17 Ağustos 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

17 Ağustos 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 4 Sayfa Memleket Haberleri [ Meçhul Haydutların Bır Cür 'eti | Samsunda | Birkaç Şerir | Bir Otomobili Durdura- rak Soymuşlar — Samsun, (Hususi) — Geçen akşam Samsuna yirmi kilomet- re mesafede Cümbüş mevkiün- de bir kamyonun önüne çıkan birkaç meçhul şahis kamyonu durdurarak soymak istemişler- dir. Şoför kaçmıya başlayınca ailâh istimal eyliyen soyguncu- lar üç kişiyi yaralamak sure- tile kamyonu' durdurmuşlar ve iki bin kâğıt, elli de altın lira alarak kaçmışlardır. Vak'a- ya baber alan Vilâyet Jandarma — kumandanı, Vali Etem Beyle — beraber gece takibe çıkmış ve iki şüpheli şahıs tevkif edilmiştir. Vak'aya ehemmiyet — yeriliyor. Cünkü birkaç ay ev- — vel ayni mahalde yine bir oto- — mobilin önüne meçhul bir şa- hıs çıkmış; fakat şoförün ted- — birli hareketi karşısında oto- mobili durduramamış, yalnız — İki el silâh atarak ortadan — kaybolmuştu. İ Hâmit Silifkede Elektrik Silifke, (Hüsusi) — Kasaba- — mızin yakında elektrikle tenvir edilebilmesi maksadile mühim — bir teşebbüse girişilmiştir. Bu hususta bir de proje hazırlan- — mıştır. Vali B. belediye bina- sında toplanan halka elektriğin faydaları hakkında bir konferans vermiştir. Bir İdam Kararı N Konya — Akşehirden bil- — dirildiğine göre ora mahke- mesi, bir kadını ustura ile * parçalıyarak — öldüren Hasan Hüseyin isminde bir - katil hakkında idam kararı vermiş, fakat Temyiz Mahkemesi bu okararı nakzetmişti. — Mahalli — mahkeme Temyizin nakız kara- rını muvafık- bulmamış — ve evvelki idam karında ısrar Ü etmiştir. Pamuk Fiati Düşüyor Mersin, (Hususti) — Pamuk Fatlerinde yeniden — tenezzül müşahede olunmaktadır. Buna sebep bu mahsulün bereketli olacağı hakkında kuvvetli tah- minler ve geçen seneden isto- kun henüz sarfedilememesidir. Adana Kasaplarının İmtihanı Adana, (Hususi) — Beledi- ye kanunu mucibince kasapla- rın imtihan edilmeleri lâzımgel- mektedir. Bu sebeple yakında imtihanları yapılacak ve muvaf- fak olanlara ehliyetname veri- lecektir. Gönenin - Talilisi Gönen, (Hususi) — Son ftayyare piyangosu keşidesinde 80 bin lira isabet eden 22217 No. lı biletin onda bir parçası burada Hacı Tahsin Beyde olduğu anlaşılmıştır. A. Cevdet Hem Üfürükçü Hem Kaçakçı Adana, (Hususi)—Bu civarda Çandıraba köyünde Umran oğlu Ali isminde birinin evi aranmış, içerde üfürükçülüğe ait birçok muskalar ve kitaplarla bera- ber bir miktar kaçak rakı, kaçak tütün ve bir rakı ka- zanı bulunmuştur. SmemaŞırketle- “irile Muharrirler Arasında İhtilâf Sinema âlemini son günler- de en çok heyecanla alâkadar eden vak'a, “ Bir Amerikan Faciası , li filmin başına gelen bâdisedir. Bu filim, maruf —Amerikan — muharriri ( Theodores Dreiser) in eserin- den vücuda getirilm Bunun için, muharririle ta- mam (200) bin dolar için pa- zarlık yapılmıştır. Şu şartla ki, filim bittikten sonra Theodore Dreiser'in tetkik etmesi İcap ediyordu. Filmi tanzim edip çekme vazifesini sahne vazı (Sternberg) üzerine almıştı. Aylarca çalışılıp iş bitirildikten sonra muharrir filmi görmiye davet edildi. Theodore Dreiser arkadaş- larile beraber kalktı, geldi, ve asıl kıyamet te işte ondan koptu. Theodore Dreiser filim ile yapılan eserinin tahrif edil- diği — iddiasında — idi. — Fi- limi — yaptıran kumpı ise birçok masrafa gi süyliyerek muharririn itirazla- rını nazarı dikkate almak İste- miyordu. İş mahkemeye aksetti. Ayni zamanda Theodore Dreiser'in dostu olan matbuat ta hare- kete gelmişti. Bir görültü ki sorma gitsin. Fakat kumpanya ile muhar- rir arasındaki mukavele sarih- ti ve bununla muharririn, vü- cuda getirilecek filmi tetkik etmek hakkı tanınmıştı. Mahkeme, Theodore Dreisere hak verdi ve filim yeni baştan muharririn lüzum gösterdiği tadilât dairesinde tekrar ya- pıldi. Şimdi, birkaç Nevyork sinemasında gösterilmiye baş- lanmıştır. Bu hâdise, sinema kumpan- yalarından biri daha aleyhine buna benzer diğer davanın açılmasına — sebep — olmuştur Amerikalılar Macar edebiyatına çok düşkündürler. Son zamanda Macar mu- harrirlerinden “ Lajos Tilahy ,. nin * İki esir ,, ismindeki eseri de filme alınmak için mukavele yapılmış, muharrir, bir senariyo yaparak kumpanyaya evdi etmiş ve film bittikten son- ra tasvip edip etmeme hakkını muhafaza — ettiğini de kabul ettirmiş, filim bitmiş. Fakat muharrir, vücuda ge- tirilen eseri beğenmemiş. Kum- panya, muharririn itirazını ka- bul etmemiş. Şimdi o da The- odore Drciser gibi mahkeme- ye müracaat ederek kumpanya aleyhine bir karar almıya ve filmi yeni baştan yaptırmıya teşebbüs etmi: l Tiyatro Ve Sinfma!arı ALKAZAR — 73 numaralı klüp ALENDAR — Gönüllü EKLER — Son çarlar ve Zigeto Dolar petinde ETUVAL — Cehennemi köpra OLORYA — Gece içinde bir ışık KEMAL B. — Hac: Murat ve eici Margiz Kolinmor tarafından MAJİK — Hacı Murat MELEK — — Bir aşk moktubu FERAH — — Muhtelif Kıs kuülesi parlı — Daröttalim Üsküdar Hale — Ben Babamı İsterim. Resmimiz Metro - Goldvvya - Mayer — artis! gösteriyor. Biz, bazı gazetelerin “filâa artlet aldatıcılığını yöpunı; mlnl çektirlğesjel rir oku nurlarmış görünm artistin elinde olarak gö Bu suretle bir nihayet vermek istedik. Mesele bundlap İbwrettir. Gökten Düşen Bir Yıldız Daha Sırpların beynelmilel şöhret kazanmış bir sinema artistleri yardır. Adı ( İta Rina ) dıt. Vücude getirdiği başlıca eser- ler Erotikon, Tonişka, Baharın avdeti, Vals kıralı namındaki kurdelelerdir. Bu genç artist, geçen sene yazında Berline gitmiş ve orada Corceviç İisminde bir mühendisle tanışmıştı. Az zamanda biribirine karşı büyük bir meylân duyan bu çift, aralarında evlenme kararı vermişler, fakat bunu son de- rece gizli tutuyorlardı. Bunun sebebi de din meselesiydi. İta Rina Katoliktir. Sevdiği adam da Ortodokstur, kadın, kocasının mezhebine - intisabı kabul ettiği için, evlenme ra- simesinden evvel bu meselenin halli icap ediyordu. Bu iş te olup bittikten sonra evlenme kararının ilânında artık bir mahzur görülmemiş, ve genç kadın sinema İsmini bırakarak Tamara ismini almıştır. Kilisede nikâh merasimi ya- pildiktan sonra sabık - yıldızın etrafını gazeteciler almış ve müstakbele nit fikirlerini sor- dukları zaman İta Rina artık sinemadan vazgeçtiğini söyle- miştir. —T O — ayın — — — — — —— —I bi yalancı cümlelerle güya & e diyorur ki bu gaç eyi irkaç Tamandanberi revaç bulan kari aldatıcılığına Ağustos 17 I Dil Anketi ı evirip çevirirken ört bir köşesinde merikaya gönderdik, Sinema Artistleri Boğazlarına Çok Düşkündürler Oburluklare meşhur Ramon Novarro ve Dorothy Jordan Holivut (Husust) — Sinema kumpanyalarının yüksek ücret- ler vererek çalıştırdıkları san'- atkârların. bu kumpanyalara en çok zahmetli gelen tarafı bunların boğazlarıdır. Sinema artistleri “Can bo- ğazdan gelir, — darbımeselini en iyi anlamış insanlardır. Hiz- metlerinin zahmeti — nisbetile mütenasip olarak kendilerine çok iyi bakarlar. Ekseriya bir filim çevrilir« ken sekiz, on artist toplu bir halde bulundukları için bun- ların yemek ve içmeleri adeta bir mesele olur. Geçenlerde Joan Cravford, Marion Daves, Greta Garbo, Dorothy Jordan, Ramon No- waro, Norma Sherer, Lavrence Tibbett, Buster Keaton hep bir arada bir filim çevirirler- ken bunları beslemek bir me- sele olmuştur. Bu artistler günde (15) kilo tereyağı, ( 30 ) kilo pata- tes, 45 litre kaymak, 3 sepet marul, 25 kilo domates, 26 sepet portakal yemişlerdir. Bu Orhan Seyfi Beyin Fikirleri “Herşeyden Evvel Türk- çemizin Mükemmel Bir Lügati Yapılmalıdır.,, (Baş tarüh İ'imci sayfada ) Orhan Seyfi Beye göre ko- ku kelimesi dururken artık rayiha kelimesini kullanmıya lüzum yoktur. Lügat mesele- sinde bir fikri daha var: “ — Bu lügat işini yapacak olanlar bugünkü İstanbul şive- sini bilen, lisan ihtısas ve zevki olan ediplerdir. Bugün- küler hiçbir iş yapmamışlardır. Dil meselesinin tetkiki Ziya Gök Alp zamanında başlamış, az çok değişmez esaslara rap- tedilmişti. — Şimdikiler bunu yeni bir mesele zannediyor. Bu, Amerikayı yeniden keş- fetmek gibi birşey, Istılahlar meselesine gelince, şimdiye kadar lisanda teessüs etmiş olanlara dokunmamalı, yenilerini de olduğu gibi lâ- tinceden alınmalıdır. Esasen — mevcut ıstılahları baştan başa değiştirmek te mümkün değildir. Söylediğiniz gibi, bizzat arapça — cümle halinde ıstılahlar mevcut ol- makla beraber, bunlar pek mabhdut olsa gerek. Değiştiril- meleri de mümkün değildir.,, Orhan Seyfi B. Dil Encü- meninin lâğvıaa biç te taraf- tar görünmüyor. Bu meselede- ki fikti de şudur: *— Şayet bu encümen lügat yapmakla mükellef bir akade- miye istihale ederse 'pek iyi olacaktır. Bu akademiye gire- cek olan aza, her halde edebi kudret ve şöhretleri herkes tarafından kabul edilmiş insan- lar olmalıdır. Bu heyete düşen bir iş daha var: İşleri uzatma- mak. Encümen şimdiye kadar an- cak A harfinin B faslına ka- dar gelmiş. Şu halde, şayet bu tarzda mesaisine devam etseydi, lügatin tamam olması için 28 X 28 — 784 sene beklememiz lâzımdı.,, Bir İrtihal Merhum Mehmet Şaban Beyin refikası ve Devlet Demiryolları memurlarından Hakkı Beyle şehit miralay İskender Beyin kain valdeleri ve Hâkimiyeti Milliye gazetesinin tahrir he- yeti müdürü Naşit Hakkı Be- yin büyük valdesi Şerife kısa bir hastalığı müteakıp dün saat beşte Kadıköyünde Misk sokağındaki hanesinde vefat etmiştir. Cenazesi Bugün — öğleyin Kadıköyde Misk sokağındaki evinden kaldırılarak metfeni mahsusuna defnedilecektir. Kederdide — ailesine — beyani taziyet ederiz. Cenabı hak rahmet eyliye. ——— — miktardan et sarfiyatı hariçtir. Bunlardan — başka — günde (280) sanduviç, (40) ekmek, (7) kilo çilek, (20) libre kahver (450) yumurta ve — (100) kilo buz sarfedilmiştir. Bu rakamları öğrendiktef sonra sinema artistlerinin bif parça da obur olduklarımı K” bul ve tasdik etmemek müm” kün değildir. Öyle değilmi 7 Ahmet ll

Bu sayıdan diğer sayfalar: