November 26, 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

November 26, 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Toşripisani —— Siyaset Âlemi Suriyenin Yeni .yA Teşkilâtı Berat, 25 (A.A) — Suriye Teşkilâtı — Esasiye Kanununun mer'iyet — mevkine vaz'ı . kında verilen izahata göre, Lüb- nanı Suriyenin diğer aksamından ayıran parlâmento rejimi bütün Suriyede mer'iyet mevkiine gire- cektir. Umumi intihabat kânunu- sani ayında icra edilecektir. M. Poncet her tarafa müsavi bir hürriyet temin etmek için hü- kümet nüfuzunu her türlü niza- larin fevkine çıkarmıya uğraş- mıştır. Binaenaleyh şu kararlar ittihaz olunmuştur: 1 — Suriye kanunu esasisinin meriyet mevkiine vaz'ına ve meş- rülyeti tanınmış bir hükümetin teşekkülüne kadar intihabata ait üsüllerde ali komiser devlet re- isinin murahhası salâhiyetlerini haiz olaçak ve bu güretle hare- ket edecektir. 2 — Büu devre esnasında da- hiliye nazırının salâhiyetleri bir kâtibi umumiliğe ait olacak ve bu kâtibi umumilik hali hazırda Vazife ifa eden nazırlardan biri- nin imzası altında ve âlf komise- rin bir murahhasının muavenetile gündelik işleri tedvir edecektir. Diğer taraftan istişari meclise hakem — vazifesi — verilmiş olup komisere rey ve rını — bildirecek — ve devlet reisi vazifesini ifa etmiş yüksek zevattan mürekkep ola- caktır. Şan-Kay-Şak Pekinde Pekin, 25 — Şan - Kay - Şek Pekinde bekleniyor. Başkumandan. M'f'"ı -SırLiyang İle Man- Çuri akvali hakkında mülâkatta “bulunacaktır. Japonlar, Mançuride kendilerine merbut — Çinlilerden' âli teşkilât yapmakta devam ediyorlar' Alman Milliyetperverleri Hükümete Giriyor Berlin, 25 — Hey Hükümeti merkez fırkası, milliyetperverler- den hükümete iştirak için şart- larını sormuştur. Almanyada İşsizlik Berlin, 25 — Almanyada sou teşrinisaninin ilk on beş günü tazminat — alan i.ıiılerain d 4,840,000 ) kişi idi. Bu miktar g”m" ır:hiı'ııı ve bir ay ev- bvele nazaran bu Fazlalığın ( 220) ni ibulduğu kayasdilmektedri — - “SON POSTA,, nın Milli Tefrikası ııâienddi' | e Çin Suriyenin uriye Çin Notası Bir Oltimatom Gibidirç — e Paris 25 — ÇinHükümeti riciye Nazırı M. Koo; Cemiyeti Akvamın son tekliflerine şu ce- vabı göndermiştir: | 1 — Cemiyeti Akvam, Japon kuvvetlerinin taarruzlarını durdur- mak için Jâzımgelen teşebbüs te bulunmalıdır. 2 — Cemiyeti Akvam tarafın- dan bu teklifin Japonyaya tebli- ğginden on beş gün sonra, Japon kuvvetleri demiryolu mıntakasına çekilmelidir. 3 — Bu çekiliş bitaraf mü- messiller tarafından kont Hrol edilmelidir. 4 — Akvam Meclisinin karar- ları Japonyayı taarruzundan vaz- geçirmiyecek olursa, Çin Hükümeti lâzımgelen müdafaa — tertibatını alakta kendisini serbest addede- ceğini bildirmiştir. Tahliye Oyalamaları Tokyo 25 — Japon kuvvetle- rinin Tsitsikar şehrini tahliye et- tikleri bildiriliyor. Şehirde bir Japon müfrezesi vardır. Haric te bir yer bulduğu takdirde bumüf- veze de şehirden ayrılacaktır. Heyecanlı Bir Mülâkat Periz, 28 — murahhası Doktor Sze, dün Amerika murah- hası Ceneral Daves ile uzun bir mülâkatta bulunmuş ve Çin Ha- riciyesinin - Cemiyeti — Akvamın tavsiyelerini kabul etmemek hu- susundaki esasları acı bir lisanla ve Çinin Ümitsizliğini bazin bir sürette — anlatmıştır. — Çinlilerin şeref ve haysiyetleri konıııııdığı takdirde — bugünkü — hükümetin çekilerek yerine komünist dostu bir hükümetin geleceğini haber vermiştir. Ayni murahhas, esasen Sov- yetlerin böyle bir muvaffakıyet- sizliği beklediklerini de - ilâve etmiştir. Nankinden gelen tali- mat Japonlara Çinlilerin anlaş- masına imkân verecek mahiyette değildir. $i AH, MİNEL AŞK! Şair, yahut romancı değilim ki anlatayım. Anlatmıya kalkar- tam büsbütün soğuk birşey ola- tak, İstersen yazacağın romanın Oralarına sen birşeyler uyduru- MUHARRİRİ : Yer, istediğin kadar süsle. Aman, | 'arini de bir güzelce tasvir et okurken gözümün önüne gel- Sin. Çünkü, bilmezsin, öyle gö , , Öyle gö î::de tütüyor ki.. Şimdi, biz “!"fkeı, şu dükkândan içeri Deli'olurum el “Ne gülüyoramn? mb"'i hiç İ'ıu halde görme- B b 1 değil mi? Dostum, bu kız İ wtnim lııyahmı: öy:ıe tesir ğ İ “sesim bile değişti, ü'ı İfadem, herşeyim başka- — MağiyorAdliyede — hâkimler bile Be 'orlar, gözlerinden anlıyorum. SERVER BEDİ Ne ise — efendim, — bunu da burada — keselim. Alt — tarafını bizim — evde Aanlatayım. — Sana orada Na<rinin fotoğraflarını da gösteririm, olmaz mı? İstersen yazıhaneye gel amma, bence ev daha iyi. Haydi bakalım. Söyle- diklerimi — iyice — zaplediyorsun ya? Ben — senden eminim, Neydi 0? Hani sana birisi haya- tını anlatmıştı da " Karım — ve metresim , diye bir roman yaz- mıştın. Onun gibi bir şeykolılıjn_ , ben karışmam artık. - Lâf ?lzı.ıedî_vn shylü:onım. Eyvallah. be akşamı buluşacağız ::;ı!lmıı'ni? Biz de. Eyvallah, AŞ AZ Bak, bu albüm baştan aşağı onun reıî:ıleıile doludur. Hîç | Na SON P SOTA A Te — | HARİCİ HABERLER Devletlere Son Notasını Verdi İdaresi Nasıl Olacak? Ka ! i İngiliz donanmasına son tasarruf kârarları ve herkesin fedakârlık yapmaları tebliğ olurken.. — Küçük Devletlerin Fikri Paris, 25 — Cemiyeti Akvam Meclisii bilhassa küçük dev- letlerin Çin tarafımı şiddetle ilti- zam etmeleri —nazarı dikkati Ibetmektedir. — Ka âuıteııılı ınrıl;l:ıı da ayni üdahalede bulunmuş ve :::reecılı:um veremiyen bir devlete silâhla hücum edilmesinin vaktile verilmiş — bir karar — mucibince memnu olduğunu bildirmiştir. iı— ponlar da, son hareketlerile Ja- pon sermayesile yapılan demir- yolların parasını Çinlilerin verme- mesini son huelı'lta başlıca se- bep addetmişlerdir. Tayyara Kazası Londra,25— İki askeri tayyare Kenley karargâhi civarında çar- pışmış, iki zabit ölmüştür. elimden düşmez. Yatağımın baş- ucunda durur. Bazan, gece yarısı uyanırım, daimâa olduğu gibi onu görmek emelile yanar - tutşurum, bu albümü açar, bakar, bakar, bakâî;lı şeşimler üç kısma ayrılmıştır. Bak heıı kığmmın fstün- de de yazar: “Narin, genç aZ “Narin, karım, “Narin, düşma- nım. , Dur, — dür... Çekme... Birer birer göstereceğin, anlatacağım. Bu “ Düşmanım , sözünü niçin yazdığımı anlıyacaksın. Evvelâ birinci kısımdan baş- hyalım. Bak, işte, genç kızken Narine en çok benziyen — resim budür. — Tıpkıdır, — tipki... — Ab, tanim kız... Müsaade et te öpe: yim... Bu resmi — kaç bin kere öpmüşümdür,; bilsen! Gözlerindeki fevkalâde parlaklığı görüyorsun değil mi? Vallahi, işte, tıpkı böy- le idi, Gözleri magnezyum gibi Amerikan Sulhperverleri Nevyork, 25 — Amerikanın 41 Sulh Cemiyeti, Çin ve Japon- yaya silâh gönderilmemesine da- ir karar almak üzere koöngreyi toplaması için Reisicümhura mü- raccat etmişlerdir. İngiltere Motör Satıyor Londra 26 — Avam kamara- sında bir meb'us Japonyanın İngiltereye matör sipariş edip etmediğini sormuş, M. Mak Do- nalt bu suale müsbet bir cevap vermiştir. Başvekil, bu gibi sipa- rişleri menetmenin mümkün ol- madığını söylemiş, Meclis Reisi de müdahalede bulunarak meb'- usun sözü uzatmasına mâni ol- muştur. (Telgraf haberlerinin sonu I14üncü sayfamızdadır.| Gönül İşleri Evlâtlıkla Evlenmek Günah Mıdır? Eylâtlık demek, esaret ve kölelik devrinden kalma bir an'- aneye kurban olmak demektir. Ananız ve babanız ölür. Kim- sesiz kalırsınız. Sizi akrabanızdan, tanıdıklarınızdan — biri himayesi altına alır. Fakat himayeden ziyade eve bedava bir hizmetçi bulmak zihniyeti hâkimdir. Onun için erkek çocuk- lardan ziyade kız çocuklar evlât- hk kabul edilir. Kız çocuğu, ev- de küçük bir köledir. Ona hor iş gördürmek, fena muamele et- mek tabil görülür. Evlâtlık büyüyünce, artık bu- lunduğu evin kölesi olduğu için hürriyetine sahip değildir. Onun üzerinde hanımı tasarruf eder. İsterse evlendirir, isterse talipleri reddeder. Bu sebeple evlâtlık kızlar, bütün ömürlerince çektik- leri yetişmiyormuş gibi, Evlenir- ken de iradelerine sahip olamaz- lar. Evlâtlık intihabında erkek çocuktan ziyade kızların tercih edilmesi sebebi işte bundandır. bu alışta Bana bu satırları yazdıran, dün (Baha) isminde bir gençten aldığım bir mektuptur. Baha Bey, okumuş — bir gençtir. Güzel bir- kiz tanımış ve — sevmiş- tir. Fakat bu kız bir evlât- hktır. Bu sebeple muhiti bu zavallı kızı ona lâyık görmemek- tedir. Ailesi de muhalefet etmek- tedir. Fakat genç, kızı sevmek- tedir ve şaşırmıştır. Bir mektupla bana fikrimi soruyor. Bence, evlenirken küfüv ara- mak iyi bir şeydir. Fakat sevdanın hâkim olduğu bir yerde, bazan küfüv ikinci plâna düşer. Bu işte de devamlı ve mes'ut bir yuva kurabitmek için, tarafeyn arasında mutabakat şarttır. Erke- gin kıza faik bir içtimai mevkie sahip olması, Evlendikten sonra aile hayatında ezeli bir ihtilâf vesilesi olabilir. Bu ihtilâfın önü- ne geçmek için, evvelden kızın bu vaziyetindeki hususiyeti kabul et- mek lâzimdır. Fakat evlâtlık bir kızı, sırf evlâtlık olduğu için,kusurlu diğer aile kızlarına feda etmek günah- tır. Eğer kızı mes'ut edeceğinizi ve kızın da sizi mes'ut edeceğine eminseniz, ailenizi iknaa çalışınız. parlardı. Hele coştuğu zaman- lar, Fotoğraf magnezyumu ka- ranlıkta “ pof ,, diye nasıl alev - alır? Tıpkı öyle... Sonra dikkat et Yüzünde hiçbir çizgi olma- dan gülümsüyor, değil mi? Bu kiz. dürgün — şirrettir, halinden hiç anlaşılmaz, — ateşini gizler, sonra şu ellere bak, ellere. Yal- mz bu elleri karşına al, otur, kafayı çek, SiğazAyı tüttür, yüz sene seyret. Ressam olsaydım,yal- niz Narinin ellerini yapardım. Fa- kat biraz çizerim de.. Nah... Şu sigara paketinin arkasına çize- yim de gör: Parmaklar şöyledir, ipincecik, uzun, kemikleri lâstik gibi yumuşak - ve kıvrak... Senin * anlıyaca; öpüp başa konacak eldir. Ah, yazık ki burada ren- gini — göremiyorsun. — Yani asıl kiymetini — anlıyamazsın. — Sana hasıl anlatayım? Beyaz değil, esmer değil, fil dişi rengi, mat değil, krem renki m!. biraz Manolya çiçeğinin r e çalar, Olmadığı takdirde müstakillen ç evleniniz. j hanımteyze ——— — - o da değil.. Ne gülüyorsun? Fena tutkunum, değil mi? Sak- lamıyorum, — azizim, — seviyorum, zorla değil a, istersen çıldırıyo- rum de, yalan - değildir, bak çene kenarı - çizgisinin boyuna doğru — inişine... O — münhaninin tatlılığını görüyor mısın ? Belki de sen benim gibi görmüyor- sun. — Belki de ben — bunları hayalimde — şişiriyorum. —Olmaz değill Amenna... Ama, hayır dostum, öyledir, öyledir, sen de Narini görsen tasdik edersin, fevkalâde güzel bir kızdır demi- yorum, fakat bir başkalığı var- dır, anlatabiliyor mıyım? Ne ise hikâyeye gelelim. Sı- rası geldikçe ben sana resimleri gösteririm, Öyle daha iyi olur. 'Şimdi birer tane çekelim baka- hm. Oh... Cennet canına minnet, Teferruatı geçelim de mühim safhalar üstünde duralım. (Arkası var) Sıyfî 5 ni R HK L_—RM' : Yi dllllk ti d n Ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: