17 Kasım 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

17 Kasım 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hariçte Spor İngılız Ve Paris Şampiyonlarının | v Müsabakası Yıldızlar Arasına Nasıl Kariştm —— T AĞAT İLİR GK PD Küzütice” vnbiyiğen ” Desenal | Bahrimuhitte Yolculuk İle Paris şampiyonu Racing Club karşılaştılar ve netice (3-2) İngiliz şampiyonunun lehine çıktı. Arsenal gibi bir takımın fut- bolda nispeten geri olan Fransız- lara karşı böyle bir netice alması mağlübiyetle müsavidir, denirse yalan söylenmemiş olur. Çünkü geçen sene, ayni günde karşılaşan bu takımların müsabakasını (7-2) sayı Arsenal kazanmıştı. Bugün netice niçin böyle ol- muştur? Bir defa İngiliz takımı Lam- bert gibi merkez muhaciminden, Roberts ve Cons gibi mübhim| unsur- Tarından mahrumdu. Son muhacim mevkinde oynıyan Jak David ise ikinci devrenin hemen başında öyle bir sakallanmıştı ki -âdeta oyuna seyirci kalmıştı. Sonra neticeyi nasıl olsa leh- lerine bitireceklerini bilen İngi- lizler, kendilkrini Fazla yorma- mışlardır. Bu oyunun safhalarını kaydeden Fransız gazetesi, İngi- lizleri “ devler gibi oynıyorlar ,, diyo tavsif ediyor. İngiltere - Kap Uçuşu Kahire, 15 — İngiltere - Kap hava rekorunu kırmak için cuma günü Lymno karargâhından ha- yalanan Mollison Kahirenin (210) kilometre cenubunda yere İnmiye mecbur olmuştur. Tayyare harap olmuştur. Paris At Yarışları Paris, 15 — Paris mntakası maniasız at yarışlarının sonuncusu yapılmıştır. Bu devrenin müşterek bahislerinde en çok para ka- zanan Kont Olivler Rivaud gır, ve (214,657 ) lira kazanmış- tır. En bahtiyar jokey de Librit- tir, 103 zafer kazanmıştır. Altı Günlük Bisiklet Müsabakası Şikago 15 — Altı günlük Bi- siklet müsabakasını Dulberg - Grim Alman - Amerikan takımı kazanmıştır. Mesafe ( 2690 ) mildir. İngilterede Futbst Londra, 15 ( A.A ) — Birinci İngiliz kümesi, futbol takımlarının son maçlarına ait neticeler şun- lardır: Arsenal - WesTham 4-1, Bir- mingam-Leicester 2-0, Blackburn- Middlesborough 4 - 2, Blackpool- Wesnesday 2-2, Derby-Newcastle 1-1, Everton-Chelsea 8-2, Man- ehester Citi-Crimaby 4-1, Port- smouth-Buddersfield 3-2, Shef- field United-Bolton 4-0, Sunder- land- Liverpool 1 - 3 Westbeom- wich-Aston Villa 3-1. İngiliz ve Irlanda amatörleri arasındaki maçları, dün Yorkda yapılmıştır. İngiliz takımı 2 sayıya karşı 3 sayı ile galip gelmiştir. HBOLSTİNA boyasile kendi ken- dinize, rengini beğenmediğiniz, her nevi eşyanızı, bir saat — zarfında Kolayca boyayınız. İsmine dikkat ediniz. Her yerde arayınız . Vapurum, dün ( Şerburg ) tan hareket etti. Sen bu satırları - kurken, aziz doktorum, ben de Okyanusun sakin ve lâcivert si- nesinde, Amerikaya doğru süzü- Tüyorum. Şu ande bütün hisle- rimle baş başayım. Bu hislerimin ilk plânımda seni görüyorum. O- nun İçin evvelâ seninle haklaşmak isterim, benim aziz doktorum. Evvelâ, kemali safiyetle şunu ltiraf edeyim ki, bana maddi ve manevi epeyce hakkın geçti. Fa- kat buna mukabil benim vaziye- tim bir (nankörlük) gibi görülü- yor değil mi? Sakın buna, (evet..) deme... günaha girersin. Evvelâ — şunu düşün ki.. Ben hayatın büyük bir sahne ve insanların da birer aktör olduğunu kabul eden bir kızım. Bu sahneye ayak bastık- tan sonra, yapmalıyım. Fena bir teşadüf, ilk oyunumda seni karşıma çıkardı. Eğer bu — karşılaşmamız, saf ve masum bir tablo halinde olsaydı, o zaman çok kabahatli ebırdum. Fakat, sen - aile vazi- yetin ne şekilde olursa olsun - büyük düşüncesizlikte bulundun. Evvelâ, İstanbul sokaklarını dolduran, ( para ve erkek ) aşkile yamıp tutuşan birçok dilberleri bırakıp ta benim gibi garip bir gaye arkasından koşan acaip bir mah- Tüka çattın. Onun hakiki derdini sorup anlamadan, kalbinin içini açıp bakmadan ona bağlandın. Sonra, babam, senin eski bir dostundu. Hasta olan - evlâdına - şifa dilenmek için beni senin huzuruna — çıkarmıştı. — Filvaki (Dostluk ve dürüstlüğ )& pek okadar ehemmiyet verilmiyen bir asırda yaşamakla beraber, biç olmazsa önlüne çıkarılan hastanın evvelâ derdini dinlemek lâzım- gelmez miydi? Vakıa hakkın var azizim... doktor - değil, cihanın allâmesi olsan, nihayet sen de bir insansın. Senin bir kalbin, senin bir his- sin, senin de bu hayatın zevk ve nimetlerinde bir hahkın var. An- cak, beni intihapta çok aldandın, Şu ande içinde çırpındığın buhran devrini atlattıktan sonra sekinetle düşün. Senin ve benim vaziyetimi tahlil et. Göreceksin ki; suçlu, kabahatli sensin... Ümit ederim ki: Bir daha, böyle hata- lara düşmez va yok yere kendine bir kalp ıstırabı icat etmezsin. Benim hesabıma nazaran be- Dim için Üç yüz liraya yakın bir para sarfettin, doktorum. Kal- bimdeki minnet ve şükran bor- cunun yanına bu maddi borcumu da kaydediyorum. Eğer günün birinde muvaffak olursam, bu borcu ödemek benim için büyük bir zevk olacaktır. Yok eğer, yürüdüğüm —bu akibeti meçhul yolda kaybolur gidersem, manevi haklarınla beraber bu borcu da helâl et doktorum. Hem seni fazla mustarip etme- mek, hem de kamaramda dağ gibi biriken yatak çarşaflarile peçetaları ütüleyip yerli yerine teslim — etmek — için artık veda — etmeme müsaade etmeni rica edeceğim. Ümit ede- rim ki bana darılmaz ve arasıra olsun hatırlarıma... Şimdilik Allaha- ısmarladık, benim aziz doktorum. Selma Hâşiye: * — İstanbuldan sizinle kaç. dığımı saklamak, 2 — Beni kat'iyyen takip et- memek, Benim kadar seninde menfa: atin iktizasından olduğunu unut- mazsın değil mi doktorum? * Babacığım ! Nekadar serbest fikirli ve ne kadar açık ruhlu bir adam olursanız olunuz, şu mektup kopyesinin sizin Üzeriniz- de iyl bir tesir yapmıyacağına eminim. Bu hususta bana hiçbir söz söylemiye hakkın yok. Çün- ki, benim anladığıma göre, ihti- yar bir tilkiden başka birşey olmıyan eski dostuna kümesin kapısımı sen açtın. ve kızca- ğızini da onun karşısına sen çıkardın.. Amma sen burada, eski bir dostuna karşı merdano a— Holivuta Nasıl Kaçtım? bir vaziyette hareket ettiğiri iddia edeceksin.. bir iddiada bulunma.. Sonra seni tekzip ederim. Haniya, sen hikâ- ye ederdin ; vaktile bir (Köroğlu) varmış. Esen rüzgürdan hile se- zermiş. Bir gün ona bir tüfek getirmişler. Büyük kahraman o tüfeği görür gürmez oturmuş, hüngür hüngür ağlamıya başla- mış. Sormuşlar : — Ne ağlıyorsun Köroğlu ? Köroğlu cevap vermiş: — Ah.. Ah., Bu delikli demir icat olduktan sonra, dünyadan mertlik kalkacak. Halbuki, biz, o delikli de- mirden — sonra — daha nelerin icat edildiğini gördük. —Buna binaen etrafımıza karşı gözleri- mizi (dört) değil, (dört yüz) den fazla açmak — mecburiyetindeyiz. Senin eski dostun olan o ih- tiyar tilki, belki de Selma- cığın kanını lezzetle emer ve posasını da bir tarafa atabilirdi. Fakat, gükret, yine Selmanın minimini — kafasına.. — Alimallah, ona öyle kuvvetli bir hudut çiz- dim ve ©o hududu öyle metin ve akilâne — istihkâmlarla — çe- virdim ki, onun gibi eski bir (kadın doktoru) en küçük hi (zafer) e bile nail olmadan mağlübiyetinin acısile — başbaşa kaldı. * Koca Okyanus denizini ge- çerken sana yazdığım şu - satır- lar, şimdilik burada kalsın baba- cığım.. — Dışarda — konuşanlar, (Amerika) denilen o (hayali dün- ya) nın göründüğünü söylüyorlar. Zaten birçok işlerim de var. Şimdiye kadar geçen şeylerden de - ne bir eksik ve ne de bir fazla olmamak şartile - bahsettim. Yazacak başka bir şey kalmadı. Bakalım, ( Amerika ) denilen o heybetli kaleye nasıl gireceğim ? Eğer buna da muvaffak olursam, bu parlak zaferimi yazmakta devam edeceğim. Şimdilik sen ve ben.. Her ikimiz de Allaha emanet olalım sevgili babacığım. (Arkası var) / ( | tılar. Bu suretle bayilere Bir Müskirat Amilinin Şikâyeti Malâmunuzdur ki inhisar, hik kümet ve millet vekilerinin kararile ve bir kanun ile (teşek- kül etmiştir. Bidayeti teşekkülün- de bilümum müskirat imal eden fabrika ve imalâthanlerin faali- yetlerine bazı şerait ile müsaade edilmiş ve bu meyanda mezkür müesseselere yüzde iki derece zayiat hakkı ile şişe ve saire karşılık olmak üzere yüzde beş de imlâ hakkı verilmişti. İnbisar idaresinin kendi imal ettiği rakı, konyak ve şarapların diğer fabrikalarım umumi satışına nazaran azlığı İnhisar idaresini yeni yeni kararlar ve teşebbüslere sevketti. Bidayette yüzde iki derece hakkımı kaldırdılar. Sonra yüzde beş imlâ hakkımı da tahdit ettiler. Bu müşkülâtlarla kendi imalâtının sürümünü —arzu ettik- leri dereceye çıkaramaymca fab- rikalara sattıkları somalara birkaç ay evvel ehemmiyetli zam yap- verik | mekte olan iskonto yani satış Sakın böyle | hakkının düşürtülmesine mecbur ettiler. Birçok sermaye ile teşkil edil- miş olan bu müesseseler hemen hemen kazanç hâsıl edemiyecek şekilde — faaliyetlerine — devam ettiler. Şimdi —rakı — somala- rına yapılan bu zammın haksız- lığı ve zammın kaldırılacağı şayi olduğu bugünlerde 1 teşrinisani- den itibaren konyak imalâthane- lerine 300 kuruştan verilmekte olan sâf ispirtonun kilosuna 50 kuruş zammedildi. Bu zam çok ağırdır ve imalâthanelerin kapan- masına sebep olacaktır. Hükümetimizin — memlekette yapılmakta olan sanayi ve imalâtı himaye edeceği beklenirken İnhi- sar İdaresinin bu kararının birçok vatandaşı işsiz bırakması ihtimali vardır. Taşrada bir konyak İmalâthanesi sahil” Büyük Bir Fark Şehir meclisinde etin Pendik- te (25-30)| kuruşa satıldığının konuşulduğunu muhterem gaze- tenizde okudum. Oraya pek w zak olmıyan Erenköyünde ben bugün kıvırcık etinin okkasını (120) kuruştan — aldım. Bu ne derin fark. !! Gazetenizin delâletile beledi- yenin bu işe çare bulmasını rica ederim. Mütekait Yüzbaşı Şevket —— Yarın Okuyacaksınız Tefrikamızın Yarınki kıs- mında ( Şark Yıldızı ) Selma Hanımın Nevgyorka nasıl çıktığını, nekadar te- lâş ve heyecan gösterdiğini lezzetle okuyacaksınız.

Bu sayıdan diğer sayfalar: