1 Eylül 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

IİTANBULDAN' HINDIJTANA.. WH've İle Rusya Arasında Yapı- |lan Muahede İyi Bir Eserdi YAZAN: - İngilizlerin ulırıp ittikleri köprünün tamirinden Sovyet katarları geçiyor sonra y j Şimdi müsaade ederseniz — vaziyeti daha iyi anlatabilmek ıkh burada aktettiğimiz. mu- — ahedenin suretini kaydedeyim; | merak etmeyiniz uzun değildir. MUAHEDE METNİ 9 Nisan 919 10 Recep 337 Zirde variüilimza bizler Rus- ya Şüralar — yerli — sosyalist — cümhuriyet vekilleri Lutsinko, — Fedko, Golop, Hiristoforof. İkinci taraftan Hive hükü- — metinin vekili serdar Cüneyt — Han, bizim hükümetlerimizin — emrine göre sulh ( barışık ) ve İttifak ettik. Ve aşağıdeki - maddeler muücibince Şüralar hükümeti ile Hiva hükümeti — arasında güzel komşuluk ve ' döstlük etmek istiyoruz. | 1 — İşbu tarihten itibaren — Rusya şüralar hükümeti ile — Hive hükümeti arasında har- | — be hitam verilmiştir. 2 — Rusya şüralar hükü- meti Hive milletlerini müsta- kil ve kendi haklarına malik tanır. 3 — İki hükümet arasın- daki dostluk rabıtasını takvi- ye ve tahkim için Hive hü- kümeti Moskova ve Taşkent- te vekil bulunduracaktır. Keza — Rusya hükümeti de Hive de wekil bulunduracaktır. — 4 — Rusya ve Hive top- raklarında gerek deniz ve gerek karada iki tarafın tüc- carları serbest ve rahat yürü- yebileceklerdir. Yollar açık — olacaktır. 5 — Rusya şüralar hükü- — meti Hive tebaasından esir alınan kadınları iade eder ve Hive hükümeti de aslen Rus meslinden olan esir kadınları / geri gönderir. -— 6 — Rusya şüralar hükü- /— meti Rus tebaasından olup ta || Rusya hükümetine karşı ka- — bahatli bulunan Türkmenlere affi umumi ilân eder ve - yer ve yurtlarını kendilerine / geri verir, bunlar istedikleri — yerde oturmakta serbesttirler. — 7 —Eğer Hive askerleri » — Aşkabat hududunda İngilizlere — karşı Harbetmeyi kabul eder- — llerse Rusya hükümeti Hive — gakerlerinin masarifini kabul — eder ve malzemesini verir. 8 — Hive askeri harp M KÂZİM gee l vaktinde Rus erkânı harbinin plânına göre hareket eder. 9 — İki tarafın — vekilleri şu yukarda yarzılan muahede- nameye, hilâfı harekette bu- lunulmayınca mer'i olması için mühür bastık, Bu ıııılıodı harırlandıktan sonra ( Hive ) şehrine gitmek Üzere araba ile yola çıktık. Evvelâ çorak topraktan, sonra yoldan, daha sonra da batak- lıklardan geçerek saat ikide şehre - vardık. Bizi doğruca sarayın misa- firhane kısmına götürdüler. Mehterbaşı adını taşıyan ve- ziriazam bizi sade bir kıya- fetle karşıladı. İlk iş olarak bermutat sofraya davet etti- ler. Karnımızı doyurduktan sonra bir zat: — Emir size muntazırdır, dedi. Sarayın iç kısmına geç- tik. Hive Hanı başma büyü- cek tüylü bir Türkmen kalpa- ğı geçirmiş, sırtına bir çepken, onun üstüne de bir kürk atmış. Yere serili bir post üstünde oturuyordu. Karşısında büyük kadı ile sarıklı diğer bir zat vardı. Bizi görünce yerinden kımıldanmadan karşısında bir seccade gösterdi. Hive Hanının odada atlas kaplı mükemmel bir kanepe takımı varken böyle yere oturması hayretimi mucip oldu: — Han Hr. teşrif buyuracak — olurlarsa misafirlerinin daha rahat ede- ceklerini söyledim. Kalkti koltuğa geçti, biz de birer sandalyeye yerleştik. Ruslar Taşkent cumhuriyet riyasetinden gönderilmiş hu- sust bir. mektubu — takdim ettiler. Muhavere başladı: — Çok memnun oldum, geldiğinize ne'iyi ettiniz deyip duruyordu. Kapi açıldı, çay tepsileri göründü. Az sonra da veliaht içeri girdi. Onunla tanıştık. Şimdi sıra siyasi bahislere gelmişti. Davet sahibi güzel bir İn: giliz kadınıydı. Çok neşeli bir gece geçirdiler. Gece yarısı na doğru bütün davetliler bi- kadını bir göz işaretile Nâzım Şükrüyü alıkoydu. Başbaşa kaldılar. İlk süküt anlarından gelen cesaretle, Nâzım Şükrü, sekiz aydanberi her gün, her sani- ye düşündüğü kadına, en bü- yük duygusunu söyledi: — Sizi seviyorum, dedi. İngiliz kadını, gözleri sa- bit, yüzünün çizğileri hare- | ketsiz, kılı kıpırdamadan bu | itirafı kaydetti. Bu sükütun içinde bir kabul manası sezen | Nâzım, kadına yaklaştı ve hafifçe elini tutarak dudakla- rına götürdü. Kadının cetvel- le çizilmiş ince bir kırmızı çizğiye benziyen dudaklarında harikülâde güzel bir tebes- süm, açık mavi gözlerinde tat- h bir gurur ve rıza külçesi göründü. Kanepede yanyana oturdu- lar, Nâzım Şükrü tekar etti: — Sizl seviyorum. O kadar seviyorum ki... Fakat, kadm, birdenbire avuçlarını saçlarına götürdü ve müthiş bir çığlık kopardı. Yüzlü bembeyaz olmuştu ve dudakları mosmor. Nâzım Şükrü yerinden fır- ladı ve kadının üstüne iğildi. —Ne var? No oldunuz? Ne oldunuz? diye sordu. Kadın, arada bir sükünet bularak ve arada bir çığlık, larla sıçrıyarak çırpınıyordu.. — rer birer çekilirken, İngiliz | nlev: Bu Sütunda He Hergün Türkleştiren : Server Bedi Görünmez Kuvvet Nâzım Şiikrit zile basmak için iki adım attı. Kadın: — Hayır, diyordu, hizmet- çileri çağırmaymız. — Bir doktor getirtelim. — Hayır, geçiyor, geçecek gibi... Derin bir nefes aldı ve uzun müddet bekledikten son- ra mırıldandı: — Geçti. Nâzım onun tekrar - elini tutmak istemişti. Kadın aya- ğa kalktı: — Gidiniz, dedi, çabuk, buradan gidiniz. — Fakat... — Gidiniz... Rita ederim. * Nâzım Şükrü evine ve ya- tan odasına girdi. Karısı uyu- yordu. Sonra uyandı ve sıç- radı : — Abh, sen misin? — Tabil benim. — Saatt kaç? — Bire geliyor. — Geç kalmadın. Sözümü dinledin. Teşekkür ederim . — Birşey değil. Karısı, titreyen bir tebes- tümle anlatıyordu : — Yapyalmız — öyle kork- tum ki... Bu gece bana ne oldu, bilmiyorum: Bir türlü uyuyamıyordum ... — Sonra ... Biraz dalınca Üstüme kâ- buslar çöktü. Evet, rüyamda © hangi bir kere tanıştığımız İngiliz kadınile münakaşa edi- yordum. Münakaşa da değil, kavga. Saçlarından yakala- mışım, var kuvvetimle çeki- yordum, çekiyordum, — çekd- yordum. MÜBADİL VE MUHACİRLER DERT YANIYOR “Bize Verilen Bu Mal- lar Vakıf Mıdır? (Baştarafı 1 inel sayf ıda) Emlâk ve Eytam Bankasın- dan da şu malümatı aldık: “— Teffiz. Kanunu, eşkâl ve merasimi tamamen ifa edilmemiş, — gayrisahih her- hangi bir temliki beş sene zarfında iptal etmek hakkımı Maliye Vekâletine bahşetmiş- | tir. Bu ihtimal yüzde on dahi olsa, teffizj tarihinden böş bu koltuğu |— sene geçmeden evvel bu gibi emlâk üzerinden ipotek mua- melesi yapmak b mu- amelâtına — muhaliftir. — Bu- nun için yapmıyoruz. Beş se- Yaptığımız muahede müs- veddesini çıkararak okudular, Büyük kadı bu müsveddede askerliğe müteallik meselelere itiraz etmek istedi, Kul Mehmet /Efendi ortaya beklenilmiyen bir müşkül çıkacağını anla- mıştı. Derhal Kuranı Kerimden bir ayet okudu. Bu ayette: — Şükrederseniz arttırırım, küfür ettiğiniz takdirde aza- bım şiddetlidir, deniliyordu . Kadı Ef. maksadı anladı ve derhal sustu, artık konu- şulacak başka birşey yoktu. neyi doldurmuş — olan yani kanun mucibince Maliye Ve- kâletine bahşedilen iptal hak- | kı müddetini aşmış olan em- lâke derhal ipotek muamelesi yapılır.,, Son Posta: Şu hal gösteri- yor ki mübadillerin bu zarı- retli işini halletmek için ne lâzımsa — biran evvel onu yapmalıdır. Çünki elinde ma- lile zaruret içinde çırpınan bir adamın hali çölde mücev- herler içinde açlıktan kıvra- nan insandan hiç farklı değil- dir. Han Hkz.nin huzurlarından çıkarak — tekrar — mihman- haneye — döndük. — Burada bizim — için bir. — musiki müsameresi harırlanmıştı. Bir nevi santurla üç telli kırçek denilen ve kemamı an- dıran aletlerle çalıyorlar ve aynı zamanda da kıları söylüyorlardı. Bu şarkıların güfteleri ve besteleri bizim laxz havalarını çok andırıyordu. (Mlabadi yarın) Sorunuz ; fzahat Alınız Son Posta Karilerin Mektep Müşküllerini Hal İçin Kendilerine Delâlet Etmektedir Çocuğunuzu hangi mektebe vermek istiyorsunuz? Bu sene tahsilintzi ikmal etmek üzere hangi mektebe girmek istiyor sunuz? Gazetemiz gençlere ve ebeveyne rehberlik etmek üzere bütün mektepler hakkında her türlü malümatı vermiye ama- dedir. Mektebinizi seçmeden evvel bize sorunuz ve girmek istediğiniz mektep hakkında bizden malümat isteyiniz. Yalnız cevap için(6)kuruşluk posta pulu leffetmeyi unutmayınız. * Edirne San'atler Mektebi Edirnede — kahveci - Recep vasıtasile Abdullah Efendiye; İstanbul San'atler Mektebinin kayit ve kabul şartları 5 ağustos tarihli nüshamızda vardır. Bu nüsha adresinize — gönderilmiş- Ür. Fakat aize Edirme San'atler Mektebine — girmenizi — tavsiye ederiz. O mektebin kayt ve kakul şartları aşağıya yazılmıştır. * Edirne San'atler Mektebi Bu 'at mektebine 16 yaşın- ?l İmıyan, Türk tebaanı, tep mezunu talebe alınır, Glıııık istiyenler ( Türkçe, he- sap, hendese, resim ve elişi) nden bir müsaba İmtihanına tâbi tutu- “TİNüfas kâğıdı, aşı ve - sihhat raporları, 4 fotoğrafi ile beraber nihayet 20 eylül tarihine kâdar müracaat edilmelidir. * Kadıköyünde — Acıbademde M. Kemal: İstanbulda Sanayi Mektebine girmenizi tavaiye ederir. Bu mektepte muhtelif san'atler var- dır. Bunlardan en ziyade hoşu- nuxza giden hangisi ise onu ter- cih ediniz. Mektebe girmiye muvaffak olamazsanız, o vakit esnaflığa devam edersiniz. * Tahtakalede Uzunçarşı - cad. desinde Hüseyin Ef.: İstanbulda bulunduğunuza ve llk mektepten merzun olduğunuza göre nihari olarak herhangi bir orta mehtebe veya liseye deva- mınızda müşkülât olmasa gerektir. Orta mekteplerin son sınıfına giremezsiniz. Fakat ilk sınıfına giriniz. Mektep İçinde göstere- z kabiliyetle iki sınıfı bir- â:ı'M P ığ. sınıfa çıkabilirsi- niz. Bunun İçin size en ziyade kolaylık gösterecek mücasezeler (Hayriye) ve (t.ukı.n liseleridir. Tarsusta mhaf)ccı Ahmet Beyden Orban Beye ; Küçük — Sıhhat — Memurluğu mektebi bakkında İzahatı havi nüsha adresinize göndoıllr!llr | daha ax tal Adliye Meslek Mektebi Adliye — Meslek — Mektebine Örtamektep mezunları imtihansız, :ıll görenler Türkçe, edebiyat —hesap, malümatı me- deniye ve iktısadiye, umumf tarih ve coğrafiyeden yapılacak bir imtihan — neticesin kabal edilirler. Yazılmak için mektep şaha- detname veya tasdiknamesi, sıl- hat raporu, hüsnühal vesikası, nüfus — kâ; va 3 te 9- 12 bü. rlklü[ün fotoğrafi ile 30 ey- lâl tarihine kadar mektep idare- #ine müracaat ıtıı.ıık lâzımdır. Akçeşmede Oımın Senai B. Küçük Sıhhat mektebinin kayıt ve kabul şartları mufassalan 15 ağustos tarihli nüshamızda münderiçtir. O nüsha adresinize gönderilmiştir. * A. Cevdet Beye: Mülkiye Mektebinin — ileride lâğvedilmesi muhtemel olduğunu zannetmiyoruz. Hükümet buradam iyi idare memurları yetiştirmek gayesinl gütmektedir. Bu emel tahakkuk — edinceye kadar ki, biç olmazsa yarım asır İster, mektebin kapanacağını zannet- miyoruz. " Ticarek. Meklehi , Alldaden diploma alan talele, okuduğu şubeye göre muhtelif mesleklere intisap edebilirler. Mektebin Ban- kacılık, Sigortacılık, Şehpender- lik ve İktsat şubeleri vardır. Birin ciden banka memuru, ikinciden sigortacı, üçünecüden hariciye me- muru ve dördüncüden de iktısatçı olarak yetişir. Bu dört meslekte memleketimiz için istikbali olan mesleklerdendir. * Ankarada Necati B. Orta mektebi bitirmeksizin ne hayata atılmanız doğrudur, ne de diğer bir mektebe girmeniz müm- kündür. Evvelâ orta tahsilinizi bitiriniz, aşağısını sonra düşü- nürsünüz. * Gelenbevi Orta mektep me- zunlarından Nâzım Beye: İzmir Zirant mektebinden çı- kınca mezür olursunuz. Devlet bizmeti müddetini geçirdikten sonra çifliklerde çalışabilirsiniz. Fakat ağlebiihtimal mütevassıt bir memur kalmakta devam edersiniz. Resminizi Bize Gönderiniz, * * * Size Tabiatinizi Söyliyelim... Mehmet Efendi: Atak ve atılgandır. İş- lerini sür'atla görmek ister, bazan — acul olur. Kısmen imatçıdır. Ça- buk konuşur. sizdir. Medih Ali Vahit bey: Hüsnü mu- - amele ile hlz- metinden, İş- güzarlığın dan | istifade edilir. Mücadeleden, münakaşa dan çekinmez, id- diayı — sever, ver. Riya ve tabasbus ya- pamaz, bazan dik ve tok sözlü olur. Ziya Efendi: Kendini ço- rmek ve ken dinden bahset- tirmek — ister. 4 Sinemayı, eğ- lenceyi sever. Fil ve hare- ketlerini beye-