3 Ağustos 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

3 Ağustos 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SA Akşam Y SON POSTA attığımız Zaman Hava Sıcaktı. Sabahleyin, Kar, Kapılarımızı Kapamıştı. YAZAN: M. KÂZIM — 52 — Buhara toprağına ayak bas- tığımızın ertesi günü Kilif Beyi bana tahta ve güderiden mamul bir çift Bubara sandığı ile bir seccade, Bereketullah Efendiye bir halı, muiyetimiz- de bulunanlara da birer cübbe hediye etti. Almak istemedim: — Dün bizi karşılı © ğınız zaman döktüğünüz gözyaşları daha kıymettardı, dedim. Din- lemedi, çaresiz kabul ettim. Fa- kat mukabele ederek bir ha- tıra kalması için biç olmazsa hayvanlerimin - birini - hediye etmek istedim : Kendisine - verilen ne olursa olsun üÜzerine daha bazı şeyler ilâve ederek âdet mucibince Emire — götürmek mecburiyetinde — kalacağından bu —arzudan — vazgeçmemizi hususi surette rica etti. 1918 Klııuııu:vvıliııhı 27 inci Perşembe günü saat on bu- çukta (Kilif) den hareket ettik. Kilif hâkimi bizi hiç olmarzsa birkaç gün daha alıkoymak arzusundaydı. Fakatı — İngilizler Ümmüderyaya yaklaşmak üzeredirler. Sonra tehlikeye — gireriz, — müsaade ederseniz bir an evvel gide- lim, dedik. Razı oldu ve bizi. yarım —saat mesafeye kadar teşyi etti. Buharada âdetmiş. Bir yol- cu geçirilirken yol Üüzerinde durulup dua edilirmiş. Burada da öyle yapıldı. Fatihalar okun- duktan sonra ayrıldık. Kilif hâkimi bize öon Buhara atlısı terfik etmişti. Bunlarla birlikte Ümmüderyadan Kin- dana giden yolu takip odiyor- duk. İlk menzili Çarşengi adını taşıyan köy teşkil etti. Köyün hâkimi ve halkı geleceğimizi biliyorlardı, karşı çıkmışlardı. Bizi rüküa eğiliyormuş gibi mubalâğalı bir reverans İle karşıladılar. * Ertesi gün cuma idi. Buna rağmen — yine yola çıkmak lâzımdı. Sabahleyin erkenden uyandım. Odanın — kapısını açıp dışarı çıkmak - istedim, fakat kapı dışından destek- lenmiş gibi bir türlü açıl- mıyordu. Epeyce uğraşmak mecburiye- tinde kaldım. Nihayet muvaf- fak olduğum zaman büyük bir kar yığınının kapıyı dı- şından örtmüş olduğunu gör- miyeyim mi? Halbuki — dün hava sıcaktı, gece de semada bulut yoktu. Bereketullah Efendiyi çağı- rarak bembeyaz — manzarayı gösterdim: — Lâhavle dedi. Buna rağ- men yola çıkmakta ısrar etti. Hemen bütün köy halkı bizi teşiye gelmişti. Köyün hududu- na kadar gelmekle iktifa et- miyor, elli ıl(ıııâ atlı — ile 'olun yarısına kadar ek iyorlardı. çeş hediye | Aşkabatta Redileon otelinde Türkmen rüesasile samimt bir hasbıhal Zahmetli bir yürüyüş bap ladı: Kafileden altmışlık bir ihtiyar yanında üç beş kişi ile öne atılmış, kılavuzluk ediyor, arkada da biz tek kol ile onun açtığı izi takip ediyorduk. Müthiş bir tipi vardı. Göz gözü görmüyordu. Birkaç saat yürüdükten sonra önümüze bir harabe çıktı: — Özbek Padişahlarından Abdürrahman Hanın - vaktile yaptırdığı bir handır, müruru zamanla harap olmuştur, de- diler. Oturulacak bir yer değildi, | içine girerek bir müddet din- lendikten sonra tekrar yola çık- tık; akşama kadar mütemadiyen yürüdüğümüz halde — varaca- ğımız menzilden hiçbir eser görülmüyordu. Nihayet gün — kararırken ufukta beş on Türkmen çadırı belirdi. Bunlar bizim için ha- zırlatılmiştı. — Atlarımızdan im- dik. Ellerimizi yüzlerimizi biraz kar ile ovarak ısıttıktan sonra çadırlara girdik. Bize tahsis edilen büyük çadırın içinde büyük bir küme ateş vardı. Şurasına, burasına da - şilteler serilmişti. Arkadaşlarımız: — Ateşe yaklaşmayınız, has- ta olursunuz, evvelâ bir ke- narda oturarak tedricen ısın- mak lâzımdır, dediler. Tavsi- yeye göre hareket ettik. Fakat pek rahat değildik. Çünkü — kafilenin önünde giden arkadaşlarımız yolu şa- şırmışlar, kaybolmuşlardı, ar- kadan gönderdiğimiz imdat kolu da hiçbir iz bulamadan eri dönmek mecburiyetinde mıştı. Merak ediyorduk : — Acaba arkadaşlar nere- de? diyorduk. (Mabadı yarın) Evlenme İhtilâfı | Kocasını Yaralayan Karısı Mıî_ Yoksa Adamın Kendisi Mi? Karı Kocâ Hâdisede BirTürlüBirleşemiyor. Amerikalı Bir Artist Prens Mehmet Aliden 30 Bin Lira İstiyor Paris — Mis Nelli Marvin, bundan iki sene evvel yüksek Mısır sosyetelerinde san'at ve raksı, cazibesi büyük bir alâka uyandırmış bir. artisttir. Mısır Hanedanından Prens Mehmet Ali de bu cazibeye o derece kendini kaptırmıştır ki, genç san'atkârı bularak kendisine evlenme teklif etmiştir. San'atkâra mazaran kendisi bu teklifi kabul etmiş ve resmi surette nişanları yapılmıştır. Bu sırada Prens ağır hasta düş- müş, artist te nişanlısının baş ucundan ayrılmamıstır. Fakat iyi olur olmar genç kadına karşı gayet soğuk) muamele yapmış ve alâkasını kesmiştir. Mis Nelli Marvin bu yüzden Mısırdaki bütün kredisini kay- bettiği iddiasındadır ve şimdi memleketi olan — Amerikaya dönmektedir. Fakat — avdetinden — evvel, kendisini zarara sokan Pren- sin bu zararı tazmin etmesi için Paris Hukuk Mahkemesi vasıtasile (30) bin lira istiyor. Prens Mehmet Ali ise aksi iddiadadır. ve maruf Fransız avukatı M. ( Pol Bonkur )u da- vanın takibine memur etmiştir. Müösyö Briyanın Sıhhati Mösyö Briyanın sıhhatinin fena olduğu işaa edilmiş ise de bu haberler tekzip edil- miştir. Bir Komünist İstenmiyor Hint hükümeti, Alman ko- münistlerinden (Geissler) | ara- zisine sokmamıştır. ( Baş tarafı 1 İnci sayfada ) * Bu adam bütün kazancını ku- mara verir. Çok uğraştım, bu huyundan vaz geçiremedim . Çok asabi ve çok hırçın bir adamdır. Evvelki sabah evden çıktı, öğle ve akşam yemeğine gelmedi. Tam gece (11)de geldi. İki şişe de gazoz getir- mişti, Dediki: ö Kumarda Çakmak Taşları Gümrükte Eksik Çıkari Mallar Nerede Çalınmış? Bundan beş ay kadar evvel Doyçe Oryent Bank tarafından şehrimize getirilen mühim mik- tarda çakmaktaşlarının Galata gümrügünde — esrarengiz - bir sürete — aşırıl anlaşıldı ve tahkikata başlandı. On bin- lerce lira kıymetinde' olan bu taşların nasıl dığiı bakkın- da uzun müddet devam eden tahkikat — nihayet — bitmiştir. Gümrükler heyeti — taftişiyesi bu hususta yaptığı tahkikat neticesini Ankaraya bildirmiştir, Haber — aldığımıza — göre heyeti teftişiyenin elde e::ir netice, hâdisenin gümrüklerde vukua gelmediği merkezinde- dir. Sandıklar gayet kurnazca açılmış ve tqrıı aşırılmıştır. Sonra sandıklar gümrüğe geti- rilmiştir. Fakat taşların nerede çalın- dığı tesbit edilememiştir. Bu hususta da iki ihtimal vardır: Sandıklar ya vapurların ambar- kazandım. Sana bunları hediye getirdim. Her kadın kocasından besap sorabilir. Ben de geç vakte ka- dar nerede kaldığını sordum. Aramızda kavga çıktı. Bu sıra- da Hasan sinirlendi ve ekmek bıçağını — kaparak — kalçasına sapladı. Bunu bütün komşular gördüler. Onu ben vurmadım.,, Polisin tahkikatı da Samiye Hanımın sözlerini teyit etmek- tedir. Damçga İşi Her Yumurtayı Damga- lamak Mümkün Değil Mi? Muhtelif Avrupa memleket- lerinin iştirakile, yumurtaların damgalanmasını müzakere et- mek için İtalyada aktedilecek kongreye işrirak edip etmi: ceğimizi İktısat Vekâleti teti “etmektedir. Yumurtacıların ek- serisi bu kogreye İştirâk edil- mesi taraftarıdırlar. Bunun için yarın İhracat ofisinde toplana- rak görüşeceklerdir. Ticaret odası da çok kere damgalanmanın müşkül olduğu neticesine varmıştır. Gelen ha- berlere nazaran yumurta ihra- catı ile alâkadar diğer memle- ketler de her yumurtanın ayrı ayrı damgalanması aleyhinde- dirler. larında veyahut Tahmil tahliye şirketinin bekleme mahallinde açılmıştır.. Bu — ihtimallerden birincisi kadar ikincisi de kuv- vetlidir. Mektebinizi Seçmeden Bize * * * Sorunuz, İzahat Alınız Son Posta Karilerin Mektep Müşküllerini Hal İçin Kendilerine Delâlet Etmektedir Çocuğunuzu — hangi mektebe vermek istiyorsunuz ? Bu sene tahsilinizi ikmal etmek üzere hangi mektebe girmek İböyorumuz ©i Gaxelamiz | benilita yye b toğla; skberlil etmek üzere bütün mektepler malümatı vermiye amadedir. hakkında her türlü Mektebiniri seçmeden - ev- vel bize sorunuz. ve girmek istediğiniz mektep hakkında bizden malümat isteyiniz. Yalnız cevap için ( 6 ) kuruşluk posta pulu leffetmeyi unutmayınız. Tütün Eksperi olmak İçin Beylerbeyinde Ali Rıza Beye: Tütün İnbisar İdaresinin Orta- köyde bir eksper kursu vardır. Bu kure iki sene devam eder. Günde iki saat nazari ders verilir. Geri kalan zamanda tatbikat yapılır. Mektepten çıkanlar 15 İira sali maaşla yani 72 lira ile eksper namzedi olurlar ve mutlaka taş- raya gönderilirler. Kurslara devam — edebilmek için ortamektebi bitirmiş olmak yaşı 18 den aşağı olmamak, #ıh- hatli olmak ve hüsnühal şehadet- namesi göstermek mecburiyeltin- dedir. Tütün eksperi olmak her hal- de Türkiyede iyi bir meslek sa- hibi olmak demektir. Ğ Askeri Tıbbiyeya Girmek İstiyenlara Yozgatta Tütün İnhisar İda- resi Başmüdüriyeti Muhaseha refiki Hakkı Beye; Tıp Fakültesi iki kısımdan mürekkeptir. Biri diğeri askeri mülkt tıbbiye mektebidir. Hekim, eczacı veya kimyager olmak istiyenler bu iki mektep- ten birine İntisap ederler. Her iki tbbiyeye girmek içla tam devreli lise mezunu olmak - şart- tar. Hekim olacaksa Darülfünun fen fakültesine, eczacı olacaksa eczacı mektebine kaydolunur. Diğer aranan evrak ve şeralt gunlardır: 1 — Nüfus tezkeresi ile Türk tebaasından olduğunu ispat etmek 2 — Yaşı yirmi birden yukarı olmamak 3 — Mektepçe yapılacak mu- ayeneda sağlam ve (askeri tıbbi- ye için aakerliğe elverişli bulun- mek) 4 — Elinde ebeveyninin, yok- sa velisinin muvafakat — senedi bulunmak $ — Bir cürümle mahküm ol madığına, hüsnühal sahibi - oldu- guna, nişanlı ve nikâhlhı olmadı- gına dalr mahalle hüsnühal şe- hadetnamesi ibrar etmek. Bu şeraiti haiz olanlar üç fotoğrafla mektep müdüriyetine müracaat etmelidirler. * İstanbuldaki talebe yurduna kaydedilebilmek için İstanbul Ma: | arif Cemiyeti Riyasetine veyahut Halk Fırkası İstanbul mümessill Cevdet Kerim Beye müracaat edilmelidir. Resminizi Bize Gönderiniz, * * * Size Tabiatinizi Söyliyelim... Resmlinizi bize gönderirseniz siza | tablatinizi söyüyebiliriz. Fakat bunun için gönderilecek resimler iyi ve tabil porzda çıkmış olması İârımdır. Takt mütebassnmı — mütakasında —hataya düşmesin. Tablatlerini -Tııııı Üzece — biza resim gönderen karilerimiz - hakkında Mmütehasmımımızın — mütaleasını — aşağıki satırlarda — okuyabilirslalz: * Ziya bey: Ciddidir. Başka- larının — teklif ve iradelerine uysallk — gös termez, kendi- ni idare etme- sini bilir. İzzeti nefis mesailin- de alıngan ve ataktır. Bir kırı'iın.ı'x: Girgindir. Konuşmaktan sıkılmaz, sükü- Ö W ve JIâkayıt “AL değildir. Tariz- ler, cevapsız ve mukabelesiz kalmaz. Hürri- yetini sever. V6SALi Ethem Efendi: *Fotoğrafının dercini arzu etmiyor * Tok sözlü ve alıngandır. Süratle münkesir ve münfeil olur. Şahsım alâkadar eden küçük şeyleri büyültür, kendi- ni vehme kaptırır. Mücadele kuvveti zayıftır. Bir karülmi>: Çalışkan ve 3 vutidir. Oku- iu renmiye müte- mayildir. Mua-: melesinde sa- | mimiyet ve te- vazu — vardır. Geçimsizlik ©| yapmaz. Beta- | etten sinirlenir. Sürat ve ace- le taraftarıdır. Hüsnü muae meleden hoşlar . nır, sert muaâ“ “g meleye muka” — | bele eder, haf | zimkâr değik ç dir. Menfaatle* rini ve samf miyetini —israf | Üİ etmez. Kızdığf | " zaman dik v& | tok sözlü olufe I Ziktet hanım: — Ciadiditi | Şakaya, — istis” | kale tahamimll | edemez, ş;ıl'ıılb İ alınır. Hürriye' | tine müdahalt | edilmesini iste” | Ümez, herkesl? Resims .u-.ı' bert karflertetü mütehazssımızın — cevabı İi sabırsızlanıyor ve mektup - gön -": eirafler 'edeetk tyerler. Bu fotoğrafiler itiyae Câtien ederin. d msecraronz

Bu sayıdan diğer sayfalar: