakkındaki duygularınız bizce meçhul bir şey değildir; siz de bizim, sizin Aile Ve Gençlerin Dertleri Sorulan suallerin Bir Kaçına Cevaplarım Ne Yapayım? | Bugün garip bir aile derdi ile karşı karşıya kaldım. Kari- lerimden biri bana yazıyor: “ Yedi sene evel İstanbullu bir kızla evlendim. Bir sene sonra çocuğumuz oldu. Karımı çok seviyordum. Fakat ailele- rimiz geçinemedi, ayrıldık. Di- ğer bir kadınla evlendim. Bun- dan da çocuklarım oldu. Ara- dan seneler geçti. Bu kadını sevemedim. Şimdi eski karım- la görüşüyorum. Ağlaşıyor ve tekrar birleşmek istiyoruz.,, Bu adam evlenmeyi çocuk oyuncağı sanmış. Eğer cemi- yette çocuklar ailenin elinde kalmasa ve evlenmek sadece bir gönül işi olsaydı, belki bu düşündüğün doğru olabilirdi. Fakat aileyi mukaddes tanıyan bir cemiyette bu dediğini yap- mak ne doğrudur, ne de müm- kün. Evvelâ birinci karını bo- şamakla hata etmişsin. Simdi de ikinci- karını — boşamıya kalkmak, çocuklara karşı cü- rüm işlemektir. * Hamza — imzasile gönderen kari diyor ki: *“Bir gün Beyazıtta güzel bir kadına rast geldim. O günden- beri gönlüm rahat- değil. İki- de bir içim burkuluyor. Buna bir çare.,, Çaresi - çalışmak, © — kadımı ! düşünmemektir. Eğer insanlar sokakta her hoşlarına giden kadınla düşüp kalkabilseydi, ortalıkta namuslu kadın kal- mazdı. mektup x Adapazarında uzun ve tatlı bir aşk macerası yaşıyan genç kariime tavsiyem, — sevgilisile evlenmektir. Mes'ut olmak için bütün şartlar hazırdır. * Bir Rum genci bir Musevi kızını sevmiş, fakat din farkı İstanbulun Argo Lügati Hazırlandı Halk Bilgisi d:ıelii bir “ » İügati zırlamıştır. E:?:üı sayfa kadardır. Yakım- da neşredilecektir. Bu lügatte yalnız İstanbul argosu tesbit lıo: edilmiştir. için ne hissettiğimizi bilirsiniz. Siz, şatoda iken hem onun için, hem de- benim için müca- dele ettiniz, müşterek davamız uğrunda — büyük - tehlikelere atıldınız, binaenaleyh ikimizden birini tercih etmeniz, ikimizden birini feda etmeniz mümkün değildir. Fakat insan hakiki surette severse vaziyet böyle olmâz. Paris'e geldiğimiz gün denberi hergün bizi ziyaret ediyorsunuz ve kıskançlık his- lerine, gurur ve azamete kapık madan biz de sizin kararımızı | bekliyoruz. Fakat, nihayet an- ; ladık ki siz hiçbir şeye karar veremiyeceksiniz, ikimizi de be- raber seveceksiniz, o halde... Raul heyecan içinde sordu: — O halde? Bu elbise lâcivert kadifeden yapılmıştır. Daba ziyade hafif vücutlular için güzel gider. Yakası ve kolları kapalı, sade fakat zarif bir elbisedir. bu iki gencin serbesiçe bu- luşmalarına mani - oluyormuş. Gencin derdi büyük, buna na- sıl çare bulsun. Evet çaresiz, aşkta din farkı yok ama, cemiyette var. Ne yapalım ! Hanımteyze —— TAKVİM — Gün S1 17-Teşrinievel-930Htıır 165 Arabi M-Cemarielevel- 1344 Vakit-Ezani-Vasatı Güneş TL4 | 613 632 | 12 Rumi 4-Teşrinlevvel-1340 Katerin cevap verdi: — O halde mademki siz bir karar veremediniz, ben size bizim verdiğimiz kararı bildire- ceğim. Raul ayağa kalktı. Zapte- demediği bir korku ve heyecan- la adeta telâş içinde sordu: — Bu karar nedir? — Seysbate çıkacağız, Ravl şiddetle protesto ettir — Fakat bu manasız. Hak- kınız yok... Katerin siz beni nasıl terkedebilirsiniz ? - Ö)le Kezım, Raul titredi: — Hayır, olamaz, ben buna ran değilim, dedi. — Niçin islemiyorsunuz ? Raul ellerini uzat'ı: — Çünkü sizi s-:irorum. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: