22 Mart 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

22 Mart 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Memleket Manzaraları Bu Sene İzmir'de Hayat Ucuzladı İzmir (Hususi) — Son zaman> larda istihsal — mıntakalarımızda hayatın hergün biraz daha ucuz- lad.ğı nazara çarpmaktadır. Bu- nun muühtelif sebepleri arasında fazla istihsalât ve noksan ihracat önünde, “mahsul fiatlarının düş- mesi hayatın ucuzlamasına en kuvvetli bir âmil olarak göste- rilmektedir. İktısadi — zaruretler önünde, az kazancın da hayatın kendiliğinden ucuzlamasına vesile olduğu iddia edilmektedir. Altın kıymeti nazarı — itibara alınırsa, bugünkü yaşayış şeraitinin, umu- mi harpten evvelki seneler yak- Taştığı görülebilir. Geçen senenin aymı aylarıda 114 liza geçinen Üç çocuklu, bir ana ve bir babadan mürekkep bir. &ilenin bu sene 87-90 lira ile geçinebileceği anlaşılmaktadır. Buğün 87-90 lira, normal bir ge- çimden yüksektir. Orta halli bir ailenin geçiamesine 40 - 60 lira tahsis ecilebilmektedir. Bugünkü — yaşayış — geraltini daha iyi anlamak için memleke- tin sigara sarfiyatına dikkat et mek kâfi gelir... Evvelce Türki- yenin başlıca şehirlerinde olduğu kadar da İzmirde do en fazla sarfedilen sigara (Yenice) idi. »- Bügün İzmirde, hemen her köşede Köylü ve Halk sigarası satan bir iki kişiye tesadüf et- mek kabil oluyor. Köşe başlar rından gelip geçene: — Beyim köylü slgarasıl... Diye sigra satmak teklifinde * bulunanlar muhakkak ki, Yenice Bigarasi satan bayilerden fazla sürüm yapıyor ve fazla kazanç temla ediyor, Buna mukabil giyinecek eşya Gzerinde, geçen senelere nisbetle bariz bir pahâalılık vardır. Bunun sebebi kontenjan ve takastır, Bühassa takasla memlekete giren mallar yüzde 25-30 dereceda pahalıya mal olmaktadır.— Adnan Soma'da Zeytin Fidanları İslah Soma (Hususi) — Zeytin ağaç- larının budanmak — süretile islahi için kursa iştirak etmiş olan Z- raat memuru ekrem Bey, zeytin fidanl ğında ağaçlara mahsul bu- daması yaparak zeytincilere ıslah yollarını öğretmiye başlamıştır. Zeytin ağıçları gösterilen numu- neler veçhls budandığı takdirde alınacak mahsul birkaç mizli faz- - |a olacaktır, Ekrem Bey ayrıca zeytin Tarmın filitrelenmesi miırin,i.:: öğretmektedir. Yakında gerek budama, gerek filitre asullerini Böğretmek Üzere köylere çıka- caktır. Filokseradan harap olan bağ- lar Amerika çubukları ile tecdit edilmekte, pek mebzül olan çit- lenbik ağaçlarına ise Ayıntap fıs- tığı aşısı yapılmaktadır. Hava müsait. gittiği takdirde bu sene tütün mahsulü de pek mofis olarak istihsal edilecektir. “Edirne Musevilerinin Çayı Bu Çayda Herkes Türkçe Konuştu Ve Türkçe Temsiller Verildi Edirne, (Hu- | susi) — Yaya ola- rak dünyayı gez- ineye çıkan Türk seyyahı İbrahim B. Balkanlardaki seyahatini ikmal ederek Edirne- ye gelmiştir. İb- rahim B. Asya, Afrika, Avrupa Amerika va Avusturalyayı baş- tan başa dalaş- mıştiır. - İbrahim B. — seyahatine 1912 senesinde başlamıştır. Bura- dan — İstanbula, oradan Rusyaya gidecek —avdetinden sonra da seyahatoamesini — yazmıya — baş- layacaktır. Süöz Derleme Faaliyeti Söz derleme Ffaaliyeti devam etmektedir. Şimdiyekadar derle- nip merkeze gönderilen kelime- lerin miktarı 300 dür, Edirne Musavilarinin Çayı Şehrimizdeki Uhuvvet Musevi kulübü bir danslı çay terlip et- mişlir. Bu çayda sade Türkçe konuşulmuş, Türkçe — temsiller verilmiştir. Müsamere İstiklâl marşı ile başlamıştır. 4 Vilâyet umuml meclisinden Alpullu'da başka bir vazife aldr | Mürefte'deKızamık Hastalığı Var Bir Buçuk Ayda 250 Çocuk Öldü Mürefte (Hususi) — Kızamık hastalığı devam etmektedir. Dok- tor ve eczane olmadığı için has- talıkla mücadele pek güç olmak- tadır. Bir buçuk ay gibi kısa bir zamanda Şarköy, Mürefte ve ha- valisinde 250 çocuğun öldüğü söylenmektedir. Müreftede nüfus kesafeti on- binden fazladır. Mevcut hükümet doktorlari ve silikiye memurları mücadeleye kifayet — etmemek- tedir. Pulatlı'da liğine İtina Ediyor Pulatlı (Hususi) — Kaza her- gün biraz daha inkişaf etmekte- dir. Belediye çeşme başlarında çamaşır ve bulaşık yıkamayı men- netmişlir. Kasabanm temizliğine bilhassa itina edilmektedir. — * Kasabada hayat çak ucuzdur, Yumurta kırk paraya, — birinci ekmek sekiz kuruşa, iİkinci ek- mek yedi kuruşa, halis tereyağı seksen kuruşa satılmaktadır. Burada ilk defa Türkçe salât okunmuş va büyük bir alâka ile din!lenilmişlir. Halk Türkçe salât- tan çok memnuadur, b Edirne Bolediyesi ği için istifa eden Dr. Fazıl Şakir |Edirne Himayel Ettalinin Faaliyeti Beyin yerine yedek azalardan Dr. Fuat B. azalığa seçilmiştir. Belediye Faaiyeti Edirne belediyesi son güm lerde faaliyetini arttırmıştır. Ba- dema haftanın muayyen günlerin- de belediye —arabaları şehrin muhtelif — yerlerinde — dolaşarak evlerdeki süprüteleri alacaklar- dır. Bu İş için şehir yedi mm- takaya ayrılmıştır. Hergün bir mıntakanın süprüntüsü kaldırıla- caktır. Edirnede Hudut Haricine Çıkarılanlar Biray evvel hududu geçip —dirmeye iltica eden iki Bulgar askeri hudut ha- ricine çıkarılmış- lardır. Kurbanda Yapı- lacak Maçlar Ankara lisesi izcileri kurban bayramında şeb- rimize gelcc2kler, bayramı — bura- d geçirecekler, yapaçaklar ve halk evinde bir temsil vere- ceklerdir. Himayei Etfal cemiyeti zengin ve orta halli ailelere birer kum- bara dağıtarak bu kumbaraların yemek — odalarına — konulmasını tavsiye etmiye karar vermiştir. Sofrada yemek yenirken aç ve kimsesiz çocuk'arı düşünenler bu kumbaralara — diledikleri kadar para atacaklardır. Kumbaralar her ay evlerden toplanıcak ve boşaltıldıktan sonra takrar aynı evlere iade edilcektir. Himayel Etfal bayram müna- sebetile kimsesiz fakir çocuklara çamaşır, çÇorap, ayakkabı tevzi edecektir, | Gelibolu'da Bir Orta Mektep Açılaçak Orta mektep yapılması düşünülen binalardan biri Gelibolu (Hususi) — Gelibolu- da orta mektep tesisi haberi bu- rada alâka uyandırmıştır. Bele- Belediye Kasabanın Temiz-| diye dairesinde ehemmiyetli bir toplantı yapılmış, hararetli müza- Menemen'de Gediz Köprüsü Tekrar Beton Olarak Yapılacak Menemen (Hurusi) — Evvelce ahşap olarak inşa edilmiş bulu- nan Gediz köprüsünün yeniden beton olarak İnşasına karar ve- rilmiştir. Menemende Söz Derleme Menemen (Hususi) — Söz der- leme faaliyeti hararetle devam etmektedir. Şimdiye kadar der- lenip merkeze gönderilen koelime adedi yediyüzü geçmiştir. kereler cereyan etmiş, neticede mektebin tesisi için halk her fe- dakârlığı göze almıştır. Mevcut binalardan hanğisinin mektebe tahsis edilmesi muvafık olacağı tetkik edilmektedir. aa —— Yıldızeli'nde Bir İhbar Bir Kavgayı Doğurdu Yıldizeli : Sıvas ( Husust ) — Osman isminde bir adamın yap- tığı ihbar üzerine orman memur- ları 485 kaçak ağaç yakalamışlar ve müsadere etmişlerdir. Müsadere edilen bu kaçak ağaçlar Mehmet isminde bir ada- ma aittir. Mehmet bu ihbardan dolayı Osmana muğber olmuş ve kavga etmiştir. Bu kavga netice- sinde gerek Mehmet, gerek Os- man ağır surette yaralanmışlardır. Musahabe Klasikler Ve Hakikat Nurullah Ata Gerek Yunan ve Latin mu- harrirlerinin, gerek On - yedinci asır Fransız muharrirlerinin büs yükleri gibi küçüklerini de, aras sıra açıp okumak çok faydalı bir şeydir. Romantiklere ancak cidden güzel, yeni, derin şeyler söyledikleri zaman taham- mül — edilebilir; çünkü — hepsi böbürlenir, gurur is6 ancak tae- mamile haklı olduğu zaman bizi rencide etimez, Bizl tevazua —davet eden klasiklerin kendileri de müteva- - zıdır. Kendilerini göstermek içla yeni, emsalsiz şeyler söylemek değil, ister yeni, ister eski olsun doğru bildiklerini bize de bildire mek isterler. Bugünkü gençlerik mizin bir ecnebi dili bilmiyenleri hiçbir şey okuyamıyor ; ne yazık ki bilenleri de zamanımızn en acaip — kitaplarını, — kendilerine insan bakkında en esaslı ve değişmez hakikatler öğretecek olan — klâsik — eserlere — tercih ediyorlar. Bugünlerde iki “küçük,, Fram sız. klasiğini okuyorum. Ne La Bruyâre, ne de La Rochefoucauld, isimleri İle İnsanlığın ilelebet iftihar edeceği adamlardan değil- dir. Fakat ikisinin de kitaplarımı açın, İçinde birçok euallerinize cevap bulur ve yahut inandığınız birçok şeylerin size ancak kibri- nizi okşadığı için doğru gözüke tüğünü Aanlarsınız. Her — klasik muharrir gibi La Rochefoucauld da, La Brüyöre de sizi sizden, ani en büyük —düşmanınızdan ya çalışır. Klasik, — kendi — söylediğini cerhetmekten — de çekinmez. Niçin — çekinsin? — Hakikatler, biribirini — nakzederek — itmam eder. İşte — La — Bruyöre'in iki sözü: * Kitap yazmak da, saat yap- mak gibi bir “m&tier,, (birfet)tir; muharrir olmak için sadece zeki olmak kâfi değildir ... İşte sadece fitri kabiliyetlerine güvenenlerin düşünmeleri lâzım gelen bir aöz. Fakat La Bruyöre'in ( bu sözü, birçok bayağı kafala- rıa da İşine yaramıştır. Bir saat yapar gibi kitap yazanlar, yani bir — yazdıklarını mütemadiyen tekrar eden, hattâ — başkasının yazdığını tekrar edenler de oldu. Fakat kabahat —La Bruyere'in değil; çünkü sözünü tashih edi- 'or: "e Okuduğunuz bir kitap kafa- nızi yükselliyor, size asilce, civane mertçe bisler veriyorsa, onun takkında hükmünüzü vermek için kasde falan aramayın; o ki ap iyi — we işini bilen — bir işçinin eseridir.,, Dikkat edilince bu söz evvek kini hem cerh ediyor, hem de tamamlıyor. Bir kitap yazmak için bir takım kaldeleri unutma- mak (âzımdır; onları unutan mu- harrir okunmaz eserler yarar, Fakat — o kaideler, gaye değil, ancak vasıtadır; çünkü bir kitap okumabiliyor, tesir ediyorsa artık onun kaidelere uyup uymadığıni aramak boştur. Bir sene Darük i'de alâka ile dinlediğimiz bir piyes için arkadaşlardan birli “Ama bu tiyatro değil!,, demişti. La Bruyere'i okusun, haksızlığını anlar. Asıl hakikat hiç bir formüle sğmaz, biribirinin aksi iki fors mülden çıkar, Bunun için insan kendi kendini nakzetmekten kork- mamalıdır

Bu sayıdan diğer sayfalar: