20 Ocak 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

20 Ocak 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir Sümüklü Böceğin Marifeti ! Bugünlerde Fransada bir ta- raftan gülünecek, bir taraftan da ağlanacak bir vak'a oldu. Kahramanı Sikar adını taşı- yan seyyar bir komisyoncudur. Bu zat bir gün Marsilyada oturub yemek yerken yanına si- vil bir polis memuru gelir; — Efendim hakkımızda — bir tevkif müzekkeresi - vardır, — sizl polis — müdüriyetine — götürmeye mecburum ! — Sebeb? — Bilmiyorum, orada öğre- nirsin'z. Adamı polis müdüriyetine g- der ve orada öğrenir ki, birçok | dolandırıcılıklarla zan altındadır, itiraz eder, fakat dinleyen kim? Do'andırılanları getirirler, adamla Benzeyişe kurban giden bir komisyoncu barşılaştırırlar, hepsinden de: i K — Buydu! Cevabını alırlar. Zavallı komisyoncu çıldıracak. | Nihayet akıl edip: | — Ben bu dolandırıcılıkların yapıldığı gün başka bir şehirdey- | dim, der, i| — Ispat ediniz ! | Ve komiyoncu 6 tane şahid gösterir. Bu zavallının aylarca evvel filân gün filân şehirde ol- duğunu batırlayabilmesine sebeb bir sümüklü böcektir. Hakikaten adam © gün Po- mier kasabasının bir atelinde tabldot olarak yemek yiyiyormuş. sofrada da herkese sümüklü böcek getirmişler, komisyoncu otelin kı- zım çağırmış : — Matmazel, demiş. Bakınız hepimizin de tabaklarında ancak beşer tane sümüklü böcek vardır. Halbuki bu hayvanlar hep çift gezerler, binaenaleyh birer tane daba getirmeniz lâzımdır. Hâdise komik olduğu için gösterden şahitlerce hatırlarır ve sonra anlaşlır. ki dolandırıcılığı yapan, bu komisyoncuya son derece benzer bir adamdır. siyasi, Havadie ve göretesi Keki Zabtiye, Çatalçeşme sokağı, 25 İSTANBUL Gazetemizde ki ve resimlerin hıî'ıu:ıhılıly:: mahfuz ve gözetemize aittir. ABONE FİATLARI Abone bedeli değiştirmek —a Gelen cvrak geri verilmez, lcl:w mes'uliyot alınmaz. için mektuplara 10 Pa .Çpu:ıl 'ıli'ııPlAııuıdır.i.m'ld gindir. Adres kurüştur. Gümr ...T.. uğu SON POSTA Kaçakçıların Esrarı Anlamak İstiyen Kaçakçı, Büyük Şaşkınlıklar Ve Perişanlıklar Içinde Çalkanır Esrar Kahvelerinde Zom Olan Esrarkeşler, Basıldıkları Zaman Kabaktan Bi Gazetenin — telefonu, hergün mutlaka birkaç defa çalar: — Allo, efendim şimdi yeni bir ercin ka> kçılık — şebekesi yakalandı: Biraz « nr - mubarrirlerin ge- tirdikleri kuz.dlara şöyle bir göz gezdirin. “Dün — şehrimizde — yeniden geniş teşk'lâtlı bir şeker kaçak- çılığı — meydana — çıkarılmıştır. Memleket hariciaden muvazaalı olarak Istanbula 400 - ton şeker kaçırılırken...,, Gün olur ki, ufak - tefek bir- TE Gümrükçüler, limaua giren yabancı vapurların muayenasıne giderken çok kaçakçılık hâdiselerini yaza- naz, Fakat acaba bunları okur- ken, kaçakçılığın şekillerini, ma- riletlerini ve esrarını merak ede- ceğiniz oldu mu? Konuştuğum zat, — bu esrarı anlatırken diyordu ki: — Kaçakçılık, nev'i mesleğine munhasır bir nevi iştir ki, arab- saçı içinde, bintir — dolambaç, merdiven, dehliz, meydanlık, dar yollar geçer ve nihayet — kanun pençesine düşer, Bu, mukadder bir — âkıbettir.. — Fakat — her kaçakcı, çalışırken, bütün dünya- nin kör olduğuna, kendisini kim- senin görmediğine kanidir. Buna mukabil dehşet ve korku içinde- dir. Oadaki bu dehşet ve bu korku caniden ve hırsızdan daha lazladır. Eğer birgün bir tesadüf olarak gümrük yolcu muayenesin- de bulunacak — olursanız. ve © sırada bize şübheli adamı göste- rirlerse, büyük bir meharet sah:bi olmadan siz de onu teşhisde güçlük çekmezsiniz. Gözleri ba- karken, birer cam gibi parlar, Bir noktada katiyen durmaz, iki de birde ellerini ceblerine sokar, çıkarır, burnunu - siler, saçlarını parmaklarile tarar, öksürür ve mütemadiyen sigara içer. Size yabancı memleketlerden vapurla gelen ve Cstünde bir sürü kaçak eşya ile gümrüge çıkan böyle bir kaçakcının haleti ruhi- yesinl anlatamam. Soğuk kanlılık, bazan İşlerine yaradığı olur, fakat pek azının. Ekserisi cahil İnsan- lardır, derhal kendilecini — belli ederler. — O halde, bu gibi kaçalıçı« ar, kaçak malları — nerelerine saklarlar? — Ha, bakın bu, mühimdir. Sonra her kaçak maddeniu ken- dine mahsus saklanacak yerleri vardır. Meselâ, sze birkaçını sayayım: Esrir, İskarpin topuk- Jarımnda, bilezik, köüpe, kol saati, kemör içleri>de vesaire.. Hariçlen ! bize esrar kaçakçılığı pek az olduğu için, bu gibi vasıtalara ender tesadüf edilir. Yabancı memleketlerden Türkiyeye daha çok ipekli kumaşlar, çorap, elbi- selik, yün, demir eşya vesara vesaire gelir. Bunlar da biltabi gözden kaçmazlar. En çok tesadüf edilen kaçakçılık kumaş kacak- çılığıdır ki, dediğim gibi, bunarı r Türlü Ayrılmak İstemezler Bir gümtük motörü, devriye dönüşünden soura riyor, — doğru ve garbin sefih zümresine giden esrarlar- dan bir kısmı da buradan geçiyor. Fakat İstanbul hiç bir. zaman Marsilya kadar kaçakçılığın, sirke içinde mikroplar gibi kaynadığı bir yer olamıyacaktır. Bir kere son zamanlarda esrar, Eroin imali hemen hemen durmüş - şibidir. Bazı yerlerde meydana çıkarılan şeyler, ufak imalâthanelerdir. Bu- na mukabil, Marsilyada kaçakçe tk daha çok artmıştır. — İstanbul kaçakçıları hak-« kında neler biliyorsunuz? Muhatabım birkaç saniye dü- şündü: — Dört beş sene evvelini bi Tliyorum, Istanbul semtleri olduk- ça korl ve büyük imalâtha- neleri, esrar kahveleri ile dolu idl Bir kere yukan tünelden Galata saraya giderken sağa te- sadüf eden dar sokaklarda, kü- cük pis serseri kahvelerinin bod- Bir gümrük motorü, yakaladığı kaçak esrar çuvullarını rıhtıma bırakıyor yapanlar da biraz evvel söyle« diğim şekilde gayritabii hareket- lerile kendi.erini dışarı vururlar. Muhatabım, bana Amerika ve Avrupa kaçakcılarından bir hayli bahcetti. Bühazsa iki sene evvel, Amırikada içki yasağı varken, bir erdu teşkil eden içki kaçak- cılarının ak a e.ğmaz vasıtalarının birkaçından bakı Bahis fatan- bul içindeki kaçakcılara 1tikal edi ince sorlum : — İs.azbul, balkanlar içinde, kaçakcuarının en çok gelip geçe- gekleri yerdir, derler. Buna da şarkla garbı birleştirmiş olmasını sebeb gösterirler. Slz ne dersiniz? Muhatabım itiraz et i: — Hayır, dedi. Muhakkak olan birşey varsa, İstanbul fare- krin — bizzarar — türediği bir ambar o'abiir. Faka dar çoklur, tu faz'adır ki, aralarında gün geç- tikçe bir azalma hasıl olmuştur. Istanbul şarkla garbi birleştirir l rum katları, arka dehlizleri hep kabakhave olarak kullanılır. Son- ra Ağacamil arkaları, Ağahama- mı sırlacında harap ev.er, Gala- tadaki umumhane rine daki — kahveler, “Toçha:a İe Cihangir arasındaki sırtlarda bir çok esrar — kahveleri meydana çıkarılmıştır. — Sözünü kestim, zabıta bu esrar kahvelerini natıl basar? — Muhakak ki birden değ Evvelâ birkaç gün tarasıut & Taharrlerden bir ikisi kıyafet def;şürerık dolaşır, kahveye so- kulur. Asıl kahve ile iç taraftaki esrar — kahvesinin yolunu tayin eder. Sonra yine tebdili kıyafetle serseri kıliğile esrar kahvesinin içine görer, esrar içerler ve bu suretle de — bir gün ni olarak baskın eder, b.ld.kleri yollardan kabakhaneyi, esrarkeşleri — mey- dana çıkarırlar. — Esrarkeşler ne vaziyeltte h. ler. Kari Mektabları B (HĞ Topkapı Çamur Deryasi Halinde Yedikuleden — Eyübe — gidel | yolun asfalt olarak inşası başlir | mak Üzeredir. Hazırlık yapılmaktiı hergün arabalar harç taşımaktâr dırlar. Fakat bu yüzden Topkapl da geçilmez bir çamur deryasi ha'ine gelmiştir. Pazar Tekkesitt den ve Yenibahçeden kale kapısınt kadar olan sahada 20 — santlei kalınlığında ve koya bir ılâıv hâalinde çamur vardır. Tarifle am latılması mümkün olmayan h çamur deryasını gidib görmeli fırsatı — kaçırılmamalıcır. Çünkü görülecek bir hâd sedir. Haftanıli — ikl gününde arazözlerle bu ça' muürü kale kapısından akıtmal | ve Topkapıyı çamurdan kurtarmak mümkündür. Belediyenin şehritt Trakya ile muvasalasım temlii eden bu yegâne yocun çamurunu akıtmasını dileriz. Topkapıdanı Süleyman, Nazilli Rıza, Onnik yakalanırlar? Kaçarlar mı? — Kaçmak mı? Allah kuvvel versin. Onlar o balde kendi ta* birlerile “zom,, olmuşlardır. Hep güzel kadın, para, hayallerile uğ* raşıb dururken, biç kaçmak akıllar rına gelir mi?. Eğer içlerinde a8 çekmiş olanlar — varsa, vaziyı kavrarlar, ötekiler kalkmak bile istemezler. Muhatabım tiksinir gibi elinl sallıyordu: — Onlar ayrı bir facia, W paralayıcı birer facial, j Sordum: — Ya esrar ima'âtbaneleri? - E esrarcıların — teşkilâtı da ınlı#lıcık şeydir. Bıın/ le bir tabakaya ay- mnlıdın .Iöaılılıu. yaci sermayedari Bu, daima perde arkasında kukla ipi: Sermayedarın bütün işini gö* ven, her şeye en ufak noktasım kadar meşgul olan adam.. kuke lalar: Esrar bayü, afyon alıcısı, &fyon taşıyıcısı, hama lar, görcüler ev sahibleri, kadınlar, çocuklar ve Bgaire.. Öyle esrar yapıcıları - bilirim ki, geceli gündüzlü, bulundukları evin etrafına,dört beş gözcü koyarlaf Bazen evin oturulzcak yerleri mükeci mel bir aile evi xur, bodrum kat: larında İse, kapalı pencereler, sol yermemek için yepılmış duvaf tertibatile müdhiş bir esrar fabr rikasıdır. Bahis umum! kaçakçılık Üze- rinde dolaşırken, muhatabım olat zat, bana şimdi e kadar rastlanan ikâ mühim kaçâkçııktan babsattli — Biri beş aitı sene evvelki İngili, ki o zamanlar epice gürük tüler kopmuştu. Bir de şu 80t son zamanlarda meydana çıkarır lan şeker kaçakçıcığı.. Muhatabım, bu bizce malön hâdiscleri anlattıktan sonra dedi kil — Eiliror musunuz?. Gümrül muhafaza teşkilât nn kaçakçı tar kibleri de, cidden görülmeğe şeylerdir. Düşünün, gecenin ranlığında, sahile kaçak mal çıkar” maya çalışan Lir motör takib ediliyor.. deniz, da'galar, yağmur, ve karanlık., saa.cerce bu tüler arasında de.ice bir. kaçma ve kovalama... Ayrılırke1 sordum? —’nKhıçıkç ların caha birçok esrarı olacak deği. mi? Muhatabım g. ldü: — Elbette, fakat bunları #öy* lemek, kaçacılara yeni pil hazırlatmak — demektir ki, busül ne siz, ne de alakacar olan bizler isteriz. — 44

Bu sayıdan diğer sayfalar: