27 Ağustos 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

27 Ağustos 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Sayfa — W Kaçakçı Bir Kadın Yakalandı Fakat Knçak Eşyalann Kızına Ait Olduğunu Soyluyormuş Osmaniye, (Hususi) — İki senedenbeki Suriyeden kaçak olarak ipekli kumaşlar, ko- lonyalar, şekerler ve daha bir- çok eşya getirtip gizli gizli satan Ermiş H. isminde bir | kadın, sıkı bir tarassut neti- cesinde zabıta tarafından ya- kalanımış, birçok kaçak eşya elde edilmiştir. Ermiş Hanım şimdi bunların kızının çeyiz takımı — olduğunu iddia et- mektedir. Yakalanan Üfürükçüler Adana, ( Hususi )— Burada Paşa Nabi mahallesinde oturan Ceyhanlı Arap Ahmet oğlu Sait isminde biri üfürükçülük yaparken yakalanmıştır. Kilis Gazetesinin Vaziyeti Kiliste çıkan ( Kilis ) gaze- tesi yeni Matbuat nunu mucibince mahallin en büyük mülkiye memuruna vermiye mecbur olduğu beyannameyi posta ile kaymakamlığa gön- dermiş, fakat ihbarnamesini almamıştır. Gazete ihbarna- mesiz çıkmak — zaruretinde kalmıştır. Garip Bir Şayia Mersin Burada Yeni Mersin gazetesinin pandığına dair halk arasında vakitsiz ve sebepsiz bir şayia çıkmıştır. Fakat gazete, ertesi günkü nüshasında bu şayianın esassız. -olduğunu çıkan asılsız ve yazmıştır. Buğday Mubayaası İşi İzmir, (Hususi) — Köylüden borcuna mukabil Ziraat Ban- kası tarafından buğday mu- bayaası için yeni bir talimat- name gelmiştir. Banka muba- yaaya başlamış; köylere me- murlardan mürekkep muba- a — kolları — göndermiştir. lubayaa işi bir ay sonra bi- tecektir. Üzüm Ve İncir İzmir, ( Hususi ) — Borsada züm satışları çok hararetli oluyor. Bu sene mahsulün kısmen az olması bu harare- tin başlıca amilidir. Fiyatler şimdilik — mutedildir. ncir satışları da muntazaman de- vam etmektedir. Panayırlar 20 Eylül günü —meşhur Çardak panayırı, 22 Eylül günü de Çanakkale panayırı açılacaktır. Bu panayırlara götürülecek hayvanlardan sıh- hat şahadetnamesi aranılacak- tir. Yine Eylül ayı içinde meşhur Saray-Balçık hayvan ve emtia panayırı açılacaktır. İzmirde Spor Ankara, 25 (A.A.) — Çan- kaya spor klübü birinci takı- mi bugün öğle trenile İzmire hareket etmiştir. Çankayı takımı 28 Ağus: tosta Altay takımile 30 Ağus- tosta Türksporla birer maç yapacak ve 2 Eylülde şehri- mize avdet edecektir. Geçin haftaki — çocuk bilmecemizi doğru hal- ledenlerin listesi yarın 7 inci — sayfamızdadır. ğOCş Çocuk Hikâyesi Ahmet Ef. Hırsız Tehlikesinden Nasıl Kurtuldu? Ahmet Efendinin başından geçen — vak'ayı — hatırladıkça bütün semt halkı kahkahadan kırlırlar. Ahmet Ef. ise için | için içerler. Ahmet Ef. eski bir esnaftır. Yuvarlakça — bir | servet — biriktirerek Maltepe | civarında haline uygun bir evceğiz almıştı. Karısı Efzayiş H. la beraber buraya yerleşti. Karı, kocanın bütün günleri tatlı bir rahatlık içinde geçi- yordu. Ahmet Efendinin bahçe çapalamak için uğraşıp hergün kan ter içinde kalışışını bir tarafa bırakırsanız. böyle bir hayata kim hasret çekmez. Fakat bu ailenin bir tek endişesi vardı: Hırsız korkusu. Evleri, tenhace bir yerde idi, Geceleyin bastıracak hırsızların elinden onları ve paracıklarını kimse kurtaramıyacaktı. Başbaşa verip düşündükten sonra irice bir çoban köpeği ka- | Kukuyrak sade ev sahiple- rine düşmanlık gösteriyordu tedarik ettiler ve adını “Kıl- Kuyrukk — koydalar Kılkuyruk iyi bir köpekti. Fakat bütün — düşmanlığını efendilerine gösteriyordu. Yi- yecek “çanağınlı “başına yak: Tişnadikçe ” hüriçter gekn kimseye —ses çıkarmıyorda. | Bu hal böyle devam edemez- di. Güç hal ile Kilkuyruğu defettiler. Birkaç para ile bir dilenciye verip savdılar. Yeri- ne daha küçük ve daha cev- val bir yenisini buldular. Adımı da “ Cingöz ,, koydular. Cingöz; bakikalen cin gibi birşeydi. Fakat büyük bir kabahati vardı. Gece sabah- lara kadar bahçedeki kulü- besinde ağzımı havaya dike- rek ulüyor, ev halkını uyut- miyordu. Biçare bayvana acı- yıp içeri aldılar. Fakat bu defa, ne halı ve minderleri kirletmekten, ne de düşeme ve giyecekleri didiklet- mkten kurtarabildiler. Çaresiz ve daha büyük bir hiddetle bunu da birkaç para feda edip bir çingenenin koltuğuma verdiler. Fakat hırsız korkusu bütün şiddetile içlerini kemiriyordu. | Düşündüler, taşındılar. Niha- yet çareyi buldular. u müşaverenin ertesi sa- | bahı evin önünden geçenlerin gözine bahçenin parmaklıkla- rında şöyle bir lâvha çarpıyordu: “Dikkat ediniz, köpek teh- | | likelidir.,, kikatte bu, bonmarşeden alın- mış cansız, fakat manzarası beybatli bir bayvandı. Ahmet Ef, ile Efzayiş H. bir müddet sükün içinde ya- şadılar. Fakat bir gün Bele- diyeden gelen vergi kâğıdı rahatlarını bozdu. Vergi me- muru, bıraklığı kâğıtta, geç- miş vergilerle beraber Ahmet Efendider tam on lira köpek Evin önünde de müheykel | bir köpek görünüyordu. Ha- | SON POSTA Aman ne güzel bir tane Ben şimdi şu boya ku- tuıu ile bu işi hallederim. çiçekler ! Halbuki bile yok. bizim bahçede Şu tabta perd:yı yıprılı- ların resmini yaparsam .. Komşunun çiçekleri sanki bizim bahçede bitmişler gibi bir manzara güıterirler Çocuklar İçin Şen Bir Snknk Kıyafeti — Kâüâmuran bu ne kıyafet. Sokağa çıkarken beline peş- temal bağlıyacağına bari aya- ğına bir — pantalon — geçi- reydin! — Mümkün olmadı. Panta- Tonumu kız kardeşim giymiş. Bir Noktai Nazar Kadın — Sırtına palto al- mak için evden para alıp çık- tın. Hem sarhoş olarak hem | de paltosuz dönüyorsun? Erkek Yolda fikrimi değiştirdim.Dıştan ısmnacağıma içten ısınmayı tercih ettim. Tuİıaf Fıkralar | Bir Hesap Meselesi ea Demek bu oda, balko- nu ile beraber ayda otuz lira? — Efendim, efendim. — Peki, yalnız balkonu kaç lira? ea l Tesirli İlân — Tavsiye ederim azizim.. tesirini hemen görmel san,.. gazetesine bir ecrübe ettin mi, hiç? — Elbette. Geçen gün bizim dükkân için bir bekçi aradığıma dair''bir ilân verdim. — Âynı | gece dükkânı tamtakır buldum. PLÂJDA ÜÇ YAVRU Havalar nekadar sıcak değil mi? İnsan evde oturamıyor. Hiç olmazsa bahçeye çıkmak, biraz serinlemek istiyor. Bakımız, resimdeki şu Üç şirin yavru da sizin gibi sıcaktan | bunalmışluıdı deniz kenarına gitmişler, yıkanıyorlar. Fakat bır tanesinin bir şeye canı ukılmıı olacak ki aglıyor pııaıı ııhyordu Ahmet Ef. derhal etti ki kendisine bu oynıyan kır - bekçisidir. hiddetle kalkıp köy kahvesin- de Mehmet Ağayı buldu ve bir güzel çıkıştı. Onu hafiye- likle itham etti. Mehmet Ağa bu sözleri hakaret saydı, kah- vedeki müşterileri şahit tuttu, Ahmet Efendiyi mahl «meye intikal oyunu | ö | verdı. bıı hıH:ı hıpsc, İ ıl_li— lira cezaya çarptırdı. * Ogün bugün Ahmet Efendi He karısı köpeklerden nefret ediyorlar. Fakat parmaklıktaki lâvha yine yerinde duruyor, vergi memurunun taksitleri hiç aksamıyor, hırsızlara karşı buldukları bu, bonmarşa kö- peği çaresile de gelmiş, yatıyorlar. onlar yan | | | || dör tane K SAYFASI Faydalı Bilgiler Siz Bunları Hiç İşitmiş Mi İdiniz ? İngiltere Hükümeti bundan | yüz sene evvel memurlar için her sene 8 milyon lira sarfe- diyor, bu parayı onlara maaş | olarak — dağıtıyordu. — Şimdi senede kaç milyon lira dağı- tıyor. biliyor musunuz? Her sene tamam 500 milyon | lira, Aradaki fark nekadar korkunç değil mi? Size bir | rakkam daha yazalım : İngilizler ordu ve donanma İçin tam yüz sene evvel se- nede 14 milyon lira harcı- yorlardı. Bugün o kocaman zıhlılara bakmak ve büyük bir orduyu | beslemek için senede (230) milyon İlira masraf yapmak- tadırlar. Bizim paramızla 23 mılyar İira eder. İnanır Mısınız ? Mektepte hocalarınız. coğ- rafya dersinde elbette anlat- mışlardır. En büyük balıklar en derin denizlerde bulunur. Bizim Karadeniz de büyük ve derin bir denizdir. Fakat Karadenizde 200 metre de- rinlikten Aaşağıda balık yok- muş. — Âlimler Karadenizin dibindeki kayaların kovukla- rını aramışlar, taramışlar bir tane balık bulamamışlar. Siz buna inanır mısıniz ? Tuzdan Şehir Lebistanda büyük bir tuz madeni vardır. Bu maden yer altındadır. Fakat dehşetli su- rette geniştir. Uzunluğu yüz- lerce kilometre tutar, Geniş- liği de 65 kilometredir. Bu tuz madeninin içinde evleri, mabetleri, lokantaları ile büyük bir şe- hir vardır. Hatta içinde bir de tren mevcuttür. Bütün binalar tuzdan yapıl- mıştır. Bu şehirde binlerce insan yaşar. [ BİLMECEMİZ | 234 Soldan sağa, yukardan aşağı: 1 — Evin üstü (3) pence- reye takılan (3) 2 — Sayı (3) 3 — Nota (2) doymamış (2) 4 — Çoban çalgısı (5) 5 — Bir hece (2) ikl tane beş (2) 6 — Telefon işareti (3) 7 — Futbol müsabakası (3) bir meyva (3) Bilmeceyi döğru halleden- lerden elli kişiye — muhtelif hediyeler verilecektir. SON. AŞTA | Kupon:15 Şimden sonra Son Posta Klübüne ara olabilimek — İçin sayfada neşredeceğimiz. kuponlardan töplayıp — getirmek göndermek lâzımdır. — Bu kuponları kesip toplayınız. | lunanlar vardır. | Ziraat Fen caddeleri, | | ise ancak memleketteki | külüyor. her hafta bu g| l k!ıvarı'ı Ba/ııîler /Sun'i Gübre İstihsali 'Mümkündür Şehirdeki Süprüntülefi | Denize Dökmek Sure- tile Yazık Ediyoruz Müteleasını söyliyen ziraat mühendisi Lütfü Arif bey Ziraat Bankası, bir ecnebi şirketin teklifi üzerine mem- lekete kimyevi gübre itbali teşebbüsünde bulunmaktadır. Bunun leh ve aleyhinde bu- Aleyhte bu- lunanlar sun'? gübrenin bir kısım muayyen evsaflı olanının burada da yapılabileceği ka- naatindedirler. Dün bu münasebetle eski Şehremini Emin, Tütün İnhisarı Şubesi Müdürü Nesip Beylerin mütalealarını yazdık. Bugün de Ziraat mü- hendisi Lütfü Arif Beyin mü- Iâhazalarını kaydediyoruz. Lüt- fü Arif B. diyor ki: “— Kimyevi gübre hakkın- ziraatçiler arasında iki vardır. Bir. kısmı kimyevi gübreye ihtiyaç gör- müyorlar. Bir kısını ise tabil gübrenin ihtiyacı temin ede- miyeceği kanaatindedirler. Fa- kat muhakkak olan şey mah- sulün her sene tarladan kal- dırdığı gida maddesini oraya iade etmek lâzımdır. Bunun için de azotlu, po- taslı ve fosforlu gübreler lâ- zımdır. Azotlu ve potaslı güb- reler Anadolunun güherçile çı- karılan mıntakalarında istihsal edilebilir. — Fosforlu — gübre ke- miklerden ve mezbahada bo- şima akıp giden kanlardan istihsal edilebilir. Memleketimizde diğer kıy- metli bir gübre dada vardır ki senelerdenberi bu servet birçok masraflarla denize dö- Bu mühim servet menbaı, şehirdeki süprüntü- lerdir. Bunların - terkibinde ihtiyacı temin edecek kadar azat, hatta bir miktar potas fosfor da vardır. Bundan başka insan. güb- da cereyan | resinden de istifade edebiliriz. Bunları dezenfekte cimek su- retile en kuvvetli gübre ola- rak kullanmak mümkündür. Fransada ve diğer memleket- lerde insan gübresi istihsali için muazzam bir şirket var- dır. İnsan gübresi dünyanın en pahalı ve en kuvvetli güb- residir. Ziraat Bankası hariç* ten gübre alacağı yerde mem- leketteki menbalardan istifade etmeli, bir fabrika — vücuda getirmelidir. Ziraat Bankası az bir ser” maye ile bu işte muvaffak olabilir. Bu suretle ecnebi bir şirkete vereceği komisyonu kendi kazanmış ve büyük bif para da memlekette kalmış olur:

Bu sayıdan diğer sayfalar: