12 Şubat 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

12 Şubat 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yKara Ali Çetesinin İş Darıca Ve Civarını Haraca Kesen Azılı Köy Ka- Mahkeme Koridorunda Bir Mülâkat işledikleri ı a adaıışı İle Kara Ali çetesi; va ve korkunç günahlarının sabını vermek için mahkemeye fikıyorlardı. Bir — muharririmiz nlarla ayrı ayrı konuşmak ve füzleştirmek fırsatını elde etmiş- t. Muharririmi: Je anlatıyor: Çete sekiz kişiliktir. 1 Kara li 2 Ahmet, 3 Koca Hüseyin, 'ala Hüseyin, $ Sülo, 6 Hasan :l'v 7 Şaban oğlu Halil, 8 Rüs- Kara Ali Çetenin şöhretini ismi etra- Tizde toplıyan Kara Ali 52 yaşın” * Dınmılı bir mübadildir. Yedi ' evvel Darıcaya iskan edil- hiştir. _caK—ı.Lmd.u koltuğa ilişen D:- man bu Zal oğlu Rüstemi ile Baş başa İdik. Senli benli konuş- ikimizde söz verdik. Ali etekli, cüp- Bürt benziyen yeni ve zengin K Palto giymişti. Yaka düğme- ünü d, renkli dört beş mintamı Ste giyinesi aıhhatine karşı YAptığı itinayı gösteriyordu. Elle- MA kavuşturup göbeği üstüne Ydu. Avurtlarının üstünden k Püskülü gibi aşağıya sarkan darın biyıklarını sivazladı. Yanak- saoda kalp sancısı çegenlerde hi “Pan terli ve uçuk bir pembe> ğ :ı.B'dlı. Halim, ıelinık M :: ylü gibi görünmek İst “4 ve anlatmıya başladı; Ş — Altı çocuğum var, iki k- ia evlendirdim. Sofram 've kal- hun, Perkese açıktır. 400 koyu- ri mr ışlı.ırım, öküzlerim, ::ıoı; » Çiftim, çubuğum, l lamdolsun param da var. 200 eşdm kadar a ekiyorum. tkesin —sevgisini, —hürmetini ::ınmq bir adamım. Kimsenin Nunu kanatmadım. Komşunun Yuğuna kış demedim. Tavuk *tnesinden korkarım. 15 sene- enberi morfinle yaşıyan yarım bekım, Hayattan daha fazla ne öç, Üyebilirim. — Bir kuş kadar "':c'ırı'î.., kaldı, Fakat ah © fir- AI,Bııı.:.n dinlerken — gözlerim | Ağanın başındaki, sİnındaki İğta nişanelerine takılmıştı. Söz- Tni sonuna kadar dinlemeden tordum, dedi ki : », ” Küçükken düşmüşüm — de dikmişler, izleri kalmış. Kesmek, boğazlamak, vurmak Mastarlarını büyük bir alışkan- hkla kullanan Ali ağanın başın- daki izler pek eski maceraların ahramanı olduğunu söylüyorlar Kibi.. Âli ağa hiçbir şey yapmamış. Fakat Halk fırkası uğrundaki fe- dakârlıklarını ve zaferini çekemi- yen Darıca Serbes fıka reisi Tahir Ve Nüzhet zade Mustafa Beylerle' arkadaşları Darıcanın eski cina- Yyetlerini hep bunun eteğine çı- kınlamışlar, iftira ediyorlarmış. b bugünkü — felâketi hep Ti Öşebes fırka hazırlamış. Devam — Darıcada esrarkeş, ayya; berkasa; yaneu ” Bökülür eial Bihmet isminde bir genç vardı. adam, Tahir Ağanın yanaşması San iaminde bir gençle müna- Bebette imiş. Bunu Yın': Darıca Belediye zeisi İsmall Ef. söyle işti. Ahmet birgün her nedense Mavzerle bu Hasanı ııııumnî(lu "":ı'.ı"'" kendi lvl:ıılıı. Ka ile gezdiği için 1 aşında| :;îııım'.awf Halili. de tevkif ,_'_'"— Serbesçiler Halk fırkasın- Tei :::lllıım için önüme geçe- kendilei tehdit etmişlerdi. Ben Wftira :;!-ı dinlernedim. İşte şimdi dürümediyorlar. Hasanı ben ök dtevkartüm. Jandarma beni de İf etti. İki sene evvel Yerli Tefrika No. 57 lediği Cinayetler Nelerdı'r?, mahallesinden öldürülen İbrahim ismindeki bir » gencin katili de ben imişim. Bunları Serbesçilerin teşvikile tevkif edilen Ahmet ve babası Hasan dayı söylüyorlar. Halbuki benim hiç kabahatim yok. Ali Ağa bunları süylerken göğsünü geçirerek ağlıyor: — İftira, iftira, hep iftir. sırada Ahmet yanımıza gelmiş, Ali ağanın arkasında söy- Tediklerini dinliyor, gülüyor ve kaşile gözile bana işaret ederek söylediklerinin hep yalan olduğu- nu anlatmak istiyordu. gole Efradı Kimlerdir? 'ete efradı. Dıramalıdırlar. Hepsi de muhtelif zamanlarda Ali| pısıı ağanın yanında yanaşmalık, çı- raklık, hizmetçilik yapmışlardır. Çeteden 14 yaşındaki Halil, Ali ağanın yeğenidir. Hasan dayı da Ahmedin babasıdır. Çete şimdi ikiye ayrılmıştır. Ali ağa ile yeğe- i bir parti, diğerleri de bir par- tidir. Ahmet, Adamları Nasıl Kestiğini Anlatıyor 19 yaşında, yakışıklı, esmer bir genç olan Ahmet saf bir kö, lü çocuğudur. Bütün yaptıkların- ür imiş gibi gülerek söy- Ali ağanın size anlattıkla- rını arkadan dinledim. Güldüm. Kendisini evliya gibi gösteriyor. Hiçbir şey yapmamış, hiçbir şey bilmez, namuslu bir adam! Öyle letin pençesine düğş tü, Şimdi Ali ağayı ben ize anlatayım: Ali ağa fenalık önüne geleni ver, kahvehanelerde tabanca atar, bütün köyü kendisine tapındırır bir adamdır. Köyde kimse bunun bir dediğini iki yapmaz, karşısın- da elpe'ııçe dııyruluı. Hükümet kendisine (50) dönüm arazi verdi. Şimdi 1500 dönüm toprağa sahiptir. Çiftliğinin odasında otu- ruürken mavzeri eline alır, tarla: sının yanında çift süren köylünün öküzlerine keyif için nişan alır, öldürür, tarlasının üstünden kuş uçurtmaz. Bu suüretle - arazisine givar olan bütün tarlı rrinden kaçtılar. Ali Ağa birisi- be kizdı öni haslta colur, <upki uyuyamaz, — mutlaka — o dövmeli ki rahat etsin, biz çı Ağrından çı ak öldüreceğin den korkarız. Şimdi birçok para ve sürülerle koyun kuzu sahibi SERVER BEDI ö le başımzı arkaya "_'vıyııîî,y daha ahat edersi- hiz, dedi ve başımın altına Yastıkları — yerleştirdi. Onun i bukadar Aciz bir halde Bördüğünü — görmemek için Bözlerimi kapıvordum ve mü- temadiyen ağlıyordum. Hep o sessiz şefkatile, göz yaşlarım dininciye kadar ba- şımı okşadı. Bu el, benim i- çin, kaybettiğim babamın eli gibidi. Bu ele çok emniyetim yardı ve her taması beni ihya B ee v A ST m ea aa e oldu. Dıramada da böyle imiş. rinden bütün köylü titrermiş, Ali Ağanın Kestirdiği Adamlar Dört sene evvel Yahya oğ- la Mümin, Ali Aağanın bir öküzünü öldürmüştü. Bir gece hizmetçisi Koca Hüseyini Mü- min kırda iken göndererek bıçakla boğazlattırdı. Bundan iki sene evvel köy-e de Giritli Necip oğlu Mustafa- ya her nedense Ali ağa kızmış- h. Bir gece Koca Hüseyinle “Mustafanın evine gittiler; “K'â- mı kırdılar, herifi adam akıllı dövdüler. Mustafa yalva- rıyor: “Bütün tarlalarımı sana vereyim.,, diyordu. O gün, bu adamı bıraktılar. Fakat on gün sonra Musta- fa bu dayaktan mütcessiren öldü. —Karısı — korkusundan dava edemedi. Müthiş Bir Dayak , , Geçen sene Gebzeli bizidimi Sıyııovıdı dövdü, tabanca ile kafasını, gözünü yardı. Sonra İstanbula kaçtı. Adamı para ile kandırarak işi kapat” tı. Herif te nihayet öldü. * Geçen sene Ahmet namında birisi Ali ağanın hemşirezadesi Halile tecavüz etmiş. Bayramın ikinci günü ben birkaç arkada- şımla Recep efendinin kahve- sinde oturuyordum. Ş Akşam alaturka ikide Halili gönderip beni Zincirli kuyu- daki evine çağırttı: “Ahmet, Halile musallat olmuş. öldüre- — Ali ağa, ben çocuğum, yapamam, dedim, yal- vardım. — Ben sana tarif ederimi dedi. İki saat sonra Ahmet buradan, geçiyordu. Elime ta- bancayı verdi: — At korkma dedi. — Attım, Ahmet öldü. Ta- bancayı elimden aldı. Şimdi koş evine yat! dedi. Böylece yaptım. Sonra jandarma - ya- kaladı. (58) gün tevkifanede kaldım. Bir gün ağa geldi: (300) lira verdim, işte seni kurtardım, dedi. Hakikaten be- | ediyordu. Nihayet yaşlı gözlerimi aç- tım. Artık ağlamıyordum. Yi- | ne Muhtar beyin yüzüne ba- kamadım, fakat içimden gelen bir minnettarlık — Teşekkür dim. — Biraz rahatlandınız. de- ğil mi? — Evet, epeyce. Fakat, gene beni anlama- dığını — hissettirecek — münase- hissile : ederim, de- a | Kara Ali Çetesinin Efradından: Rüstem bin Mehmet,Süleyman bin İbrahim, Hasan bin Bayram ni serbes bıraktılar... Bu sene Tahir ağanın oğlu ldris Beyi vurdurmak için Ko- ca Hüseyini peşine takmış Fakat her nasılsa Tahir ağanın çobanı bunu sezmiş, ve İdris beyi ikaz ekınliâı 24,5 ay ev- vel bir gün Fakolun kahve- sinde oturuyordum. Gece sa- at döııKle yi;ııc bcniı evine ça- ğ .Koca Hüseyinle kararlaş- ıgılrrı;?k: * İdris beyi vurıcıkt:i'ı, fakat çoban haber almış. Şimdi çobanı öldüreceksiniz. ,,dedi.Ben: — Böyle şey söyleme, ya- pamam ! dedim. — Eğer sen bunu yapmaz- san ben de seni beş gün ya- tmam, dedi. Üç gün sonra gıyram Alinin kahvsinde otu- ruyordum. Yeğeni Halil geldi: —Üç gün evvel dayımın sana söylediğini bu gece mutlaka yapacağız, dedi. Halilde mavzer vardı. Hasan Darıcadan yarım saat uzak olan Gülderede idi. O- raya gittik. Hasanı kırda bulduk Halil mavzeri bana verdi: — Evvelâ sen at, dedi, ısrar etti. Ben iki kere ayak- larına doğru attım. Korktu kaçıyordu. Halil elimden mav- zeri aldı, el de oattı. Ha- san düşmüştü. Gittik, baktım, ölmüş. — Hemen evlerimize dönerek yattık. İki gün sonra jandarma K Aliyi - tutmuş. Sonra de yakaladılar. Kara z €en söyleme, çünkü kimse bilmiyor, dedi. Ben korkumdan Darıcada inkâr et- tim. Gebzeye gidince bütün bildiklerimi — ve — yaptıkla: bülbül gibi söyledim. Pala seyin, Sülo, babam günahsız olarak tutuldular, hiç kaba- hatleri yoktur. * . Kara Ali kalp hastalığından muztariptir. Tevkifane hasta- nesindedir. Doktorların tavsiyesile her gün iki, morfin şiringâsı yap- tırmaktadır. Geçen gün ilâçı geciktiği için yerlere serilmiş, büyük bir fenalık geçirmiştir. — Kara Ali çetesinin menkabesi işte bundan ibarettir. betsiz. bir sual soracak diye korkuyordum. Sormadı. Hatta yüzüme bakarak beni rahat- sız etmemek için ayağa kalktı ve benden uzak bir sandalye- ye oturdu. Anlıyordu ki ben onun ne çok yakında olma- sını istiyordum, ne de çok uzakta. Birkaç dakika daha geçti, Muhtar B. tekrar yanıma gel- di, başını önüne eğerek: — Sizden bir ricam var, Kadın Ve Kalp İşleri Nasıl Bir KızlL İ:'.vleneyim?ı Sevgiliyi Unutmanın Çaresi V Cevîirîm Şişliden Sal genç kız yazıyor: “17 yaşında bir genç kızım. Birkaç senedenberi bir gençle sevişiyorum. - Fakat şimdi onu unutmak - istiyorum. Bir müd- det kendisine — görünmedim. Fakat unutamadım, Hâlâ şid- detle sevdiğimi hissediyorum. Acaba ısrar etsem unutabilir miyim?,, Kızım, birkaç sene sevdiğin bir genci niçin unutmak iste- diğini izah etmiyorsun. Sevgi- liyi unutabilmek biraz da on- dan uzaklaşmayı intaç eden sebebe bağlıdır. Eğer sizde nefret uyandıran, sizi soğutan sebepler başlamışsa unutmanız güç olmaz. Fakat unutmak için isnat ettiğiniz sebepler basitse, hâlâ kalbinizde heyecan duydu- ğgunuz sevdadan uzaklaşmanız isminde bir ar Mıdır? | Aşk Mektupları Karnerlmizden aldığımız aşk mek- tuplarını siraslle heşrediyorun. Bu sü- rgün bir mehtup neşredilecek lr defa Gençlik ve Ha- beş on mektup tır. Çıkan mektup uğuyarak anize ı er. “Son Mektup Osküdar 9-2-931 (....)nin muhteşem gezinti yerlerinde yeni sevgilinle kol kola geziyor, beni düşünmü- yorsun!. Ben rubumun derin- liklerine gömülen aşk buhran- ları içinde © ilk günleri, o ilk seviştiğimiz anları düşü- nüyorum |.. Mahallemize — taşındığınızm inci günü idi. Penceremden kseden sabah güneşinin ke- biraz güç olur. Bununla beraber onu unu- tabilmek için evvelâ kalbinizi yoklayın. — Lâkayt kalmakta müşkülât çekiyorsanız ortaya birtakım, önüne geçilmesi güç manialar çıkarınız. Kendinizi ondan soğutacak sebepler ih- tas ediniz. Sevgilinizi de sizi soğutacak hareketlere sevke- diniz. Sonra mümkün olduğu ka- dar onu görmemiye çalışınız Kalbinize başka arkadaş ura- yınız. Bu şerait dahilinde belki kurtulabilirsiniz. * Ankarada T. B. C. Bey: çocuklarınıza dahilinde alacaj yar itasti vazife bilen erki terbiye alımş biri olmalıdır. Bunun İçin sizi seven ve her hareketinizi mazur gören bir kin bulursanız tercih edimli * Ne, Şa. Bey: Siz müstebit bir gençslnlz. Fakat kareketleriniz tam bir erkek — karekteri #izi çok boeyenlirler, ekliğinizden dolayı beyenmiş — ala- evlenimiye kev- ketmemelidir. dirde izdivaç hayalınız — facla ilir. Öyle bir kiz bulunuz ki sizin erkek seciyenize uysun, ve İstibdadımızdan zevk alsın Zaten elz kadımı mes'ut bir. eden nadir erkeklerden — olduğunuz. için — hadın sizden kolay kolay bıkamaz. * Ankarada Seyit Mehmet B. : Siz karının memnun etmek için elinizden gelen hiçbir şeyi esirgemlye- ceksiniz. Fakat karınızın . titiz, — iatie zamperver, bilhassa — tasarrufu —sevan birl — olmasını — istersiniz. — Müeril - bir kadınla geçinemcasinlz, alize ya ha yatını kazaman ve bu eebeple pa: ganım Küyimetini — bilen, — yahut ilka masraflara ahışmamış olan mülavasant bir alle İazı Mâzımdır. Heyecanınız a. fakat neş'eniz çoktur. Böyle bir. ha dinla mes'at bir. yüva kurabillesiniz. Hanımteyze dedi. — Estağfurullah... — Ben biraz dışarı çıkayım, siz soyunup yatağa giriniz., Ben, siz uyuyuncıya kadar baş ucunuzda dururum, sonra bu şezlonga uzanır, yatarım. olmaz mı ? İstirahate ihtiyacı- nız var, yatmalısınız. Ben buna razı olmadan ev- vel, Muhtar beyin maksadını keşfe çalıştım. Acaba - sinirle- silen —ışıklarile — uyanmıştırm.. Gözlerimi uğuşturarak semayı saran rengârenk bululları sey- rederken, tatlı hayaliniz perde arkasından nazarlarıma çarptı. İşte bu hayal beni ebediyete götürecek olan menhus aşkın mebdeidir!. Hadiseyi — takip Iedeıı günler bir vect ve buh- ran içinde geçti. Tam on gün sonra idi.. Hatırlıyor mu- sun Neclâ? Bağda ay ışığı altında dolaşıyorduk. Yaprak- ların hışırtısile, bülbül şakır- tılarına karışan ilk mülâkatı- mızi yaptığımız sırada demiş- tin ki: — Bu aşk bizi hayatımızın sonuna kadar götürecek!.. Heyhat.. Sen bugün beni tamamen unutmuş, — kocanın kolları arasında uyurken, s2- bahlara kadar feryat eden kalbim : Sallanan yaprak, öten bül- bül, uçan serçeden bir selâm !bek]iyur &b Mehmet Enver — TAKVİM — Gün 26 (2 » Şubat -931 Kasım Arabi 18-Ramazan - 14409 Rumt 30 - Kâsani -18, Vakıt-Ezaal-Vayatt Akşam Ti Z.T IJ:JIİ. 10 Yatsı lasak İT G| S10 Vakit-Ezani- Vasatı Güneşi 1 22 |6 ,59 Öğle | 6 $0 1228 İkindi| 9. 40 1519 rimi yatıştırdıktan ve beni ya- tağa yatırdıktan sonra, bazı arzularımı uyandırmak ve her erkeğin en büyük meramına nail olmak mı istiyor ? Muhtar Bey tereddüdüml görünce şunu söyledi: — İsterseniz ben başka bi odada yatarım, hatta başka hir evde, Hemen şüphemi kafamdan atarak bağırdım: — Hayır, hayır... kat'iyen... VArkosı var”

Bu sayıdan diğer sayfalar: