26 Ağustos 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

26 Ağustos 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BOI POSTA Memleket Manzaraları Sürtliler Çok Kazanıp Az Yerler Siirt, ( Hususi ) — Sürt deni- lince ötedenberi ihmal edilmiş, imar yüzü görmemüş, bir kasaba hatıra gelir. Yeni idarenin tecs- süsü bu memleketin birdenbire manzarasınmı — değiştirmiye — mu- vaffak olmuştur. Sürdin Cenup mahrecinde bu- lunan çok havadar ve ırud olıl bu yerde bugün ye, saba kurulmuştur. îzı-l uvel temel atma — merasimi yapılan askeri hastane binası da- yas yapılacak olursa hiç şüphe yok ki mevkün ehemmiyeti bir kat daha artacaktır. Sürtte binalar — (Cas)- tabir edilen ve mahallinde alçıya bem- zer bir şekilde imal edilen madde ile hamam hbbame benzer şekilde yapılırdı. Bu tarzı inşanın terkedilmesine Memleketin yalnız üç qııı:ıl mevcattur. Çok kalabalık bir kasaba olan Sürt'te bu suyun Her evde bir kuyu varsa da bunlar da acıdır ve içümez. Maa- mafih ahalinin kısmı azamı su- suzluk yüründen bu acı suları da içmek mecburiyetinde kalırlar. Yeni valimiz Sakip Bey işe başlar başlamaz derhal memle- ketin bu hayati ihtiyacım nazarı dikkate almış ve şehre 15 kilo- metre mesafede bulunan Botan sayunun kasabaya isalesi husu- sunda tetkilıtı iştihar etmıı bir san'at eseri yoktur. Yalnız Sürt- te imal edilen - battaniyeler her Memlekette her nevi meyva mebzulen bulunur. Mülhakattan her sene külliyetli miktarda yün, koyun, keçi, tiftik ve saire ihraç edilir. Halk çok kazanmak ve az yemek usulünü bilir. Bu sayede- dir ki iktısadi buhranın bütün şiddetile hükümferma olduğu şu buhran yoktur. Memleketin her tarahı zengin madenlerle dolu olduğu söyleni- yor. Hatta geçen gün petrol membalarını aramak ve bu saha- da tetkikat yapmak üzere bir heyet gelmiş ve maden bulun- masına ihtimal verilen her tarafı gezmiş ve tetkikatını ikmal ede- rek dönmüşlerdir. Bartın'da Bir Adamı Yılan Soktu Bartı'n ( Hususi ) — Kutlubey r köyünden Cafer oğuk larından lıııhh Hüşeyin geçen hafta lıutıl:ığ:ak hasta- neye getirilmiş, beş saat sonra da ölmüştür. Hüseyin tarlada uyumuş. Uyan- dıktan sonra kolunda bir ağrnı üte ve ertesi gün iztırap ıçnıde Hasta, kasabaya gelmiş, lıııuneyc nak- line İüzum gösterilmiş, — orada tedayi altına alınmıştır. Hüseyinin kolunu yılan soktuğu söylenmek- tedir. Maamafih ölüm şüpheli görül- düğü için müddeiumumilik cesedi mezardan mış, — fethimeyt ;ıâıı'umı;m Tahkikat yapılmak- Altın Ve Gümüş Yurdu Kastamonu'nun Her Tarafı Cins Cins Madenlerle Dolu... Kastamonu —— ( Hususi ) — Kas- ş tamonu'da ve kazalardan bile sergiye bir çok parçalar gönde- rilecektir. Bir kaç aylık faaliyet kastamonunun en fazla demir, bakır, Nikel ve kömür mıntakası olduğunu meydana çıkarmıştır. Taşköprünün Al Paşa köyü civarındaki zengin demir made- ninden bışkı Taşköprü'nün Tek- On Y aşındaki Avcının Muvaffakiyeti K Kalikratya : Küçükçekmecede (Hususi ) — Burada 10 yaşında bir yavracuk *2 metre 20 santim boyunda bir yılanla mücadele etmiş ve yılanı öldürmiye muvaf- fak olmuştur. Bu yavrucak Galata gümrüğü hamallar kâhyası Osman reisin oğlu Zekidir. Yılan bu yav- ruya musallat olmuş, bir iki kerre onu kovalamıştır. Zeki avcıdır. Çiftesi daima omuzunda bulunur, Geçen gün yine yılan Zekiye rastgelmiş, onu kovalamıya baş- lamış, Zeki de, bu müz'iç düşman- dan büsbütün kurtulmak için onu çifte ile varup öldürmüştür. Malatya'da Belediye Memurlarının Ma- aşlarında Tenkihat Yapıldı Malatya (Hususi) — Maarif Vekâletince " Konya — San'atler Mektebine bu sene Malatyadan dört talebe alınmasına karar ve- rilmiştir. İdarei hususiye bu mek- tebe senede 16 bin lira vermek suretile yardım edecektir. Şehrimiz Belediye bütçesinde- ki memur maaşatından 2000 lira- hık tenkihat yapılmıştır. Altın, gümüş, nikel, demir madenleri ile dolu Kastamonudan bir manzara ke köyü civarında demir, bakır, Kızılkese köyü civanında ve Araç kazası dahilinde demir, Hocaha- cip köyü civarında demir ve nikel, bostan ve Çıban köyleri civarında zengin nikel madenleri bulun- muştur. Kastamonu'nun hemen her ta- Kalecik'te Takdire Değer Bir İnkişaf Başladı Kalecik ( Hususi ) — Halkı çiftçilk ve bağcılıkla uğraşan â bin nüfuslu kazamız eski idarenin ibi yüzünden çok geri kalmış bir kasaba idi. Cümhüriyetin feyizli çalışması kasabamızın her sahada inkişafını mucip olmuş, halk maarif nurun- dan istifade etmiş, her köyde mektep yapılmış, okumiyan ve okutulmıyan kimse kalmamıştır. Bu sene de Koçobaba, Ali- beyli, Hamzalı köylerinde birer ilkmektep ile Sulakyurtta bir yatı mektebi inşa ettirilmektedir. Bu mekteplerle kaza dahilindeki mektepler 22 ye baliğ olmaktadır. Kasabanın inkişafında Kay- makam Ragıp Beyle İlktedrisat Müfettişi Salâhaddin B. in büyük himmetleri görülmüştür. Tekirdağ Vilâyet Bütçesi Geldi Tekirdağ (Hususi) — Vilâyeti- 933 senesi bütçesi tasdik edik miştir. Bütçede cemiyetlere ve hayır müesseselerine yardım için (4,070) lira, Halkevleri teşkilâtına muavenet için (2,177) lira, mem- leket hastanesinin zaruri masraf- ları için (22,855 ) lira, Vilâyet matbaasının müdür ve müstahde- min ücretleri için ( 2,880 ) lira, matbaanın umumi — masrafları, tabedilecek zabıtaame ve salname masrafı ile telif hakkı için (2,000) lira, yapılacak olan mühim yok lardan -Çorlu yolu - için (6000) lira, Tekirdağı - Hayrebolu için (10,000) Hra, Müuratlı için (15,000) lira, — Malkar - Şarköy, Saray - Çerkesköy yolları — için (5000) er lira tahsisat konmuştur. Nye Vekâletinin tensibi ile Hu- susi Muhasebeye bir senede ödenmek şartile 30 bin lira ikraz etmiştir. Bu para ile müterakim maaşlar ve borçlar verilecektir. İCorlunun En rında mevcut bir kısım cevheri alınmış külliyetli mıktardaki cu- ruflardan anlaşılmaktadır. Kızıl ve Akçakese köyleri civarında aç kazası dahilinde gü- müş madeni mevcut olduğu söy- lenilmektedir. Araştırmalara de- vam olunmaktadır. — Emrullah İhtiyar Adamı resim enstantane olarak gizlice alınmışlır. Onuncu Yıl- İzmitte Görülmemiş Şe- kvlde Tes'it Edilecek — Cümhuriye- hn onuncu “;:ıı.g—ı-ıın parlak bir surette kutlulııllk için hazır- lıklara başlanmıştır. 29 teşriniev- velde görülmemiş tezahurat yapı- lacaktır. Her milessesenin önünde büyük taklar kurulacak, Gazi heykelinin küşat resmi de ayni ünde yıpılıukhr Heykelin bu- fııdugu yere Cümhuriyet mey- danı ismi verilecektir. D Tef T A AMT G MA — MA S SN B Aber l — ” — irükmblesbsl Balllal adD se AAA L | | Dayak Ve Söz Narultan Ata Gazeteler bir muharririmizin, yazılarından ,memnun — olmiyan birkaç kişinin tecavüzüne uğra- dığından bahsettiler. Söze sözle mukabele, fikir münakaşası değil, sopa ile susturmıya çalışmak... Böyle karanlıkta zorbalar tara- fından yolu kesilmek insan için tatlı bir şey değildir amma o meslekdaşı yine tebrik ederim; çünkü bu nâhoş hâdise de yazıla- rının okunduğunu, beğenilmiyerek te olsa okunduğunu ispat etmez mi? O tecavüzün maddi tesiri çabuk geçer, istemiyerek mey- dana çıkardiğı alâkanınki — ise daha devamlıdır. Beğenmediğimiz yazıları niçin ıılnıyup ta ııııırlenm:li? Hlçlm © adamlar, o meslekdaşımızın düşüncelerine sinirleniyorlardı, ne diye yazilarını okurlardı? Yoksa © yazılar kendilerinin bir kusu- runu mu meydana çıkarıyordu? Fikirlerini beğenmediğimiz ll i döğmek arzusu, ilk bakışta pek garip gözükmesine rağmen doğrusu çok tabildir ve zannederim herkeste vardır. An- cak bir parçacık olsun ilerlemiş adam bu arzusunu, bu ihtiyacını hayalen tatmin etmekle kalır. Sadece ağız kavgası edenler bile yine — biribirlerini — mütemadi- yen — dayakla — tehdit — ederler; “Döverim; senin canm dayak i«fiyor: gebertirim!, gibi sözler öfkelenen alışık farketmiyoruz; berhangi bir keli- menin, yani bir takım savt ter- kiplerini bir nesneye delâlet etme- ı[ıyeüeıınphıhldııodıı Bu- ınıııılııı'ıı çoğu ııfu.luı değil, elleri ile, hatta ıyıklırı ile de konuşurlar. Hiç kımıldanmadan, yalnız sözle, ıe.ıine bazı ihtizazlar vererek konuşmak fikrin yüksel- diğine delâlet eder; yani kelime- lerin içimize temamile sindiğini, onların bizim için artık realite- den farkı kalmadığını isbat eder. Fakat o zaman insanın karşısın- dakine: “Seni döğerim,, demesi dayaktan farksız bir şeydir, çünkü © adam hakikaten dayak atmış olmya yakın bir sükün duyar. Muharrirlerin vazifesi yer yü- zünde insanların fıtri değil, ancak kispi meziyetten övhııelemu. o hpı meziyetlerin tabit denecek etmek gelmelerini hıi dıiılııidlı? Bu_k için dayak yemekten de pek- korkmamalıdır; ancak kendisinin © hataya düş- -—dın çekinmelidir. - Çünkü iddiasını yalnız sözleri ile değil, hali ile de müdahalesi lâzımdır. Zaten tecavüze uğrmyen omes- lekdaşımıza sorun; herhangi bir kimsenin kendisini sözle tehdit etmesi, uğradığı tecavüzden daha ziyade gücüne gitmez miydi? Ödemiş Yolunda Bir Kaza Ödemıı, (Hususi) — Kiraz nahiyesinin Sarıpınar köyünden cevlı kütüğü ynkleyen bir kam- yolda — devrilmiş, Hüseyin g:ııdı isminde bir köylü yükler altında kalarak ölmüştür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: