Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ETELER 4 Sayfar- Memleket Manzaraları Yenipazar Mamur Bir Na- hiye Merkezidir Yenipazar ( Husust ) — Ye- nipazar Aydına 40 kilometre mesafede çok güzel suyu ve havası gayet iyi 5000 nüfaslu bir nahiye merkezidir. — İklimi mutedil, Denizden irtifar 32 olup son dereceda — münbittir. Senede 2 mahsul alınmaktadır. Akçaydan bir kanal açılmak üzeredir. Eğer bu kanal açılırsa senede üç mahsul muhakkaktır. Birkaç senedenberi Burada çok güzel Amerikan fıstığı yetiştiril- mekte ve çift mahsul alınmakta- dır. Yenipazarda 300 tane sebze bahçesi vardır. Bu bahçeler Ay- dına Sultanhisarına, Nazilliye, Ateaya ve Köşk, Dalama nahi- yesi pazarlarına sebze yetişti- virler. Nahiyede üç fabrika vardır. Her üçü de un öğüdür. Fazla olark ta ikisinde pamuk çıkırık- ları vardır. Birisi de geceleri elektirik istihsal etmektedir. Nahiyenin belediye bütçesi 15000 İiradır. Misli değil nahi- yelerde birçok kaza merkezle- rinde bile bulunmıyan acsri bir hal ve bir mezbaha mevcuttur. Burada senede — 100,000,000 kilo da kendir mahsulü yetişti- rilir. Bundan başka Nahiye ve nahiyeye bağlı 11 köyünde çok güzel badem yetiştirilmiştir. Se- nede badem ihracı da mühim bir yekün teşkil etmektedir. Nahiyede 5 tane ilkmektep, bir yatı mektebi vardır. Maarif hayatı yüksektir. Köy kananu 4 burada harfiyen tatbik olunmuş- tur. Burada en ufak zabıta vak'- asına tesadüf edilemez. Halk işi ve gücü ile meşguldür. Hulâsa Yenipazar Türkiyenin en ileride ve terakki yolunda yürüyen bir muhittir. — Boden oğlu Mustafa Merzifon'da Bir Ebe Güç Bir Doğum Ameliyesi Yaptı Merzifon ue ( Husust ) — Ç| Civar köyler- den birisinde bir kadın beş gün — devam eden sancılara ragmen doğu- ramamış ve pek — müşkül bir variyette kasabaya ge- Belediye Ebesi — tifilmiştir. Be- Behire H. lediye kabilesi Behire Hanım hastayı yaylı denilen araba içe- risinde görmüş ve lohusanın pek müşkül vaziyette olduğunu naza- rı itibara alarak hastahaneye g0- kuluncıya kadar geçecek vakti hesaba almış va kadıncağızı der- hal araba içerisinde doğurtarak muhakkak bir ölümden kurtar- mıştır, bu doğum hadisesi nadir tesadüf edilen tıbbt hâdiseler- dendir. Mardin'de Şiddetli Kış Başladı Mardin ( Husust ) — Birkaç gündenberi gayet iyi giden hava- lar gece birdenbire bozmuş, ge- ce yarısı kar ve tipi başlamıştır. - N Ht SON !ÜSTA |'MEMLEKET HABERLERİ Edirne'deki Edirne, (Husust) — Şehrimiz- deki Musevi vatandaşların Türk- çe konuşmak ve Türkçeyi ta- mim etmek hususunda faaliyete başladıklarını bildirmiştim. Muse- vİ vatandaşlar münhasıran Türkçe konuşmak için ciddi kararlar - it- tihaz etmişler ve filiyata başla- mışlardır. İlk iş olarak muaveneti hayriye, uhuvvet ve İşçiler ku- lüplerinden ayrılmış Üçer azadan mürekkep bir komisyon teşkil edilmiştir. Bu komisyon içtima- larına başlamış ve ercümle şu kararları vermiştir; : I — Bilamum toplantı yer- lerinde Türkçe konuşulacaktır. ? — Dini merasim ve ayin- lerde hahamlar halka Türkçe ko- nuşulmasını telkin edeceklerdir. 3 — Kız ve erkek Müusevi mektegi talebeleri moktepte ol- duğu gibi hariçte ve evlerinde Museviler Türkçe kuonuşturma kamisyonu relisi avukat Daniya! Şimşi de Türkçe konuşmıya mecbur tutulacaktır. 4 — Edirnedeki tüccar ve eşnaftan Türkçe konuşacaklarına dair İmza- alınacaktır. S — Museviler tarafından iş- | letilen musevilerin devam ettiği kahve ve gazino gibi yerlerde Türkçe Konuşmak Ve Türkçe Konuş- turmak İçin Çok Ciddi Kararlar Aldılar Türkçe konuşulacaktır. Garson- lar müşterilerle Türkçe muamele yapacaktır. Bu kararların derhal tatbiki sahasına geçilmiştir. Kahveciler ve gazinocular idarelerindeki yer- lere (Türkçe konuş) yazılı levha- lar asmışlardır. Sinagonlarda da hahamlar Türkçe konuşulması için vaaz ver- miye başlamışlardır. Türkçe ko- nuşturma komisyonu reisi avukat Selânikli Daniyel Şimşi Beydir. Verdiğim izahattan anlaşıla- cağı Üzere buradaki Musevi va- tandaşların bu hareketleri lâalet- tayin bir gösterişten ve bir he- ves tezahüründen ibaret değildir. Bu işi benimsiyerek çalışmakta- dırlar. Bu itibarla bu mesainin müsbet neticeler vermesine İnti- zar edebiliriz. Malatya'da Sansar Ve Tilki Avı Meraklı Oluyor Malatya, (Hususl) — Karla beraber av #sporları başlamıştır. | En ziyade sansar ve tilki avmna ehemmiyet verilmektedir, sansar derisi 1500-1000 tilki derisi de 400-600 kuruşa satılmaktadır. Karın kesafeti yüzünden vi- Jâyetler -arasındaki otomobil mü- nakalâtı durmuştur. Malatya ile Adıyaman, Arapgir, Kemaliye, Kilimhanı, Sıvas arasında ilkba- hara kadar otomobil işlemiye- cektir. Malatyada Süvari Mübaşirler Malatya, (Husust) — Vilâye- timiz adliye kadrosuna yedi sü- vari mübaşiri ilâve edilmiştir. Geredede Fotoğrafçılar Arasında Rekabet Gerede (Husust) — Burada Fotoğrafçılar Aarasında dehşetli bir rekabet başlamıştır. Şimdi burada fotoğrafçılar on kuruşa kadar poz fotoğraf çıkarmakta- dırlar. Göynük'te Kaçak Barutla Oynarlarken Yaralandılar İ “Göynük ( Husust ) — Sarıca- lar köyünden topal Ali ile Kara- fakıler köyünden İdris ele ge- çirdikleri bir miktar kaçak barutu aralarında paylâşırken barut ateş almış, topal Ali ağır surette, İdris ile yanlarında bulunan İb- rahim ve Mustafa da hafif su- rette — yaralanmışlardır. — Alinin hayatından ülmit kesilmiştir. Tah- kikata Müddeiumumilik vaz'ıyet etmiştir. ee ee ——— Kar kısa bir müddet zarfında yarım metre İrtifa yapmış, gece gelen tren yolcuları şehre müş- külâtla çıkarılabilmişlerdir. Kar devam etmektedir. TOKAT'TA Tatlı Dilli Güler Yüzlü Hoş Adam Halli Ağa Resimde gördüğünüz adam Tokat'ın Almusbaba köyünden 45 yaşında Ali oğullarından Halil Ağadır. Bu adamın boyu 70 santimetredir. Halil Ağanın ha- yatta kimsesi yoktur. Tatlı dilli, güler yüzlü, sevimli, hoş soh- | betli bir adam olan Halil Ağa dostlarının yardımı ile geçinir. Bartında Belediye Risi Ve Meclis Azaları İstifa Etti Bartın (Hususi) — Belediye relsi ve belediye meclisi arasın- da çıkan ihtilâf neticesi meclis istifa etmiştir. Bunun üzerine belediye reisi de İstifasımı vermiştir. Balıkîsirde Güzel Bir Tiyatro Ve Canlı Bir Sahne Hayatı | Balıkesir ( Husust ) — Türki- yenin en muhteşem tiyatroların- dan birisi olan ve Muhasebei Hususiye tarafından vücude geti- rilen maarif sineması, milli mimar- cılığımızın iftihar edebileceği bir abidedir. Bu sinemanın dahili ter- tibat ve tefrişatının itmamı İçin bu sene daha yedi bin lira tah- sisat konulması düşünülmektedir. Elyevm bu binada Himayei Et- fal menfaatine — muvaffakiyetli temsiller verilmektedi'r. * Balıkesir ( Hususl ) — Hi- mayei Etfal tarafından vaki olan bir davet Üzerine Vedat Ürfi Bey Buraya geldi tiyatrosunda altı temsil verdi. Vali ve hükümet erkânt temsil- lerde hazır bulundular. Vaedat Ürfi Beyin refakatinde bir millet uyanıyor filminde rol alanlardan Atıf Beyle 14 san'atkâr vardır. Bin kişi istiap eden tiyatro her gece — hıncahınç — dolmaktadır. Heyet Burhaniyede de bir temsil verecektir. Soma'da Bir Adam Karısını Tırpanla Yaraladı Soma (Hususi) — Avdan kö- yünde Hüseyin isminde bir adam karısı ile kavga etmiş ve karısını tırpanla başından ağır surette yaralamıştır. Hüseyin yakalanmış adliyeya teslim edilmiş, karısı hastaneye kaldırılmıştır. Soma Söz Derleme Haeyati Soma (Hususl) — Söz derle- me heyeti kaymakam Tahsin Be- yin riyasetinde teşekkül etmiş, çalışma tarzını tesbit, kılavuz ve defterleri tevzi etmiştir. Ceyhan Hilâliahmer Kongresi Ceyhan, (Hususit) — Hilâliah- mer kongresi yapılmış, yeni ida- re heyeti reisliğine Selim Fasih, veznedarlığa Ahmet Cemil, kâ- tipliğe Mıthat Beyler seçilmiş- lerdir. ' Şubat 8 f Tenkit ve hükümet | bir çıkacağını | nüshat: “On beş ğünde bir çıkafı | Şairlere Dair Nurullah Ata Bugünlerde yine, bazılarını kitaplarda, bazılarını mecmualar- da, birçok manzume okudüm. Şairleri severim; bir bissi, bir heyecanı mısram ahenkli ağına sıkıştırabilen adam, bir İilâhtır. Fakat bizim şairlerimiz kendile- rini .kollamaları lâzım geldiğini hiç düşünmüyorlar, dillerinin, ka- lemlerinin ucuna geleni hemen yazıveriyorlar. Biriş “Sakın üzük me, kızım, dünyada sipsivriyiz,, diyor, bir başkası da: « Ne Hint'tedir, ne Çin'de; Bizim sevdiklerimiz Çitllembikler içinde » gibi mısralar yazıyor. Böyle şey- leri söylemenin, yazmanın ne lü- zumu var? Bunları güzel zannet- mek için iİnsanın kendi kendine pek hayran olması, aklına gelen her şeyi bir deha eseri sanmatı Jâzımdır. Doğrusu, yalnız şairin dahili âleminden bahseden şair pek müptezelleşti. Bir kere hepsi bi« ribirine benziyor. Zaten bu nevi şiirde icat için, söylenmedik söz- ler, duyulmadık bir eda bulmak için İnsanın çok kuvvetli bir “ İç hayatı ,, olması lâzımdır. Hele aşk şiirleri! Onlardan okadar bıktık ki herhangi bir manzumede “sevgili, sevda, gönül,, kelimelerini görsem ürperiyorum, Bir Fransız münekkidi, Ferdinand Brunetiğre, dünyada hakiki aşkin deha kadar az olduğunu söyler, böyle olmasına rağmen aşktan dem vuranların çokluğuna şaşar- mış. ÖOn beş, oön altı yaşında birtakım tabii ihtiyaçları inkişafa başlıyan her genç kendini sanıyor ve bu mühim hâdiseden | herkesi haberdar etmeyi kendine vazife biliyor. Vak a sırf kendilerinden de- ğgil, harict âlemden de bahseden şairlerimizin de öyle pek ml- him şeyler söylediği yok; Ffakat ne de olsa onların şiirinde hiç olmazsa münakaşa edilecek bir fikir bulunuyor. “Benim yarimin gözleri elâdır ,, Diyen, bunu da ahenksiz bir lisanla söyliyen şa- irle münakaşa etmek te kabil “Çığ, mecmuası bize iki genç şair tanıttı: İsmail Suphi. İsmet Hüsnü İkisi de serbest nazımla yazıyor ve ikisi de gönül işlerin- den çok başka şeylerden bahse- diyor. Dördüncü numarada İge mail Sunhi'nin makinaların da- vetini anlatan bir — manzumesi vardı, bu küçük manzume, bir kaç kelime ile adetâ bir birsam yaratıyordu. O genç şairin beşin- ci numarada çıkan "İşe gider« ken, manzumesini o kadar be- ğenmedim, fazla uzun ve fazla belâgatli. İsmet Hüsnü de henüz ace- milikler gösteriyor. Onda asıl beğenmediğim taraf, bazan çol güzel bir pârçanın İçinde bile kendini gösteren “şairanelik,, ar- zusudur. “ Tütüncü kızları ,, bu- nun için pek hoşuma gitmemişti; “Pamuk tarlaları ve çirçir İşçi- — leri, bu kusurdan birasz daha kurtulmuş. Bu iki genç şairden çok Umi- — dim var. Onlar da, bugün serbest nazımla, yazanların çoğu gibi, Nazım Hikmet'in tesirinde; fakat şiirlerinde böyle kalmıyacaklarını, kendilerine mahsua bir eda bu- lacaklarını bildiren bir hava var: Geçen nüshada “çığ,,, ayda — bildiriyordu, bu — diyor. Bu mecmuanın rağbet gör” müş olmasına çok sevindim. — —