15 Ağustos 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

15 Ağustos 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ş__ , ! 4I" Ş';’h Memleket Manzaraları Malkaradan Haberler Tekirdağ, (Hususi) — Tekir- dağında (60) kilometre mesafede kâin Malkara kazası müterakki bir vatan köşesidir. Tekirdağım- dan Malkaraya giderken yolda Ünecik) nahiyesinden geçersiniz. 200 haneden ibaret olan bu köy güzel ve temiz bir nahiye mer- kezidir. Bu nahiyenin iki mual- Kmden ibaret Üç sınıflı bir mektebi vardır ki yüzden fazla köy çocuğu burada ders görür. Daha sonra koyu söğüt gölke- lerile örtülen köprülerden geçe- rek yol kenarında pervaneler gibi dönen yeldeğirmenleri arasından ilerleyerek Malkaraya girersiniz. Deniz sathından (275) metre irtifada olan bu kaza merkezi, ( 700 ) haneden ibarettir. Mesahai sathiyesi ( 1530) — kile melre murabbaı olup, kilo metre murab- bama 29 kişi isabet etmektedir. Kazanın köylerle beraber umumi nüfuzu (27044 ) kişidir. Bura- da her hafta pazartesi gün- leri pazar kurulur. Bu pazarlarda her — türlü hubu- bat, tereyağ, peynir, yemiş v. &. bulunur.. Pazarlar gayet kalabalık olur. Malkaraya, Tekirdağından her gün otomobil gider ve gelir. Posta haftada üç gün servis ya- par. Malkaranın havası ekseriya rüzgârh ve çok kuvvetlidir. Kazanın cenup ve cenubu garbi — taraflarında — ( 100,000 ) hektar genişliğinde orman mev- cuttur, Ba meyanda bihassa Ku- radağ ormanları zikre şayandır. Malkara ve köyleri mahrukat ve kereste ihtiyaçlarını bu ormanlar- dan tedarik ederler. Malkara kazası: Şahin, Yörük, Müstecep isimli Üç mahiyeden mürekkeptir. Werkez bahiyesinde 25, Şahin nahiyesinde 24, Yö- rük — nahiyesinde 17, Müste- cep nahiyesinde 18 köy var- dır. Ceman Malkaranın ( 84 ) köyü varsa da bu köylerin ancak 64 tanesinde İlkmektep mevcuttur. Kaza dahilinde iki ikmektep vardır. Bu ilkmektep- lerden her sene birçok talebe mezun olmaktadır. Fakirlik dola- yısile bazı talebe velileri çocuk- larının tahsilini ikmal ettiremi- yorlar. Tekirdağının bir liseye ihtiyacı olduğu gibi, Malkara da bir ortamektebe şiddetle lüzum göstermektedir. Kazanın Mhaarif Memuru Selâmi Bey kaza dahi- linde ve köylerde maarifin daha fazla inkişaf ve terakkisine azami gayretle çalışmaktadır. Kaymakam — Âdil Beyin de maarife çok hizmet ettiği görül- mektedir. Malkara mekteplerinde izcilik hayatı canlı bir şekilde kendini gösteriyor. Mekteplerinin güzel bir piyanosu ile kıymetli müzesi vardır. Şahin nahiyesinin Batkın, Yürücek, Davuteli, Sarmıç köylerinde mektebe elverişli çok güzel binalar vardır. Bu köylere de birer muallim tayin edilirse vatanın bu hücra köşelerindeki köy yavruları ilim ve irfan nurun- dan — istifade göreceklerdir. — Ahmet Hilmi Hazinesin Çiftlikleri Tire (Hususi ) — Burada iki çiftlik hakkında hazineye aidiye- tine dair bir avakat tarafından vukubulan ihbar üzerine Maliye İdaresi tahkikat — yapmaktadır. iltüklere vazıyet edilmek üzere ldüğu istihbar edilmiştir. 'SON YOSTA AT YA Ş Uzak Şehirlerimizde Memleketin Bir Ucunu Teşkil Eden . Kars Kars ( Husu- si) — Memle- ketin en uzak köşesini — teşkil eden bu belde, hiç şüphe etme- yiniz ki vatanın en mamuür yer- lerinden biridir. Daha şehre gi- rerken — munta- zam ve temiz bir manzara ile karşılaşırsınız. Yalnız şehrin ba- zı — yerlerinde takım harabeler vardır ki bun- lar da yavaş yavaş imar edilmek suretile eksilmektedir. Kars i, mübalâğasız söylüyorum, çok çalışkan ve iş- diyen çalışarak şehri imar ve tanzim ediyor. Kısa bir müddet sonra Kars şehrine “Türkiyenin cen- neti,, diyebiliriz. Ruslar zamanından | kalma metrük bir bahçeyi bele- | diye mükemmel bir park haline ifrağ etmiştir. Şark şehirlerimiz Devrekte Bir Adam Çocu- ğunu Parçaldı Zonguldağa merbut Devrekte bir facia olmuştur. Birkaç gün evvel Devreğin Yazıcı köyünde Molla Halil oğlu Nuri isminde bir adam, babası ile karısını bıçaklamış, bununla da iktifa — etmemiş, ğ çocuğu Mehmedin üzerine hücum ederek küçük yavrunun — karnını deşmiş ve barsaklarım — dışarıya akıtmıştır! Yarası tehlikeli olan çocuk, ,Zonguldak — hastanesine gönderilmiştir. Diğer iki mecru- hun yaraları çok ağır değildir. Nuri derhal — yakalanmıştır. Fakat, kendisinde delilik alâimi görüldüğünden Tıbbı Adliye sev- kedilecektir. Bu kanlı hâdisenin neden ve ne sebeple vuku bulduğu henüz malâm değildir. Muşta Her Taraf İ:nğin Maden Damarlarile Kaplanmıştır Muş ( Hususi ) — Vilâyetimiz dahilinde birçok madenler mev- cuttur. Bunların tanınmış - olanla- rını yazıyorum: Bulanık kazasının Niftik köyünde zengin bir petrol madeni — mevcut — olup — bunun Musuldaki — petrol — mâdeninin buraya kadar uzanan bir damarı olduğu —anlaşılmaktadır. Bu köy halkı bügün petrol ihtiyaçlarını elyevm açık bir halde bulunan — kuyucuklardan — temin ediyorlar. Bu civarda Geliguzan mahiyesini ihata eden dağların da demir ve çelik madenlerile dolu olduğu sabittir. Çünkü civar halkı ibtidai vasıtalarla buradan çıkar- |dıkları demirlerden istifade ederler. Bu madenler arasında gümüş ve a- tın damarları da bulumduğu söy- lJeniyor. Ayrıca Varto kazasının Zırnık köyü civarında da zengin kömür damarları mevcultur. Bü- umumi harp hatırası olarak bir- | güzardır. Belediye heyeti mütema- | arasında Kars, içtimai hayat nok- tasından da çok zengindir. Park akşamları ailelerle dolup boşal- maktadır. Caddeler çok temiz ve intizamlıdır. Binalar kâmilen kârgir ve oldukça büyüktür. Burada istilâdan kurtulurken | yakılmış birçak binalar vardır. Duvarları sağlam kalmış olan bu büyük binalar ax bir masrafla tamir olunarak eski güzelliklerini iktisap etmektedir. Hükümet ko- | nağı karşısındaki parkta güzel 1 bir Gazi heykeli rekzedilmiştir. ! Adanada 'Yangın | 'Davası Z Adana elekitrik şirketini Hham eden Kâmi Bey Adana, (Hususl) — Şehrimiz elektrik şirketi yangını davası mü- him bir safhaya intikal — etmiş- tir. Bundan evvelki celsede şir- ketin eski tercümamı Kâmi Bey, yangının kasten ihdas edildiğini şahit sıfatile söylemiştir. Fakat şahit Kâmi B. eski ifadesinde ısrar etmiştir. Gelecek muhake- me celsesinde şahitler dinlene- cektir. Alâiyede Şarbon Hastalığı Hay- vanları Öldürüyor Alâiye ( Hususi ) — Kazamı- zın Mahmut Seydi köyünde şar- bon — hastalığı — başgöstermiş, tehlikenin önüne geçilmek Üzere sıhhi tedbir alınmıştır. — Fakat hastalığın tesirile birkaç merkep ve bir de köylü ölmüştür. Köy- Kilerden bir de musap vardır. tün bunlardan başka Çapakçur kazasının Fahran — nahiyesinde Yoşe denilen bir boya madeni vardır. Bu —maden bir miktar suda eritildiği takdirde hasıl olan mahlöl kırmızı sabit mürekkep vazifesini görmektedir.— Köylü C. Güzel Kars keldesinin umum! manzarası | | İ | Çok Temiz Ve Muntazamdır Sarkın bu uzak şehrinde — gece hayatı da iyidir. Büyük ve te- miz mobilyeli ga- zino ve kıraatha- nelerle bir desine- | ması - vardır. Si- nema binası bi- tün sıhhi şartla- rı ihtiva etmekte ve askeri mah- Fel tarafından ida- re — olunmakta- dır. Bu memleket halkı çalışmak ve eğlenmek de- nilen iki zıt cereyanı ifratsiz ve tefritsiz bir şekilde birleştirmek mazhariyetine ermiştir. Gündüz- leri sabahtan akşama kadar didi- nen, yorulan ve uğraşan halk, geceleri parklara, sinemaya ve diğer eğlence mahallerine gide- rek hoş vakit geçirirler. Burada hayat oldukça ucuz- dur. Hulâsa, Kars, oturulacak ve temiz yaşanacak, güzel ve mamur bir vatan köşesidir.— Vamak Faik | Konyada Maarif İşleri Nasıl Gidiyor ? Konya ( Hususi) — Alııınlı haberlere göre, Konyamızın ma- | arif hayatında bazı hâdiselerin vukuuna intizar ediliyor. Bu me- yanda yeni sene için hazırlanan muallim kadrosunda 98 muall- min eksik olduğu ve on beş ilk | mektebin kapanması cihetine gi- dildiği söylenmektedir. Bu haber- ler geniş bir tahsil heveslisi olan Konyalıları büyük bir üzüntüye | düşürmüştür. Maarif Vekili Es- Beyin bu mühim vaziyet ile alâ- kadar olması beklenmetedir. D> ğer taraftan Konyamızın bir kız lisesize olan ihtiyacı çok şiddet- | lidir. Maarif Vekâletinden bu ih- tyacın tatminini de bekliyoruz. | | Tekirdağında | Kavunun Tanesi On Paraya Satılıyor Tekirdağ (Hususi) — Bu sene vilâyetimizde çok ucuzluk vardır. Çarşılar kavun ve karpuzla dol- muştur. Orta derecede kavunlar 10 paraya kadar satılıyor. Kar- ların en eyileri 5 kuruşa satı- ıyor. Şeftali ve Özüm de şimdi- den ucuzlamıştır. Vilâyetimizde bir Avcılar Ce- miyeti teşekkül etmiştir. Bu ce- miyetin azaları her cuma günü ava çıkmaktadırlar. x İki gün evvel yağan bere- ketli bir yağmurun mahsullerimize çok Ffaydası olmuştur. Bilhassa üzümlerimiz böyle bir yağmura intizar ediyorlardı. 4 Halk dershanelerinde ka- | dınlarımza bir muallime hanım | tarafından Fransızca dersler ve- | rilmiye başlanmıştır. MT TEURNSDA A TAMLERTR NON —— Harici Haberler | Burada bitmedi. Lütfen 9 uncu sayfada okuyunuz | içinde bahçeye P Yd S t * SA MA TıS Ankara Mektupları Ankarada Bira Safası Ankara ( Husust) — Eski Ankaralıların bir hasreti vardı: Bizal.. Her içki meclisinde, hes eğlence yerinde, her bahçeli ga- zinoda ehli keyifler derin bir gö- ğüs geçirirler: — Sıcaktan yanıyoruz.. Ah şöyle buz gibi bir bira olsa da çek- sek.. Hey canına yandığımın İs tanbulu.. Biradan bol ne var? der- lerdi. Bu yaz gelinciye kadar Ankara düble içinde bira gör- memişti. Ancak şişelerdeki bayat bira ile kendini avutmıya çalış.rdı. Bu yaz Yenişehirde gaz fab- rikasının yanıbaşında bir Bomontü bahçesi açıldı.. Burada duble ve fıçı ile buzlu ve taze bira veri- yorlar. Bomonti bahçesi bira has- retine kavuşan ehli dillerle dolup boşanıyor.. Garsonlar: — Beyaz iki, siyah üç ! diya bağırıp — duruyorlar. — Bahçeye Yenişehirin ve Çankayanı: en kibar halkından Ankaranım en mutavassıt halkıma kadar kadın erkek herkes 'yeliyor. Bilhassa burada biradan başka içkinin Satılmaması bahçenin mezahatini muhafaza ediyor. Bahçede, iyi değilse de, im- | sant oturtmıyacak kadar da ra- hatsız etmiyen bir cazbant var. Bahçenin ortasındaki * pist hiç baş kalmiyor. — Bilen bilniyen herkes dansediyor. Hattâ üç dört yaşındaki çocuklara bile ciddi- yetle sarılıp, dansın bütün adap ve erkânına riayet ederek danse- den erkekler — varl. Ankara yeni kavuştuğu bu eğlence yerinden çok memnun- dur. Akşam yemeğini paketler getirip orada neşe ile yiyenler pek çok.. Benim bu bahçeye gittiğim akşam bir düğün vardı. Upuzun bir masa kurulmuştu. Davetliler karmakarışıkti. — En monden kadın ve erkeklerle en muha- fazakâr ve en — hirpani — in- sanlar omuzomuza — otürüyor- lardı. Bu eğlence bir İstav sullu için belki pek cazip değildi. Fa- kat Ankaralılar eğleniyorlardı. Ha- yatlarından memnundular. Göz- leri neşe ile parlıyor, ağızları kahkahadan kapanmıyordu.. Eğ- leniyorlardı.. Öyle ya Ankarada bundan güzel ve bundan eğlen- celi yer yoktü. İnsanın biraz mes'ut ve bâhtiyar olması için mevcutla iktifa etmesini öğrem mesi (âzımdır. Şaka bertaraf, yeni açılan bahçe Ankaranın mühim bir ih- tiyacını tatmin etmektedir. Gerçi bomonti diyince bizim aklırmıza İstanbut ve Kadıköyündeki Bo- monti gelir. İstanbulda yeşillikler ve çitler arasındaği kuytu ve loş Bı-ınüyi MAazsınız. burada yeni dikilmiş bir iki çubuktan başka ağaç yoktur. Kadıköyündeki Bomonli- nin, mehtap altında ürperen de- nizini, muhteşem ufkunu, bütün şilir ve güzelliğini burada aramak da garip bir züppelik olur. Zira bizim bahçenin ufku, bahçe duva- | rt ve yeşil tahta yağmurluklarile kaplanmıştır. Bomonti demek, ağaç, yeşil- lik, deniz, mehtap, şiir ve güzel- lik demek olmadığına, ve Bo- monti bizde — bir bira tedaisi yaptığına göre, bizim Ankaranın da mükemmel bir Bomontisi var demektir. — Sabah

Bu sayıdan diğer sayfalar: