6 Kasım 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

6 Kasım 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yeni Tahdidi Teslihat . . Projesi Suya düşen tahdidi tezlihat pro- İssini canlandırmak için Fransa yeni bir proje yaptı. Cemiyeti Akvam merkezinde toplanan konferana kâ- tipliğine Şönderdi. Bu projevin ne ana bhatları, ge de teferrunti. kâfi derecede malüm olmadığı - için şim- diden hakkında kat'i bir. hüküm vermek mümkün değildir. — Fakat, umumiyetle bu proja meslekton yo- tişme, ordu fikrl yerine milis kuvvet- leri escasını kabal ediyor. Bu fikir, bilhassa Anglo - Sakson memleketle- Tini memnun edecek mahiyettedir. Fa- kat proje, Fransanın ana vatan kuvvet- lerile müstemleke kuvvetlerini ayrıt | #tmesi, kendi işine gelen bir tesviye Şekli olmak noktasından birtakım iti- rarları davet edccektir. Meselâ İtalya böyle bir taksime rıza göstermek İstememektedir. Sonra Almanya İise, üa6 itibarile silâhlanma ve ordu Mmevcutları meselesinde, diğer devlet- ler gibi kendisine tam hak verilme- dikçe herbangl bir müzakereye ya- Maşmıyacaktır. İngiltere, hava kuv- Vetleri deniz silâhları bahsinde has- Sar davraniyor. Framsız projesinin bu noktadan ne derace tatminkâr elduğu benüz malüm değildir. Şu halde, yeni Franmz prejesi, Fronsız Fransız erkânı barbiyesinin arxu- suna — rağiınen vücuda — gelirilmiş bBir canr olmakla beraber — muhtelif Memleketlerde — bırakacağı — akisler Baktasından benöz umumi kıymetini göstermiş değildir. — Süreyya Alman Grevcilerinin Tahribatı Berlin 5 — Vesaiti nakliye greri devam etmektedir. bazı hatlarda nakliyat — başla- mışlir. Mühtelif yerlerde — tah- ribat yapan 300 amele tevkif edilmiştir. Hitlercilerin grev ko- Mitesi vaziyeti tetkik etmek üzere dün toplanmıştır. 9 otobüs komünistler ve Hit- Tereiler — tarafından tahrip edil- Miştir. Yugoslavyada Kabine Buhranı Belgrat, 5 — Kral, dün akşam İştişarelere — başlıyarak Âyan ve eb'usan — reislerile Radikal de- Mokrat grupunun liderini kabul etmiştir. Kral, eaki başvekili tekrar Yalnız | | Atina, 5 — Yeni kabine M. Çaldarisin riyasetinde teşkkül et- miş ve ilk içtimamı akşam Üzeri aktetmiştir. Kabine şöyle teşek- kül etmiştir. Başvekâlete M. Çak | daris, Hariciyeye M. Janaralis, Adliyeye M. Papanastasyu, Dahi- liyeye M. Metaksas, Harbiyeye Ceneral Kondilis, Bahriyeye M. | Hacı Kiryakos, İktısada M. Kas- : masaglu, münakalâta M. Sirotos, gina M. Evlambiyos gelmiştir. Tüyler Ürperticı' 'Bir Cinayet | Tokyo 5 — Gece yarısından | gonra, " süvari haydutlar Cenubi Mançurinin Lüjiugkay istasiyonu- nu zaptetmişler yakmışlar, İsta- siyou şefini ve diğer iki memuru öldürmüşlerdir, dizğer memur da | alevler arasında yanmıştır. Samuel 'İusull'un j Tevkifi Atina 5, — İstinaf Mahke- İmesi Müddeumumisi, dün zabıtaya Samuel İnsullün — tevkifi emrini göndermiştir. Bu emir, öğleden biraz sonra pek gizli bir surette yerine getirilmiştir. Fazla yaşlı olduğundan M. İsulun bir otelde oturmasına — müsaade — edilecek, ancak polisin sıkı nezareti altında | bulunacaktır. 'Rusya Konferansa Çağırıldı | — Moskova, 5 — Milletler Ce- | | miyeti umumi kâtipliği, Rusyayı, | Londrada toplanacak olan Dünya | İktısat konferansına davet etmiştir. Davetiye — ile birlikte bu konfe- l ransa ait vesikalar da gönderik Meşhur Rus Edibi Maksim Goörkinin hayat ramanı — Mektebe niçin gitmedin?.. Saşa onun yüzüne mağınum Bözlerile bakıyor, hiç acele et- | Meden ceyap veriyordu: — Mektebin nerede - olduğu- hu unuttum! — Ya, demek unuttun ha?, — Evet.. Aradım, aradım... — Aleksiyi takip etmeli idin; , herhalda — mektebin yolunu .'ı"ordq]_ — Onu kaybettim! — Kimi?. Aleksiyi mi?.. — Evet! — Bu nasil mümklün olur?. Saşa bir müddet düşündü ve Mara içini çokerek dedi kiz Türkçeye Çeviren: Muvaffar bir kar tirlımaai var- dı ki göz gözü görmiyordu! Hepsi güldüler. Çünkü kaç | günür rüzgürsz, açık bir hava | vardı. Saşa da mabcubane gülü- yordu. Fakat büyük babam mu- hakkirane sordu: — Niçin onu elinden veya kuşağından tutmadın? Saşa: “Onu sımsıki - tuttum.,, diye mukabele etti. “fakat rüzgâr bizi ayırdı!,, Kelimelerinde öyle bir Ümit- | sizlik, bir miskinlik vardı ki bu | lüzumsuz, kaba yalanları dinlemek bana eza veriyordu. İnatçılığına da bayret ediyordum. Foyazllri: Maarife M. Hafjiskos, Sıhhiyeye | M. Teotokis, Maliye müsteşarir 5ON 'POSTA Yeni Yunan Kabinesi Yeni Kabine M. Çaldarisin Riyasetinde Teşekkül Etti Ve İşe Başladı zm İdaresinin onuncu s#enol devriyesi münasobetile bütün İtalyada ayişler — yapıldı. fyst oemiyetleri, ettiği meovkil Her tarafta belediyelerin teşvik ve himayesile muhtelif balk kütlelerine İtalyan milletinin dünya üzerinde İşgal anlattılar ve bu mühim mevklin ancak faşizım umdeleri saye- sinde elde edildiğini tolkin ettiler. Resmimiz M. Musoliniyi bir faşist polis müfrezesini teftiş ederken göstermektedir. ] Hergün Bir Kılığa Giren Adam! Meşhur Mac;;ı;;ğ&îâbiş Linkoln | Kolonyada AT__efvlıdf Edildi Kolonya, 5 — Moşhur mace- raperest Trbiş Linkoln, bir Fe- | Temenk şirketini 5000 mark do- | landırdığından — tevkif edilmiştir. Trbiş Linkolu, Avam Kamarası azaşından iken Almanyanın para ile totulmuş bir casasu idi. Lort | Kiçneri Rusyaya götüren vapuru torpillemek için “Almanyayı ha- | berdar etinişli. | İngilterenin ve birçok - itilâf devletlerinin topraklarından ko- | vulan bu adam nibayet Almanya- | ya iltica etmişti. Orada da birçok hâdiselere karışmış - idi. son bir defa oğlunu — çörmek | üzere Londra hükümetinden mü- | saade istedi. Müsaadeyi alama- | yanca İngiltereye kin bağlamıştı. | Bu zeki ve kurnaz adam 1920 de , Çine girmiş ve orada bir kasa- yidik. Büyükbabam ihtiyar — bir ' itfaiye — malâlünü hizmete aldı. Bu bize mektebe giderken rela- | kat edecek ve Saşanın kaçmasına | | meydan vermiyecekti, Bu çare de fayda vermemişti. Hemen ertesi '&ı.'m. mektep yolunda vadiye gel | miştik ki Saşa birdenbire eğildi, İsüratle çizmelerini çıkararak birini bir tarafa, diğerini diğer bir ta- rafa fırlattı ve ayaklarında yalnız çoraplar olduğu halde meydana doğ- ru kaçmıya başladı. İhtiyarı bü- yük bir korka almıştı. Ağlıyarak | çizmeleri topladı ve beni * götürdü, eve Bütün gön ninem büyükba- bam ve annem kaçağı yakalamak için şehri dolaşıp durdular. An- | bunun için çak akşama doğru — manastırın civarında Çirkov'un meyhanesin- de o0n müşterilere karşı oynar- ken bulmuşlardı. - Eve 'alıp getir- Oğlu Avram mahküm edilmiş, | | | | | | j | Çin - Japon harbinde de büyük bir rol oynamıştır. Tribiş Linkoln geçen yaz AL , manya'ya gelerek güya Buda dini- ni neşir ve tamime uğraşıyordu. Oradan Bolçikaya geçti. Dün gece Kolonyada Buda hakkında konferans verirken hilekârlık ctir- mile tevkif edildi. Bu adam fev- kalâde maceraprest bir tiptir. Tayyare İle Devriâlem Atina, 5 — Devriâlem seya- hatini bitirmek üzere olan Alman tayyareci Fongrons dün Romaya gitmek üzere buradan haraket etmiştir. LUCKT K AD KUN EAR 3 ae Harici Haberterimiz burada bitmemiştir Gönül İşleri -Ğ [Nasıl |Unutayım “Birkaç sene evvel henlir ço cuk denilecek bir yaşta ebeveyni- min münasip gördükleri bir adam- la evlendim. Mes'ut olamadım, Allahın takdiri deyip avunuyor- dum. Fakat mel'un bir tesadüf melek şekline bürünmüş bir ye- zit şeytamı karşıma çıkardı. Ve bana musallat etti. Şimdiye ka- dar mağrur kimseye aldanmaz ve kapılmaz kalbim bunun kar- şısında eridi. Her tehlikeyo rağ- men bütün kalbimle onu sevdim, O da beni son derece seviyor- du. Günün birisinde ansızın bu- bası çağırdı ve onu başkasila nişanladı. Dönüp gelince bunu itiraf ott. Böyle icap ettiğ.ai, kendisini — affetmemi yalvardı. Ben hiç beklemediğim bu hö- dise karşısında son derece mü- teessir oldun ve onu ebediyen terkettim. Unuturum ümidile bir müddet — mubiti de değiştirdim. Lükin itiraf ederim ki — asla unutamadım.. Şimdi o mel'un te- sadüfler burada da onu tekrar benim karşıma çıkardı artık ev- leniyormuş yaptığı vicdansızlıklar için benden tekrar af dileyor. Acaba bu mümkün mü? Benim gibi temir bir ailenin lekesiz bir kadınını bin türlü hilelerle baştan çıkarıp evimden her şeyimden soğutuktan sonra ansızın terke- deo bir vicdansız nasıl affolunur? Ondan intikam almak için istik- balini mahvetmek mesleğini sarı- mak pek mümkün İken vicdanım ranı olmuyor, keudisini — Allaha terkediyorum. Fakat bu vicdan- sızı nasıl unutayım kuzüm hanım- teyzeciğim bana bir çare göster.,, Kızım, unutmanın biricik yolu bir başkasına gönül bağlamaktır. Mademki birleşmenize imkân yok- tur. Artık Ümit olmıyan bir aşka bağlanmak gülünçtür. Onu mazb ye gömebilmek için, ufukta yeni bir aşkın şuleleri - belirmelidir. Sevmek o kadar güçmü kil * * Doğma büyüme bir mahab leliyiz. İki aydanberi seviyorum. Fakat bana yüz vermiyor. Yalaız yüzüme bakmakla iktifa ediyor. Acaba sevmiyor mu? Yoksa ot- raftan mı çekiniyor? Nişantaşu M Ali Ne sabırsız. çocuksunuz. Hola biraz daha sabır ediniz bakalım. öyle şaşkın etmişti ki dayak bile yememişti. Ocağın sedirinde ba- cakları havaya kalkık — benimle beraber yatıyor, ayak tabanlarını tavana sürtüyor ve yavaşça diyor- du, ki: — Üvey ammem beni sevmiyor, babam — sevmiyor, büyükbabam da sevmiyor! O halde yanlarında durup ta ne yapayun 7. Nineme eşkiyaların — nerede — olduklarını soracağım | Onlara kaçmak isti- yorum !.. O ıaman siz. görürsü- nüz?! Naşıl beraber kaçalım mı ? Onunla kaçamazdım. Çünkü ©o vakitler başka bir plân kuru- yordum : Uzün, kuümral - sakallı | bir zabit olmak istiyordum. Ve ise muhakkak çok okumaulı idim. Bu fikrimi Saşaya açtım, muvafık buldu ve dedi ki: — Çok iyi, sen zabit oluncıya kadar ben de bir eşkiya relsi | banın Buda ralibi gİmüşte,, Son ı HANIMTEYAE 5 yeatleiie aÜŞN SÜNN ea d sta e laceneim aüi en eedüan ÜĞK GÜS İN ŞÜNE ——— aa a .| İkimize de temiz bir dayak | diler. Fakat inatçı sükütu onları |.olurum! Sen beni takip etmiya mecbur olacaksın, ikimizden biri diğerini ya öldürecek veya esir | alacak! Eğer ben seni esir ala- cak olursam hayatmı bağışlıya- cağım . — Ben de seni öldürmem. Buna karar verdik. Ninom mutfağa geldi, ocağın Üstüne tırmandı ve bize baktı: “E, be- nit fareciklerim! , dedi “ ah zavallı, kimsesiz yetimler!,, Ninem, Saşanın üvey annesi şişman Nadyeşda yenge hakkında söylenmiye başladı. Bu kadın bir meybanecinin kızı idi. Ve soura umumiyetle üvey analar ve baba- lar hakkında sözlüine devam etti. Ve bize muhacir beyaz Yonasın çocukluğu hakkında bir hikâye anlattı, Bununla üvey validesinin Allah bururunda masıl muhake- me olduğunu anlatıyordu. ÇArkası vuri

Bu sayıdan diğer sayfalar: