3 Mart 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

3 Mart 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 ed p ERSLİ KERR LEYLA e e b in EN e e O, NE Kari OGözile Gördüklerimiz Ankarada Memnuniyeti Mucip Bir Nokta Ankarada en ziyade nazarı dikkati celbeden, çocuk bolluğu- Sr. Fakat gönül bu çocukların İzi gençlerine nümune olacak İe gürbüz bir halde büyütük e de istenir. Bundan başka kr bir gençlik merkezi © getirmeli ve bütün Türk Zençliği Ankarada birleşmelidir. Ömer Cemal İrtica Harekeli K Karşısında Bir Mulâhaza kaz bir mektup göderen bir np imiz, Menemen hadisesi mü- asebetile birkaç söz söylemek tiyacını duyduğunu kaydettik- m sonra ezcümle diyor ki: tica hareketi, alınan malüma- ta göre, birkaç gün içinde hazır- 1Ç birşey değildir, uzun zai in mevlüdudur. Şu halde, “tada bir ihmal mevzubahi: varya bu hareketin muhtelif yetlerde alâkadarları olduğu or. Vaziyete nazaran esini yapmış diyebilir lmamış olduğu, muh- rde irtica mensubu İmama ile sabit olmuştur. Kömür Fiatı Çıkmadı Havada bir bulut göründü mü ler O kömürcülerin kömür artırmıya başladıklarını Yazıyorlar. Herkesin evinde bu Mene birçok ihtiyat kömürleri ardır. Binaenaleyh bizim kömür tlarını 15 kuruşa kadar çıkar» diğimz hakkında bazı gazetelerde havadisler doğru değildir. Kadıköy, Moda caddesinde 65 numarada kömürcü Mehmet Cemal Kublây Günü - Tayyare Günü an vatan şehidi Kublây günü- n hava şehitleri günü olan ta tayyare günile birleş- Ni mesini teklif ediyorum. Çünkü tan şebitleri bep birdir. ti H. Atila Kazanç Vergisinden ğikâyet Ediyorum senesi kazanç vergisine bakiç olarak itiraz ettim De kay ornisyondadır, henüz vergi yet kesbetmemiştir. Halbuki ii bulunduğum Kasımpaşa an o memurluğundan O tahsil ma kat'iyet kesbetmiş gibi Milliilmiş ve bugün verginin kac tahsiline teşebbüs edilmiştir. Evvelemirde kanunun tamamli İne memur olan memurların ilefleri ızrar edecek, kanuni İl mahrum bırakacak Üazı hatalara düşmesi halkın me- uygun olmasa gerek. Bu SİNİ kanunsuzlaklara mani olum- için nazan dikkati celbet- rica eylerim efendim. Diş tabibi A. Sârim İş Arıyorum Orta tahsil görmüş ve şirket- lerden birinde epey bir müddet vinüriyetle çalışmış ve fakat he e taraf yapılırken kad- edilmi Boom, iş bir gencim, iş Bakırköy Sakızağacı Taşhan caddesi No. 17 Mehmet “Tefrika No. 0. 74 #) USTA KM DANyadi a Neler Ç Olüyor — imi İktisadi Abluka Tedbir- leri-Fransa Nasıl Para İkraz Eder?.. İngilterede maliye vekili iktsadi buhrandan bahsederken zenginlerin para taraf ettilderini eöylerişti. Bir Tegiliz gazetesi bu beyanat üzerine yukarki resimleri çekerek “Zanginler aranmda vatanperverlik tozahürabı, gerliyhası altında neşretmiştir. ı Fransa Para Veriyor Bu plânı tatbik edebilmek için paraya ihtiyaç var. Hak buki bütün dünya müthiş bir para buhranı içindedir. Fransa bunün da çaresini bulmuştur. Bugün Odünyadaj mevcut altınların yarısı Fransanın elin- dedir. Bu vaziyetten istifade ederek öteye beriye para ik- raz edebilir. Bunun için şöyle bir çare bulmuştur. Lehistan, Romanya, Çekos- lovakya ve Yugoslâvyaya son nl para ikraz etmiştir. Fakat bunu altın olarak değil eshamj olarak vermiştir. Buna mukabil bu devletler istikraz ettikleri o paranın & yarısından fazlasını Fransadan alacakları mühimmata (sarf ve tahsis ede- ceklerdir. Diğer taraftan Fransa, Al- manyaya 130 milyon mark miktarında bir para ikrazma muvafakat etmiştir. Fakat Al- manya, Fransaya karşı olan Baipj borcunu ölemiye devam edecektir. Bu ise senede 130 milyon marktan fazla bir ye- küna baliğ olur. Bu suretle hem Fransa, ak tın si olmaktaki faik mev kiini kaybetmiyor, hem de bu devletleri, Rusyaya karşı iktı- sadi abluka tesisinde kendisile beraber çalışmıya mecbur edi- or. z İşte Avrupa (Devletleri para ikraz ederken bukadar insafsız ve gaddardırlar. İbret alalım. İngilterede Yeni Fırkalar Miyim Muhafazakâr fırkası ne mevkiini kaybe- ir” un sarsılan yerini almak üzere geçen sene İm- peratorluk fırkası tesis edilmişti. Fakat bu yeni taşekkül muha- fazakâr (o fırkanın o mevkiini takviye etmekten ziyade zayıf- latmıya sebek oldu. Şimdi de amele fırkasının SERVER BEDİ Fazıldan ayrı yaşamakl O- ai tarafından terkedilmek! Be- bunu hazmetmeme imkân . Bunu düşündükçe hıçkı- #özl boğazımı sıkıştırıyor, Ve kızgın yaşlar fış- MR darma dağınık olmuş bir yüzle, morarmış Ve iş eşe e. arr di ra vererek dolaştım. Parmaklarımı göz kapaklarım üstüne hafif hafif bastırıyor ve gözlerimin şişini indirmek istiyordum. Arada bir, Fazılla münase- betim devam etse bile sonu ne olacak, diye düşünüyordum. Ben onunla * evlenemezdim. Uzun zaman böyle gizli W şamamız da kabil değildi. tarafından o baksam (kendimi a ci La e e A m m dünyamın en merkezine sahi; ikiye ayrılması tehlikesi baş göstermiştir. Amele fırkasin- dan Mosley isminde biri ya kında bir Faşist, yahut Nas yonalist fırka tesis etmek Di- yetinde © bulunduğunu haber vermiştir. Bu fırka tıpkı Al manyadaki Hitler fırkası gibi müfrit bir fırka olacaktır. Za- ten Mosley, geçende iktisadi buhranın halli için ortaya * at- tığı © fikirlerle (o programının esaslarını ilân etmiş gibidir. Bu fırka İngilterede faşizmi tesis etmek istiyen bir fırka bir uçurumun dibinde buluyor- dum. e İntihar o fikirleri (o beynimi riyarete başladı. Fazla bir mektup yazmak, Madam Ma- rinin evinde başımdan göçen şeylerin hepsini ona anlatmak ve ispat etmek için de ken- dimi öldürmek... Oh... Bunu düşünürken bile içim rabatla- nıyordu ve Fazıla yazacağım mektubun cümlelerini aklım- dan © geçiriyordum. — Ziben bu mektubu yazmak benim için zevk olmuştu, yazıyor, bozuyor, tekrar yazıyordum Papa, Ilk defa olarak radyo ile bütün kuvvetli radyo, sine mani olmak için, o gece telsizlerile bütün ha etmiş ve Papamıs sözlerinin intişarına ma, e en bir van verdi. Fakat Ruslar, bu hitabenin İşitilme- dere) olmuştur olacaktır. Programı bu hafta meşre- dilecektir, Amerikada da bu mahiyette bir fırka tesisi için yeni bir cereyan başlamıştır. Gün 313 - Mart - 93l Kasımti$ 19 « Şevval - USA) İ 18 - Şubat - 1347 VakitEzani-VYası'ı | VakıtEzani-Vasart Günay) 12. 32) Akşam) 12. — 17 00 Öğle /6. 24 6 | Yutm | 1301.89 İkindi! 9. 15.36 (| imsak 110. S3) 4.58 Bu şiddetli buhran arasında Muhtar bey aklıma geldi. Ona gidip herşeyi anlatmayı düşün- düm. Belki de bir çare bulur- du. Fakat bize bukadar iyilik eden bu insanı yeniden rahat- sız etmiye ne hakkım vardı? * Geç vakit eve geldim ve hastalık bahane ederek odama ıkıp yattım. O Hep aklıma Şazılla geçirdiğimiz o mes'ut günlerin türlü türlü hatıraları geliyordu. Bu saadeti bir daha düşündükçe fenalaş Gi Geceleyin annem başucuma Nasıl Bir Kızla Evleneyim? Bir Aile Faciasının ! Muhtelif aa Dün Ankara karile karilerimden biri bana bir aile faciası anlattı. Lise tahsili görmüş, hayata girmiş bir genç, İstanbulda karı” ve çocuğunu bırakarak An- karaya gidiyor. Orada barlarda tesadüf ettiği kızlardan birisini seviyor. Bir müddet bu kızı met- res olarak kullanıyor. Maaşı sek- £ metrese gönderemiyor. Kadıncağız burada İki çocuğu ile aç ve sefil kalıyor. Nihayet kocasının Ankaradaki hayatını öğreniyer. Öteden beri- den yol parası tedarik ederek kocasının yanıma gidiyor. Kocan karısını, metresinin bulunduğu eve kabul ediyor. Bir müddet metre, evde hizmetçi veya misafir vazi- tinde bulunduktan sonra, kadın ocasını metresile cürmü meşhut halinde yakalıyor. Deli yor. Zaten açlık ve sefalet İerini makyetemiştir. Sinir bul kocanın tecavüzkârane vaziyeti ailenin yaşamanna imkân birak- miyor. Erkek metresini alıp başka bir eve çekiliyor. Kadın iki ço- cuğu İle yalnız İcalıyor. İş mah- kemeye “düşüyor. Mahkeme karı kocayı ayırıyor. Erkekğ belki memnun, fakat kadın ve çocuklar bedbaht ve sefil oruyorlar. Bu hiküyeyi dinledikten sonra içinde gizlenen aile gözümün ö- ma gibi geçti. aile gösterebi- Hrsiniz ? Bu facialarin birçok sebepleri vardır. Fakat en mühim bise, evlenirken yapılan ihmale Kadın 've erkek, hiçbirimiz evlen menin ne büyük bir yük olduğunu düşünmüyor, gözlerimizi kapıya- rak evleniyoruz. Gençler, dikkat ediniz. Evlen- meden evvel; omurlarınıza “yüktü- yeceğiniz yükün azametini düşü- nünöz. Bu yükü taşıma kabiliye- üni kendinizde görürseniz evle- ninir. Yoksa başkalarını bedbaht etmiye hakkınız yoktar. * Balıkesirde İshak: B. Siz aşk merelerinde kararsız” suz. Bazan nikbin, bazan da son derece bedbin olursunuz. Bu ahvali ruhiyenize nazaran size dürüst, namuslu, fazla neş'eli bir kız lâzımdır. Ona istediğini vermekte tereddüt etmiyeceksiniz. Fakat onu çok il | edeceksiniz. Alacrğınız ku bu ihmalinize tahamınül edebilecek ve kendisi- ne evinin haricinde eğlence bu- labilecek bir kız olmalıdır. * Bakırköyünde Niyazi B.: Siz sinirli, titiz bir gen Ve Evde herşeyin yerli yerinde masını İster, derbeder bir kadına tahammül edemezsiniz. Size temiz, amı sever bir ev . Bunuda muta- Bu kız, sizin ehemmiyet vermeme! Bereket versin ki kan ve müstebit bir adam değil- siniz. Onun için karınızla . geçin- mekte güçlük çekmiyeceksiniz. Hanımteyze geldi, elini alnıma koydu: — Senin ateşin var, dedi. Buna memnun oldum. Has- talık behanem doğru çıkmıştı. — Üşüdün mü acaba? — Belki, — Sana ıhlamur pişireyim mi? Cevap vermedim. Annem gitti. Vaktile küçük soğuk ak gınlıklarımda annemin göster- diği şefkatin kıymetini ve ta- dını şimdi anlıyordum. O zaman bir anne okşayışı, bir bardak ıhlamur beni tedavi ederdi; bugünse, teselli bile edemezler, HArinm vaki Karllerimizden aldığımız aşk mele tuplarını sirasile neşrediyoruz. Bu gö» egün bir mektup neşredileceli ve haftada o bir defa Gençlik ve Has sahipleri mükhfatlarımı sinbilrler, Guzetemize bizzat gelen yaşlı bir Ermeni karlimiz tarafından yazılan bu “ tazı kadim , aşk mektubu, & ifadesinin eskiliğine rağmen, geçen devir adamlarının sevda işlerinde bugünkülerden çok daha coşkun ve harsretli olduğunu gösteriyor. Aşk ve sev- ağası, bakınız, mahbubesine muhabbetini nasi" ilân ediyor: iy dilraba mahbubem, İpek ve sırma ne lâzım bana. Moda Için bilü insaf geysulardun kal'adip bana yadigür ettiğin Ol ipekveş saçlar dalı sikiymettir. Hatta © kâküler mi sana be » Ses vit ve bal bet eli Ça danın bu Zaro mun üzerine arru etsem elme talep etsem yanaklarını, arın etsen ruyunu, ayva, talep etsem lepterini, şeftali nafeni, turunç ve portakal arzu etsem iki püstanları, mar talep eizem anların ucunu ihzar edersin ama nazik bir şive ve kemali hicap pia öncü dahi İârımgelse tebessümle dendam ibraz edersin. Hele şahin arru etsem gamzen ie hemi yikâr edersin. kahnaden şirleri de lerzan simi şah bile sebum olup esir olmuş aba gözlü cir dilbere... |“ Dört türlü güzel ses vardır denir; Bülbül, su, para, kız sesi, Amma bun ların da en güzeli gene senin sesindir, Mahtaba bakarsam hatırıma sen ge Li hak bile mama size özendi İşte bunun iç bizt hükten” yarattı fer m elim sizin saklarınını bi a Ey dükleri ak Bl bilmek milyon kazanmaktan şiduman “eyler beni Ben mulşbir hastasıyım ve anın Lokmanı sensin ; yüs züme baktıfında güneşe ayna tutmuş gibi inikâm ziya edersin. Senin kiymettar resmini tam gözümün karşısına talik etmişim ki bu resimde serpilip yatmış uyumuşsun; damenin mekşuf açık sineş insaf eyle ey mahbubum can dayanırım bu yatışa? Seni mağrur eden hakkan hüsnü binaririndir Ve seni aşkta taslip eden tab'an almas olduğundur Taharet hicap ve iffet dahi hemen size mahsuster, Ve nihayet cenneti &lâ Zından olur sensiz bana! Azizem — cevupnamel muhihbanene çar çeşmile muntasırm ki | leplerine mukabil bari anı takbili edeyim zarif bedel de © hattı — destini Çakeri üftaden Mest Âp destine sıkayım, Çok Çocuklu ailelere bıf- zıssıhha okanununun yaptığı para mükâfatı vadini tahak- kuk ettirmek üzere gazetemiz. bu gibi ailelere bir kolaylık olması için işlerini üzerine almış, takip vazifesini deruhte o etmişti. Bu hu- sustaki dosye ve evrak alâ- kadar makama tevdi edilmiş olduğundan şimdiye kedur müracaatta geç kalmış ailele rin doğrrdan doğruya bulur dukları (o mahallerin o Sıhhat müdürlüklerine istida verme- lerini rica ederiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: