6 Temmuz 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

6 Temmuz 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kari Gözile Gördüklerimiz Vergilerin Tarzı Cibayeti Kazanç vergizi ilk taksitinin eldeki — talimatname — mucibince haziran gayesinde tediyesi be- hemehal zaruridir. Buhran, wt- rap ne olursa olsun bu vergilerin tediyesine münl bir sebep teşkil edemer. Bu talimatnameyi yapan- lar maalesef yalnız bir taraflı düşünmüş * Çünkü —kazanç vergisi d, yapılan kârdan tediye edilmesi lâzımgelen vergi demektir. Daha sene bidayetinde kazanılmış bir şey yoktur ki bu vergiyi sene bidayetinde tediye gibi bir zaruret hâml olsun. Alt olduğu merciin bu hususta ehemmiyetle —nazarı dikkatini celbetmenizi rica ederim. Beşiktaşı M., Sait —— Bir Sıhhat Meselesi Efendim Mozbahada hayvan kesenler, vazifelerini gördükten — sonra giyindikleri kanlı elbiselerle Süt- lüce ve Halıcıcğlu çarşısında dolaşiyorlar. Bu suretle berkes bizar oluyor. Bu mcak günlerde bu hal muvafıkı sıhhat te değil- dir. Makamı aldinin mazarı dik- katini celbederseniz sıhhati umu- miyeye pek büyük bir hizmet e«tmiş olunur. Hahcıoğlu kırtasiyeci Mustafa Atıf Tehlikeli Bir Vaziyet Bazı sandalcıların, sekiz on yaşlarındaki — çocukları, — velileri yanlarında olmadan sandala bin- diklerini gördüm. Bu yavru- lar küçük oldukları gibi bir kaza neticesinde kendilerini kurtaracak kadar yüzmek bilmezler. Bu — yavrüların — velilerinden izinsiz sandala bindikleri muhak- kak olduğundan, her hangi bir kaza neticesinde bir faclaya dan vermemek için - tedbi ması çok İâzım ve- zaruridir. S$. M, Bir İzah 22 haziran tarihli nüshamızda Adana postanesinden 16000 lira galarak Mısıra firar eden havale Memuru Zihni Efendiden Adana Belediye Reisi Turhan Cemal Beyin biraderi Şekip Beye bir mektup geldiği ve bu mektupta Zihal Efendinin maksadının hâsıl ve sahili selâmete vâzıl olduğun- dan bahsedildiği yazılmıştı. Ada- na Posta Başmüdiriyetinin ertesi günkü Türk Sözü ve Yeni Adana gazetelerinde İntişar eden tekzi- binden bu haberin doğru olmadığı anlaşılmaktadır. Cevaplarımız Atik Alipaşada bakal Ali Ülvi Beyet Manzum yazınızı aldık. Hissi- yatınızda haklısınız. Fakat Beşfetmediğimiz — için — yazını dercedemedik. Bizi mazur gi menizi rica ederiz. efendim. -— Tı/nkamız No, 7 KUCAKT ! Hayata Atılacak Gençler Ve Aileleri Okusun ] 8ON POSTA Meslek Ararken Az Çok Yer Tutmuşların Tavsiyesini Dinleyin Artık ders senesi bitti. Birçok gençler mekteplerini bitire- rek hayata atılmak ve bir meslek aramak mecburiyetindirler, Gençlerin bu müşkül vaziyetini bildiği içindir ki SON POSTA | hayata daha evvel girerek az, çok bir mevki teminine muvaf- fak olmuş insanlarla görüştü. Bu zevatın, hayatta muvaffak olabilmek için gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunabileceğini sordu. Bir seri halinde neşrettiğimiz bu yazılardan bugünkünü de bankacılıkta muvaffakıyetle uğraşan bir Türk gencinin tave siyelerine tahsis ediyoruz: » Ziraat Bankası İkinci Müdü- rü Hakkı Manço Bey diyor ki: — Daha küçük vaşta iken pederimle Avrupaya seyahat etmiştim. Bankalarda gördü- ğüm faal hayat bende bu mesleğe karşı bir temayül dognrîı Bilhassa para alıp vermek muamelesi çok boşu- ma gitmişti. Çocukluk devrinin bu batı- rası gün geçtikçe ve tahsil hayatı ilerledikçe beni ban- kacılığa doğru sevkediyordu. İdadi tahsilimi Hadikai - Meş- veret mektebinde ve meslek tahsilimi de Lozan Ticaret Mektebi Âlisinde yaptım. (920) tarihinde vatanıma düm, Memlekete — avdetimin ilk senelerinde serbest sahada ça- lıştım. — Bankacılık hakkında ayoni tabil temayülün sevkile nihayet (925) senesinde Ziraat Bankasına intisap ettim. Mua- melâtiı Umumiye Mümeyyizi olarak girdiğim bu mücssese- de altı senedenberi bankacı- hğın amelt sahasında - çalış- maktayım, Meslekte muvaffak oldum, dersem doğru söylemiş olmam. Meslekte muvaffak olmak için çalışmaktayım. İki -Sınıf Bankacı Bu mecâlekte muvaffak — ola- bilme hakkında tam bir fikir edinilebilmesi için mesleğim hakkında kendi — düşüncemi arzedeyim. Fikrimce bankacılık memu- riyet noktasından iki sınıfa ayrılabilir: 1 — İdare edilenler, 2 — İdare edenler. Birinci — kısım yani İdare edilenler tayin ve tesbit edi- len vazifesi dahilinde bir ma- kine gibi çalışmakla mükellef olan zümredir. Bu zümre tam ve sıkiı bir disipline tâbi elemanlardır. Bu — arkadaşların — vazife mes'uliyetleri mahdut olduğun- dan muvaffak olmak için karşı- laşacakları müşkülât ta mahdut- tur. Bu sahada muvaffak olmak bir iş değildir. Muntazam, â?ıfk.ui ve ğok çalışan — bir arkadaş — muvaffakıyetli — bir 1 SERVER BEDİ Sonra — Nermini tuttur — Gel benimle - beraber, dedi, gel.. Sana lerim var. Sesi tatlı ve kederliydi. Ner- mine hemen tesir etti. Beraber Vir odaya çekildiler, Atf B. yere bakıyor. ve Parmaklarının arasındaki cıga- Tayı — sıkarak — düşünüyordu. Sksürdü. Başmı biraz yukarı elinden söyliyecek- kaldırdı. Nermine bir baktı ve gözlerini tekrar yere eğdi. Büyük bir azap içinde gibiydi. Nermin düşündü: Bu adam kalpsiz değildir, hayır, bu adam herşeyi hissediyor; ve şimdi bu muztarip halile ne güzel — görünüyor, — nekadar emniyet veriyor. Atıf B., ilk sözleri kendi kendine söyler gibi mırıldanarak ve gittikçe yükselen sesile başladı : bankacı olur. Esas Mes'uliyet Halbuki ikinci kısım diye tasnif ettiğimiz idare edenlerin muvaffak olması için yalnız çalışmak kâfi değildir. Bu ze- vat, başinda oldukları milcsse- senin mes'uliyeti idariyesinden başka mali mes'uliyetini de tekabbül — etmişlerdir. Bunlar çalışabilmek, vazifelerini y bilmek için memleketin ikti di vaziyetini, tüccarın, zürram, sanayi erbabının mali vaziyet- lerini, memleketin alâkadar olduğu hariç piyasaların temev- vücatını daima takip etmeyi ve buna nazaran idare ettikleri müesseseye muayyen bir ha- reket istikameti vermekle mü- kelleftirler. İşte mesleğimizin asıl ikti- hamı İâzımgelen müşkül saf- hası bu dır. Bu sahada tecrübeli hir arkadaşa tesadüf edilirse muvaffak olmak im- kânı daha ziyade artar. Manisa Firarisi " Hakkı Manço Bey | Bankacılığı meslek - olarak intihap eden genç arkadaşlara tavsiyem : 1 — Kuvvetli bir mesleki tahsil. 2 — Bir ve hatta daha Fazla ecnebi lisamı öğrenmek. 3 — İmkân olduğu takdirde Avrupa veya Amerika banka- larında staj yapmak. 4— Mesleki neşriyatı mum- tazamen takıp etmek. Hulâsa çalışmak, daima yo- rulmaz bir gayretle ve meslekt bilgi elde edebilmek için dur- madan çalışmak. Meşhur Koza- laklıyı Jandarmamız Öldürdü Şaki Kozalaklı Kırkaağaç, (Hususi) — Mani- sa hapishanesini delerek firar edenlerden on beş seneye mahküm — meşhur - Kozalaklı Mustafa Kırkaağaçta — öldürül- müştür. Hapishanedenj kaçanlar ara- sında Kozalaklının da bulun- duğu öğrenilince — haydudun, memleketi olan Kırkaağaca gel-| mesi bekleniyordu. Bu ihtimal tahakkuk etmiş, Kozalaklının İlyıı.lıı köyüne geldiğini ihti- — Hakkın var.. Doğru.. Vakıa bu eve seni ben getir- medim, fakat seni — buraya doğru iten benim. Ben icap ettiği zaman, yani işime gel- diği zaman hilekâr ve 'kalleş bir herifim. Bu huyundan ne kazandığımı bilmiyorum. Belki de bütün bu servetimi bu sa- yede kazandım. Fakat bazan da bunun aksiyim. Doğru, doğru, dosdoğru, kadıya kör diyecek kadar, kendime alçak diyecek —kadar — doğru bir adamım, Yeridir. ve içimden geliyor, — söyliyeyim : Ben sana karşı alçaklık — ettim. “Hüsniye,, denilen pezevenk karıyı senin peşine takan be-i “nim. O zaman evlenmek niye-. | aşk olduğunu kabul etmek ölüm döşeğinde yar heyeti jandarmaya haber vermiş, karakol — kumandanı Veli çavuşum idaresindeki: bir müfreze köy civarında pusu kurmuş, haydut adam atılan kurşunlardan ağır yaralanarak ele geçmiştir. Otomobille nak- ledilirken yolda ölmüştür. Jendarmanın kazandığı bu muvaffakıyet bu civar halkım derecesiz surette sevindirmiştir. Ali | tinde değildim. Kaç defa ev- leneceğim ? Birinci izdivaçtan memnun olmiyan adam ikin- cisine kendini atar mı? Sana bilâ Fasıla yalan söyledim, sultanım, yalan.. Ve seni zevk âlemine kendi elimle attım. Biliyordum ki öksüz bir kız ağır ipekli elbiseler giyerse, gürük bir tahta evden kurtu- hur “Sümmer Palas,, larda ya- kar ve yaşarsa, geceleri hün- gür hüngür ağlarken — dans eder ve kahkahalar atarsa bu âlemin cazibesine mukave- met edemez. Hesaplarım yan- Hiş çıkmadı. Sen kendi gınla, buralara kadar, tıpış geldin.. Görünüşte “mes'ul değilim. Fakat öT ö aya- tıpış ben ı Kadın Ve Kalp Işlerı _Kadın Aşık Olamaz- K mış, Ne Dersiniz?.. Bir Ruhiyat âliminin İddiası Hoppala.. Buyurun bakalım. Bir ruhiyat filezofu kadının Aşık olamıyacağını İddia edi- yor. Kadın diyor, erkeğin bak- | teriyolojik kuvvetine, ya iktısadi sebeplerle servet ve şöhreline aşıktır. Cahil bir kadının bir adama fikri kabiliyeti için fşık olması, onun fikri kuvve- tine ve şöhretine fişık olma- sından başka birşey değildir. Aşkına mukabele görmezse, erkeğin arkasına düşer. Koşar, didinir, azami fedakârlıklar yapar, erkeğin yapamıyacağı fedakârlıkları yapar. Fakat bütün bu fedakârlıklarına rağ- men yüz görmezse rakip olur. Aşkı kadar kini de kuvvetlidir. İzzeti nefsi, gururu, hodgâml- ğı okadar kuvvetlidir ki, sev- diği adamdan tahkir görüp soğudu mu, artık ©o erkekle dost olamlaz. Hislerile hareket ettiği için ya çok kuvvetli aşıktır, ya, düşmandır. Aşk, kin ve gururla birleş- # mi, aşk — değildir. Erkek kadımı severse, herşeyi feda eder. İzzeti nefsine hâkim olan, kadını elde edemiyeceği için öldüren erkekler vardır. Bun- lar iptidai insanlardır. Fakaf şuuru kuvvetli bir erkek sev- di mi, sevgisine mukabele görmeyince dost olmasını bilir.. Bu, filezofun mütaleası. Aşk meselesinde —erkeğin kadın- dan daha soğuk kanlı olabi- leceğini kabul edebiliriz. Kadın erkeğe şöhreti ve kuvveti için fişıkmış.. Ya erkek kadının nesine âşıktır?.. O, doğrudan doğruya kadına fizyolojik — rabıta ile bağlı olduğu için, bu rabıta çözü- Hünce dost olabiliyor demek- tir. Kadın hislerile bağlandığı için düşman oluyorsa, aşktan doğan kin ve nefretinde bir lâzım, Hanımteyze — TAKVİM — Gün sı 6- Temmuz- 931 Hızır 67 Rumt £- Haziran -1347 yakıt-ezaniİ-vasatl Akşam, Yatsı İmsak Arabi 19- Safar « 1350 gakit-ezani-vasat? d 1944 202T 45 638| 217 Güneş)os.sı | 435 Öğle | 458 1218 İkindi| 835 T6185 buraya iten benim. Sen ben- den her şeyi isteyebilirsin ve ben sana her şeyi borçluyum. Ben zenginim. Seni kurtarabi- lirim, Para ile iyi bir kalp yanyana gelirse bu meseleler I ı N R V S DİKİŞ MAKARALARI Saglam Düaya Köpek MARKALARA BLÜZ Müsabakamız Kuponlan;ızı Gön- derirken Üç Blüza İşaret Koyunuz Blüz. müsabakamız dün bitti. Şimdi karilerimiz çıkan on beş blüz kuponunu ke- secekler, en ziyade beğen- dikleri üç blüzun kuponlar-| rına birer işaret koyacaklar | ve idarehanemize göndere- ceklerdir. Kuponları göndermek için on beş gün mühlet veril- miştir. Bu mühlet taşra| - karilerimizin de — iştirakini | temin için uzatılmıştır. Taş- ra karilerimiz de iştirak | » edebilirler. Gazetemiz, gelen reyleri | —— toplıyacak, en ziyade beğe- nilen üç blüzu ayıracak, karilerden bu üç blüza rey verenler arasında kura çe- kilerek üç kişiye birer blüz hediye edilecektir. YEDİNCİ PATRON Altıncı patronun kupon- ları bittk. Bu —kuponlara mukabil verilecek patronun resmi — ve tafsilâti yarınki nüshamızda neşredilecek ve patronların obürgünden iti- baren tevziine başlanacaktır. PATRON KUPONU Karilerimizin gösterdiği ar- zü Üzerine (7)inci sayfaya nakledilmiştir. Oradaki patrom kuponlarını toplayacaksınız. Garip Bir Dava New - York, 4 (AA) — Bundan bir müddet evvel Aldmore'da Meksika Reisicüm- — huru Kubia'nın yeğeni diğer bir talebe ile beraber polis müdür muavini tarafından &'- dürülmüştü. Amerika aleyhin * birkaç milyon dolarlık tazm'- nât davası ikamesine İntizar olunmaktadır. 4 — halledilir. — Allah — cümlemizi — kanserden saklasın. Bu gibi hastalıklar istisna edilirse te- davi edilmiyecek illet yoktur. (Arkası var ) ve ucuzdur. el Arayınız. Nalça -DİKKAT

Bu sayıdan diğer sayfalar: