23 Ekim 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Dünyanın En Küçük Başmuharriri Londra (Hususi)— İngilterenin hatta bütün dünyanın en küçük başmuharriri -Londrada — bulun- maktadır. “Dolaşan Ateşler,, is- mindeki aylık bir çocuk mecmu- asının başmuharriri olan bu mep- hur küçük, henüz 13 yaşında bir | kızdır. Bir prens ailesine mensup olan bu küçük başmuharririn ismi | yana Vnıcıuıkıyıdır Prenseş Tatyana makalelerini Prenses T: kimsenin yardım na muhtaç olma- dan yalnız başına yazar ve maruf müuharrirleri bile hayrette bırakır. Prenses Tatyana “ Dolaşan Ateş- ler , mecımuasında çocuk - hikâ- yeleri, şiirler ve bunun gibi ya- başka her nüshasında | ziyasi ve iklisadi makaleler de “ Dolaşan Ateşler ,, mec- nüshasında küçük Devlet | bizim tavsiyelerimizi ta- kip ediyor; serlevhası altında bir makala zılardan yazar. mussının. son başmuharriri — “ İngiltere Bankası iktısadi neşretmiştir. Kör Boksör Paris ( Hususi ) — A. Manfild | sekiz sene evvel boks şampiyonu iken ozaman yaptığı bir maç neticesinde her iki gözü kör | olmuştu. Sekiz Jan tedaviler hiçbir fayda verme- miştir. — Nihayet Terriyana — ve Erman isminde iki doktor maruf | boksörün gözlerini açabilecekl rine emin olarak Belediye hast nesinde Mansfilde ameliyat yap- mışlardır. Bu doktorların larıma nazaran Mansfildin — gözleri görebilecektir. A. kaldığı sekiz idmanlarına devam e! İtalyada Doğum Roma 21 — Resmi istatistik- 1932 k9 doğumlarda bir azalma birkaç gün eskisi g Mansfild, kör | sene zarfında da lere mazaran ayında vukua gelmiştir. Bu müddet zarfında İtalyada 744496 çecuk dünyaya gelmiştir. Halbuki — geçen müddeti zarfında muştur. Bu senenin ilk 9 ayı zarfında doğumlar ölümlere nis- beten 284876 - fazladır. sene bu fazla 318514 idi. Hava Posta Rekoru Berlin 21 — Cenup kasına yaptığı seyahatlerin seki- | zincisinden dönen zepelin balonu Avrupaya 40 bin mektup getir- miş ve böylece hava posta reko- runu kırmıştır. ÜÖlüm Saatleri Rostok, 21 — Rostok Darül- fünunu profesörlerinden Ficher, son yedi sene zarfında ölen 3,76! kişi Üzerinde — yaplığı — tetkikat peticesinde bunlardan çoğunun sabahın saat Üçü ile altısı arasın- da öldüğünü tesbit eylemiştir. İkin- ci derecede en tehlikeli saatler 20 ile 23 arasındaki Gsaatlerdir. En az ölüm vukubulan gece yarısıdır. Sartorio Öldü Roma, (Hususi) — ral akademisi azasından ve İtalk- yanın en maruf ressamlarından Sartorio 72 yaşında olduğu halde birkaç gün evvel Romada vefat etmiştir. senesi senenin — ayni 9466 yı bul- Geçen Ameri- saatler | Roma k- neden beri yapr- | | ye çilte tellisine başlayınca | mevki koltuklarında, | Paradinin müşterileri allah | bir bilet SON POSTA “SİNEMADA CURCUNA ©| Garip Bir Ses Yükseldi: “Yol Gösterin Efendıye... Locasını Kaybetmış...,, (Ndsil Artar? Kendimi Vahşi Hayvanlar Arasında Zannettim Bazı sinemaların paradi kısminda bu manzara hiç eksalik olmaz Hep bir ağızdan bağrışıyorlar: — Oha... Ooha... Ooha.. — Yo... Yo.. Yo — Ayvansaray... Avansaray, Aksaray, — Kalbimi yaktın çini kız... Seni gidi fettan çini kız... — Ulan hım... Zurna taklidi bir Aksaray... aksaray... bahri- neş- ses; | elendiler: Aşşadan uşşad * Coh, oh.. Ooh.. Bir eşek anırması: —AÂİ ai ai Ai ndinizi — Ağıman yavrum gel, marhanede — xan- Timarhane ile hiç alâkası olmıyan bir yerdesiniz. netmeyiniz. Salon bir az karan'ıksa da bir | sinama salonunda bulunduğunuzu, perde üÜstünde konuşan gölgelere bakarak salonunda Sinema bu gürdtü nedir? Di- aulayabilirsiniz | yeceksiniz? Hemen haber vereyim ki, si- nemanın ne birinci, ne ne de bal- dedik en Üst katın müşterileri arasınd konundasınız. “Paradı,, bulunuyorsunuz. — Si yı, — bir | apartman farzedersek paradi bu apartmanın tavan arası sayılabilir. için Sinemaya filim değil kibar insanlardır.. seyretimek başkalarına | filim seyrettirmemek için gelirler. Gişedeki adam, paradi istediğim zaman, | retle yüzüme bal tekrar tekrar : — Paradiye mi ç kacaksınız ? diye sordu. — Evet! — Yani anlamam ş gibi id Paradiye çıkacağım.. parler bileti - isti- | yorsunuz... — Evet... halde oyunu kattan seyredeceksinz., Evet!.. Bileti elime verdi amma, be- nim paradi bileti alışıma bir ma- — Şu | na veremedi. Paradiye, ömrümde ilk- defa çıkıyordum. Kendimde tuhaf bir yadırgama, bir | rum. | Ne ise, ikinci | | Locanın yolunu | tinin | ayrı | havlıyanlar, — bir | çekenler bir tarafta... | gülünecek - bir en Üst | ücemilik seziyo- Biraz da utanıyor gibiyim. merdivene tırmandık. Y Üçüncü aranlığa gözlerimi alıştır- kulak ayak kador vardı galiba... rken tozumda atı işitmemezlikten gel- nz, bu büsbütün Biri- he- sefer çeki adım atıyordum... nin daha ayağıba basarsam riflen a dayak yeriz. burada seviyelerinde kimseleri mlşterileri, kları için y bakmıyorlar. şöyle yerle- Sıra'ardan bi şeyim derken birisi kolumdan dürltü : — Kafanı çek, göremiyorum.. Yanı başımda bir fısıltı, - Espiyon mu, nedi? Demin- denberi lâflarımızı dinliyor.. Beni ikisi birden tepeden tır- | nağa süzdüler: — Yöol gösterin efendiye... şaşırmış... — Ehhem — ehhem... | kösteği de var.. Baktım ki daha fazla kalınak tehlik Ölteki ucuna doğru yürüdüm. Dikkat ediyorum: herkes kendi muhi- araya top- Gruplardan her birinin Köpek tarafla, Paradinin Beşer onar, adamlarile bir lanmışlar. vazifesi gibi yuha Sinemada geçerken kahkaha var. vak'a bir ağızdan ” çıngıraklı atanlar bir tarafta... Perdede bir aşk sahnesi geçi- | Erkek, kızı Vay im, sen misin bu haltı eden? Bütün gruplar, öptü. | kırdilar; — Yu.. yu... yu.. yu.. yu Çok geçm:drn eşekler anır- | mağa, köpekler havlamağa, kurt- | | ruk gibi elmaları kafa göz deme- lar ulumağa başladı, zurnacılar | çiftetelli çahyor, destancılar bere- li kız"* şarkısı söylüyordu. Bütün paradi yerinden oynamıştı. İçlerinde — okçularda — varmış meğerse... Çatal tahtadan yapıl- | idi. - Paradidekiler, | taş atan kim olduğunu | evvelâ | bir im Altın | birlik olup, bay- | | lirse haraptı mış küçük lâstik oklarla aşa- | gıdakileri taş yağmuruna tutmıya | başladılar. Derken patırtı oldu. merdivenlerde — bir Heyeti nasihası ,, dertop yerine geçmişlerdi. Aşağıya anlamak keramete muhtaçtı. Heyeti nasiha, tatlılıkla, söze başladı. Sonra, gitgide işi tehdide kadar müdüriyetinin “ l yerli | vardırdı: — Kim gürültü ederse kula- | gından tutup kapı dişarı ataca- ğım! Eakat, heyet merdivenler- den iner inmez curcuna tekrar başladı. — Yalmız bü atan — yoktu. — Taş atıyorlar: — Marsıvan oğlum... birinciye — eşşekçeden geç te dinlesin... Anırtı. başladı; yerine — söz bir şey fakat bunun kolay inanılamaz. Sahici eşek te ancak böyle anırır, Hep birden takdir ettiler: —Hangi ahırda yetiştin olan? Eşek taklitçisi, eşek eşek s- rıtıyor. Birisi diyor ki: — Çocuklar.. Hani eşek anır- mıya başlarken üst perdeden ko- parya.. Bu nedenmiş bilir misiniz? — Yok.. Biliniyoruz söyle.. — Şeytan, eşeğin kulağına eğilir: “Dünya yüzünde dişi eşek kalmadı! Ağla marsıvanım ağla..,, Dermiş. Eşek bunu duyunca ba- sarmış feryadı.. Şeytan bir ara yine yaklaşır : Korkma .. için bir tane sakladılar.. eşek te bu söze kanar: — Eh eh eh., diyerek masını bitirirmiş... Senin dermiş. karkma... anır- Paradide eşek anırtısı bitince elma muharebesi başladı. Yum- yip fırlatıyorlar. Bir tane de benim kafame ge- halim.. Aralarından yavaşça sıyrılıp soluğu merdiven- de aldım. — W X4 | yol verildiğini, Bu gelenler, sinema | olup sefer, taş | Baştan | ağzından çıktığına kolay | | sinin şehir | kelimesinin de | Pol | maktadır. Teşrihevel ln cir İstihlâki Germencik incir — müstahsillt” rinden Emin Süleyman Bey gö derdiği mektupta bu sene dt incirlerin satılamamış olmasında! yakıla bahsetmekte harict satamadığımız — inciri kendimiz yiyerek Istihlâk edebiliriz. Türki yede bir milyon . kişi tane incir yese elde satılmamıf bir okka kalmaz. Halbuki bu malın yarısını Avrupaya — sat* mak ta kabildir. Dahilde istihlâk çoğalınca hariçte de müşteri bu” lunur, incirci kooperatifleri dabill istihlâki temin için Ön ayak olma” yana günde Üf mal | hdırlar demektedir, Akdenize Fener Lâzım Alâiyeden M. Asım imzasile | gelen bir mektupta Fonerler İdar resinin Akdeniz sahillerinin teblir keli mıntakalarında birer fenef tesis etmesi temenni edilmek” tedir. Ankara Garsonlarının Temenni$l Ankara garsonlarından yedi kişi tarafından imzalanan bir mek” tupta Ankaradaki umum kıraatha” nelerda kâğıt ve domino oyunlari menedildiği için gazino ve İaraat” tarafından kendilerine işsiz. ve güçsü bir vaziyette kaldıkları yazık makta ve kendilerine iş bulun” ması temenni edilmektedir. Süte Alçı katılamaz Sabık Sütçüler Cemiycü Reisi Hakkı Bey gönderdiği mektuptâ süde tebeşir, alçı ve un karıştır rılarak hile yapılamıyacağını yaz* makta ve: haneciler — Bu takdirde süt ya kesilir, yahbut ta pişirilirken mahallebi gibi koyulaşır, demektedir. Tütün Zararlıdır Mektöbi yeni bitirmiş ge lerimizden H. Reha Bey gönder- diği bir mektupta, tütünün za* rarlarından — bahsederek - birçok mektep talebelerinde sigara içmenin moda olduğunu yazmak” ta, genç dimağları harap olmak” | tan kurtarmak için bu çok fena moda ile mücadele edilmesini temenni etmektedir. “Kant,, Kelimesinin Manası Ankarada Cebecide karilerir mizden Muammer Bey gönderdiği mektupta türçede Kant kelime mansına — olduğunu yazmakta, Semerkant, Taşkent şehirlerini misal getirmekte, Pür kasaba manasıâ gelmekte * olduğu bildirmekte, Külâhpür, Gazipür, Şahpür isimr lerini misal getirmekte ve pür gelimesinin avrupalılar tarafındaf tarzında alındığını — anlat Cevaplarımız arilerimi Ahmet Beye: — Tiyatroculuk mektebi ka* panmıştır. Erkek ve kaz talebeler re balet dersleri verilecektir. KaY” dedilmek için Darülbedayi reji” ö müracaat etmek (f anesi sahib Rahti — Müstahzerlerinizin — reklir mıni meşhür. markalara tahsif edilmiş olan küçük ilânlar sütür numuzda yapabilirsiniz. Bu sütur nun reklâm şeraiti gayet müsait | ve her keseye elverişlidir efen dim.
