21 Ağustos 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

21 Ağustos 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

_' Mücrimle Masu- Suallere Cevaplı Belli Ol veelarım | Tekirdağda Zirat Vaziyet 5; Du. "” İngiliz hâkimi muhakkak ki orijinal mahlüktur. Hattıhareketi- Bir İngiliz nin ilhamını elin- Hakiminin df_kâlunummınzî- t aai ninden — almakla beraber — görüp geçirdiği vukuatı da bu ilham ile telif etmek en büyük kastidir. Bu yüzden, birçoklarımıza garip yerde yetişmez netekim Arnavut- köy çileği yalnız —Arnavutköy gibi yüksek yamaçlı havadar yer- lerde zor yetişir. Topraklarınızın iklimi- nizin vaziyetine göre çilek nevi- lerini tecerübe etmek lâzımdır. Çok soğuk yerlerde — çilek Bu Sene Mahsul Bol, Fakat Köylünün Elıne Para_rçeçmıyorr nevi Tekirdağ( Hu- susi) — Zirai varlığımızı — yur- sul az oluyor; fa- kat yüksek fiat- la - satılıyor. Bu yetişemez. Ormanlarda kendi ken- d aei <enrildk len hükümlerini görmüşürdür. dine yetişenler ormanın iklimine &“hm: borçe | a ::h _ııx';'lî:;_ f:ı. bir tanesi daha: :lışmlıı: olıı:ıuıındındır _En mşıv_ıhk kiyözi..” Mövrut öldür ne”' ç Misis Emma ile Misis Marjori dapr. armızı rş-ıı.kh terkibinde kayıtlara göre, vi- | re ki flatların düş- komşudurlar. Evlerinin arasında lemir bu_lunııı killi kumlu top- lâyetimizin bütün İ ELYANNÇRN ancak küçük bir yol vardır. Ev- rfhır. .Çı'l-Iı_ ıulınınıı) ıulı.ııııı arazisi (5,630,000) lüyü sarsıyori, ;—-._ velce çok sevişirlerdi. Misis Mar- ııçeklerııu_ döker. Üretilmesi ko- | Gönümdür. Bu yi yü.;e.ı jori bir otomobil aldıktan sonra laydır. Ekilme zamanı sonbahar | razinin (958,975) ü’_i, e- | bu münasebete soğukluk - ârız ve ilk bahardır. Siz ilkbaharı | dönümü — gayri e çiftçiler yine | Slde. Çünkü Misis Marjori eski tercih edıııı_ İstanbulda Şamlı kabili şerdirdir. ııhıîulçı lîıui—v dostu Misis Emmayı otom "iline hanında ı:;.u:lhîı;;neıkık "ı:ın- (3,800,000 ) dö- , ; | lar, Habubat | Riç bindirmedi. Buna mukabil tedarik edebilirsiniz. Her fidanın |"t arazi demer'a * K SAA AAA fiatları ancak mar | ŞO YO Si z BOrüL vi F TOKRÜĞĞĞÜÜ” ücüzürü Eyet fistim' kös Hep onlarla gezmeyi tercih eder salmış — olduğu kollar — (dallar) toprağa dikildiği yerde yaprak- lanır ve köklenirler işte bu kök- kenen kısımları keserek - fidan * Samsunda mütekaidinden Hilmi Beye: Meyva ağaçları umumiyetle yapraklarını döktükten sonra kış başlangıcında veya iklimi soğuk olan yerlerde kış sonunda budanır. Fakat bazı Avrupa meyva cinsle- rini yaz budamasına tabi tutar- larsa da bu usul ile ağaçları bo- durlaştırmak kabil olamaz. Sizin yapacağınız a larınızı —meyvsi- minde, yani başlangıcında mm müsavi irtifada ve her da müsavi göz veyahut to- murcuk bırakmak - süretile bu- damaktır. Şayet — fidanlarınız. kuvvetli elarak büyümüşlerse ve uçlarından genç filizler sürmüşlerse ağacı kuvvetten düşürmemek için şim- diden bı sürgünlerin uçları on ilâ yirmi santimetreden fazla olmamak şartile makas veya çakı ile kesilirse —dallar — kuvvetini kaybetmez. Fidanlarınızın tepelerini kese- rek bunları aynı boyda yaşatmak mümkünse de a; yaşlandıkça kuvvet ve aklet bu dallara yük- leneceğinden meyva kemale ge- diği zaman ıgır!ıgı ile dalları kırabilir. Onun için fidanları serbest bırakıp tepelerini kesme- mek daha muvafıktır. — L. A, ) Zirast husvauadaki müşkü'lerinizi sorunuz. Son Posta'nın (Zirnat mü- tehassısı ) slzn cevap - verecektir. Nazilli-Bozdoğan Şesesi Bozdoğan ( Hususi ) — En mübim yollarımızdan olan Nazilli- Bozdoğan şosesinin tamirine baş- lanmıştır. Bu yolun ticari ehem- miyeti pek büyüktür. Ibrahim nılmakta ve buralarda her türlü hayvanat otlattırılmaktadır. Vilâ- yetimizde senevi zeriyat miktarı (600-800) bin dönümden iba- rettir.. Bu seneki mahsul bol ve bereketli ise de fiatlar geçen seneye nisbetle daha düşkündür. Birkaç köylü: — Dedelerimiz bir çift öküzle anbarları doldururlardı. Fakat biz iki üç çift öküzle durmadan ça- hıştığımız halde anbarları istedi- ğimiz gibi dolduramıyor ve oıılır Tirede Katili Meçhul Bir Ceset Bulundu Tire (Hususi) — Kazamizın köyünden 23 yaşla- rında Veli oğlu Ahmet; Kazante- pe civarında, Çiftliktepe denilen mevkide ölü olarak bulunmuştur. Yaplan itahkikatın önce verdiği neticeye göre, maktül harman- nin yambaşında uyku esnasında beyninden tabanca ile vurulmak suretile öldürülmüştür. Hâdisenin mahiyeti esraren- giz görülmektedir. Bu dakikaya kadar hâdisenin faili olarak kim- se yakalanmamıştır. Bununla be- raber zabıta bazı izler üzerin- dedir. Yeni Bir Gençlik Teşekkülü Yenipazar: Aydın ( lususi) — Şimdiye kadar toplu bir faaliyet gösteremiyen Yenipazar gençliği, “Gençler birliği,, ismi altında bir birlik teşkil etmiştir. Gençler birliği, ma ıevEmı ııılı:ıııkm , nisçilik gibi sporlarla uğrııınık oluı- gayelerini takip edecektir. Ea;şar Ormanları Balta Görmemîştırı Koraşar nahigesi Beypazarı (Hususi)— Karaşar 500 evli, 4 bin nufuslu iki bü- yük mahalleden müteşekkil bir nahiye merkezidir. İlkmektebinde 3709 talebe okumaktadır. Halk hayvancılıkla geçinir ve yazın bütün aabiye halkı yaylaya göç eder. Yayla ormanlarla çevrilmiş, soğuk pınarları olan bir sahadır. Halk ormanlardan istifade etmeyi düşün- medisi isin Karasar ormanları balta girmemiş bir haldedir. Anadolu K Köylerin- Dıyarıbekır 'de kadar kazanamıyoruz! demekte- dir. Malımı ucuzca elinden çıka- ran bazı köylülerden de şu söz- ler işitiliyor: Ovaya ektim sel aldı; Bayıra ektim yel aldı!. Üçüncü sene bereket oldu amma; Onu da el aldı... Şimdi anbarlar boş kaldı; Allah kerim be yahütf.. Büyük bir tevekkül ifade eden bu sözler köylünün ne kadar muz- tarip olduğunu gösterir. Kuraklık oldıığu zaman mah- de Halk Şaırlerı Zafranbolu ruda halk inii hazsa köylerde. büyük ahat assa köyl e K ve &i iltifat mizden gördüklerinizi lerin ağızlarında ve daha do olarak asıllarından dinlemek da- ha zevkli olayor. İşte bir köy şairinin dozlaklarından iki güzel parça: 1 Yollar, tarlalar dağ başında bil. Ateşim yanmadan dumanım tüter Viran bahçelerde bülhüller öter Ayrı kalası aymılık belimi büker, 2 Gözeller senin medhini ettiler. Görmiye geldim. Şeftalin derenlere derman dediler. Derdimin dermanını bulmıya geldim. Ak örlünün altına sarı çiçek yaylası dediler Bu yıl burda yazlamıya geklim, mektedirler. irleri- irçoklarının ııerlmıdı buralarda ruyacak derecededir. Resmi ka- yıtlara göre 928 senesi ağustos ayında buğdayın okkası vasati olarak (13) kuruş (34) paradan satış edilmiş ve bu fiat üzerinden (1,451,693) okka buğday mua- mıle görmüştü. Bu, nkü ıyı— en eyi ııııııı(S 5,5) kuruşa hd.ıtıııuş- teri bulabilmektedir. Beş: sene evvelki fiatle bu günkü fiat gös- teriyor ki köylünün istihsalâtı seneler geçtikçe ucuzlamı k'adır. Alııd Hilmi Bir Çoban ç Karısını Öldurdu - Diyarıbekir, (Hususi) — lekahmet mahallesinden Amılı oğlu çoban Mehmet karısı Fat- manın yolsuzluğunu haber alarak tabanca ile öldürmüştür. Vak'a şu suretle cereyan etmiştir: Çoban Mehmet karısı Fatma- dan ötedenberi şüphelenirmiş bu hal kendisinin uykusumu kaçırmış ve aylarca bu düşünce ile iş güç göremez bir hale gelmiştir. Bun- dan iki gün evvel Fatmayı yanma alarak çobanlık ettiği köye müte- veccihen yola düzülmüştür. Fatma kocası Mehmedin ya- nında şen ve şatır koşarak Mar- din yolu Gözerinde ve şehre on kilometre mesafedeki Çarıklı kö- yü civarında ve dere içerisinde bir taşın yanına kadar gitmiştir. Mehmet burada etrafına şöyle bir göz gezdirip orasının tenha olduğunu —görünce — tabancasını çekmiş ve hiçbir. şeyden haberi olmıyan kadının müteaddit yerle- rine ateş etmiştir. Fatma aldığı oldu. Bu gidiş, gelişler sokakta dehşetli bir kargaşalık hasıl edi- yor, gürültüden istirahat etmek mümkün olmuyordu. Misis Emma eğlenceli bir otomobil gezintisine davet edilmek ümidile kendini uzun — zaman güç — zâaptetti. Nihayet mahkemeye müracaat etti. Misis Marjorinin son derece gürültülü bir hayat- yaşadığım beyan ederek umumi rahatı. ka- çırdığı için ceza verilmesini iste- di Hâkim — vaziyeti —anlamıştı. Zevahir tamamen Misis Marjori- nin aleyhine idi. Şahitlerfde onun sokakta çok gürültü yaptığımı söylüyorlardı. Maammafih bâkim manidar bir eda ile Misis Emma- ya sordu: — Kendinizi yoklayınız: Hiç çlığınız var mıidir. Misis Emma bu imayı şiddet- le reddetti, Fakat hâkim: — Siz bu şikâyeti kıskançlık Fakat hâkim bu hükmü verirken dedi ki: “— Siz mahkümsımaz Misis Marjori amma asıl mücrim de Misis Emmadır. Çünkü bu (şikâ- yeti bir ihtiyaç ve zaruretten doğmamıştır. Sadece kıskançlık eseridir.,, Hikunuı bu karanna ne der- nıız? —.. kıuıuı yırılınııı tesirile derhal Çobıu Mehmette hiçbir. şey olmamış gibi ellerini kollarımı sallıyarak şehre gelmiştir. Mardin kapıdan ıeçerkaı çift gidip hlı gelmesi bekçi, dikkatini Yapıldıktan Sonra Terkedilmiş Bir Bina Saray'da ınk b Saray (Huıııî)—- Burada eski kay başlanılmış ve şebbüsü ile inşasına kam Fahretttin Beyin te- bin lira sarfedilerek inşaatı ikmal edilecek bir devreye gelmiş iken yüzüstü birakılmış - bir mektep binasi var. Gayet geniş bir plânla yımlımı olan bu binanın in birkaç yüz lira sarfı kifayet edecel servet olan bu bina şimdi metrük bir haldedir ve harap olmaktadır,. ikmali i 80 bin lıulı.lıbıı

Bu sayıdan diğer sayfalar: