19 Şubat 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

19 Şubat 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Sıyfı Dünya Hâdiseleri ı_ j_î,_ Zelzelelerden Hasıl Olan Mavi İşık Eskiden belki Ffarkına varıl- mamıştı. — Fakat imdi, bazı rasat © tabakat Gim- leri 2e üzerine garip bir ışığın yayıldığını iddim ediyorlar. görüp tespit seden adam, Japon tabakat Alimlerinden Musya'dır. İlk hâdise 1931 senesinde Japon- yada vukun gelen bir zelzelede göze çarpmıştır. Görülen işık, şimaldan cenuha doğru uzunmak Üzere tamam 130 millik bir me safeyl kaplam ştır. Bu işık, muüh> telif istikametlerden göze çarpmış ve ufuktan birdenbire hasıl olarak gök yüzüne yayılır gibi . bir his vermiştir. Bu ışığın rengi, umu- miyetle ya mavi veya maviye yakındır. Fakat sebebi anlaşıla- mamıştır. x4 nya p ülemi — son zamanda kaydolunan şa- yanı hayret bir vak'anın ıdi;lkıBkl ile meşguldür. Bu Bir Vak'a vık'ı;'ııııhııhndı eden adam, Amerikanın Kalifor- aiya dartifünunu asistanlarından doktor Harold — Behnemandır. Haâdise şudur: Doktor Bebneman tedavisine arzolunan bir hastaya termomet- reyi tatbik ettiği zaman bu adamın hararetinin tam kırk Üç buçük derece olduğunu görmüştür. Bit- tabi bu hâdise karşısında dok- tor derin bir hayrete düşn.üş, hastanın derecesi kontrol edilmiş ve ortada bir yanlışlık olmadığı görülmüştür. Maamafih hasta, bir müddet sonra iyi olmuştur. Ya- pılan müşahede, hararetin tabil nisbotin Üzerine çıkması neticesi, bütün mikropların mahvolduğunu ve şifanın bundan hasıl olduğu- ıunu'ghlıımiın de hastanın bu büyük hararete nasıl dayanabildi- ği anlaşılmamıştır. Malüm olduğu Özre azami bararet 42 derece- dir ve bu dereceyi bulan basta yüzde yüz ölmektedir. » hastalıklarının esas ve sebebi Diş Hasta lıklarına ötedenberi kat'1 surette inci gibi dişleri vardır. Yine bazı kimseler vardır ki — bütün itİina- larına rağmen dişçiye — devam etmekten kurtulamazlar. Bu garip hâli senelerdenberi tetkik eden Amerikalı Gordon Agnev ismim- de bir doktor, diş hastalıklarının eadece alınan gıdanın şeklinden ve mahiyetinden ileri geldiğini lddia etmektedir. Eğer alınan g- dada fosfor ve D vitamini denilen madde az olur veya bulunmazsa dişler çürümektedir. Bu iddiasını ispat etmek için doktor Gordon Kanada'da, birtakım çocuklarla hayvanlar Üzerinde — tecrübeler yapmıştır. Ba tecrübeler netice- sinde sabit olmuştur ki fosfor almıyan hayvanlarla gıdalarında D vitamini bulunmıyan İnsanların dişlerini İyi muhafaza — etmek mümkün olmamaktadır. Balerla * öğünken: Krtaki | Bemir: sülüeisbeladiye Bu hâdiseyi ilk | KARAGÖZ MUHIBBİ RAMİ BEY ANLATIYOR' Karagözün Bursadaki mezarını Oç dört yüz lira para sarfederek avukatı Rami Beyle geçen gün Adliye koridorlarında uzun uzadıya ko- nuştum. Rami Beydeki bu karagöz dostluğu, meğerse yeni birşey değilmiş, Bana anlattıklarını ke- Kimesini bile değiştirmeden ya- zıyorum. Rami Bey diyorki: — Kâragöze merak sardırdığım zaman altı yaşından fazla yok- tum koskada otururduk. O ta- rihte birinci ceza mahkemesinde mukayyitlik eden rahmetli İzzet Bey, Koskadaki bahçeli kahvede hayal oynatırdı. Ben, bu bahçeli kahvenin her geceki müşterisl idim, İzzet Beyin karagöze söylet- tiği cümleleri gece, yatağımda kendi kendime tekrar ederek ex- berlemiye çalışırdım. Kaptan zade Ali Rıza Bey de kuvvetli hayalcilerdendi. Bir ta- raftan İzzet Bey, bir . taraftan Ali Rıza Bey, bende uyanan ka- ragöz iptilâsının artmasında amil oldular. 15 yaşına geldiğim za- man, belli başlı taklitleri yap- mıya dilim alışmıştı. Git gide İşin ustası oldum. Arnavut, Lâz, Çerkes, Yahudi, Rum, Ermeni şivelerin o kadar İyi taklit eder- dimki, beni perde karşısında din- leyenler, gülmekten katılırlardı. Fakat karagözü, umum! yerlerde hiç oynatmadım Yüksek mevki sahibi bazı zevatın israrile husu- sl cemiyetlerde, sünnet düğünle- rinde perde kurduğum oldu. Karagöz oynatmak için, evvelâ karagöz tipini iyice benimsemek, karagözü sevmek, onun tekerle- melerini seyircileri sıkmadan, her defasında çeşnisini değiştirerek tekrar etmek İâzımdır. Son senelerde, İşlerim fazla- laştı. O kadar boşlandığım kara- gözü oynatınıya değil, seyretmiye bile vakit bulamıyorum. Esasen vaktim olsa da, benim için bundan sonra perde arkasın- da uzun müdddet kalmağa İmkân yok. Gün günden şişmanliyorum ve söz aramızda İhtiyarlıyorum, Karagöz oyunu çeviklik ister, Perde arkasında vak'anın eşhaşı gibi konuşmak, çok yorucu İştir. Okadar ki bazı peceler, perde arkasında şakır şakır ter döktü- ğüm — olurdu. Bir zamanlar İstanbulumn en zengin karagör takımları bende idi. Ah, o güzel takımlarım... Vefa yangınında hepsi de yandı. Kanlı kavak,.. Hamam... Kanlı Nigâr.. Tahirle Zühre.. Yalova sefası., Böyle yirmiden fazla oyun takımım - vardı. Şimdi nerede bul- malı © deve derilerini ?.. Hadi deve derilerini bulduk diyelim, onları aylarca xeytinyağında ter- biye edip sonra türlü türlü ilâç- larla sertleştirerek tasvir haline getiren moeraklıları nerede buk- malı ? Takımlarım yandıktan sonra hayalci meşhur Enderon! Nazif Beyle kabzımal Memduh Ef. ye başvurmıya — başladım. — Bunlar, takımlarını geceliğini bir gümüş mecidiyeye, kira ile Istiyenlere verirlerdi. Son güzlerde, yalnız SON POSTA Konservatuvarda Karagöz İçin Bir | Şube Açılmasını İsteyecegım Eski Karagöz Meraklıları Kimlerdir? Karagözcülük hakkında ifşaatta bulunan Rami B. Şefik Ef. lsminde birinin takım kiraladığını Işitiyorum. Esasen karagöz taavirleri git gide antika haline geliyor. Ge- çenlerde Sandalbedesteninde san'- atkârane — yapılmış bir karagöz fasyirini, tamam 350 liraya sat- mışlar. İstanbulun amatör karagözcü- leri arasında tanınmış pek çok sima vardır. Feyziâti liseleri mü- dürü Hıfzı Tevfik Bey, Avukat Arif Sırrı Bey, şair Enis Behiç Bey, — eski hariciyecilerimizden Baha Bey, avukat İsmail İsa Boy, avukat Sami Bey, avakat Hüseyin Kârzım Bey, — avukat Besim Şerif Bey... İşte hatırımda kalabilen isimler... Aman azx kaldı. unutuyordum. Fazılı muh- terem - İbnilemin Mahmut Kemal Bey de bir zamanlar, çok güzel karagöz oynatırdı. Karagöz bizim çocukluğumuz- da nezih bir ail glencesi idi. Her gece, bir — evde taplanır, perde kurup şem'a yakar, geç yakitlere kadar eğlenir ve etra- fımızdakileri eğlendirirdik. Hanımlardan da karagöz öy- natmağa meraklı pek çok kimse leri tanırım. Fakat isimlerinden bahsetmeği doğru bulmuyorum. Karagörün meşhur oyunların- dan bir “Enver ağa,, oyunu var- dı. Enver Paşanın Harbiye Nazırı ve Başkumandan vekili olduğu harbıumum! - sıralarında bir yece hayali kâtip Salih, Divanyolunda bu oyunu oynamağa karar verir. Fakat, “Enver Ağa,, tipi, astığı astık, kestiği kestik bir adam olduğu için oyuna bir türlü “En- ver Ağa,, diyemez. Adımı değiş- tirip Enveri “Kanber,, yapar. Fakat dil bir kere alışmış. Zil- zurna sarhoş olan zavallı Kâtip Salih, Kanber Ağa diyeceğine ikide bir, şaşırır: — Enver Ağal derdi. Niha- yet tekrar kendini toplar; Üstüste: — Kanber Ağa. — Kanber Ağa. diye - bağırır, fakat birax sonra; yine ağrındanı — Enver Ağa. yı kaçırınca perdenin arkasında renkten ren- ge girerdi. Zavallıniın. o gece çektiği İşkence, biç gözümün önünden gitmaz. Karagöz, bence kendi haline terkedilerek öldürülecek bir an'a- ne değildir. Onu asrım icaplarına uydurarak diriltmeliyiz. Karagöz — için harırlattığım mezar taşı, İki aya varmaz, biter. Hidrellez güsü, mezarın açılma resmini mutantan bir surette yapacağım. Merasime, memleke- tin tanınmış san'atkârlarını davet etmek. viyetindeyim. Sonra konservatuvarda Karâ- göz için bir şube açılmasını tek- lif etmek istiyorum, Karagöz, bence güzel san'at- lardan biri olmak istidadımı halz- dir.,, Rami Beyin Karagöz hakkın- daki ifşaatı burada bitti. *4 Mes'ut Aile Yuvası Kurmak İçıu Almanlar, Yeni Sistem Aile Mektepleri Te'sis Ediyorlar Almanlar yeni bir mektep te- «ls etmişlerdir. Bu mektep, evlen- me çağında olup ta kocasile Iyi geçinmek ve mes'ut bir yuva kurmak lstiyen kızlara analık ve zevcelik — vazifesini öğretecektir. Bu mektep Ayzenah şehrinde açılmış olup yakında, diğer bir kaç-Alman şehrinde de şubeleri tesis olunacaktır. Bu mektebin tesisile takip olunan diğer bir maksat, talak vak'alarmın önüne geçmektir. Bu mektebin müdürü, kendisine sorulan suallara cevap vererek takip ettiği —maksadı şöyle anlatıyor: * — Bu mektebi tesis eatmek« ten asıl maksadımız, betbaht ev- lenmelere İmkân vermemek su- retilo telâk bâdiselerinin önünü almaktır. Bir genç kız görüyorsunuz ki birçok — meziyetleri vardır. Bir gön evleniyor, e evine bakması- nı, ne kocasına müamele etmesini ve ne de çocuğile meşgul olma- snı biliyor. Derslere Aamelt bir mahiyet vermek için genç kışlar İçin bir takım erkek manketleri yaptırıl- mıştır. Bunlar cansız olduğu İçin genç kızlar, istedikleri gibi ve serbestçe dersleri takip edebili- yorlar. Mektebin hayat programı umumiyetle şudur: Sabah yedide kalkmak, açık havada jimnastik ve kahvaltı, günlük yemek listesinin tanzimi, ev, bahçe ve alış veriş hizmetleri. Nazari dersler şunlardır : Evlilik hayatının ruh! tarafları. Bu ders, tecrübeli bir kadın profesör tarafından gösterilmek- tedir. Bundan başka yine kadın ve erkek profesörler tarafından gösterilen dört dere daha vardır. Çankırı 'da — Bekçı Teşkilâtı Burada bir müddet evvel bek- çi teşkilâtı yapılmıştır. Teşkilâtın faydası itiraz götürmiyecek kadar büyüktür. Ancak halka tahmil edilen bekçi parası pek ağırdır, Ve bir nile reisi senede en az Ğ lira vermiye mecbur kalmaktadır. Bu para halka fazla gelmektedir. Hafifletilmesi çok muvafık ola- caktır. Sonra bekçiler de gece yarısından — sonra — vazifelerine muntazam devam etmemektedir. lek Bunların da kontrola tâbi tutulması faydalı olacaktır. Çaakırı Kemal Kadri . Mengen'de Muhtar İntihabı Gökçesu nahiyesinde bir Ağar lar köyü vardır. Bu köyde muhb- tarlığa lâyık Halit ve Fehml Efendiler isminde iki kişi vardır. Fakat bher ikisi de biribirine rakip vaziyettedir. Bunun için beş sene- denberi ikisi de muhtar intihap edilmemekte köy — muhtarlığını okuyup yazması olmıyan - ihtiyar bir adamcağız yapmaktadır. Halit ve Fehml Efendiler de kendi tarafgirleri ile köyü ikiye ayırmış bulunmaktadırlar, Bu iki xatıa biribirlerile barışması köy için çok faydalı olacaktır, ©. Özdemir * Bu Rakamlar Degiştirilmelidir Devlet demiryollarının Hay- darpaşadaki binasının muhasebe müdürlüğünün İşgal ettiği dör düncü katındaki yangın muslu» ğunun Üzerindeki rakamlar eski rakamlarla yazılıdır. Harf inkıe lâbı olalıdanberi bu rakamların doıiıdrilıııui garip — değil midir ? Osküdar All Ibrahim Kırşebirde All Faki oğlu Eşref Beye; — Bursa hâdisesi dolayısile yazdığınız makale çok güzeldir. Bilhassa vatanperverane hissiya- fınız şayanı takdirdir. Fakat yar zınız çok uzun olduğu, gazetemi- zin de münderecatı pek fFarla bulunduğu cihetle maalesef dere cedilememiştir. Alâkanıza teşek- kürler ederiz efendim: a Kızıltoprak'ta S. M. imzasile meke tup yazan kariimize: — Maruf doktorlarımız balık yenildiği zaman yoğurt yemekte mahzur görmemektedirler efene dim. Urla'da Özbek başmuallimi Hüşim Can Beye: — Teessürlerinizde haklışınız. Fakat onların yalancılığı ispat edilemedikçe bir şey — yapmak kabil değildir. Bunu ispat etmek mutlaka — lâzımdır. vcüü ——— —Ş SON POSTANIN İLÂN FİATLERİ « #—1lânın tek sütun? satırı gazetenin metin yazıslle vasati 4 kelimedir. 2—Ayani yazının 2 satırı f santimdir. 9—Daha kalın ve daha İnce yazılar santim İle besap edilir. 4 —Bayfasına göre İlânlar aşağıdakl Hatlere tâbidir; Bavfa 1 ind Bantimi 4.B « Diğer sayfalarda

Bu sayıdan diğer sayfalar: