25 Temmuz 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

25 Temmuz 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Büyük şeyleri, daima azametli görmeye — alışmış olan bu cahil tüfenkçiler, (o bu iki büyük inkı- lâpçının o mutevazı kıyafetlerini yukarıdan aşağıya kadar süzdü- ler. Hâl ve vaziyetlerine © “göre muâmele yapmak İstediler: — Bekleyin şurada, verelim. Dediler ve kapının yanındaki küçük © barakayı (gösterdiler. Fakat, © mabeyinin eski teşkilâtı benüz (bâki olduğu için daha bunlar o kapıda ( görüşürlerken, içerden her şey haber alınmıştı. Mabeyin o hademeleri . koştular. misafirleri karşıladılar. Doğruca ikinci kâtip Cevat Beyin odasına aldılar. Lâkin bu aralık, mabe- yin erkânı (oarasında bir fısıltı başlamıştı. Alâkadar olanların, renkleri uçmuş, ellerini ovuşturu- yorlar.. hademeler, beylerin bu- lunduğu kapının önünden aynl- Muyorlardı... Murahhaslarm gel diğini Abdülhamide arzettikleri zaman, şunu da ilâve ettiler: — Efendimiz, arkalarında kısa ceket var. Huzuru şahanenize girebilecek kıyafette (odeğiller.. Sonra da, her ikisinin eteklerinin altından birer revolver ucu görü- nüyor... Ne ferman buyurulur. Çıkarmalarını ihtar edelim mi ?.. Abdülhamit, kısaca düşündü ve kararını verdi: — Zinhar.. Kendilerini gür eendirecek bir muamelede bulun- maâymn.. Mazurdurlar.. Taşradan geliyorlar.. Öylece getirin. Diye irade etti... Talât Beyle Cemal Bey, Abdülhamidin huzu- runa girerken, bütün mabeyn halkı, hayret etmişti. Mabeyn da- hiline, tüfekçilerden maada bir si- lâhlı adamın girmesi şöyle. dur- sun; yaveri ekrem payesini olan müşirler bile kılıçlarını ka- Pıda çıkarmıya . Hak buki Talât Beyle Cemal Bey, dar ve kısa ceketlerini iliklemiş- ler, kalçalarının üzerinde büyük bir şişkinlikle kabaran rovelver- Abdülhamidin o huzuruna girmişler; Evlâdına bile itimadı olmayan bu evhamlı hükümdar tarafından büyük bir pervasızıkla kabul edilmişlerdi. Tarih, Abdülhamidin hususi- etlerini. kaydederken şunu da unutmamalıdır ki; bu padişah, huzuruna kabul ettiği kimselerle €n iyi şekilde konuşmasını bilen, ve karşısındakilerin kalbini çar- çabuk teshir edecek sözler söy- liyen bir hükümdardı... Nitekim, otuz üç sene bütün dünya maza- Pndâ en zalim ve müstebit bir adam ola-ak ta nınan bu hükümdar; karşısındaki en büyük hürriyetperverlerden daha büyük hürriyetperver gö- rünmüş; bir taraftan onları, taşı- * dıkları silâhlarla huzuruna kabul etmekle beraber: —-Elhamdülillâh.. Sadık te- baama hürriyeti ihsan etmekle beraber, şimdi, ben de hür ol dum. Hürriyetin lezzetini, herkes- le ingallah, gr Kekin er haber ri İTTİHAT v: TERAKKİ — Her hakkı mahfuzdur. — ikinci Kısım No. 94 fendimiz, Selâniğe Kadar Bir Seyahat İcra Buyursanız... | Nasıl doğdu?.. . Nasıl Yaşadı?. Nasıl Öldü?- van Selânik Hürriyet meydanında aylarca devam eden şenliklerden bir sahne daha... da yakında açılsın.. ondan sonra büsbütün müsterih olacağım. Ar- tık, milletimi idare edecek bir meclis ve mes'ul bir de heyeti vükelâ olduktan sonra, bana da rahat etmek, bol bol gezmek ve ibadet eylemek düşecektir. Demişti... Talât Bey, bu fır- sattan istifade etmek istedi: - — Efendim. Selâniğe kadar bir seyahat icra buyursanız... Talât Bey bu sözleri, hiçbir maksada olmıyarak, mahza lâf olsun diye söylemiş.. Abdülha- mitte, nezaketle mukabele ederek: — Cenabihak, kısmet etti ise o da olur. Diye usulen bir cevap ver mişti.. Gariptir ki o gün hiçbir kast ve mana ile söylenmemiş olan bu sözler, az bir zaman zarfında bir hakikat olmuş.. Ab- dülhamidin dediği gibi; Cenabr- hakkın takdir ettiği kısmet, ye- rini bulmuştu. Yirmi dakika kadar süren bu mülâkat hitam bulduğu zaman, her iki taraf ta memnundu. Talât Beyle Cemal Bey,' sert ve müntakim bir azamet karşı: sında kalacaklarını zannederken, bilâkis iltifat ve nezaket gör- müşlerdi, Kendileri de hükümdara karşı "ciddi bir bürmet ve ter: biye ( göstermişlerdi. Huzurdan çıktıktan sonra yine Cevat Be- yin odasına alınmışlardı. Cemal Bey, gördükleri iltifattan, mem- nuniyetle bahsettikten sonra; — Zatı şahaneden bir istirha- mımız vardı. Fakat, (huzurlarında cesaret edemedik. Cemiyet namı na siz arz buyursanız. Dedi ve Beyazkule bahçesi meselesini : nakletti. Cevat Bey, arz için huzura gitti. Çarçabuk avdet etti: — Bu hususta-Selânikten de müracaat vuku bulmuş. Efendimiz; ( istenilen emlâk ne gibi şeyler- dir, bir kerre tahkik edeyim. ) buyuruyorlar. Dedi. Ve hakikaten de derhal Hazineihassa Nazırı Ohanes Pa- şaya adam göndererek Beyazkule bahçesi hakkında izahat ile emlâ- Kesan | kin resimlerini tedir Fakak, ger). İnk iğ İen resimleri görür görmez, Ab- dülhamidin fikri derhal tebeddül etti. Hemen Cevat Beyi çağırttı: — Bu Beyazkule dedikleri yer, (kule ) değil. Adeta ( kale )dir. Şimdi ben burayı cemiyete verir- sem; ( cemiyete bir kale verdi. ) derler. Bu da, olagelmiş şey de- sip bir yer vereyim. Kaleden bâhsetmeden, bunu münasip bir lisanla yazınız. Diye irade etti... Cevat Bey, me > yazdı, Fakat dü- ir Cevap ile karşılaştı Artık Yıldız halam Se- lânik — telgrafhanesinde © hara- retli bir münakaşa: başlamıştı. Merkezi umumi, bu meseleyi bir izzetinefis meselesi haline getiri- yor, adeta tehditkâr bir lisan kullanıyordu. o Neticenin (çirkin bir şekil alacağını hisseden Ab- dülhamit, nehayet muvafakat etti, Fakat, bizzat cevap vermek istemediği için, hazinei hassa nezareti tarafından Selâniğe şu telgraf çekildi: An Mabeysi Hümayün SBelânikte Emlâkl Hümayun Ko- misyonu Reisi Hüsnü Paşaya Selânikte emlâki hümayundan olan Beyazkule civarındaki bahçe, derunundaki ebniye ile beraber İttihat ve Terakki Uocemiyetine ihsan buyrulmuş olduğundan mu- amelei lâzimesinin ifası, şerefsu- dur buyrulan iradei seniyei cenabı bilâfetpenahi üzerine tebliğ olunur. Halkevi 24 Temmuz 523 Hazinei Hassa Naziri Ohanes Bugünden itibaren Beyazkule bahçesi, cemiyetin bir ( Saltanat merkezi) olmuştu. Mektep ve asker bandoları fasılasız bir surette çalıyor.. Senelerdenberi inkılâp hazırlığı ile meşgul olarak mihnet ve mahrumiyet oçekenler,* şim- di zaferlerinin (zevkini (o sürü- yorlardı. Uzun bir muhasaradan sonra bir beldeyi işgal eden ga- liplerin, yağmadan istifadelerini andıran bir hal vardı. Yeniliyor, içi- liyor.. Si (Arası var ) k r “Dün Değirmendere Şüpheli Beş Kişi Tutuldu ( Baştarafı 1 inci sayfada ) isticvaba çekildiler. Daha Sam- sunda iken yaptıkları bildirilen itiraflar hakkında ifade verdiler. Sonra muhafaza altına alındılar, Zabıta işini bitirir bitirmez, ağle- | veya öbürgün | bühtimal O yarın bunları yine ayni sıkı muhafaza alında Bursaya gönderecektir. Cürüm mahalli orası olduğu için muhakemeleri Bursa Ağır Ceza- sında yapılacaktır, Ne Yapmışlardı? Haydutlar hakkında bu malü- matı verdikten sonra şimdi de birkaç satırla ne yapmış olduk- larını hatırlatalım : Bundan bir müddet © evvel Bursa ile Orhaneli yolunda bir soygunculuk o vak'ası olmuş, iki üç otobüslük bir kafile güpegün- düz sekiz şerir tarafından basıla- rak soyulmuştu.. Bu meyanda bir jandarmamız şehit edilmiş, bir köylü de muhte- lif yerlerinden bıçaklanarak öldü- Bursa ve havalisinde heyecan ve nefret uyandıran bu vak'ayı ozaman bütün teferrüatile yazmış bulunduğumuz için, üzerinde uzun uzadıya durmıyacağız. Yalnız şu- rasını da işaret etmek isteriz ki, bu sekiz kişilik soyguncu güruhu, tabancalarile (önünü kestikleri otobüs yolcularını tamamile soy- muşlar, bir posta otobüsünü de alt üst etmişlerdi. TürkünKöleOlmı-| yacağını İspat Ettiğimiz Gün ( Baştarafı 1 inci sayfada ) Darülfünun Hukuk Fakültesi talebeleri tarafından tertip edilen toplantıya saat 3,5 da başlandı. Çok kalabalık bir talebe ve halk kütlesi huzurunda evvelâ İstiklâl marşı ayağa kalkarak din- lendi, bilâbara Hukuk Fakültesi Reisi Tahir Bey, bir açma nutku söylendi, bundan sonra Hukuk Fakültesinin bu seneki mezun inden Ömer Fethi Bey Lo- zan ve Türk zaferi hakkında bir hitabede bulundu, daha sonra Ağaoğlu Ahmet Bey, “ Lozan, Böl ni çok güzel bir kon- ferans verdi. Ağaoğlu Ahmet Beyin konfe- ransı büyük bir alâka ile dinle- nildikten sonra hukuk fakültesi müderrislerinden Muslihiddin Âdil Bey yine kurtuluş, Lozan ve sulh mevzuu üzerinde bir musahabe | | temsil, 24 son haberler, yaptı. Dünkü toplantı çok büyük | bir hararet içinde Lozan sulhunun onuncu yıldönü- mü münasebetile (Darülfünunlu talebeler tarafından Gazi Hazret- lerine. İsmet: Paşaya tebrik tel- grafları çekilmiştir. Bundan başka dün akşam güzel sanatlar şubesi alay köşkünde umuma mahsus bir toplantı tertip etmiş ve gece geç vakte kadar Lozan zaferi üzerinde şiirler okunmuş, hasbı- haller yapılmıştır. — TAKVİM 20 Rebiülevvel “1382 (12 * Temunuz - p34) ann | ve Şözmivaı Mak zeta | Günes (9 16(4 49) Akşamlız İz e Öğle 144 14201 Yaiaş 16 17 Gün SALI Hır | 31 25 TEMMUZ 933 gi, Arabi , MEZ devam etmiş, | Yİ Keti Mi Köyünd Bundan başka, kafileyi müda- fan etmek istiyen bir jandarma" © mızı ve Ali ağa isminde ihtiyar | bir köylümüzü öldürmüşler, diğer bir jandarmayı da ehemmiyetli surette yaralamışlardı.. Zabıtanın ve emniyet işleri müdürlüğünün yaptığı tahkikatla mesele uzun bir müddet tavazzuh edememiş, ve failler bulunamamışlardı. Bu sekiz kişilik (soyguncu çetesi, Bursa yolu vak'asından sonra bir yolunu bulup Samsunc geçmişler, kısa bir müddet sonra orada da Osmanlı (o Bankasını soymak isterlerken nihayet yaka- yı ele vermişlerdir. Sıkı bir isticvap ve tahkikat neticesinde soyguncular her iki hâdiseyi de en ufak teferruatına kadar itiraf etmişler ve birkaç | gün evvel Cümhuriyet vapurile i şehrimize hareket ettirilmişlerdir. Fakat Cümhuriyet vapurunun makinesine arız olan sakatlıktan dolayı, sekiz şerir Ege vapuruna nakledilerek dün sabah saat 9 da şehrimize getirilmişlerdir. Derhal isticvaplarına başlanan soyguncuların isimleri şunlardır : Mustafa, Bekir, büyük Meb- met, küçük Mehmet, İlyas, Kâ- zım, Hüseyin ve Osman. Bunların içinde Bekir ismin- deki şerir henüz 16 yaşındadır ve şimdiye kadar 18 cinayetin faili olarak tanınmıştır. j <— ——— —— 25 Temmuz Sal i İstanbul — 14 GÖrümelen, Sakiz | binin Sesi K 6553 — Sahibinin: Sesi K 6515 — Kolambia DW. 2006, 1830 Fr.'ders (ilerlemiş olanlara mahsus), 19 saz (Cennet F.), 19.30 saz ( Nec- © miye 11). 20 saz (Nihal Tevfik FE), 20.30 Küalya H, Sadi B, ve arka dağları, 21.30 gramofon: o Sahibinin Sesi. € 1319 — Polidor F 24047 — Odeon 0 — 11294. 22 ajans, borsa haberleri ve saat ayarı. | Ankara — 12.50 gramofon, 18 Salon — orkestrası: — Balfo Oüverture Die Zisgunerin Szule Pantaisie Coye- hetto Straus Valse Kaünsler (iehen Popy . Marehe Papy, 18.45 — alaturka saz, 19.45 dans musikisi, 20.15 ajans haberleri. i Varşova — 21 Örkesirn © konseri 22.10 devamı, 23 dane musikisi, 3 Peşte — 9045 Mütalea, 91 frap- siz operalarından parçalar, 99 45 ha- berler, siyan musikisi, o 21.35 deniyi tasyir eden senfonik bir şarkılı kon. ser, 2200 son haberler, Milâno - Terino - 21,10. Arzuya tabi konser, Prag — 2040 Pik, 9) öğren isminde bir konlerans, Saksolon 40l6, vatanımı kı ?LIS 2168 radyo popurisi, 23.20 vk eserleribden dans parenları, Bükreş — 13 FE ti â 18445 kerçik pljiklar, ai Dağ devamı, ) plak, 2 2 ş küser, törkeniri vel; SİNE Böy e pünlerile o seenatlardan mürekke, konser, R 26 Temmuz Çarşamba , Varşova 20.10 Plâk, 9045 gisi ipler, Zi tezanni, SAYO “ piyano ili 4 dans musikisi v 4 Lehar ve Kulmayt ın operetlerinden pırçalar, 2-90 Bar © Loda naklen balo musikisi, ğ Viyana — (45 August Lux'un © plâk ile akşami konseri, no - Torino - Floransa : 2465. Haberler, sözler, SLAJ ope? vx gili, y Prag — 21.15 &ölo flüt, $O50 ilke © balın Betibası © isimli” galkeh temsil, © » soilmış zevce öperasimn ikinet perdesi Çplâki; Ni Bükreş — 15 Haberler, plâk, 1945 plâk, 1s vaz, 20.4) Romen mus)

Bu sayıdan diğer sayfalar: