28 Şubat 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

28 Şubat 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

386 Şayfas e ; tü Dünya Hâdiseteri | Pa e Yıldızlarla Aldı, Yürüdü Para kazanıp bir parça şöhret için sinema yık dızları ile evlen- oldu. Kafalarından ziyade cinsi cazibelerine ehemmiyet veren ve dece yüz güzelliğine kendilerini kaptıran bir kısım yıldızlara hak hayatları, — zevabirden — ibarattir, Fakat meşhur bir yıldızm kafasız Evlenme Modası Boksör Maks| YaPan — aporcular meling Ti Evleniyor | mek - bir moda fikir güzelliğini döşünmeyerek sa- vermek Tâzımdır. Çünkü bütün muvaffak olduğunu kabul etmek müşküldür. ve misal — iİstenirse birçokları — gösterilebilir. Fakat #sporcular, bunu böyle döşünmi- yor olacaklar ki evlenmek için hep yıldız arıyorlar. Bu arada, dünya — boku — şampiyonluğuna namzet olan Maks Şmeling'de bir yıldıza talip olmuş ve anlaş mıştır. Bu adam, vaktile boks şampiyonluğunu kazanmış, fakat sonra, — bir hayli münakaşaya sebep olan bir maç neticesinde Amerikalı Şarkeye mağlâp ob muştu. — Şimdi,— Şarkeyle - tekrar dövüşecektir ve dövüştüklen son- ra endiğ ldızla evle- ııo.:lçllıl:b.nın ııışdiu.’ıAııy Or dra'dır. Cınuh! Amerikanın Kolom- biya ve Parayuvay hükü- ir| metleri — Letisya Uİ";’İ" BiT ei biç şebir mire için — muharebe ediyorlar. Bu şehrin acı bir aşk hikâyesi ile temelinin kurulduğu- su bilmiş olsaydınız. bugünkü akibetini çok görmezdiniz. Vak- tile Peru bükümeti Amazon nehri Gzerinde bir şehir tesis etmeyi düşünmüş, birtakım amele ve mühendisler. yollıyarak — münasip bir yer seçtirmiş. Buaların içinde Mantlel Şaron namında bir de mühendis varmış. Tesadüfen bir İngiliz kızı ile tanışmış. Kızn ismi Lelisya imiş, nişanlanm şlar ve bu batırayı ebedileşlirmek için genç mühendis, şehre Letis- ya ismini vermiş. Fakat az sonra nişanlıların arası açılmış ve genç kız bir' başkasile evlenmiş. Onun için, Ademle Havva arasında olduğu gibi Letisyanın da ihtilâf doğuran — bir — cennet meyvası olması garibimize gitmetin. Raıııııyıdı müthiş bir Ya- budi düşmanlığı mevcut- tur. Buna ilâve- Romanya'da ğ ğ ten, memleketin Vasiget Fena bir iktısadi Karışık ve mall variyette bulunması, bühassa işçi ve orta sınıf balkla memurları son derece mütecssir —etmektedir. Memur vardır. ki altı aydanberi para alamamıştır. Romanyada — kısmi bir örfi idare ilânma ve bamn yerlerde amele isyanları vukua : gelmesine sebep budur. Çünkü para — verilemiyen — memurlardan sonra — amelenin — Ücrelleri de azaltılmak istenilmiş, netice bu hareketi doğurmuştur. Bu arada kıralın metresi Madam Lüpeszo lle eğlenceli bir hayat geçirmesi, halkı son derece - hiddetlendir. mektedir. Çıkan rivayetlere çöre Kıral Karol üç vagon ev eşyasını Avrupaya göndermiştir. Bir fena hareket vukuunda kendisi de harice gitmiye hazırlanmaktadır. Metresi Madam Lüpeskonuu Nise gittiği bildiriliyorsa da İngiliz ge- zeteleri bu haberi tekzip ediyor- lar. Madam Lüpesko Bükreşteki evinde gizlidir. ve hareketi şayi- amı, mevcut tehlikeleri bertaraf etmek için çıkarılmaktadır. Hü * 5 gz el SÖON POSTA -— TARİHİ MUSAHABE —— O Günler Geçti Paşam Kellemizi Artık Kesemezsiniz! Bizi Bu Dili Bozuklara Maskara Ettin Padişahım Hakkım Sana Haram Olsun! Tanzimat hattı ilân olununcıya kadar — padişâhlar — dilediklerini öldürmekte, şunun bunun malını musadere etmekte hür oldukları ğibi vezirler, Baylerbeyileri de aynı salâhiyeti taşrlardı, ufacık bahanelerle kafa koparıp mal gasbederlerdi. Asrupada meşrutiyet bile mil- letlerin hukuku itibarile, sakat görülerek cümburiyet — tecrübe- lerine girişildiği bir sırada Os- manlı devletinin böyle koyu bir mutlakıyet takip etmesi pek çir- kindi. İşte “ Gülhane veya tanri- mat hattı , denilen (26 şaban 1255 ) tarihli meşhur vesika, bu çirkinliği gidermek ve köhne imparatorlukla mümkün mertebe çeki düzen vermek fikrile tanzim olundu. Bu hatta, bllhı;u can ve mal emniyeti ileri sürülüyordu, aynen şöyle deniyordu. y * Düayada candan ve ırzuna- mustan aziz bir şey — olmadığın- dan bir adam onları tehlikede gördükçe, mühafazai canl namusu | için elbette bazı teşebbüslera | girişeceği ve bundan da — galleler doğacağı — cihetle devletçe Bu cihetin teminine çalışılması - va- Giptir. » < çef Bütün memlekette davullar çalınarak halka ilân edilen” bu hat, valilerin çanma ot tıkamış | yoluyordu. Onlar, artık “ Burnu büyük yeya kulağı güdük ,, diye- rek şunu bunu kesemiyeceklerdi. Bicaenaleyh halk, can ve malla- rının — göze dan — masun - kaldığını görerek bayram — yapıyorlardı, - biribirini kutluluyorlardı. Sıvas hovardalarından Karlı oğlu İbrahim Ağa, halka bağış- lanan emniyetle yaşamak hak- kını kendi hesabına parlak bir surette — kutlulamak için meyha- neye gitti, adamakıllı kafayı tüt- süledikten "sonra kadeh arkadaş- larına hitaben uzun bir nutuk söyledi, mal ve can emniyetinin ehemmiyetini anlattı. Müteakiben şu mülâhazayı ileri sürdü: $ — Tellâllara bakarsak — (ş iyi görünmez kazalar- Fakat ben bir sınay., yapmalr yım, cellât satırı kırıldımı. kırılma- dımı gözümle görüp anlamalıyım. Yoksa Faka basarız, boş yere kelleyi veririr. Ibrahim Ağa, dediğini yapan bir adamdı. O memleketin tanın- miş hovardalarındandı. Genç - ok makla beraber cesurdu, cesareti kadar da zekâya malikti. Vilâye- tin yosmaları ona can verirlerdi, Tomruk ağaları yaka silkerlerdi, kavaslar ve asesler de diş biler- lerdi. Genç (hovarda, arkadaşlarile anlaştıktan sonra bir iri kadeh Özüm suyu daha çekti. elinin tersile ağzını sildi, meyhaneden çıkarak yalpalaya yalpalaya — vali konağının önüne gitti, müthiş bir nara attı. — Yaşasın kellemiz. kahrolsun cellât! Yetmiş senedenberi — kafa keserek ve kestirerek ömür ye- çirmiş olan doksan yaşındaki vali, tanzimat hattına İânet oku- makla meşguldü ve köşe ininde- | tinin Üzerinde sarsılmış kudre- tine mersiyeler düzüyordu. Bir küfür kasırgası gibi #sokaktan kopup kulağına akan bu - küstah üÜzerinea yerinden. fırladı, SON POSTA GUEMSRATER BUK ÜĞNT N Yevml, Siyasi, Havadis ve Hallı güreteri dd İstanbul : Eekl Zaptl lan 1 .3*: Çatalçeşme sokağı l:' — Telefont İstanbul - 20203 Posta kutusur İstanbul - 744 Telgratı lstanbul SONPOSTA — ABONE FİATİ TÜRKİYE ECNEBİ 1400 Kr. 1 Sene — Z7COKr 750 « G Ay 400 , 3 « 150 » 1 « Gelen evrak geri verilmez Hânlardan — mes'uliyet alınmaz cevap için mektupl ara (6) kuruşluk Gul Hâveel Tacımdır. Adres değiştirilmesi (20) kuruştur. Gazatamirde Çıkan rasim ve yazıların Bütün hakları ı:::: ve garetemlee | hızli bizli el çırparak birkaç uşağı birden etrafına topladı, aksakalı titreye titreye emir verdi: — Tez çu mel'unu tutun, yanıma getirin! Biraz sonra Karlı oğlu İbra- him Ağa, ihtiyar vezirin önünde idi, kollarını kavuşturarak ve İ pirto dumanile gölgelenen gözle- rini Valiye dikerek mücadeleye hazırlanıyordu. Vali, ağırlığım bozmamak için kendini zorliyordu, genç sarhoşu sadece mile Ürkütmiye çalışı- yordu. Üç beş dakika, sessizliğini muhafaza etti, nihayet başını virerek sordu: y — Kapı önünde bağıran san mi idin? — Beli paşanı, bendim, — Ne diye anirıyordun? — Anırmıyordum, insancı se- vincimi haykırıyordum. Kulağınız ters ifşitmişse bir daha bhaykr- rayım: Ve Valinin söz söylemesine meydan vermeden narasını - tek- rarladı: — Yaşasın kellemiz, kahrok sun celiât ! İhtiyar vezir, uşaklarının ya-” mnında yüzüne tükürülmüş gibi sarardı. ve yıllardanberi alışkın olduğu emri homurdandı: — Tez boğun gu iti, leşini sokağa atın! İbrahim Ağa, naradan daha korkunç bir kahkaha kopardı: — O günler, dedi, geçti pa- şam. Kellemiz artık bizimdir, kesemezsin! İhtiyar vexir, genç hovardanın ağzından tanzimat hattınin satır ları dökülüyormuşçasına ağır bir ıstırap duydü, Ömrünün İlk ac- zini hissederek sarsıldı, İki elin! başına götürerek ©o boş kafayı yumrukladı ve inledi: . — Bizi bu dili bozuklara maskara ettin padişahım, hakkım sana haram olsun, İbrahim Ağa, kollarını sallıya sallıya konaktan çıkarken ihtiyar vezir, yüzükoyun mindere uzan- mıştı, hüngür hüngür ıil;îır;ııl. n ğ Bik ! e Cat Şubat 28 Terzi İstiyorlar Kazamız variyeti coğrafiyesi dolayısile İtalyanın Meyis adasrm na çok yakındır. Okadar ki her hangi bir yüzmek bilen bu adaer ya yüzerek geçebilir. B Bu adada bulunan ecnebi terziler — şenelerdenberi — Andifli abalisini — İstismar — etmişlerdir. Bu terziler arasıra Andifliye gelir ucuz İtalyan kumaşlarından elbise yapılmak Üzere arzu edenlerin ölçülerini alır ve herkese kolaye hk olmak için belki elli taksitte verilmek Üzere elbise yaparlar. Meyin adasında yapılan bu - elbi- seler Andifliye gönderilir. Güm rükten geçse bile Çok ucuza mae lolduğu ve bedeli birçok taksite lere münkasim bulunduğu - için herhangi yerli bir terzi kendi kumaşlarımızdan bize elbise yapa- maz. Kazamızın bu istismari varle yetten kurtulması buraya sermas yeli bir terzi gelmesine ve kem- di sermayesile celbedeceği yerli kumaşlarını müşterilerine taksitle vermesine — vabestedir. Bilhassa hükümetimiz Lilumum —momurin İçin yerli malı giymek mecburiye'l hakkında bir emir verilirse bu abali İçin de bir nümune teşkil edeceğinden bu suretle bu istis- mar şeklinin önü alınmış olacake tır. — Kaşt Ali Rıza Karamanda Rahmi gade — Hasan Hulki Beye: — Yazdığınıza göre belediye memuru nizamsız hareket etmiş- tir. Hakkında belediye riyasetine şikâyette bulunursunuz. Sulh mah- kemesinede müracaatla tazminat istiyebilirsiniz. * M. Rahmi Beye; — Bahsettiğiniz mecmua mü- vezzilerde bulunur. Büyük kütüp« — : hanelerde vardır. Oralarda mec- canen — okuyabilirsiniz. Çenberli taştakl mütalaa salonundada var- dır. Sorduğunuz diğer sual hake kında gâzetelerde şimdiye kadar bir çok yazılar çıkmış ve Hitlerim doğduğu günden bugüne geline giye kadar bütün' hayatı yazık mıştır. Siyaseti hukkında da 19 şubatta gazetemizde bir makale * Akhisarda mürettip 8. Sım Ef.yet —— — Askeri tayyare makinist mektebine mektebine girmek kabildir. Bir mektup yazarak Vecihi Beyden şeraiti öğrenebilirsiniz. ettiriyoruz. efendim. e * N. rümuzile mektup yazan karli* mizer — Osmanlı Bankasının imtk yazı 935 senesinde bitmektedir. Maamafih imtiyazın temdidi içiğ müzakerat cereyan etmektedir. — Elinizdeki defterin sahte olup olmadığını anlamak - için © mall müesseseye müracaatle tevdi ettiğiniz parayı İstemeniz Jazım dır. Bu parayı iade ':: sahte değildir. Defter - verili ayrıca makbuz vermiye kalmaz. ——— Ş iniz. Kadıköe —— yünde Vecihi Beyin sivil tayyare — Iözüm

Bu sayıdan diğer sayfalar: