23 Ocak 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

23 Ocak 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

pa Ikinci kânun Sarın Tesliminden Evvel Neler G5 .. ya örüşülüyor Sar reyiâmi bitti. Bir Mart tari- hinde bu mıntakanın Almanyaya geçmesi bir zarurettir. Çünkü Uluslar mu İntikal günlemeci olarak bir Marti tesbit etmiştir. Fakat ortada daha öyle meseleler var ki bunların on beş Şubattum evvel halledilmeleri lârmgelmektedir. Eğer bunlar bir taraftan Almanya ve Fransa, diğer taraftan Uluslar Kurumunun Üçler komitesi arasında halledilemezlerse Kum tüm, eyni zamanda bakemlik caktır. Bu münasebetle gimdi, müza- keresi yapılan meseleler şunlardır: 1 — Fernsz « Alman ticari mü. Meler. I Sar on bej senedenberi made gümrük birliğine dahil bulunu- Yordu. Son rayiim ile Sar Almanyaya ikin ve m müvazene bozulu- or. Suna bir şekil ve; “ii rmek İlzmgel. 2— Fransanın alacaklarının ae rg e 3 — Sarda ted #ranklarının Gisa e 4 — Şimendifer lerinin intikalş Yer im z Bunlar, Fransa ile Almanyayı oğrudan doğruya alâkadar eden e Bunların haricinde vazi. la vine nihayet verilecek memurlara ame icab eden tekaüdiye ve 'eminat gibi parslar vardır. Bunlar de bir formül bulunmak lâzımdır. Fransa ile Almanya peşldi olsrak Tm e Kurumunun hakemliğini kabul dah, den, bu bahisler üzerinde Ulu a zlaraa on beş Şubattan #vvel lanub bi munun mâdahalede bu- tağı,, O Karar vermesi icab etmek- Alina suretle Sar O mıntakası Pürüyi, YA geçmeden evrel ortada il ie bir ea kalmamış N “m rieinde Versay Man einin 42 vedünçü maddeleri me Rem nehrinin sol sahili berid erimiş olan askerlikten İdare- İsak, a ararının bu noktaya da teşmili İ, bu mesele, prensip "ya tarafından kabul Fakat dava bir parça diyor ki Cevad Gali Behicenin bığı eli uzat Mana ve huzünlü bir sesle e Kirden bu? Yy içek Betirdi, yek demetini Beyhana ii z Yarılısı ei bıraktı; içinde Poyhanın annesi, buketi Şile kâğıdı aiyordu Çe Yamadı; nca hayrotini saki — Bu, ne güzel buketi a gg Sovyet Rusyada Lenin Günü | Moskova, 22 (A. A.) — Le nin'in ölümünün 11 inci yıldönümü müoasebetiyle Moskova tiyatrc- sunda büyük bir toplantı yapıl mıştır. Bay Kalenin Lenin'in halıra- sım İmiz ettikten sonra (İnsan olarak Lenin'in tarihe karıştığını, fakat Leninizmin mütemadiyen inkişaf etmekte olduğunu söyle- miş ve Sovyet Rusyanın mur: fakiyeti Leninizmin muvaffakiye- tidir demiştir. Sardan Sonra Almanlar Memeli İstiyorlar Berlin, 22 (A, A.) — “Vestfalişk landesçoytung,, gazetesi Sarda ok duğu gibi bir sorak yapılmasını istediği Kisypeda topraklarina "Şark Sarı, Ismini vermektedir. Bu gazete, Nazile» rin resmi gazetesidir. Sar işi bittikten sonra, Nozi fir- kası Kiaypeda'yi Memel mintakas “Şarkta yeni bir tehlike yuvası, say- makta ve Litvanysyı “halka karşı alınış olduğu toahbüdüdieri yapmamış o'makla,, suçlu tutmaktadır. Gazetr, göyle bitiriyor; “Litvanya o hükümeti, | Klaypede topraklarında dayanılmaz bir bal al- miş olan vaziyetin uluslar arası bir hakeme havelesine mani olamaz.,, Sarda Cezalar Sarbrük, 22 (A. A.) — Madenlerde yaptıkları zararlardan dolayı on kişi Alman cebhesinden çıkarılmıştır. Çin Şimendiferinin Satışı Karariaştı Tokya, 22 (A. A.)— Çin doğu şimendiferinin satılması hakkında Japonya ve Sovyet delegeleri zrasında anlaşma hasıl olmuştur. Bedel 1934 de tesbit edilmiş ve fakat kat'i anlaşma munilâkta kalmıştı. Yugoslavya'da Müâden Kazasi Belgrad, 22 (A. A.) — Buk gar hududu yakininde, Sırb balka- nındaki bir mâden ocağında, patlıyan Grizv yüzünden fi kişinin öldi 7 kişinin ağır, e Beyhan hasta bir sesle sordu: — Kimden geliyor, anne? — Dur, kızım, bakıyorum. Ve demetin ortasına iliştirik miş küçük bir kartı aldı, okudu — Behice Samil Beyhan, humma ateşile yanan çağla yeşili gözlerini, bukete çe- virmiştiz — Hakikat kızdır. Annesi, dargın dargın söy- lendi — Türkân da, Hilkat da hu- kikatk... Şirketteki bütün arka- daşların seni seviyor, arıyorlar... İnşallah eyl ol, hepsine güzel bir (ziyafet Oçekmek, borcum Buketi hizmetci kıza uzatmıştı: — Ayşe, çiçekleri (o salona götür. Beyhan, yattığı yerden yalvardı: — Anne, ne olur, burada — Hayır, kızım, hastasın, Sinirlerin zayıf düştü Çiçek kokuları, ( sinirlerini (o büsbütün bozar. Beyhan, çekişacek halde de- Adi bahçıvan bahçesi Dr İ ğildi, gözlerini kapadı. i Habeş Çeteleri Fransız Askerlerini Öldürdüler | Fransanın Somalideki Mutasarrıfı Da Öldürülenler Arasında Bulunuyor Cibuti, 2 (A. A) — Mutasarnf Bernard, 18 milis ve 88 Somalı as- © keri, Fransız top- ! raklarıada Habe gistama o sınırdaki vilâyetlerinde bu- lunan o kabilelerin teşkil ettikleri çe- teler (o tarafından © öldürülmüşlerdir. — © (Son Posta—Bu hâdiseyi dikkat ve ehemmiyetle gör- mek lâzımdır. Hâ- dise hakkkında taf- 7 silât verlimemekle “i* beraber, telgrafta Fransız Somalisi ile İğ beş çetelerinden bak. sedilmesi üzerinde durulmak lâzım len bir meseledi Şuda varki Ha. beşistanım © ismi, müstemlike siya sın. . gü, bazı devletler arasında sik sik geçmekle * mz Büyü San Fransisko, 23 — Hakumen Maru adındaki Jıpon gemini Büyük Okyanusta, su aldığını bildirerek im- | dad istemiştir. Bir Amerikan gambotu Imcadına gitmiştir. Gemiain bütün 'tayfaları kurtar sılmıştar. * Nevyork, 92 — İçinde yangın çıkan Valverda vapurunda yangın kismen tahdid edilmiştir. Bir Fransız vapuru, batan vapurun tayfalarım kurtarmak üzeredir. » Hahfaks, 22 — Huryon vapurunun — Peki, annel Annesi, bunun, bir boyun eğiş değil, hastalık (o uysallığı olduğunu anlayordu, fakat içi sızlaya sızlaya AÂyşeye emir veri: — Götür, kızım. — Çiçekliklere koyayım mı? Beyhanın, boğuk sesi duyuldu: — Hayır, hayır... Olduğu gibi dursun.,. . Kurularını. bir hatıra olarak sakhyacağım... — Pekil Ayşe odadan çıkmıştı. Beyha- nın annesi, koltuğun yanındaki küçün masanın Gzerinde duran gazetelerden birini aldı, dalgın dalgın göz gezdirmeğe başladı. Beyhan, yatakta gözleri kapalı dlişünüyordu. o Annesinin hakkı vardı, ne bu son gelen buket, ne bundan evvel Türkâmn gönder- diği buket, edi, üstünkörü, der me çatma yapılmış buketler de- ğildi. İkisi de kıymetli çiçeklerle süslenmiş £ ve san'atkâr elinden çıkmıştı. Böyle ( büketlerin çok pahalıya çıktığını Beyhan bilir di. Ne Behice me de Türkân, arkadaşlarını nekadar severlerse sevsinler, bir batır sormak için bukadar ağır, pahalı buket yap- tıramazlardı. Beyhan, bu kartvi- zitleri kazısa altlarından Harun Şinasinin ismi çıkacak sanıyordu, Bu şübhe, onu üzmliyordu ve fazla ince düşünmesine mami oluyordu. Hilkatın kartivizitle gelen çi- Erkeklerile birlikte harbe giden iki Habeş kabile kadını e konuşma mevzuu olmaktadır. ) kOkyanosta Kazalar | bütün tayfası kurtarılmıştır, * Hamburg, 28 (A.A.) — Norveç Sisto vapurunu kahramanca kurtaran Nevyork vapurunun tayfasını Norveç konsolosu tarafından kurtarılma ma- dalyası verilmiştir. Altı Kişi Öldü Gilberton ( Amerika ) 22 — Potsvil mâdenlerinde altıncı hatta kuvvetli bir iştial olmuş ve altı kişi ölmüştür. Otar (okadar da ağır yaralı vardır. kolatalar da, © buketler gibiydi. Çıkolataların tazeliğini ve nefis- liğini annesi, babası, hattâ Ayşe bile söyleye söyleye bitiremiyor- lardı. Çikolataların konduğu Tize- ri yağlı boya çiçekler resme dil- miş canfes kutuda, çok ve çok ağırdı. Böyle bir kutuyu Hilkata hediye etseler, o, gözle- rine İnanamazdı. Rüyasında gö- rüb de güç (inanacağı bir vey, Hilkat, hem de açıktan açığa diş bilediği bir düşmanına nasıl gönderir, günderebilirdi, Hastalığa acımak duygusu, kinini uyutmuş bile olsa, bu fedakârlığa, kesesi müsaade etmezdi. Bunda da mı Harun Şinasinin parmağı vardı, Behicenin kardeşi Humretle Beyhanın (O pek (O sıkı frkı ah. bablığı © yoktu. ( Buna rağmen Humret de, mükellef bir buketle batır sormuştu. Düşünmek, Beyhanin yorgun sinirlerini — üzüyor, hırpahyordu. Hayali, renk tenk çiçeklere daldı. Onlarin ne günahı vardı; ve böy- le yığın yığın, demet demet giçeklerin kokusu ve havası için- de uyumak, ona, hastalık yor- gunluğunu gideren uyuşturucu bir zevk, bayıltıcı bir haz veriyordu, Aranmak, sevilmek, hatırlan- mak | Insanlar hasta zamanların- da, zayıf anlarında başka ne arar, 96 umar, neden teselli bu- lurlar ? Beyhanın hodbin O gururuna, Sayfa 5 Evlenme İÖnünde Bir Tereddüd Yakm Anadolu şehirlerinin birinde M. R. S imzasile mektup gönderen bu okuyucumun derdi, birkaç ay evvel yine bu sütunlar- ! da tahlil ettiğim bir başka oku- yucumun derdine epeyce benzer, yalnız muhitte ve tiplerde fark- lıdır. Bu okuyucum: — Üç senedenberi bir kızla konuşuyormuş, dost gibi, arka- daş gibi konuşuyormuş, fakat bu münasebeti nihayet göze çarpıpta dedikoduyu mucib oluunca, tanı- dıklarından bu maceraya müsbet veya menfi bir metice vermesi nasihatını dinlemiş ve ozaman hakikaten sevip sevmediğini di- şünmüş, kalbini dinlemiş, sevme- ciği neticesine varmış, ayrılmış, yalnız iki ay sonra bu ayrılığa tahammül edememiş, tekrar ya nına koşmuş, İzdivaca muvafakat ettiğini söylemiş, fakat şimdi el'an mütereddiddir; —Bukır sima Hibarile be- nim sevmediğim bir tiptir, buna rağmen onsuz yaşayamiyorum, ne yapayım? Diyor. Üç yıldanberi bu münasebete devam etmesi, kesmeye muvaffak olamaması gösteriyor ki, karşısın- dakinde beyenmediği simasınin fevkinde ve gerisinde bir sıcaklık bir çekicilik vardır ve simanın her zaman değişmiye müstaid ol- masına mukabil hayatta hiçbir zaman < sarsılmıyacak kuvvet te budur. Okuyucum beyhude te- dded geçirinor. Gi TEYZE Belgrad Üniversitesinde Bir Hadise Belgrad, 22 (A. A.) — Üni versitede son günlerde hâdis olan karışıklıklar Üzerine, zabıta 20 kadar talebeyi tevkif ederek memleketlerine iade etmiştir. minnet te dişlerini geçirmişti... * Behice, kapıyı yarı açmış, ba- gını uzatmıştı : — Misafir kabul ederler a han, yastıktan başını Plani titriyen bir sesle haykırdı : — Gel, Behice, gel... Behice, bir sıçrayışta içeri girdi ve karyolaya koştu, ellerile Beyhanın başını tuttu, Yy li dan öptü: — Nasılsın, cici çocuk ? Kapıdan Türkâmn başı gö rünmüştü. — Bu muhabbeti kıskandım. Beyhan, hafif bir çığlık ko- pardı : — Ay, Türkân da gelmiş! Kıskanma, koş... Türkân, odaya girmişti, kar Beyhanı öperken — Nasıl, iyisin ya, artık? Beyhan, nazlı nazlı gülüyordu: — Hararet düştü... Zafiyetim var. Behice, karyolanın o başucun- dald koltuğa oturmuştu: — Okadar, olur. Beyhan, doğrulmak istiyordu; Törkâv, mani olda: — Hayır... Hayır... Kalkma... Beyhan, titizlendi: (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: