18 Haziran 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

18 Haziran 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Memleket Üç Cani İdama Mahküm Oldu Hai Amasya, (Hususi) — Varay köyünde Cafer oğlu Mehmet Ağa isminde birini parasına tamaan — öldürmekle maznun olanların. muhakemesi - bitiril- miştir. Bekir pehlivan ile Kâmil ve İbiş ismindeki maznunların idamlarına, fakat Bekir ile Kâmilin yaşları geçkin oldu- ğgundan cezalarının onar sene- ye tepdiline, diğer maznunlar- dan Mustafa ile İbrahimin onar sene dörder ay ağır hapislerine, Durak ile Şükrü ve Mehmet Alinin beraetleri- ne karar verilmiştir. Bu cinayet şöyle olmuştur : Mehmet Ağa karısı Kerime, oğlu Yaşar ve Kezik ile odada yatarlarken bacadan dört kişi girmiş. Mehmet Agayı yere yatıra- rak döymüş ve yaralamış, pa- rasının — yerini sormuşlardır. Mehmet Ağa — söylemeyince kerime Hanımla Yaşarı döv- miye başlamışlar. Bu sırada Yaşarı öldürecek ikek & n deminde bulunan Mehmet Ağa elile işaret ederek oğlunu kur- tarmış, kendisi de ölmüştür. Katiller bu suretle (3 - 4 ) bin Aaltın ele geçirmişlerdir. Mersin Valisi Bir Kaza Geçirdi Mersin, (Hususi) — Mersin valısi Faik B. ile bazı memur- lar otomobil ile Gözney deni- len mahalle giderken arabanın kapaklanması üzerine mühim bir kaza geçirmişlerdir. Fakat yolcuların hiçbirine esaslı bir arıza olmamıştır. Demirci Efe Nazilli, (Hususi) — Hükü- metin şahsiyeti maneviyesini tahkirden dolayı aylardanberi Nazillide muhakemesi yapılan Demirci Efe beraet etmiştir. Bir Hilkat Garibesi İzmir ( Hususi ) — Karşıya- kada Mustafa B. isminde bir zat bir kızla nişanlanır. Fakat laz ailesinin bu nişanı bozmak arzusunda olduğunu gören genç kızi kaçırır, bir hayli zaman beraber yaşarlar. Fıııl genç kızın ismetinden şüphelenen Mustafa B. kızı bırakır, © da evine gelir. İş doktorlara ak- settirilir. ve görülür ki Hanım kız bakiredir. Fakat tabiatin bir cilvesi olarak bekâret nok- tası geridedir. Şimdi Mustafa B. aleyhine kız kaçırma davası açılmıştır. Şükrü Kaya B. Bartın, (Hususi) — Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Beyin bu ay içinde Bartın ve Zonguldağa geleceği haber veriliyor. İntepe Vapuru Amasra, (Hususi) — Liman dahilinde karaya düşen İntepe wapuru çıkarılmıştır. Futbolcu Vahap İzmir, (Hususi) — Yenibuce takımı ile Altay arasında ya- pılan maçta hakem Saim beyi tahkir etmesinden dolayı bir sene boykot cezası verilen Vahap beyin cezası İzmir mın- takasınca (6) ay, (10) gün ola- rak tasvip edilmiştir. Bergama - Dikili Maçı Bergama, (Hususi) — Ber- gama Spor Klübü ile Dikili Spor Klübü arasında bir maç yapılmış, (0- 5) Bergama Spor Klübü galip gelmiştir. 'aberleri Burada Ne Yenir? Hasan B. bir gün pahalı bir lokantaya t girmişti. Liste- yi görünce şa- ŞAY şırdı. Garsonün S kulağına usul- ca dedi ki: — Yahu... Bende altmış kuruştan fazla para yok, Bu- rada ne yenir? Garson şu cevabı verdi: — Hasan B. burada para yenir. Sonunda Ne Olacak? Bir gün bir kadın Hasan B. dedi kit — Ah, Ha- san B., benim yedi — yaşında bir oğlum var. Her huyundan memnunn am- ma fena bir âdet edinmiş; hergün — evin bütün sandıklarını karıştırıyor ve eşyayi birer birer elden geçiriyor. Bu çocuk sonunda ne olacak? Hasan B. düşündü, taşındı, kaşlarını çattı, başını kaşıdı; — Bunu bilmiyecek ne var? dedi, gümrük memuru olacak! Bir Adamın Kederi Birsi Hasan Beye dedi ki: — Yahu, başıma gelen fe- Jâketten — haberin var mı? — Yoo?. — Karım öldü. — Vah vah.. Al- lah rahmet eylesin.. Allah sana ömür versin... Ne yapar- sın... Ölümlü dün- ya... Keder etme ©o kadar, hepimizin sonumuz bu. — Nasıl keder etmeyim Hasan B.? Tabü bir daha evleneceğim, yeniden büyük masraflara gireceğim, keder etmez)| olur muyum? Düşünceler — Senin düşündüğünü. — Düşündüğün şeyi tatbi- ka kalkarsan “yetişini,, diye bağırırım. PAZAR OLA Göğüste Çilekler — Hasan Bey | göğsüme bir çilek düştü, şunu çıkarıversene... — Etti üç! dur ben onları oracıkta yiyivereyim. PLÂJA DAVET Gel plâja gidelim, denizlere dalalım, Sarmaş dolaş olalım, sü” dibinde kalalım, Miskin miskin oturmak yakışmaz bu dünyada, Gel şu kambur felekten güzel bir gün çalalım. z Sevda dediğin de bak, engin deniz gibidir : Denize dalmak da bir, evdaya dalmak da bir. Pazar Ola Hasana gel biraz tenezzül et, Sana yakışmıyor hiç, _= rmel. ne kibir. Deniz dalgalarında yüzüp dalga geçelim, Biraz aşk şarabile deniz suyu içelim, Sevda yemeklerine tuzlu su İlezzet verir, Banyo bitince de tenha bir kumluk secelim ! Pa. O. Ha, B. Pazar Ola Hasan Beyin Nasihatleri *Evlenmel!,, “Evlen!,, Geçen hafta dedim, bu hafta diyorum. i Evlen. Evliler iki başlı, dört elli, dört ayaklıdırlar. Daha | iyi düşünür, daha çok iş görür, hayatın yükünü yarıya indi- rirler. » Bekâr adam, tek ayak üs- tünde duran cezalı mektep çocuklarına benzer. * “Bekârlık Sultanlıktır!,, der- ler. Saltanat kalktı, yaşasın cümhuriyet ! * Yalnız kalmak için mi be- kâr kalıyorsun? Vazgeç. Top- rak altında nihayet — yalmız kalacaksın. * Yastık iki baş içindir. * Bekârsan evlen. Evli isen, bekârları, — kızları, — dulları evlendir ! : * *Evlilik başa belâl,, derler ; ama bilir misin, ne tatlı belâ ! Bekâr, ortasından kesilmiş bir limon gibidir: Daha çabuk kurur. Bu kötü yor yoldaşsız ge- çilmez. * 4 Tali seninle “Tek mi? Çift Üİ? Oymuğor . Döşümme: “Çift!,, de, kazanırsın. * Hesap bilmiyor musun ? İki, birden fazladır, * Tam eşini bulmuş bir evli, bir daha bekârlığı hiç istemez. * “Ewli,, sözünden de anla ki, | bekârların sarayları bile olsa, başını dinlendirecek bir çatı altı yoktur. * Dünyanın en çapkın adamı olsan, “ha, dedikçe — elinin altında bir kadın bulundura- mazsın. Bie: Hzllürçi bre d Vidür DÜ pi diğ yi allelüri * blraz teşvik etsenize |.. * Bu dünya bir hapisanedir. Bekâr tek başına bir höcre- konmuş kürek mahkumuna enzer. p HASAN Hasan Beyin di. Kaç kişi ? Tam yedi, Şa- zende Hanimla kocası, baldızı, iki — çocukları ve iki de kay- N sana Hasan B. bu misafirleri gö- rünce durakladı ve sordu: —A.. Ayol.. Hala Ha- nımla Teyze H. niçin buyur- madılar? Bir vakitler Hasan Beyin E oturduğu — ma- hallede Abdul- lah Efendi is- minde bir muh- tar vardı. Ma- hallenin her İşi- ne, en h ususi işlerine bile ka- rışırdı. Mahallede ona; “kâhya muhtar,, derlerdi. Hason B. bir gün evde otururken sıkıştı, abdest boz- mak istiyordu. Karısına de- di ki; — Hanım, sıkıştım. — Lakırdı mı bu da? Ev- de abdeshane yok mu? — Var amma, bakalım muh- tar müsaade eder mi? Bir Köseye Cevap Gayet uzun burunlu bir a- dam, ayni zamanda da köse idi. Hasan Be- ye geldi, de- di ki: — Hasan | B., sen her- şeyi bilirsin.. Benim bıyık- larım niçin bitmiyor? Hasan Bey güldü: — Gölgede kalıyor da on- — Hasan Bey, görüme bir göp girdi. çıkaramıyorum. — Ben © çöp kadar da olamadım ya. — Neden ? — Okadar uğraştım, senin güzüne giremedim. BuBirİntihar Mt Yoksa Bir Cinayet midir? Şirketi Hayriye Hukuk Mü- şavirliği kalemi kâtiplerindef Âli Rıza B. evinde kan için' ve ölü bulundu. Ali Rıza B: çarşamba günü ailesini Adayâ göndermiş, Ertesi gündenberi de komşuları kendisini dışardâ görmemişlerdir. Hâdise, ancak ailesinin eV? avdetinden sonra anlaşıldı. P! da, hakli olarak umumi şüphe uyandırdı. Ali Rıza B. intihar mı etti, yoksa öldürük dü mü? Şimdi fikirleri bep, bu kuf” calıyor. Âli Rıza B. saray kurenasıt” dandır ve altmış yaşlarındadir: Zevcesi Emine H. elliliktir:, Mükerrem H. isminde bir kızlı Ankara civarında çalışan Kad! B. isminde bir de oğlu vardif: Ali Rıza Bey (20) sen€ evvel Şirketi Hayriyeye girmi$ uzun müddet sicil müdürlüğür nü yapmış, beş sene evvel d€ vazifesinden çıkarılmıştır. Bu” na sebep olarak İngiliz Muhip” ler cemiyetile alâkadar görük mesidir. Bu işsizlik üç sent kadar devam etmiş, bu müd* det zarfında biri İzunlıdı di- Eıi Nişantaşında — bulunan di evini Emniyet Sandığınâ rehin bırakarak (8) bin İirâ almıştır. Bu para ile yaptığ! borçları ödemiştir. Üç sene” nin sonunda Ali Rıza B. le!f rar şirkete intisap etmiştir. Fakat bu defa hukuk müşa” virliği kâtibi ve İngilizce V© Fransızca müterecimi olaral Kendisi için bir nevi şüklük telâkki ettiği bu hal müteveffayı müteessir etmif: bu yüzden sinir hastalığına tutulmuştur. Birkaç gün evvel Ada bâ- nında kumüsyoncu Fehmi Beye uğramış, elli lira borcunu ver” miş, rehin — bıraklığı maa$ cüzdanını ve senedini istemi$» fakat o sırada Fehmi Beyif yanında olmıyacak ki almıyâ muvaffak olamaınış. Bu hal Ali Rıza Beyi mür tecssir etmiş, son günle sinir buhranları artmış, nihar yet zevcesi, birlikte Adayâ itmeyi teklif etmiş, fakat li Rıza Bey: — Siz gidin, demiş, ben d? yarın gelirim.. Bu muhaver* çatşamba günü olmuştur. Bu suretle zevcesile kızıf! Kınalıya göndermiş, ertesi gü arkalarından kendisi de gitmi$ bir gece kalmış,cumartesi te' rar döneceğini söyliyerek 3Y7 tılmış, fakat aradan iki gün $' tiği halde celmediği görülünC? ailesi meraka düşmüş, günü akşam Üzeri Niıınll!"; daki evlerine gitmişler. Al kattaki kiracılarına sormu! Au Cuma günü birkaç defa / ” Rıza Beyin eve girip çıktığ! ğrenmişlerdir. Kadınlar üst kata çıkmışlğii Bütün odalara bakmışlar, " Rıza Beyi bulamamışlar. Ni yet yatak odasını gözden çirmek akıllarına gelmiş- ö kat odaya girememişler. Çi t kü kapıyı kilitli bulmuşl 'a Aralıktan bakmışlar. Evvt fena bir koku burunlarına İ':: miş, sonra ÂAli Rıza Beyin !n. taktan sarkan bacağı gözl at ne ilişmiş. Feryada bıılı_"'i.. Zabıta ve doktorlar l:l;, ceset Morga nakledil huf Cesette yara, bere y0 İmiş Ağzından, burnundan kan vardır. Bu da kalp h& Ç lığından ileri ıılıbilırnlîl' Ş kat kat'i teşhis konamamıf|i, Ali Rıza Bey, bıraktıği mektupta kimseye dığını, cüzdanının Fehmi Beyde bı bildiriyorsa da intihar vurundan bahsetmiyor-

Bu sayıdan diğer sayfalar: