29 Ağustos 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Kalan görüntüleme: 0

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. Daha yüksek sayfa görüntüleme limiti ve diğer özellikler için abone olun!

Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-3 - Yine O Eski Tuna Bloku 4 e Fikri Avusturyanın Almanya İle yakın- Masına muariz olan küçük 1itilâf, l"')'nııı'ıı gürültülü — nümayişlerine Tağmen bir İtalyan - Avusturya ya- kınlığına dü — itiraz ediyorlar. — Bir 'Avuıtuı-yı « Almanya yakınlığı ce« huptan Brenner geçitlerine dayanarak talyayı nasıl korkutuyorsa, Çek dutlarına Alman kudretinin yaslan- Ması da) Çekoslovakyayı ©o derece #ndişelere düşürüyor. Maamafih bu Orku, İtalyanın Avusturya üzerinde İr nevi İtalyan himayesine İtiraz ttmesine de mâni olmuyor. Küçük İtilâfın İsteği gudur 1 çine Macaristanı da almak gyartile Avusturya - Macaristan « İtalya « Küçük İtilâf Tuna bloku. Bu siyaset, ötödenberi Fransanın güttüğü siyasf ve iktısadi bir politi- dır ki uzun zaman bu yölda uğraş- Mış, hattâ bilmünasebe radikal sos- yülist nazırlardan M. Jorj Bonne'nin riyasetinde bir de konferana toplan- Masıni İntaç etmişti. Fakat Balkanlarla Orta Âvrupa ve Tuna havzasında mutlak bir Fransız hâkimiyeti tesisi demek olân bu muaâzzam proji birçok mülâhazalarla ve bluıtpılg kadarlardan bazılarının da İştirâkile altalanmıştı. Son Avuaturya hâdisatı, ransada eski manevrayı tekrarlamak &rzu ve hevesini doğurmuştur. Bu Manevranın berveçhipeşin akamote ;lllıküm olduğunu söylemek hiç bir ddiali hataya düşmek sayılamaz, Süreyya lngilterede Gürültü Mücadelesi Şimdilik Bir Tecrübe Yapılıyor Londra, 28 (Â.A.) — Münakalât hazırının emrilö gecölüri saat (23,30) u itibaren Londrada otemobillerin na çalması yasak edilmiştir. Bu İretle halkın rahat uyku uyumazı femin ediliyor. Halk gürültüye karşı n bu mücadeleden çok mem- ı“_!lızîur. Diğer gürültüleri azaltmak İçin de tödbirler düşünülüyor. Fransada Bir Tavsiye Parls, 28 ( A. A. ) — Pöti Jurnal '_'"toılndı neşrettiği bir mâükalede b'us M. Patenotr Fransanın altın "”lyııııı bağlı kalmasındakl bazı Müşkülleri bertaraf etmek için çare Olarak frangın mahdut bir nisbeatte h’lııttıı Yor, düşürülmesini tavsiye Neden bilmem — büyüyecek yüyece ::' © -bu — heşaba pek aklım b ı::ıdeidl benim! - o kız. çocuğu di küçülmüş, gözlerinin rengi' Ni Yaşı bir buçuk, adıda u:ğ:im:lmuş. Buda benmişim O beş yaşındaki mavi gözlü Z çocuğu ne olm ilmi amma, büyüyünce 'ılı:h:ıılıı;ıyorum Yacağım, galiba o çocuk d a Şimdiki minimini annem .ol;ıî;ııı': değil mi Nine? Bizim bağda üzümler var. B Özümü çok ığviyorum. Sen gelin:: :*Petlerle toplar getiririm. Bana I::“em. çekirdeğini — çıkarıyor, Ersen anneanne, ben de sana .,Ğ'_le yapar, çekirdeklerini çıka- da yediririm. mi. et çok güzel hikâyeler bilir- u'“ değil mi? Bana anlatır Ölm N o masalları? .Korkulu masal Asın amma emi Anneanne? —*lahcn çok “ Gülle Yasemin ,, fi seviyorum. Sade anlamı- Oru ' ::lı neden, annvem böyle çiçekli Bym ü bilmem neli masalları *Mi İstemiyor. Ba ha “ipek böceğinin, koza- Sar, Almanya Ve Fransa Paris, 28 ( Röyter) — M. Hitlerin Sar hakkındakl nutkuna karşı Fran- sız matbuatının fikri göyle hulâsa edilebilir: “ İyl sözler. Fakat bu sözlörden sonra yapılacak olan — hareketleri beklöyelim.,, Garzeteler, Fransanın Almanyaya karşı gizli ve fena bir hareketi olma- dığını yazmakta, daha iyi bir anlaşma sayesinde iki memleketin münasebet- lerl düzeldiği takdirde soğuk vazl- yetten vazgeçetceğini iİlâve etmekte« dirler. Sarbrük, 28 (A. A.) — Deyli Tel: graf gazetesi, Hitler nümayişinin fena tertip edilmiş olmasından Sarbrük halkının istihkar duyduğunu bildir- mektedir. Çünkü halk, - Hitlerin nut- kunu dinleyebilmek için beş saat beklemiştir. Sozyalist gazeteler Nazl aleyhtarı Sülzbak nümayişinde 100,000 kişinin bulunduğunu yazıyorlar. Mali Vaziyet Belçika Bankası Müdürü Ne Diyor ? Brüksel, 28 (A.A.) — Belçika Milif bankasının senelik kongresinde umum müdür, mali.ve İktızadi vaziyet hak- kında bir nutuk söylemiş, demiştir ki: “Bazı memleketlerde para buhran- larınin devam etmesine rağmön altın blokunun sağlam vaziyeti değişme- miştir. Diğer târaftan kasaları altın dolu iken kıymetten düşürme veya enflas- yon gibi para muamelâtı — yapmak kabili müdafaa bir haret değildir. Bu hareketler, itibarı umumi — aleyhine olarak ancak bazı hususi menafil tatmin edebilir.,, Londra, 28 (A. A.) — Röyter ajan. sına göre, ÂAvusturya hükümeti, yarı askeri teşekküllerle Haymverlerin bir kısmının dalma polis olarak kullanıl- ması İçin büyük devletlerden mülsa« nde İstemlştir. Macar Başvekili Yakında Romaya Gidecekmiş Peşto, 28 ( Al A.) — Başvekil M. Gömböşün bir müddet sonra Romayı Mebrure Sami ÇÖL GİBİ K L CA LA F n ziyaret edeceği haber veriliyor. Resmi mahafil bu haberl teyit etmemiştir. Avusturya; Polisini Kuvvetlendirecek | Amerika İktısadiyatı Vaşington, 28 (A. A.) — Dün öğ- rönildiğine göre, millt kalkınma mü- tasesesinin tensiki için M. Ruzvelt ve müdürü Conson, Riçberg ve Per- kins aralarındaki münakaşalar mat- buatın evvelce kaydettiğinden çok fazla hararetli olmuştur. Bununlabera- M.Consonun bu defa da davayı kazan- dığı anlaşılmaktadır. M. Riçberg Pazartesi günü Relsl- cümhura bir plân tevdi etmiştir. Bunu hararetli bir münakaşa takip etmlş ve Rolsledmhur, fikirleri teskin için, — kararın talikini ve M. Consona da mezunen Âvrupaya bir tetkik seyahatl yapmasını teklif eylemiştir. Bundan münfalil olan M. Conson hiçbir mera- sİme lüzum görmeden dışarı çıikmış ve Relsicümhura yazı ile lstifasını göndermiştir. Bundan sonra Reisicümhurla ara« larında tenti edilen meptuplar üzürine Conson istifasını geri almıştır. Fakat bunun hangi şörait Içinde vaki olduğunu söylemek mevslmslzdir. İıle_r Fena Gittiğinden Jeneral Conson İstifa Etti, Fakat İsrar Etmedi Jeneral Conson A vusturyada Münakaşa Ka ee Bulunmakla Budapeşte, 29 (A. A.) — Avu yanın sabık başvekil muavini M. Vın:.> ler (Ujnen Zedek) gazeatesinin muha- birine, şimdiki Avusturya hükümeti- nin köndisini ve dostlarını tazyik altında bulundurması, pek te hoş ol- mıyan bazı sırların tir. M. Vinklere göre, mumalleyh hü«- kümetten kumandan Fey İle birlikte çekilmek için M. Dolfüs ile mutabıkı kalmıştı. Kumandan Feyin letifası, kendi istifasını takibedecekti. M. Vink- ler, bu anlağmaya sadık - khlmıyarak kumandanı kabinede muhafara ettiği için M. Dolfüsü muahaze etmektedir. Sabık başvekil muavini son olarak diyor ki: — Kumandan Fey hücumlarına nihayet versin; yoksa söylemek sırası bize gelecektir. ortaya çıkmasına S Ni l nın ,, hikâyesini, ucunda öyle hava gibi uçucu şeylerin değil de, elle tutulur bir şeylerin bulun- duğu masalları sevdirmeye ça- İışıyor. — AÂnneanne gelince, o adam eder, seni daha şimdiden çiçek, şiir, hülya budalası, seni! diyor. Sonra da — kucağına alıyor, yüzümü — gözümü birçok öpüyor. Saçlarımın buklelerini eze eze öpüyor beni Anneannel Benim klüçük bir yatağım var. Yorganı pembe. Cibinliği pembe, kurdelaları pembe, örtüleri - tül, İpek. Bu yatağı, annem, sana hazır- lattığı evin en güzel odasına ta- şitti, anne anne, Şimdi ben ba- bamla Nesrinin arasında yatıyo- rum. Bir hafta onların koynunda | misafirim. Ondan sonra beni sana vereceklermiş. Elimden çekecek- * lerin var demektir, Ben dehşetli kıskancım, çok da afacanim, He- | R le bembeyaz saçlara bayılırım ÂAnne anne... Bizim kozalardan çıkan ipeklere benzer, beyaz saç- lar değil mi nine? Bana onları ördürür. müsün sen? Lüle lüle —— midir onlar, düz müdürler anne anne? Benimkiler lüle lüledir. Eğer sen saçlarınla oynatırsan beni, ben de başımı — dizine korum, ellerini kafama - korsun, be- nim - büklelerimi — burarsın - ol- maz mı Nine? Hanli beş yaşın- | Gaki mavi gözlü küçük kız ço- cuğunun saçlarında yaptığın o sıvazlayıcı el değişini, benim kı- vırcıklarımda da yaparsın değil mi ÂAnnneanne ? , 6 - Benim adım Nihal. Daha bir buçuk yaşındayım. Yazmak oku- mak bilmiyorum. nemin — kar- şısına oturdum. Söyliyeceklerimi söyledim.Sen hasta imişsin, öyle mi ÂAnneanne ? Artık iyi olmuş bize geliyormuşsun değil mi sen? Bu sabah bahçeye çıktım. Ota, yap- rağa, Üzüme, çakıla, kuşa, bö- ceğe, küçük bir kum parçasına müjdemi verdim : “ÂAnneanne ge- liyor, duydunuz mu nneanne, upuzun... koskocaman yollardan kurak çöllerden geliyor... —Artık buradan hiç gitmiyecek, onu ben hiç bırakmıyacağım. Haftaya do- nanmamız Var.. SİZ ne yapacak- | sınız bakalım, ot, yaprak, üzüm, çakıl, kuş, böcek ? Siz ne hazır- lığı yapacaksınız ? Haydi süslenin, enklenin, pırıldayın|,, dedim. Daha doğrusu — Ânneamne... Nesrin böyle dedi. Ben de daha dilim dönmediği için, kafamı sal- ladım,elimi kolumu salladım. Sonra da onün bacaklarına sarildim : Üam ' ç* Te A a B SAa vi Sabık Bir N;zır, Hükümeti, İfşaatta #sham Ediyor Hücüma uğrıyan nazır Fey —— ——— 0 - — Kucağıma al beni, haydi denize gidelim... Ona da haber verelim, Anneanne geliyor! Dedim. >k Nine, büyükanne, uzaklardan uzaklardan geliyormuşsun. Bana ne getireceksin? Şeker, yemiş, çukulata sevmem. — Kitaptan da daha anlamam — ben! Bana bir oyuncak getir e mi anneanne? Kutu içine dikili, gözleri açılır - kapanır taş bebekde olmasın, tekerlekli araba, fileli top, çıngı- raklı kuzu, kocaman kulaklı tav- şan da olmasın e mi? — Bende bunların hepsi var... Sen bana başka, bir oyuncak getir, unutma e mi anneanne? * Küçük Nihalin mektubunu, iki buçuk sene evvel hapishane dı- varları arasında başladığım bir yığın yazının — sonuna, — buraya ekliyorum Nesrin. Üç gün sonra“çıkıyorum,, artık! Ne öldüm, ne delirdim. Nec- detin, küçük Nihalin öğrettikle- rinden sonra, artık Ssana kırık yaralı bir ömrün kitabını gönder- mek, ben gelmeden onu yollamak isteği ile yüreğim ne deli deli çarpıyor bilsen. İstersen sen onu şimdiden oku. İstersen de bir çekmeceye kapa “başka bir günü,, bekle, Ellerim titriyor... Sayfa dolu- ları kara yazılara bakıyorum. Bütün o benzersiz şeyler, 16 yılın İsimsiz dayanılmaz, acısı bukadar- - Gönül İşleri Aşkta Sevincin Ve Kederin Rolü İmzasız bir yazısı şu: “ Sevdim, sevildiğimi sandım. Şimdi ayrıldık. Sevdiğime sadıktım, inadına o da o kadar kıskançtı ki.. olma- yan şüpheler, sonu gelmeyen iz'açlar. Nihayet tamamen hayali içinin mektup, bir kıskançlık yüzünden ayrılmak., Aradan az denecek bir zaman geçti, başkasile seviştiğini İşittim. Fakat başkası, —daha evvel bir diğerile alâkadardı, hattâ evlen« mek Üzereydi.. anlamak iİstedi- m şu: Bi'ru kızı tamamen hayali kıs- kançlık yüzünden terkeden erkek, kasına âit olduğunu bildi ği? kızla nasıl ıeviği'rm N giçi ğı Kızım, insanları en ziyade iki şey birleştirir, birincisi sevinçtir, ikincisi de yels. Ben burada erkeğin de, kızım asıl — sevdiklerini bırakarak, elki muvakkat bir birleşme yap- ' malarına bakarak, hâdisede ye'sin rol oynamış olmasına hükmedi- yorum, Erkek hayalinin — icat ettiği vehimlerle sizde istediği sadakati bulamadığına hükmetmiş, kız kimbilir ne sebeble âşıkından ayrılmış. Her ikisinde de yels başlamış ve iki talil birleştirmiş! Yalnız sevincin ve ye'sin in- sanları yekdiğerine yaklaştırması ne kadar doğru ise bu yaklaş- manın arızi olduğu da o kadar doğrudur. Erkek sana avdet eder mi bilmem, — münasebetlerinizin safhalarını takip etmedim, fakat şimdiki kızda kalmayacağı husu- Busunda bahse — girişirim, İlerde | beni- tenvir edersen memnun olurum, x R. T. B., yert Istediğiniz — şartların hepsini bir genç kızda toplanmış görmek her erkeğin elde etmek istediği bir ideal olabilir. Fakat binde birine bile nasip olmaz. Çaresiz, şartlarınızın arasında en asaslı- ları ile iktifa edeceksiniz. Diğer« lerini kendiniz. zamanla — tesise çalışacaksınız. HANIMTEYZE cık satıra, kâğıda, nasıl da sığa- | bildi? Deyip kafamı sallıyorum. Üç gün sonra orada olacağımı düşündükçe de hâlâ ne deliriyo- rum ne de tıkanıyorum. Ne felâketin, ne de sevlincin “ dayanılmaz ,, 1 olmuyor Nesrin. Kullar, muhakkak ki Allahın en kuvvetli, dayanıklı, kışı da, karı da, fırtınayı, tufanı da atlatmasıni bilen en yıpranmıyan mahlükları, Geliyorum Nesrin, geliyorum Nihal. Sağım. Iki buçuk senelik hapishane zehri iİle de ölmeden gelebiliyorum. Orada, ışıkta, nurda, tek bir günüm bile geçecek olsa gam yemiyeceğim. Asıl büyük affa erdi: ğime iman getireceğim. Geliyorun çocuklarım,hepinize geliyorum. Küçük Nihale, ne getireceğimi düşündüm, Elimde mektupla, göz- lerim hapishaneye gelen bembe- yaz duvaklı “ gelin bebekte ,, , ona ne götüreceğimi düşündüm. “ Gelin bebek ,, ak saçlı bü- yükannenin olsun Nesrin. Nihala ben 16 sene evvel, beş yaşındaki mavi gözlü, altın bukleli başka küçük bir kıza getiremediğim, ka- zaya uğrayıp bağrı delinen, külâhı çıngıraklı kırmızı ipek entarili kuklanın eşini alıp getireyim. Yarıda kalan bir kitaıq yap- rağı, ne yapalım değil mi Nesrin, bari bunca yıl sonra olsun kaldığı yerden, dönüp çevrilsin !.. / Bitti “h' J: — salisizı'dü. Tei - P A — F GET TC ked * « — < DÜ d T

Bu sayıdan diğer sayfalar: