28 Şubat 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

28 Şubat 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28 — Şubat Evvelki gece sabaha karşı | Tophanede bir yangın çıkmış ko- ! ca bir mahalle yanıp kül olmak ; tehlikesini atlatmıştır. Yaptığımız tahkikata nuzaran [ hâdise şu suretle cereyan etmiş- tir: Tophanede Karabaş camli önünden geçmekte olan bir zat, karşı sırada çıkmaz sokak içinde- ki evlerden birinde korkunç alev- ler görmüş ve derhal nokta polis memuru Remzi Efendiyi haberdar etmiğtir. O saatte bütün mağazaların kapalı olmasından dolayı telefon bulunamamış, ve polis Remzi Efendi düdük çalarak bekçileri çağırmış ve merkezi yangından haberdar etmiştir. Gözlükçü —Halim ve İsmet Efendilere ait olan bu evde Ada- bir. kadın let Hanım — isminde oturmaktadır. İtfaiyeye vaktinda haber veri- lememesi yüzünden alevler gittik- çe büyümeğe, diğer evlerin sa- çaklarını sarmağa — başlamıştır. polis Remzi Efendi yanan binanın yanındaki evleri yangından haber- dar etmek için derhal kapıları çalmış ve ev halkını uyandırmıştır. Birkaç dakika sonra Boyoğlu İtfaiyesi hâdise m: ine geldiği y ( Baştarafı Linci sayfada ) ben şehir ve köyleri bomba yağmuruna tutmaktadır. Bu su- retle Keylu şehri kısmen harap olmuştur. Pey - Piyao ve Nanling kasabalarının da şiddetle bon- bardımanlarına devam edilmek- tedir. Bu taarruz dalgası neticesin- de piyade ve topçu muharebeleri bilhassa Üç noktada temerküz ediyor: Nanling şehri merkezde kalmak Üzere Keylu'ya doğru Herleyen hat boyu ve Pey- Piyao şehri önleri. Pey-Piyao, King - Çen'den kal- kan şimendifer hattının nihayet bulduğu noktadır. ve Mançuri hu- dudundan kırk kilometre mesafe- dedir. Cereyan eden şiddetli mr- harebeler netiçesinde — Japonlar tarafından işgal olunmuştur. Bu muharebeler, hat boyunda cere- yan etmiş ve karış, karış, yer, yer devam edilmek şartile köylerden, ea ufak arazı arızalarından is- tHifade — olunmuştur. Mücadele, el'an devam etmektedir. Pey-Pi- yao, Pekin - Mukten şimendiferi- nin sahibi İnşiliz kumpanyasının işlettiği kömör madenlerile meş- hur olduğu için, vaziyet bu nok- tadan da husus! ehemmiyeti ha- tedir. Son gelen haberler Nam Hing önlerinde şiddetli bir süngü müuharebesi cereyan ettiğini ve şebrin bâlâ — Çinlilerin elinde bulunduğunu bildiriyorlar. Bütün cephe boyunda ve bil- hassa Keylu karşısında Çinlilerin Japon ileri hareketine kahraman- ca mukavemet ettikleri anlaşılıyor. Jehole yol açan Ling-Yuan geçit- leri şimdiki muharebelerinin bü- tün ağırlığını taşımaktadır. Ce- Çin Askerleri manca Muharebe Ediyor . bir müddet '.İ'opha.nedeki Yangın Faciası Yangının Nasıl Çıktığı Tahkik Ediliyor zaman alevler, Halim ve İsmet Efendilerin evlerini tamamen sar- miş ve yandaki FHakkı ve Mw harrem Efendinin 'evine atlamış- tır. Terkasu kâfi bulmayan itfa- iye, denizden de su aldığı halde Üç evin yanmasma mâni ola- mamış diğer evleri sulamak mec- buriyetinde kalmıştır. Bu suretle uzun ve gayretli bir çalışmadan sonra ancak Üç evin yanmasile neticelenen bu yangının zararı 30- 35 bin lira kadar tah- min edilmektedir. Üç evden de bir tek eşya kurtulamamıştır. Diğer taraftan Hakkı ve Mu- harrem Efendiler, vaktinde haber- dar edilmeleri yüzünden ailelerile birlikte yanmaktan kurtulmuşlar: dır. Yangından güç kurtulan Meh- met isminde bir zat hâdiseyi şu süretle anlatıyor : “— Derin uykumuzda iken ka- pılar şiddetle çalmmağa başlandı. Görümü açar açmaz her tarafı alev içinde gördüm.. Bir çöp bile kurtaramadık, kendimizi sokağa dar attık.. , Yangının nasıl çıktığı malüm değildir. Rivayete göre bu eve yakundak konulmuş yahutta ateş Muharrem Efendinin evinin — üst katından çıkmıştır. Zabıta şid- detle tahkik maktadır. Kahra- hazırladıkları da gelen malümat cümlesindendir. Bu taarruzla Ja- ponların hedefi, Jehol vilâyetinin merkezini teşkil eden Çeng-Te-Fu | şehrinin yolunu açmaklır. Ayni zamanda, Tin-Çin ve Pekine kar- gı her bangi bir maksatları ok madığını söyliyen Japonlar, Taku noktasına kuvvetli bir. müfreze çıkararak buradan Jehol'de mu- harebe eden Çin kuvvetlerini yandan vurmak ve böylece Çeng- Te-Fu'nun zaptını kolaylaştırmak istiyorlar. Taku ve Tin-Çin Japon donapmasının tehdidi altındadır. Böyle bir ihraç hareketi — bütün Çin Timanlarının abluka altına alınması demek olacağı için Ame- rika ve İngiltere hükümetleri son derece endişe içindedirler. Muharebenin böyle bir geniş- Tik alması, Cemiyeti Akvam ka- | rarı mucibince Japonlara karşı iktısadi bir boykotaj doğuracak- | tir ki bu da umumi * bir harbin patlaması ihtimali kuvvetle ondl- şe edilen bir faraziyedir. ğ Bir Memleket Düşmanı Öldürüldü Mardin, (Hususi) — Bundan evvel Diyarbekirde cenuptan gelmiş şüpheli bir adam yakalanmışlı. — Yapılan tahkikat neticesinde bu adamın cenaptaki Ermenilerle teşriki mesai ederek Türklük aleyhinde çalışan Diyarı- bekirli Antivans olduğu anlaşil- mıştlır. Antivans cenuba sevk edilir- ken kaçmak istemiş, (Dur!..) em- rini de dinlememiş, bunun Üze- rine jandarmalarımız tarafından öldürülmüştür. Cesedi Mardine getirilmiştir. — n * SON POSTA | Sakarya'da Muaz- ' zam Bir Balık! Sakaryada çıkan balık Adapazarı (Hususi) — Burada | Sakarya nehrinde Z metre 28 santim boyunda bir Yayin balığı tutulmuştur. Balık 280 okka ağır- lığındadır. Karnından 27 tane canlı kaplumbağ — çıkmıştır. Hint Milliyetperverleri Kongresi Bombay, 27 — Valil umuminla teklif edilen kanunu esasl islaha- tını müzakere etmek Üzere yakında toplanması mukarrer bulunan milli kongreyi mene anlaşılmaktadır. Hükümet köngreden her şeyden ev- vel menfi mukavametten vazgeçme- sinl İstemektedir. Batırlardadır. ki, son bir kongre, hükümet tarafından menedilmiş ol- masına rağman, Delhi'de toplanmak istemiş idi. Bu münasobetle 1000 | kişi terkif edilmiş ve polis kongre azasını tevkif ederken — kongrede alelücala bir takım kararlar — ittihaz edilmiş idi. SO tosTA BORSASI 27-2- 1933 Paralar i(satış! | | | | kuruş | kuruş 1 isterlin T22,— | 20 kuron Ç Ş 1 dolar 20300 | 1 şilin Avua, 2700 20 fr. Framasa — 170400| —| pezeta Üm 20 liret Nİ —| | Mark 51,00 20 fr. Belçika — 117,00| — | sloti 20 drahmi 2600 | —1 Pengö Biğin 20 fr. İaviçre — SS0 —| 20 ley Ü 2Ü leva 26,00| 20 dinar Si 1 flortu Si— | 1 Çerroneç e Çekler Londra 1NA,D | Prag 159625 Nev - yörk 0,4753 | Viyana 4,2375 l Parle 1206 — | Madrit BIZ25 Milane gxx | Berila 1,98625e Brükeel 3,3830 | Varşova 42387 Atina 621460 | Peşto 3,9075 Cenoyra 2,4433 | Bükreş Büçüs ' Bofya 65,9150 | Belgrat B4,8223 | Amstardam — 1,1760 Moskova *1083, | Hisse senatleri Lira Lira | İşRank(Nama) TÖ,İ8 | Anade'uti İDOV. 3759 P. Üç— | Şark DE Y * 4a hu VÜĞ — | İşi Tramvay — si50 oyimaki Bödk Si Dorkakiğat di ” iye öaale ,i ç Şöast Hayriye 1500 | Terkes 5,00 Hali, Ğ Havagazl Na Anadolu 4 GOV. , | Telefon 1399 » *A0 P. 2375 eRti * 2450 Esham va Tatvllât Lra Lita Yetikçanı Deklit 9:,75 | Weji s A0 Düyünü Muç — 6200 | Tramrar 197 Gümrük 800 | Rıbtızı 1870 Saydi mabi 6,60 | Üsküdar su — 1M — Buğdat tertip © 9,25 | Terkos 4150 ç » MİLD | Elektrik — * —— BORSA HARİCİ Tahvilât- Meskükat Lira Lira Türk Altını 9,5 | (Reşat) 4750 he « 1040 | (Vahit) 4625 Er » 8,35 | İnce beşibiriik. altım Rus , #D eee zt e adisen VCümhariyet ) 5,00 3400 | Cpazalt) armalı 50,00 Mecidiye Bankaot (Os. B.) 230 Kalım beşibirlik alin | (Yi) — ! gdo (Gümhurtyot) — 46,25 | Basır Kr.Fo, 1886 153, (Asix) 4625 » w w 1903 100,50 Muharriri: Esat Şefik HAYIRLI HABER Hüsniye H. komşüsunun bah- çesile kendi bahçesini biribirin- den ayıran tahta perdeye yakla- şır. Bir müddet budak deliğinden komşusunun — bahçesini — tarassut eder. Sonra sağ elinin şahadet parmağını bükerek tahla perdeye Üç defa vurur: — Tak.. tak... tak. Hiçbir. cevap' yok. Kendi kendine söylenir: — A... İlâhi kadın yine yok galiba.. Bu da son zamanlarda sokak sokak sürtmiye başladı.. Azdı mı ne oldu. Bir daha kuvvetli vurur: — Tak... tak.. Hu Hatice Hanım... Hatice Hanım.. Komşu evin alt kat pencere- lerinin birinden bir baş uzanır: — Huu. Hatice — Hanım... Baksana a kardeşciğim. Demin- denberi elimin kemiği koptu ayol. Gel de bir çift laf atalım.. Komşu evin — penceresinden uzanan baş cevap verir: — Ah zavallı Hüsniye Ha- mımcığım senmidin ayol.. Burada tencere fıkır fıkır ka- ynıyor da başka şey duymıyorum. Dur başımıu örtüsünü ala- yımda.. Mahallenin çapkıniarından rahat yok ki ayol.. Gözleri evin pencerelerinden ayrılmıyor. Bu- güne kadar saçımın telini herkes- ten sakladım, bu yaştan sonra onlara mı göstereyim. Birar s#onra Hatice hanım ayağında takunyeler, tıkir. tikir bahçeye çıkar, tahtaperdeye yak- laşır. Tahta perde alçaktır. ve bazı tahtaları kırıktır. Biri bir tarafta, öbürü diğer tarafta ko- nuşmıya başlarlar: —Ah e hanımcığım hiç sorma hbalimi.. Neler geldi ba- pıma... — A.. na oldu kardeş, sapa- Kırk bir kere ma- ! şallah.. — Ah sus kardeş sus. Ak- hma geldikçe Ffona oluyorum.. Etrafımı — iyi — saatte — olsunlar sarıyor.. — Ne oldun ayol.. — Vah.. Vah acıdım doğrusu Hüsniye hanımcığım.. Anlat da için açılaın bari.. Biraz ferah- larsın ayol.. — Ah kardeş, anlatacak halde değilim.. Mahvoldum.. Bittim.. O hınzır, o boyu bosu devrilesice bunca senelik namusumu mahvetti., — Ne o yoksa kocan seni başkasına peşkeş mi çekti Hüs- niyeciğim.. Hüşnüye Hanım ağız alışkan- lığı ile cevap veriri — Ah lı;rdoıK nııdı?.. qudıl öyle yapsaydı. Keşke yapsayı © işi de başıma bu felâketi getir- meseydi.. Oooff... üstüme fenalık Or.. ıolly_ A ayol.. şimdi ben de fena oluyorum.. Ne oldu anlat ta der- man bulalım.. Derdinin lâzımlığı ne ise düşünelim kardeş.. — Düöşünecek, bulacak kak madı.. Mahvoldum diyorum ayol anlamıyormusun.. Ne düşünelim.. — Aman kardeş sen söylemi- yorsun ki.. Beni boşu boşuna mı getirttin buraya.. gideyim bari, şimdi tencere taşacak.. Bizimki- nin canı paça istemiş.. sabahtan- beri onunla oğraşıyorum.. — Gitme Haticeciğim gitme.. Söyliyeceğim. Hüsniye Hanım kendine biraz çeki düzen verir, çözülen başör- tüsünün ucunu sağ yanağına İliş- tirir ve anlatmıya başlar : — Evlât değil ki kardeş. alnımın karayazısı. Boyu bosu ermez olsun. Bizimki de oğlum var diye yedi mahalleye böbür- üyor... Olmaz olsun evlâdın — Ne yapacak kardeş.. Ma- hallenin ne kizı — varsı hepsile ahbaplık yapıyor.. Adlı- yeci Arif Beyin kım.. Bakkal Nurinin Aliye.. Daha saymakla bitmez kardeş.. Neler yapıyorlar- mış ta haberimiz yokmuş.. — Aaa.. Üstüme iyilik sağlık. Hüsniye Hanımcığım o nasıl söz. Hepsi kendi halinde kızlar, Hepsi benimki gibi uslu akıllı melekcikler. — Sus kardeş sus. Hanği kendi halinde, hanği uslu akıllı melekcikler.. Geçen gün tahsi- darın Nazmiyesile polislerin kızi Nermin birbirine girmişler.. Saç saça baş başa yoluşmuşlar.. Hep | bizim oğlanın yüzünden,. Daha neler de neler..- Söylemiye dilim varmıyor kardeş. Hele dün gece bir şey gördüm.. Ooof., Yine iyi saatte olsunlar — sarıyor.. Fena oluyorum kardeş.. Bir bardak su getir. Allah rızası için.. Hatice H. telâşlı telâşlı eve gkor. Bir az sonra elinde bir ardakla tahta perdenin gelir. Hüsniye H. sağ elinde tut- tuğu bardağı ağzına götürür. Sol elile göğsiünü bastıra bastıra suyu içer. Va bardağı orada bir taşın üstüne koyarak sözüne devam eder, ç— Ah kardeş bir şeycikler değil, ne oluyorsa bu ağzı süt kokan yavrucaklara oluyor. Hep- sinin yüzü gözü açılıyor. Bizim kara !opnktn karışasıca oğlan- dan bilmedikleri şeyleri öğreni- yorlar. Ve birden hüngür hüngür ağ- lamıya başladı. Hatice H. komşusunu - teselli etmek, — gözyaşlarını dindirmek Tüzümunu der : — Aman kardeş kederin bu- mu idi. Hay Allah iyiliğini ver- sin.. Ben de bir şey oldu sandım. Ayol sen oğlan anasısın ne dü- şünüyorsun. Sen değil, kız ana- ları lîıı ler. vb MM artı :i.ıh:i.l:: v:ı ox:ıl oğlunu baş- tan çıkaran kızlar.. Etrafında cıvıl - civil - oynaşı- yorlar.. Eh ne yapsın seninki de kanı kaynıyan toy bir çocuk, elbette onlara yüz çeviremiyor.. Kabahat o soysuz, cibilliyetsiz, şillk, şirfinti kızlarda kardeş... Onlar senain boynuna dolanırlarsa çocukcağız nasıl ra- hat durur.. Hüsniye H. gözlerinin yaşını başörtüsünün ucile silerek: Ahhh. Ah.. Kardeş bu kadarla kalsa iyi.. Daha fenası var, — Daha fenası mı.. A üstüme iyilik sağlık.. Daha fanası nedir ayol bunun? — Dün gece bizim lanı “odasında - koynunda I*Lı yakalamıyayım mı kardeş..Evimden bu olur da ben nasıl dövünmem.. — A, A.; sahimi süylüyorsun Hüsniye hanım.. Rüya görmüş olmıyasın.. — Ne rüyası kardeş.. Ahh.. Çarpıntım başlıyor.. ÖKtf.. Fena- laşıyorum.. Hem kimin kızıyla biliyor musun? b — Söyle Hüsniye Hanımcığım söyle.. Hanği sütü bozuğun kızıyla söyle de, şimdi tencereyi indireyim gidip anasının babasının yüzüne tüküreyim. Sağ çıkarsam akşatna bizimkine haber vereyim de o da hemen muhtara söylesin. Şu soy- — suzlar kimse mahalleden attıralım. Nanus bu kardeş. Komşunun namusu bizim namusumuz.. Hüsniye Hanım uzun bir ah çeker — rek yere yığılırken ağzından kaçırırı — Senin kızın.. Seninl. Ve bunu uzün, ki bir çığlık takip eder. Hüzniye Ha oğlu ile Hatice öi

Bu sayıdan diğer sayfalar: