18 Nisan 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

18 Nisan 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Halkın Sesi Teşkilâtsız İnti- habat Ve Halk Halk Fırkası umumi kâ- tipliğinin dün yaptığı bir tebliğ, yirmi iki intihabat dairesinde —otuz kadar namzetlik için Halk Fır- kasının boş yer birakaca- gını ve bu süretle müsta- kil meb'us intihabıma Fır- kanın imkân vermek iste- yor. Bu mın- kimlerin müstakil namzet gösterilmesi için halk ile görüştük. Cevaplar aşağı- dadır. Bu şekil, teşki'ât- sız yapılacak intihaplarda | reylerin ne derece dağıla- bileceğini göstermek - iti- barile şayanı dikkattir. Saip B. (Bakırköy hat bo- yunda 9) — Kadri Raşit Paşa ile Hay- dar Rifat Beyin İstanbuldan müstakil namzet olarak meb'us çıkmasını isterim. *« Naciye H. (Yedikule, Fırın sokağı 15) — Diş tabipleri cemiyeti reisi Rifat, belediye yazı işleri müdürü Osman Beyleri arzu ederim. * Hilmi B. ( Aksaray, Taşka- sapta Sarımusa mahallesinde 17) — Ben memurum. Müstakil | namzetler hakkında bir şey | söyliyemem. * Suphi B. (Beyazıtta Hasan- paşa fırını sokağında 6 ) — Müstakil namzet? Kim- leri söyleyim yahu: Mükrimin Halil Beyle Güzel san'atler akademisi tarih mu- allimi Emin Âli ve Galatasa- ray lisesi Türkçe muallimi Ha- Kt Fahri Beylerin müstakillen kazanmalarına dua ederim. x Sırrı B. (Cağaloğlu, Üstüyan pansiyonu 24 ) — Zekeriya Beyi bir; Man- tık müderrisi Halil Nimetullah Beyi iki. * Abdüssettar B. (Türbe, Di- vanyolu 188 - 190) — Yarın gel, bu akşam dü- şünürüm, yarın arzederim. * Mustafa B. (Divanyolu 176) — İşin doğrusu, kendi he- sabımca siyaset işine karışma- mak daha rahat. * Cevat Tahsin B. (Daoktor —e o* 1: Hasan Bey — Pazar ola piyangocu başı... Ne düşünüyorsun öyle? ö Sergisine Rağbet Fazla Çok Müracaat Var; Fa- kat Bir De Gümrük İhtilâfi Çıktı Mayıs sonlarına doğru açıla- | cak olan çiçek ve hayvan ser- gisinin — hazırlıklarına devam olunmaktadır. Serginin tesisine memur edilen Lütfi Arif Bey teşhir edilecek çiçeklerin tas- nifine başlamıştır. Bugüne ka- dar sergiye 27 müessese tara- fından muhtelif çiçekler getiril- miştir. Bunlardan 3 tanesi Avrupanın ileri gelen tohum müesseselerindendir. Yine bu arada üç te çiçek hastalıkları için ilâç satan ec- nebi müessesesi vardır. Müraca- at eden müesseselerden diğer- leri şunlardır: 4 Bahçıvanlık Aletleri Mü- | essesesi; 3 Sebzeci, 2 Meyva Müessesesi; Kuş ve Tavuk Mü- essesesi. Bunlardan başka birçok ta çiçekçi, fidancı ve çiçek me- raklıları sergiye eşya — getir- mişlerdir. Sergi münasebetile hariçten getirtilen çiçekler üzerinde bir gümrük ihtilâfı baş göstermiş- tir. Tarife mucibince ağaçlardan kiloda 20 para, çiçekten ise 10 kuruş gümrük alınmak lâ- zımdır. Halbuki muayene me- murları bir nebatın çiçek veya ağaç olduğunu kendi içtihatla- rına göre tayin etmektedirler. Çiçekçiler ise bumuün - Ziraat odası tarafından halledilmesini istemektedirler. Ziraat odası bu vaziyet kar- şısında — ağaçlarla — çiçeklere ait bir cetvel yaparak İktısat vekâletine göndermiş, gümrük muayene memurlarının bu cet- veli göz önünde — bulundur- masını istemiştir. ve kimyaker) — Namuslu, söz bilir, ah- lâkı mazbut her adamı namzet görmek isterim. * Kâmil B. (Divanyolu, Sıhhi- ye müzesi altında 146) — Giyim Pazan sahibi Hulüsi, Eczacı Hasan Nafiz Beyleri. ııAYİ 4 SON PUSTA Hücuma Uğrıyan Dok- torlar Cevap Veriyor Rasim Âli B. Timarhaneliktir, Biz Kendisine Cevap Vermiyeceğiz Diyorlar Fiziyoloji ismi verilen ve Rasim Âli Bey tarafından yazılmış doktor kitabının Darülfünun âleminde ve bilhassa Tıp fakültesinde doğurduğu dedikodunun harareti devam ediyor. hücum karşısında gören Rasim Âli Bey, bazı kısım- larını iki gündenberi neşrettiğimiz bir risale ile Tıp fakültesi- nin bir kısım hocalarını cehaletle zevat başlıca doktor Âkık Muhtar, Server Kâmil, Hamdi Suat, Hadi Faik, Kemal Cenap, Mustafa Hayrullah, Tevfik Recep olan Kendisini Beylerden mürekkeptir. Dün hücuma uğrıyan müderrislerden bazılarına ne cevap vereceklerini sorduk: — Bu zat timarhaneliktir, cevap vermiye değmez dediler. Diğer taraftan Âkıl Muhtar Beyle görüştük, Bu iddia karşısın- da ne cevap vermek istediklerini sorduk: Âkıl Muhtar B. Risalesini Gösteriyor Âkıl Muhtar Bey, bu mese- leyi darülfünun divanına akset- miş addederek tekrar mevzu- bahis etmek istememiş: — Birşey söylememek kara- rını aldık! Demiş ve risalesini uzatmıştır. Bu risalede Rasim Âli Beyin ittihamları cevapsız bırakılma- mıştır. Rasim Âli Beyin yazıla- rını satır. satır alarak cevap- larını tamamen ilim hududu dahilinde veren Âkıl Muhtar Bey, bu risalenin başina şu satırları yazmıştır: “ Rasim Âli Bey (Cevap ve İzah) isminde bir risale çıkardı. Acaba kendi eserlerine yapılan ağır tenkitlere ne cevap vermiş diye okudum. Bu zat yazılarını — müdaffa — etmesi Son Şayialar Zararlara Sebep Oldu İzmir, 16 (Hususi) — Tica- |* ret odasının — hazırladığı bir rapora göre Ruslar İzmirde çimento Üzerine damping yap- maktadırlar. Söke Ticaret odasının bil- dirdiğine göre ihracat inhisarı şayiaları Üzerine — tütüncüler zeriyatı durdurmuştur, amele- ye para vermemektedirler. Burada telâş kısmen zail olmuştur. İktısadi faaliyet tabil halini almaktadır. DONAYIY D A” 2: Piyango bayüi — Hasan Bey, bu ay işler biraz kesat gidiyor, az satış yaptık. itham etti. İttiham ettiği lâzım gelirken, buna hiç temas etmemiştir. Gürüyoruz ki mü- dafaa olunamıyacağım — kendi de anlamıştır. Bu risalede birçok hocalarını tenkit örtüsü altında tahkir ediyor. Bu meyanda be- nim kitap ve makalelerim- den alınmış parçalar da var. Bunlarda fenni hatalar bulmıya uğraşmış. İhtisas erbabı söyle- diklerinin baştan başa hata olduğunu hemen anlar. Yeni yetişen fen — müntesiplerinin belki zihinlerini karıştırır mülâ- hazasile bu sayıfaları yazdım. Risalede şahsiyata ait birçok Şeyler var. Şahsi tecavüzlere cevap — vermek — eskidenberi Adetim değildir.,, 7 Nisaa 198 Dr. Âkıl Muhtar - Hikmet B. Sabık Müstantik Avu- katlık Yapacak Bandırma Ağır Ceza Reisi sabık Müstantik Hikmet Bey bir hafta evvel Bursa mahke- mesi azalığına nakledildi. Hik- met Bey bu vazifeyi kabul etmemekte ve Gönende avu- katlık yapacağını söylemekte- dir. İstanbuldan yeni ayrıldığı için kanunen burada avukatlık [ yapamıyacaktır. Hikmet Bey, Kadriye Hanımın aleyhine da- va açtıgı zattir. 3: Hasan B. — Neden yahu?... Tayyare piyangosu deyince kapış yordu hani? Nisan , ,; K are TL;| | Günün Tarihi| Meşhur Büyücü İş Başında Yakalandı Hacı Baba, Yumurtayla Adam Çatlatmak İçin Afson Yaparken Tutuldu Evvelsi gün Şehremininde Kacabahçede Şükrü Efendinin düğününde Uzunyusufta bak- kal Kaplam Efendinin ( 400 ) Hrası çalınmıştır. Şükrü Efendi misafirinin bu şekilde parası çalınmasından çok mütcessir olmuş, hırsızı bulmak ve parayı çıkartak için her çareye baş- vurmuştur. Kaplan Efendile beraber polise müracaat etmiş- ler. Kaplan Efendinin yanında oturan sabıkalı Rauf Kürt Yaşar polis tarafından isticvap edilmişler, fakat inkâr etmişler. Nihayet ev sahibi ve misa- fir çalanmı büyü ile şişirtip patlatmıya karar vermişler. Bu temenniye maznunlar da iştirak etmişler: Kim çaldise şişsin demişler. Meşhur büyücü tatlıcı ba- bayı çağırmışlar. Evin kapıla- rını pencerelerini kapattıran Hacı baba iskemle üzerine bir yumurta koymuş, herkesi süküte davet etmiş. Sonra bin bir dua koumıya başlamış. Şimdi bu yumurta uçacak ve hırsız da çatlıyacak demiş. Fakat henüz yumurta uçma- dan polis evi basarak büyücü- yü cürmü meşhut halinde yakalamıştır. Hacı Baba, ben Hamit dev- rinden kalma, keskin bir bü- yücüyüm, fakat çoktanberi büyü yapmıyordum. Fukaraya ac- dım da bu defa böyle birşeye teşebbüs etmiş idim demekte- dir. Hacı Baba müddeiumumi- liğe verilmiştir. Hakkında tah- kikat yapılmaktadır. Şüpheli Ölüm Dün Hüseyin isminde bir genç Galatada boş bir depo- nun Üst kısmından düşerek yaralanmış ve Sen Jorz has- tanesine nakledilirken ölmüş- tür. Polis doktoru ölümü şüp- heli gördüğü — için cesedin morga naklini istemiştir. Tah- kikata müddei umumi — mun- vini Mubittin B. vaziyet et- miştir. Son Posta'nın Resimli Hikâgyesi: Pazar Ola Hasan B. Ve Piyango Bayüi Ahali rilerimden piyangoyu 4: Piyango bayii — Hasan Bey! mü$ çoğu Talilerini orada denemek istiyorlar. Bedi” bize yanaşmadılar: Müthiş Bir Faci İlyas İsminde Birisi | Karısının Burnunu, — Dudağını Kesti Karagümrükte oturan İlya& Ü7 ile karısı Kâmile H. evvelki HU şam evlerinde ağır surette YAf olarak bulundular. a) Bu hâdise etrafındaki — e©f#7 anlatalıı İlyas E£. iki ay evveline İ Edirnekapıda — bir - apartımı kapıclık ediyormuş. O — sıralarâl akrabasından Münir E€. damlş BN *“Bu daracık kapıcı odasında î', sıl ömür sürüyorsun? Annemm Ö” dü. Ev boş. Gel bizde otur.. , lyas Ef. bu söz üzerine Kaf? olığı bırakmış, ailesile beratt Münir Ef. nin Karagümrükte B girgazi sokağındaki evine yerlti miş. Bu iş bitince de Münir P üveyi babası Ahmet — Efendif evden kovmuş. Fakat — arad' az bir müddet geçince İlyas karısından şüphelenmiye, den kıskanmıya başlamıştır. T8 bit bundan sonra da karı &' mda kavgalar hiç eksik namıştır. Nihayet eevelki gün Kâmllt H. evden erkenden - çıki arkasından Münir Ef. ortadi” kaybolmuştur. Bu vaziyet İlytf Efendinin şüphelerini kuvvetlet” dirmiş, karısını akşama k sokak sokak aramış, fakat bult” mamıştır. Tam evine döner! de bir arkadaşı şunları söylemit *Birader, senin hanım M ) kol kola gezip tozuyordu. » Adamcağız derhal eve Kof muş kapıyı tekmelerile - kırarâk içeriye girmiş ve görmüş ki ” rısi yeni elbiselerile mutfaktf yemek hazırlamaktadır. Hemef kadının üstüne atılmış, dövmiyt başlamış, sonra bıçağını çıkarft” rak karısının burnunu — ve dudağını — tamamen — kesmiştif Osırada Münir de gelmiş, İlyâf Efendiyi başından ve kulak arki' sından yarlamış, kaçmıştır. Kaft koca ise, aldıkları — y ıztırabile kendilerinden geçmişlef bayğın bir halde yere zerilmif” lerdir. —Akşam üstü mekteplef dönen çocukları Muhterem vaziyeti görünce feryada başlamıfı polisler gelmişler, bunlar hastanesine gönderilmiştir. — Biraz sonra da Münir yakalaf” mış, hakkında tevkif kararı aliff miştir. “ İlyas Efendi: “Beni Münir y? raladı., Diyor, fakat sebebitl söylemiyor. Karısını vurdı inkâr ediyor. Kâmile Hanım da şöyle mektedir: *— Kocam beni rejilerde ötede beride çalıştırdı. : Ben artık bu. herifle oturf mam, — Namusumu — temizlemt için Münirle ovleneceğim.,, 7 Hâdize Adliyeye intikal ©* miştir. de ; y namzetliklerini “koydu' ”7 —

Bu sayıdan diğer sayfalar: