16 Eylül 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

16 Eylül 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA e Sayfa Ma al mi senem lk a5 Dünyada Olup Biten Hâdiseler Kadın Ve Kalp İşleri Yuvarlak Masa Konferansı-Cemi- İzdivaçta Saadeti Temel Taşı N edir İşte Çalışan Kızlar Ne Giymelidir? Kari Gözile Gördüklerimiz Bu Nasıl İş? Bir kariimiz yazıyor: *“ Birkaç gün evvel Erenkö- yünde bir hâdise olmuş, oradaki mekteplerden birinde bir kız yere düşmüş ve bacağı ezilmiştir. Kız foryada o başlayınca (o elvardak! #czaneye götürülerek bir dokto- rada haber veriliyor. Fakat dek- tor tedavi için derhal - harekete Galatadan A.L, rümuzile mektup gönderen kariime ; “Yirmi yaşında bir gencim. geçeceği “yerde evvelâ (vizite senedenberi Oon yedi pa an sia yaşında bir kızla sevişiyoruz. Fakir bir ailenin kızıdır. Hiç tahsil görmemiş, hattâ dört rakamı bir arada okuyamıyor. lârımgeliyor. Fakat doktor bu sefer de yorgunluğundan bahse- diyor. Bu vaziyet Erenköylülerin canını çok sıkmıştır., Cevaplarımız İzmir Zahire Borsasında sim- sar Fahrettin Sait Bey nezdiide Süleyman Emin Beye: Efendim, dang hastalıği ihbarı mecbur (olan hastalıklardandır. Esasen hükümet, kanun mucl- bince bu gibi hastalıklarla çok yakından alâkadar olmak vaziye- tindedir. Eğer tamamen iyl olma- dımasa İzmir Sıhhat Müdürlüğüne müracaat ederek tedavi ettiril- menizi isteyiniz. Size orada bir yol gösterileceği tabiidir. Şoför Niyazi Efendiye: Başınızdan geçenleri gazeteye yazma, kanun müsalt değil- dir. Esasen anlattığınız mesele şahsi bir meseledir. Bunun için hakkınızı mahkemede aramaktan başka çare yoktur. Haklı çıktığı mız takdirde adaletin lehinize tecelli edeceği tabiidir. Tredünyon Nasıl Düştü? Nevyorktan İstanbula gelen Amerikalı tayyarecilerin reko- runu kırmak için Paristen Tokyoya uçan ve Rusyanın Ufa mıntakası civarında yere düşen Tredünyon tayyaresin- den paraşütle atlayıp kurtulan tayyareci Dore, Rus ajans muhabirine kazaya dair şu izahatı veriyor: Felâket anın- da tayyareci Menen kullanı- yordu. Kaza olunca benimle beraber © paraşütle atlamıya teşebbüs etti. Fakat paraşüt tayyareye takıldı, içeride kal- dı. Lebri ise kayışlarla sıkı, sıkı bağlı olduğu için atlamıya vakit bulamadı. Felâket hak- kında ise “ bu mütehassıslara aittir, demiştir. Kaza sahası- nın 100 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindeki kısmın- daki otlar yanmıştır. Felâket anında sis vardı ve yağmur yağıyordu. Lindberg bu kaza- dan dolayı bir taziyet telgrafı Fransa hükümeti, kaza ma- halline, tayyare ile bir fen etkik heyeti yollamıştır. — TEFRİKA NUMARASI 22 BiR ELMASI — Onu boğarsan - dedi- seni de boğarlar! — Boğsunlar, senin uğrun- da şehit olurum, güle göle | ölürüm. R — İstemem, senin ölmeni | İstemem. Onu icap ederse öldürmelisin, fakat yaşamalısın! — Kabil mi? — Kabil! Bu kelime, Gedik Ahmedin e müphem bir nefes gibi çıktı. Sanki namusuna sürülmesi muhtemel bir leke- den kurtulmak için bulduğu Şareyi ihsas etmekten ürkü- yordu. Aynı ürküntü, Gul tini bir fikir vermiyor mu? Konferansı Londrada toplanacağı haber ransı, Lord Sankeyin riyase- tinde ve Sen-Ceymis sarayın- da toplanmıştır. Reisin solun- da Gandi ve diğer Hint mu- rahhasları oturuyordu. Prens- lerle müslümanlar masanın nihayetinde mevki almışlardı. Konferans, Hindistan için bir federasyon kanunu esasisi tanzim edecektir, Cemiyeti Akvamda Cemiyeti Akvam, beynel- milel devlet istikrazları için tahvil çıkarılması meselesine Cemiyeti Akvamın müdahale- ye hakkı olduğuna dair Fran- sanın verdiği bir takriri ka- bul etmiştir. Çin, Panama ve İspanya, Cemiyetin gayri daimi aza- lıklarına intihap edilmişlerdir. Çin (50) reyden (48) rey almıştır. Avusturya kıyamı Yukarı Avusturyada milli yetperver Hayımverlerin yap- | tecrübe etti ve muazzam hava mi Yuvarlak Masa | verilen yuvarlak masa konfe- | Misali Buhran Mı? İspanyada 'dülgerler aba- nozcular Ove doğramacılar, taksi şoförleri yurdunda zabı- tanın yaptığı tabarriyattan müteessir olarak 24 saatlik nayii amelesi de tatili işgal etmişlerdir. Sevil Tıp Fakül- tesinde bir yangın çıkmış, fa- kültenin mühim bir kısmı peçetadır. Bunun bir kast eseri olduğu söyleniyor. parken tayyare denize inmiye mecbur olmuştur. Kısmi bir kabine buhranından bahsedi- iyor. dukları hükümet darbesinde! eski dahiliye nazırı Prens Ştarhembergın alâkası tesbit edilmiştir. Şatosunda bazı ve- sikalar ele mais Bazı ga“ zeteler, maruf bestekâr (Offen- bah) ın opretinden mülhem olarak son harekete “ihtilâl Opereti,, ismini veriyorlar. Bunun, Cenevrede Avustur- yaya yapılması düşünülen pa- ra yardımı ile alâkadar ok duğu ve bu yardımın çabuk yapılmasının zarureti anla- şıldığı gazeteler kaydediyorlar. grev yapmışlardır. Maden sa-; yanmıştır. Zarar iki milyön Bahriye Nazırı Başvekâlet İ müsteşarı ile Balear adaların- İda tayyare ile bir teftiş ya- İtalya hükümeti, bir iki hafta evvel memleketin hârlel bir tecavüze karşı havadan müdafan kabiliye- wraları yaptı. Bu resim, düşmana karşı havalanmıya hazır İtal yan deniz tayyarelerinin vaziyetini gösteriyor. Manzaranın azameti Jetikbalin tehlikeleri hakkında kâfi 1Berlinde Arbede Berlinde, o Sosyalist sarayı önüde sosyalist ve komünist i meb'uslar nutuk söylerlerken kargaşalıklar o olmuş, polis halkı sopalarla dağıtmış, bu yüzden arbedeler olmuştur. Birçok Okadın ve çocuklar ayak altında kalarak ezilmiş- lerdir. Birçok tevkifler yapıl- mıştır. 30 kişi yaralanmıştır. İngiliz Mali Projesi Yeni İngiliz hükümetinin ve mali projesini Dox Tayyaresi Elyevm Amerikada bulunan Dox tayyaresine yıldırım düş- müş, bir kiş yaralamış, iki kişiyi zedelemiştir. Tayyareye olmamıştır. 30 Zelzele Romanın Gaçya eyaletinde otuzdan fazla zelzele olmuş, halk heycanından meydanlara toplanmıştır . Gün 0 -16 Eylül - 931 yaşasa Arabi Rumt Cemaziyelev-3s0 | 8 - Eyi . 198p —— — yok ezanl-vasn? İ| vahıeranrasa'l — Güneçi11, 21) 5.41 | Akşamiiz.—) 1815 ğle| 5.50 (12.09 | Yat | 1953 Md 9:21 (15.46 İ Tansu (9 9) 3 59 Avam Kamarası kabul etmiştir. — TAKVİM — Benim ise tahsilim var, Vaktimiz hep dedikodu ile geçer. Bunun birinci sebebi sevgilimin yalan söylemesidir. Bütün nasihatlerime rağmen bu huydan vaz geçirtemiyo- rum. İkinci sebep, ona okumak yazmak öğretmiye çalışıyorum onu da İstemiyor ve çabuk sinirleniyor. Acaba evlenirsek mes'u olabilir miyiz?,, * İki senedir seviştiğinizi söy- l8yorsunuz. Fakat sevgilinizin kusurlarını çok geç anlamış- sınız, yahut çok geç itiraf ediyorsunuz. o Hanımteyzeniz izdivaçta Oküfüv meselesini bu sütunlarda birkaç defa izah etti, Yine, söyliyim. Kü- füv meselesi izdivaçta saade- tn temel taşıdır. Hiç tahsili olmıyan bir kızla yüksek bir tahsili bulunan erkek ilk hamlede evleniyor- lar. Fakat ekseriyetle izdivaç hayatları çok kısa oluyor. Sevgilinizin yaşı okumıya he- nüz müsaittir. Ona nasihat ediniz ve okutunuz. Bu suretle birinci sebep ortadan kalkmış olur. İkinci sebebe gelince, sile hayatında bu da çok mü- himdir. Fakat ev geçindirecek iktidarda iseniz, biraz gayretle bu sebebi de ortadan kaldırarak mes'ut bir âile yuvası kurmak elinizdedir. Fakat her şeyden evvel | sevgilinize karşı bir RUS DikiŞ MAKARA emi depe Bu senenin modasını gö bir model resmi Tuvaletlerde binbir değişikliğe ri men, sokak kıyafetlerinde ameli | tavl nazardan faydah elbiseler Bi İ roğbetten düşmüş değildir." Bu süte daki resim bu seneki sökük Için son modayı gösteren güzel nümunedir. Beyaz yelek, kolsuzdur. Yünden câket ve ayni kurüaytan Hötanı | dır. Yaka ve kollar icabında larak çalışabilecek bir elbise | konulabilir. Fakat (sokakta İ yaka ve kolların takılması, el başka bir zarafet veriyör. Berelerin de modası | geçi Yalmız iş kızlarının. değil, h kibar kadınların bere giydikleri rülmektedir. sevgili gibi değil, bir rebbi ve bir ağabey hareket etmeniz, bati nizi ona dinletmeniz Bunda muvaffak olursi hem kendinizi, hemde bir kızı mesut etmek kün olur, Hı Yar.m Şişeci Han No, İSTANBUL mak (teşebbüsünde ( bulun- N HİKÂYESİ YAZAN: # atı sirayet etmiş gibiydi. Bi bir süküt ile kocasına bakıyordu. ve bulu- nan çareyi, zevcinin dilinden değil, gözünden anlamıya ça- Mirze 1. p Gedik Ne e bir i i müteakip karısının balağn eğildi ve fısıldadı: — Dinle!.. Uçurum! Fakat şiirengiz bir hususiyeti haizdi, bilrüba bir kaplıcası | vardı. Çıplak ova ez pırıl pırıl parlıyan bu berra havuz, tbpenkien göğe bakan nemli bir göz gibi düşlindü- rücü ve sönmez bir iltima taşird. O uzun ve adeta namütenahi (kuraklığın, Ç0- | raklığın hayatiyeti sanki bu tek gözde, bu ıslak çukurda toplamıştı. Yetim ve kuru Ova; neş'esini, şetaretini ve her şeyini, bu büyücek havu- | zun temiz ve sakin göğüsüne | tevdi etmiş gibidi. Kuşlar hzade Mustafa, Develi ii kllerden Niğde e ge yol üstünde iyi bir karargi ittihaz etmişti; Bozpazarcığı. Burası kırdı, ıasız bir yerdi. İ mizacına göre hüviyeti değişen | tılsımlı bir elmas halkaya benzerdi. Develi karahisarın Kara manlı kumandanı Atmaca Be- yi yendikten ve onu sığındığı yuvadan aşağı aldıktan sonra “Şehzadenin ilk işi Bozpazar- cığına gelmek olmuğtu. Ka- bü kaplıca önünde çikaracak- tı. Eğlenmek, harp yorgunlu- ğunu sürekli eglenceler ara- sında gidermek için çılgın bir iştiyak, mubrik bir ihtiyaç ta- şıyordu ve şimdi al bl otağında lala Ahet Beye, Defterdar o Ali Cebeye, en mutemet adamı Koçi Beye ibi insanlar.da, çıplak mesa- Kl yorğunluğunu onun daima ratıp dudaklarındaki kevserle e silerlerdi. O; kir tutmaz bir ayna, geniş ve erin bir di bir mısra, eş ber şeydi, yolcunun içini Mine ger izim hala kızı yedek burada kalmak Gülelim, eğlenelim, dinlenelim. zandığı zaferin zevikini işte | Lala Ahmet Bey, Bektaşi- yane boyun kırdı: Güzel buyurursuz, mü- nasip işlersiz. Çünki sa bitti, sıra zevke a — Savaş gibi zevkin de lu vardır, erkân vardır. gil mi Ali Cebe? Defterdar gülümsedi; — Kölenin düşündüğü yal- nız puldur, o da sayende boldur. Sen hemen harç için ferman buyur! — İşte ferman ediyorum : Gün doğar doğmaz şenliğe başlıyalım. Gündüzleri cirit oynatalım, ok attıralım, gü- reş tutturalım, av yapalım. Geceleri camicem Ayini kura- lum. Lalam tez elden tedarik örstün. Beşartı an ki değişik- unutulmasın. Gün değişçe oyun da değişmeli! < yanında gezdiren bir kim gibi o da (muhtelif saz (takımlarını, leri, Oköçekleri, ları, karagözcüleri daima has zır bulunduruyordu, 3unl; iç bir kısmı ve meselâ rakkase- | ler, köçekler, şebzadenin hu- susi hazinesi gibi kapalı tah- taravanlar, omabfeler içinde naklonur, (Oazami (o itinalar ve ihtimamlarla ağyar n rından saklanırlardı. Bu se- öm ay düşünecek, ecek o Vaziyette lustafanın üni ykm

Bu sayıdan diğer sayfalar: