27 Aralık 1930 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

27 Aralık 1930 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M. ZEKERİYA Şeyh Sait isyanını vaktinden gevel haber veren bir Türk olmuştu. Bu 'nmallim pu haberi vermek için hayatını berabe r verdi. Fakat bu ikeyi bilerek ve ölümü alarak ortaya atıldı. ağ si © Menemen hadisesinde şeriat ; açan yobazın karşı" ; in Türk muallimini görüyoruz. Genç muallim bu i kanile ödedi. Fakat iskılâp için kendini feda et- # gekten çekinmedi. * İnkılâp, silâha dayandıkça yerleşmiş addedilemez. Cebir ; ye kuvvetle tutunan inkılâp © henüz gönüllere ve fikirlere hâ- z kim olamamış demektir. Fakat bu iki vak'a inkı- bın artık emniyet altında pulunduğunun en büyük de- ir. Muallim ve Türk genci in- © şlâbin o bekçisidir. Her iki hadisede de bu vazifesini mu- © yaffakiyetle yapmıştır. Demek “ ki inkılâp gençlerin ve bil © hassa muallim sınıfı gibi mü- “ hpevver gençlerin ruhunda ve © kalbinde yerleşmiştir. İnkılâp gençlikte bir iman haline gel- dikten sonra artık emniyet altında demektir. Bu itibarla son hadise in- ““klâp için güzel bir imtihan © olmuştur. © Falih Rıfkı Beye: © Dün Milliyette neşrettiğiniz © makalede bana ve SON POS- İ TA'ya çatmakta haksızsınız. Biz “ guhalefet yapmak için muha- “lefet yapmıyoruz.Bizi nkılâp işin- de ve sol hareketlerde bütün münevverlerle (o bir saftayız. © İrtica karşısında birbirimize düşmemeliyiz. İnkılâp ancak münevverlerin © gönüllerine ve kafalarma hâ- © kim olduğu müddetçe yaşıya- bilir. İnkılâba kurşun sıkmak istiyenlerin karşısında münev- yerler elele verip beraber ça- © Jışmazlarsa, Osol hareketleri müdafaa edenler de birbirleri- ne düşerlerse, işte o vakit ir- #caım kuvvetlenmesine yardım miş oluruz. Gaziayıntabın Kurtuluşu Gaziayıntaplı gençler, dün Beyazıttaki gençler mahfilinde Ayıntabın o kurtuluş (gününü esit eimişlerdir. Merasime 45,30 da gençlerden Tevfik “ beyin bir hitabesile başlanmış, şuhtasar bir tarihçe yapılmış, © grasile bazı gençler hitabeler irat etmişlerdir. Bu arada ( Ayıntap mahsur- larının son feryadı ) isimli ve © istiklâl mücadelesi esnasında yapılmış bir şir O okunmuş, dört kişilik bir saz heyeti © Ayıntap havaları çalmış ve © merasime nihayet verilmiştir. © Bu (münasebetle O hazıruna k birer kartı tevzi edil miştir. Ayakkabıcıların Hasbıhali Ayakkabı san'atkârları ce- © miyeti, bugün cemiyet merke- yirde bir toplantı yapacaklar- “dır. Bu toplantıda yerli malla- na hariçten gelen mallâra kar- “yg olan vaziyet ve Faikiye atrşlında görüsülecektir. 1 Kadınlar, onu küçük gören ehemmi- yet vermiyen, sevmesini bilmiyen erkekleri | başından bir macora yeçtiği için ona fena sevmezler. Çünkü kadın küçülmekten korkar, BUGÜNÜN TELGRAF HABERLERİ 500 Tayyare (İzmirli Arkada Amerikadan Rusyaya Günderilmiş Londra — ismi lândiya sularında yanına aldığı bir kılavuzla Petrograta doğru W almaktadır. Bu üttahidei Amerikadan a hesabına alınmış 500 tayyare vardı. Bu haber Amerikade şayı olur olmaz elyevm Ame- rikada bulunan Rusyanın sa- bık Ticaret vekili M. Vasilef bu haberi şu şekilde tashih etmiştir. Bunlar üç seneden beri Amerikadan alınan tay- yar o makineleridir. o Tayyare değildir. Tahvil Meselesi Hadise Müddei Umu- miliğe Aksetti.. Bir müessese, birçok kimse- lere Pariste bulunan “ Bank Nasyonal Mobilyer,, in tahvil- lerini | satmıştır. | Tahvilleri satın alanlar taksitlerini mun- tazaman ödedikleri halde ken- dilerine her nedense, asıl tah- viller verilmemiş, bunun yerine |“ ellerine makbuz verilmiştir. Alâkadarlar ait olduğu maka- ma müracaat etmiş; meselenin mabiyeti anlaşılmak üzere bu husustaki evrak müddei umu- miliğe verilmiştir. Mensucatcılar etmiş ve inkılâba hiyanet et- | Yarın Sanayi Birliğinde Bir Toplantı Yapacaklar Yarın milli sanayi birliğinde saat üçte ipek fabrikacıları bir toplantı yapacaklardır. Toplan- için bir nizamname hazırlana- caktır. İpek fabrikacılarından sonra pamuk işliyen fabrika- cılar da bir kooperatif yaps- caklardır. Bu suretle mensucat sanayimizin muhtelif kısımları kooperatifleşecektir. Bu koope ratiflerin İstanbulda santıralize edilmesi için Gazi Hazretlerinin nezdinde — bulunan (iktisat müşaviri Şefik (Beye o bir röje verilmiştir. ik i bi mesele hakkındaki tetkika- tının müsbet bir safhada ol duğu söylenmektedir. Asarı Atika Arıyanlar İRAKTA TAM YİRMİ TANE HEYET VAR Bağdat — Baron Fon Rişa- nın riyaseti altında Bağdata bir Alman asarı atika heyeti gelmiştir. Bu heyet İrakın kudim medeniyetine ait eserler arıyacaktır, larla elyevm İrakta asarı aka arıyan he- yellerin adedi yirmiye baliğ ml am ima aman SON POSTA 2 — Kadınlar, kadından nefret eden, ehemmiyet bakan erkekleri revmezler, şlar Ha- diseyi Nasıl Görüyor, us Nasıl İfade Ediyorlar? Dün akşam İzmirden gelen gazetelerde Menemen hadisesi hakkında “SON POSTA, ailen Yaralılar bilinmiyen yeni tafsilât yoktu. Bu- nunla beraber refiklerimizin sütunlarını gözden geçirirken her birinde nazar dikkati celbeden birkaç cümle gördük, ün karilerimize bu cümleleri de okutmak istiyoruz: Anadolu Diyor ki: Uzaktan baktım, yedi haydut camiin içinde müezzinden bir şeyler istiyorlardı Müezzin razı olmıyordu. Haydutlardan biri elindeki mavzerin namlısı ile onu dürttü: — Müezzin Efendi diye bağırdı. Galiba sen müslüman de- ğilsin, Kelimei şehadet getir bakalım? Müezzin Efendi korktu, hareketlerinden titremekte olduğunu hissettim. * Halk cami kapısının önüne toplanmıştı. Bir aralık bir kıpır- dama oldu. Genç bir zabit halkı yararak ileriledi: — Bu nasıl şey, haydi buradan çekilin, işinize gidin, dedi. Fakat sahte Mehdi genç zabite kâfir dininden çıkmasım ve sancağın altından geçmesini söyledi. Genç zabit bu adamları alıp götürmek istedi. Fakat müsellah şerirlerden biri atıldı. te Mehdinin emrile genç zabitin üzerine yürüdü. Tabanca- sı çekti ve ateş etti, * Zabitimiz yaralanmıştı, Hainlerden biri geldi. Kendisini camiin ortasındaki bayrağın altına çekti. Orada bıçakla boğazından kesti, Başını gövdesinden ayırdı. Alçak adam emretti; — Kan içmek haramdır. Fakat bunun kanını içmek helâldir. Ve haydutlar genç zabitin kanını içmiye başladılar. » Asker yetişti. Ateş başladı. Sahte Mehdi arkadaşlarına bağırıyordu Korkmayin kendinizi sıkı tutun, Ben yanınızdayim. Mehdi Ülrüer Baha kürüm işlemez. * Haydutlar geberiyor. Yaralı olarak tutulan : —Bizi öldüremezsiniz. Arkamızdan(70)bin kişi geliyor, diyor. * Haydutların üzerleri arandı, bir miktar esrar bulundu Yeni Asır Diyor Ki: Har camide (bulunan halka: — iye kadar hepiniz bu sancağın altında lanacak- sınız, toplanmazsanız çok peşiman olursunuz, Çi etraf yetmiş bin kişi ile sarılıdır. İzmiri ve İstanbulu aldık, diyordu. xy Camiden çıktılar, belediye meydanı aldıkları bayrağı diktilar : — Şapkayı atalım, X z Talimde bulunan bir müfreze o sırada avdet ediyordu. gittiler. Camiden diye bağırdılar İster İnan, İster İnanma! Menemendeki badiseyi — Sen bu işe neye gir- çıkaranlar bu hareketi'din? nerede hazırlamışlar? — Ben ölümden kork- Manisada bir kahve: mam. Beni göbeğim kur- banede. Burada oturur, tarır, demiş. esrar içer, ondan sonra * zikre be iye i o Esrarhanede sayıklıyan : ve sözleri bir deli saçma- in yerirlerden * andan ibaret vim ie — Bir yığın odun yakıp İrirler deli veya serseri beni üzerine atsanız, haz- | değil de nedirler? Bunları reti İbrahim gibi ben de başka türlü göstermiye yanmam, demiş. | osym mantıklarında- * İki selâmete biz inanmıyo- Bir şerire sormuşlar; (O (ruz. Sen ey kari: #sfer Inan, isler inanma! -» Kadın Kimi Seve: 3 — Kadın, kendisine iltifat eden, ona veren erkeği sever. Namzetler Daha Ziyade Sanayici Ve Zürra Arasından Mı Seçilecek? Ankara, 25 (H.M.) — Halk fırkasının önümüzdeki meb'us intihabatında göstereceği meb'- us namzetleri fırka teşkilâtına dahil olanlar arasından seçi- leceği ve namzetlerin arasında ziraat ve sanayicilere büyük bir yer verileceği : söylenmektedir. İşçilerin Sıhhati Ankara, 26 (H. M.) — İşçi- lerin sıhhatını korumak için İktisat vekâleti ile - Sıhhiye vekâleti müşterek bir talimat- name yapmaktadırlar. müfrezenin okumandanı olar ihtiyat zabiti ( Kublay) Ii. kanındaki bamasetin sevkile tek başına haydutların yanına giktiz — Ne istiyorsunuz? Dedi, kendilerini o kanun kuvvetine itaate davet etti. Şakılerden bir geri çekildi. — Bunu İstiyoruz, (dedi silâhını Kublay Bevin kalbine tevcih etti, 4 Zabitimiz yaralanmıştı, bü- kümete muttasıl olan ( Gazez ) camiine götürüldü. Derviş Meh- met arkasından koşarak belin- den çıkardığı bıçakla zabiti- mizin eziz başım vücudundan ayırdı. » Müsademe başladı. Bu sırada derviş Mehmet deli saçmasına devam ediyordu: — Biz peyğamberiz, kurşun işlemez. bize Ölen ve yaralı olarak tutu- lan o haydutların o üzerlerinde usturalar, (o bıçaklar, paketle iİ esrar bulundu. * Hizmet Diyor ki: Nihayet (Hizmet) in de bir kaç satırını gözden geçirelim: Yaralı olarak tutulanın ifa- desine göre: Haydutlardan biri menber- den aldıkları sancağı açmış, ca- min kapısına geçmiş, dışarı çıkmak istiyen halka: — Durunuz, demiş ve sonra şu sözleri söylemiş: — Hükümet yoktur, herkes dükkânlarını kapasın ve sanca- ğımızın altina gelsin. Sancağı- mızın altına gelmiyenler kâmi- sn öleceklerdir. Saat 12 ye adar müsaade var, demiş, Serseziler, önlerinde Kalır adını taşıyan köpekleri olduğu Her şeyi bildiğini zanneden Avrupanın Türkler hakkın, daki malümatı, ötedenberi çü- rük, sathi ve yanlıştır; hele üç dlin halitasını teşkil eden Türkçeyi iyi öğrenenler pek nadirdir ve Türk edebiyatı! hakkında ciddi bir fikir sahıbi garplıya tesadüf etmek pek güçtür. İşte bu yarım yamala müsteşriklerden biri, beynel- milel bir külliyat için, iyi bir! Türk romanı seçmiye karar vermiş, dört ay, eline geçen Türk romanlarını okumuş, hiç birini beğermemiş. Garplıların Türkiyeye sit etütlerde ne kadar sathi kal- ,| dıklarma bu, iyi bir misaldır. Dört ay içinde bir milletin bütün romanlarını değil, bir tek muharririn bütün eserleri- ni bile esaslı olarak tetkik, etmek mümkün değildir. Hu- susile iyi Türk romanlarının azlığı da kabul edilirşe, araştırışın dört ayda değil dört senede bile doğru netice veremiyeceği anlaşılır. o“ Vaktile bana birkaç ecnebi müracaat elmiş ve Tür. ede- biyatı hakkında eser yazmak ve kendilerine vereceğim ma- lümattan istifade etmek İste- diklerini söylemişlerdi. Bir mil- letin edabiyatı hakkında hiç- bir fikri olmayanların şuradan buradan toplayacakla. notlar- la, fikirlerle eser yazamıyacak- larını kendilerine açıkça söy- ledim. Mamafih, gene bu adamlar, kahvelerde rasgel-| dikleri muhavrirlerden (fikir alarak büyük ciltler yazdılar. Muharrir, eser isimleri, tarih- ler, nesiller, cereyanlar baştan başa yanlıştı. Bir tanesinde ( Abdülhak Hâmit ) yeni nesil- den olarak gösterilmişti. Garp edebiyatına © vukufla- rının yarısı kadar, bu allâme efendiler, bizim edebiyatımızı tamsalar, yazılarında cehalet- lerini “teşbir eden bü yırtıklara birer yama vurmasını öğrenir» | lerdi. | Avrupalı, Türkiyede, hâlâ! minare, kafes ve çarşaftın' başka birşey aramıyan alelâde bir seyyah zibniyetindedir ve bize dair bütün malümatı üç dört (o kartpostalın üstündeki resimlerden ibarettir. “Balde hükümet konağına gidi yorlar * Kublay bey isminde bir za- bit yetişiyor, serserilerden bi- rinin yakasına yapışarak: — Ne yapıyorsunuz, utan mıyor musunuz ? diyor. Diğer beş serseri bu harekete kıza- rak ateş ediyorlar. Kublay B. yaralı, baygın yere düşünce: Yapmayın , öldürmeyin beni ben de müslümanım. de- mişse de gözlerini kan bürü- yen bu serseriler dinlememiş- ler ve yalnız akıllarmca bir merhamet eseri olarak: — Dur öyleise seni ensen- den keselim de gözln görme- sin, diyerek, ellerindeki teste-; re ile zavallı (zabitin başımı! kesiyorlar. ğ * Müsademe başlıyor, haydut- larm bir kısmı ölüyor, b ralamver, o Üzerleri zaman n teskereleri birtakım ieektuplar ve parğa parça esrar bulunuyor. a ve A A AM AŞ Ae an ŞE

Bu sayıdan diğer sayfalar: