5 Ağustos 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

5 Ağustos 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Ji andar;ııa—Deulel Ve İktısadi Devlet Tusalı Hilml “ Devlet,, diğer sahalarda ol- duğu “gibi iktısadiyatımızda da çok mühim roller oynamaktadır. Bu kelimenin kendi mefhumunda | demçettiği hâkimiyet ve istiklâl Manaları ile sermayenin — beynel- milel vaziyeti onu bir jandarma devleti ve zabıta maliyeciliği yap- maktan kurtarmıştır. Devlet bugün artık hususi te- şebbüslere ve onun dağınık itiba- rmma umumiyetle bel bağlıyamaz. Bilhassa sermayesi fakir — san'at Mmedeniyeti oldukça geri > memle- ketlerde devletin fiziyokrat dü- şüncelerle vaziyete seyirci kalma- sınına imkân yoktur. Küçük sermayelerle, mütefer- rik ve hususi teşebbüslere klâsik bir zihniyetle iktısadi mukadde- ratı terketmek memleketi — müs- temleke yapmak demektir. İnkılapların fazileti ise munta- zam hamlelerle ihmal edilmiş bir “medeniyet ve teknik,, i ihya et- | mektedir. Bu ise dinamik ve müstemirren devam eden bir in- kılâbi müdahale ve ayni zamanda kuvvetli ve kudretli bir teknik ve idari organizatörlüğe vabestedir. İnkılâbımızın — ruhunu teşkil eden “Kemalizm,, in yarattığı di- ğer — varlıklar meyanında bu da vardır. Bizdeki iktısadi inkılâp “sınıflar,, merhalesini memlekete kazandırmaktadır. Bu “Kemalizm,, in galip bir hususiyetidir. î)eınek olııyorzi bizde devr letçilik müteşebbis, müteşekkil ve müdahalecidir. Bu suretle hu- susi teşebbüslerin bazı faaliyetlerile, — ileride — doğması muhakkak olan tehlikeli iktısadi tezatlara set çekilmiş oluyor. Fakat Leııç:ı ilâve e:leliıı ki bugünkü organizatör müdahaleci- lik, Colbert, birinci F. Wilhelm ve Cromvell zamanında hâkim olan “ nakit iktısadiyatçılığı , ve ondan doğma bir müdahale ve himayecilik — değildir. Filhakika bugünkü — devletçilik — ile eski arasında müfrit himaye, kuv- vetli. gümrük — hudutları — gibi “ müsait t#eari — müvazene,, benzeyişleri yok. değildir. Fakat iktısadiyatın telâkkisi ve iktısadi faaliyetlerin idaresi o zamanlar tamamile şahsi ve hususi iktısat ve onun hususi itibar prensiple- rine dayandığı da unntulmamalıdır! Bugün öyle değildir. " Devlet si- yaseten taazzuv etmiş bir millet,, olduğuna — göre — iktısadiyattaki devletçiliği milli ve — dolayısile halkçıdır. Şu halde memleketimiz dev- letçiliği — ruhunu — inkılâbımızın ideolojisinden alan demokratik ve sosyal bir meslektir. Bugünkü devlet milletin maddi ve manevi tüzülerine şamil ve şayi bir his- Bgiıibıdıl.ıiu devletin iktısadi İaa- liyet ve teşebbüslerini ferdin za- rarına yabancı bir müdahale farz ve talâkki etmek yanlıştır. Bu bir müdahale değil bilâkis yeni devletin iktısadi Fonctio'nudur. Velhasıl devlet hususi teşeb- büslerin başaramadığı ve başara- mıyacağı bütün iktısadi teknik geriliklerini ikmal ve boşluklarını da doldurmakla mükelleftir. Bun- daki gayesi de hiç şüphesiz inkılâ- bimizin tervic ve teşvik . ettiği Demokratie economigue İktısadi demokrasidir. Bu itibarla bizdeki devletçilik sadece bir ıstılâhtır, hakikatte bu bir milletçiliktir. zararlı | Çok eski devirlerde insanlar göl- | geyi ruh zanneder, ve bir. adamın OSON TaSTA | Bu batıl inanış bugün de - cahiller arasında başka bir şekilde caridir. Slümünü, rubunu satması şeklinde | Bugün de cin ve perllere inana telâkki ederlerdi. Satılan ruh artık mevcut olmadığı için gölgesi de gö- rünemerdi. bunları birer hayal ve gölge halinde | tasavvur ederler. Karanlık gölgeler- den korkarlar. Gölgeden korkmak hakiki sebebe nüfuz edememekten gelir. Her göl- genin bir mevcudu olmak lâzımdır. | © varlığı bulunca gölgenin manasız- ha anlaşılır. Gölgeye aldanmayınız, hakikata erişiniz. ———7n armz ü aa SON TELGRAF HABERLERİ Aleyhimizde Hiyanet Yapan- lar Her Yerden Kovuluyor .. Türk - Fransız Dos Berut 4 (Hususi) — Son zamanlarda Pariste Türk ve Fransız Devlet adamları arasında yapılan siyasi görüşmelerin pek dostane cereyan ettiği Türk- dostluğunun pürüzsüz — mahiyetinin teyit Fransız edildiği anlaşılmaktadır. Bu sağlam dostluğun neticesi olarakta Fransada Suryede ve diğer Fransz müstemlikelerinde Türkiye yapanlara, Türkiye aleyhinde yalan şayialar çıkarmak suretile tahrikât yapanlara artık müsaade edilmiyecektir. Bu gibiler derhal Fransanan, Suriyeden ve bü- aleyhinde hainane neşriyat ceklerdir. Ayni tluğunun Neticeleri zamanda Türkiye - Suriye hududu cıvarında tahrikâ t yapan, bu suretle Türk hudu- du üzerinde fesat hareketleri çıkarmıya yeltenen kimselerde Suryedan çıkarılacaklardır. Bu arada Hoyboncuların da neşriyat ve saire suretlerle Tür- şayiaları ihtiva kiye aleyhinde çalışmalarına müsaape edilmiyecektir. Surye hükümeti bu kararın tatbikatı cümlesin- den olarak Hoyboncu Nizamettin tarafından çıka- rilan ve Türkiye aleyhinde tamamen uydurma eden “ Muhalefetten sesler ,, isimli kapatmış ve eski nüshalarınım sa! gazeteyi tün Fransız müstemlikelerinden hudut harici edile-| da yasak etmiştir. 5 Mısır Kadınları Fransa'da Misyonerler İle Mücadeleye| Grevcilerin Karar Verdiler Kahire (Hususi) — Mısır ka- dınları misyonerlerle — mücadele etmek için bir cemiyet teşkil etmişlerdir. : Bu cemiyetin daimi ve gezgin azası fakir aileleri ziyaren ederek bunların kız çocuklarına mektep temin edecek ve mektepten çıkan kimsesiz çocuklara iş bulacaktır. Mısır. hanımları bu yeni - birliği kuvvetlendirmek için birçok te- berrüler yapmışlardir. Müthiş Bir Facla Görliç, 4 — Dört. kişilik bir aile havagazı intişarı neticesinde zehirlenmiştir. Yunanistanda Yangın Atina, 4 — Korent çarşısında bir yangın çıkmıştır. Şimdiye kadar on mağara yanımıştır. Alman ElçileriouAruındı " v M Berlin ajansının diği ıbı:ı ':,____ d..lıri mııid'ıu pek yakında bir takım nakiller ve değişiklikler yapılacaktır. İSTER İNAN 4 Ağustos 1914 umumi harbin uğursuz gündür. Bu günden dört seme sonra, yani 4 ağustos 1918 tarihinde çıkan gazeteleri bu cümleler gözümüze çarptı: * İngiliz Avam kamarası ( 700 ) milyon İiralık yueııi bir harp tahsisatını ittifakda kabul - etmiştir. lıb_ye' nazırı (Bonarlav) harp mesarifinin kabarmasının sebebini Nümayişleri Paris 4 — Strasburg'dan bil- dirildiğine göre bir nümayişten dönen ve şehre girmek istiyen grevciler ile zabıta arasında kavga çıkmıştır. Polis kuvvetleri nihayet grevcilerin n gelmiş ve asayişi iade etmiştir. Karısınîöldüren Adam Kelepçesini Kırıp Bacadan Kaçtı Mihalıççık 4 (Hususi) — Ahu- rözü klyl:ân Abdurrahman - is- minde dbolfıldll' llk;î bir mese- lede: yı karısını öldürmüştür. A.bdınhn_n_n yakalanmış, fıf- kat kelepçesini mıya muvaf- fak olmuş, hapsedildiği odanın Abdurrahman aranmaktadır. Belçika Meb'usan Meclisinde Brüksel, 4 — Meb'usan Mec- lisi Avusturyaya yapılacak mali ardıma iştiraki hak- Lndılu' lâyihayı etmiştir. Ü Çaldiriz Fransız Başvekiline Bir Ziyafet Verecek Atina, 4 (Hususi) — Başve- vekil M. Çaldaris İstanbul ve Rüsyayı ziyaret edecek olan sabık Fransız Başvekili M. Her- yoyi Yunanistana davet etmiştir. Başvekil Atinada M. Heryo'ya bir ziyafet verecektir. Havacılık Aleminde Paris 4 — Fransız tayyareleri Kodos ve Rossi doğru hat üze- rinde dünya rekorunu kırmak üzera bu sabah uçmuşlardır. İki Arap Aşireti Bağdat, (Hususi) — Bir bu- çuk ay kadar İraka gelen 1250 nüfuslu Nasturi - Teyari aşireti, Irak hükümetinin ittihaz ettiği tedbirlerden memnun olmıyarak Suriyeye hareket etmişlerdir. Hükümet Teyarilerin Irak'a dönmelerine bir daha müsaade etmiyecektir. — —— — Yeni Bir Lise Yozgat, 4 — Maarif Vekâle- tinin burada açacağı lise için gelen emir memlekette mühim tezahürata vesile olmuştur. i —— A ilk patlak verdiği karıştırırken meclisi tarafından İSTER İNANMA! izah ederken İtalyaya (313 milyon İngiliz liralık avana verildiğini ve bu avanslar verilmediği takdirde İtalyanın mesaii harbiyesine devam imkânı olamıyacağını kemali ehemmiyetle kaydetmiştir. * Dün Amsterdam, Roterdam ve Lâhöyde Felemen ihzar olunan harp aleyhinde büyük içtimalar vukubulmuştur. İSTER İNAN İSTER İNANMA! Sözün Kisası Münderecatımızın çoklu- gundan — dercedilememiş- tir. —- — Deniz Ortasında Bir Macera İki Erkek Bir Genç Kızı Zorla Hayırsız Adaya Götürdüler Birkaç gün evvel Samatya'da çirkin bir tecavüz hâdisesi olmuş, bir genç kız sandalla denizde gezerken — sandalına atlıyan iki kişi tarafından zorla Hayırsızada- ya sürüklenerek berbat edilmiştir. Bu genç kızla arkadaşı Medi- ha Hanım bir müddet Samatya sa- hillerindeki gazinolardan birisinde oturmuşlar, sonra Kemal isminde bir piyango bayiine ait ve Şaban isminde bir adamın idaresinde olan sandala atlayıp denizde ge- zintiye çıkmışlardır. Piyangocu Kemal Efendi de Aşir ve Faik isminde iki arka- daşile ve bir başka sandalla ge- zintiye çıkmış, ve bir müddet sonra kızların sandalına rampa edip N... Hanım ismindeki genç kızı sandallarına almışlardır. Piyangocu Kemal Efendide kendisine ait olan sandalda yal- nız kalan Mediha Hanımın san- dalına atlamış Aşırla Faiki ve Mediha Hanımı — sandalda yalnız — birakıp. Mediha Ha- nımla — beraber — sahile — çık- mış, Şabamı da hâdiseyi ha-, ber vermesini söyleyerek polise göndermiştir. Fakat Şaban vaka- dan polisi haberdar etmemiştir. Diğer taraftan Aşırla Faik N. Hanımı xzorla Hayırsızadaya götürmüşler ve orada berbat et- mişlerdir. Aşır ve Faik polisler tarafın- dan — yakalanmışlardır. - Zabıta Kemal Ef. ile Şaban hakkinda da takibat yapmaktadır. Hicaz Ve Yemen.. Muharebe Ettikleri Ha- beri Doğru Değildir Bundan bir müddet evvel a- jans haberleri Hicaz ile Yemen hükümetleri arasında çıkan bir arazi ihtilâfının iki taraf arasında muharebeye sebep olduğunu bil- dirmişlerdi. Bizim Bu hususta mevsuk surette aldığımız malümat, gelen haberin asılsız olduğunu gösteri- yor. Bilhassa kısa bir zaman evvel Hicaz ve Necit'ten şehri- mize gelmiş olan yolcular var- dırki bunlar böyle bir vak'ay kat'i surette tekzip etmektedirler, Yalnız Asir taraflarında bulu- nan ve Hicaz hükümetine tâbi Seyit İdris bundan dört ay evvel bazı serkeşlikler yapmak istemiş, üzerine gönderilen — kuvvetlerle eski vaziyet iade — olunmuştur. Şimdi Asir tarafları da sükünet içindedir. a Yemen —Hükümdarı İmam Yahya bir müddet evvel rahat- sızlandığı için Mısırdan doktor | getirtilmişti. Kendisi tedavi edil- mektedir. Hicaz kıralı da Necidin mer- | kezi olan Riyad'ta bulunmakta- dır. Yemenle Hicaz arasındaki münasebatın dostane olduğu dü- şünülürse çıkan harp haberlerinin ne derece uydurma olduğu ken- diliğinden anlaşılır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: