24 Ocak 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

24 Ocak 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

f CAT 4 Sayfa SON POSTA Memleket Manzarası Zaframboluda Kuyu Kebabını Nasıl Yaparlar? Zaframbolu, (Hususi) — Köy- lerde, kir. gezintilerinde kuyu kebabı, keşkek pişirmek pek beyenilen ve üzenilen bir İştir. Anadolunun birçok yerlerinde ol- duğu gibi Zaframbolu köylerinde kır eğlencelerinde kuyu kebabı yapmak keşkek pişirmek adeta moda olmuştur... Onun için köylülerin yazları mesire olarak ayırdıkları köyleri çevresindeki birkaç maruf yerde mutlaka birer kuyu yapılmıştır... Kış taplantılarında da evlerdeki kuyularda kebab pişirirler ve keş- kek yapılır.. Bu kuyular toprak yüzünden bir buçuk metre kadar derinlikte kazılarak yapılır, ku- yuların kutru ( 60 -75 ) sanlim arasındadır. Kuyunun altından başlanarak yukarıya kadar küçük taşlarla kuyu örülür gibi Erülme- sinden sonra, altından bir hava deliği bırakılır... Bu kuyulo- yazlı kışlı Üzerleri örtük bırakılır ve bu sayede hiçbir şey olmaz. İlkönce kuyu adamakıllı yakılır. İnce taşlarla örülmüş olan du- varları ateş alırcasına kızar, Bir yandan fırım yanarken diğer yön- de de pişirilecek et, kabak, keşkek her ne İse hazırlanır. Pişecek kebabsa kuyuya koyunun budu iki tarafından kalınca bir değnek geçirilir. ve değneğin iki ucu kuyunun ağzına bağlanarak et kuyuya doğru sarkıtılır. Et bu şekilde kuyuya salınmazdan önce büyük bir tencereye su ile buğday konarak kuyuya birakılır. Bu işler - bittikten sonra kuyunun ağzına demir kapağı örtülür. ve etrafı çamurla sıvanır. Keşkek et ile birlikte kuyuda pişer. Et piştikçe — sızan yağlar — tence- reye dökülür. Et dört saat bırakıldıktan — sonra — kuyunü ağzı — açılır. Önce et, — sonra da keşkeğin — tenceresi — sureti mahsusada yapılan kerpetenlerle kuyudan çıkarılır. Toplu bir va- ziyette pişen et parçalanır ve keşkek te bir kepçe ile hızlı hızlı karıştırılr. Bu karıştırma bir çey- rek saat kadar sürer ve karış- tırıldıkça keşkeğin Üzerine bir miktar soğuk su katılır. Karışa ka- rışa keşkeğin macun gibi katılaşır parçalanan etlerin bir. kısmı da keşkeğin içine atılır.. Anadoluda kuyu kebabı pek sevilir. Kuyuda kabak ta ayni vaziyette pişirilir. Tabit kabak daha az durur. Kabak ikiye bölünerek kuyuya sallandırılır. Kuyuda pişen kabak sususuz piştiği için tencerede pi- şen kabaktan daha tatlı ve nefis olur. — M Enaver Beşe Uzunköprüde Muzır Hayvan- larla Mücade!e Uzunköprü, (Hususi) — Kırca- salih nahiye çerçevesi dahilinde avcubaşı Ethem ile kaza ziraat fen memuru Niyazi Acaranın kontrol ve mürakabesi altında yapılan sörek avında 18 gön zarlında 35 yaban domuzu öldü- rülmüştür. Ölen domuzlar kesa- bada tüccardan Mehmed namında birl tarafından ki'osu 3 kuruştan alınmakadır. Bazı avcular öldür- dükleri domuzları kezdileri Istan- bula sevketmektedirler. Mahsulâ- tına zarar veren bu hayvanlardan kurtulmakla beraber - ayrıca da böyle bir mükâfat gördüklerinden köylü çok memnundur. Samsun Belediyesi Çok Çalışıyor, Fakat Ihtiyaclar O Kadar Fazla Ki.. Samsun (Hu- susi) — Istan- N buldan sonra Ka- radoeniz — sahilin- de, ticari iktısadi ve ziral bakım- dan, bir'sci de- recece Samsun gelir. Sarısun en riyade ziraatle ge- çizen bir gehir- dir. Zirai mah- sullerinin ex ön- de geleni tötün- dür. Samsun ve mühakatı en çok tütüncülükle ge- çinirler, Sırf merkezde — beş binden fazla tütün amelesi vardır. Bu miktar, altı yedi, ve hatta on sene evvel iki veya üç bini geç- mezdi. Onun için de amele üc- retleri fazla idi. Zaman zaman amele miktarı arttıkça, Ücretler de düştü. Ev- velce en az yüz kuruşa çalışan bir işci, şimdi 60-70 kuruşa ça- lışmaktadır. Samsundan doğrudan doğruya şehirlere; arpa buğday, nohud, mercimek, yumurta, tuzlu balık, haşhaş, ceviz v. . gibi me- vad da ihrac olunur. Yalnız, kış mevsimi dolayisile, yumurta piya- sası durgündür. Yazın bir. yü- murta bir kuruşa salıldığı halde; kışın yüz para, beş kuruştur. Bir D ” D ğ Samsun hükümet konağı ve caddesi suyu), (Terkos suyu) diye ayrı Üç nevl su değil, bu isimlerle bir nevi su vardır. Bu su ekseri halk tarafından bizzarur Içilmektedir. Zira, birçok tahlillerle, terkibinde fazla —miktarda kireç münhalâtı olduğu tesbit edilmiştir. Zengin tabaka, Çarşambanın Emirhan memba suyundan Ünye, Havza ve Kocadağ suyundan içmektedir. Samsunun lüks kahvelerinde ek- seriya Kocadağ suyu verilmekte- dir. Samsun şehrinin yeni yapılan yolları istisna edilirse, eskl yolk- ları berbad bir haldedir. Kimi yeri çökmüş; kiml yeri Belediye tarafından, su yolu veya lâğım yaptırmak için kanallar açtırılmıştır. Zaten çamurlu olan kaldırımlar, — fazlasile — çamurlan- halleleri zifiri bir karanlık içindedir. Iki ay — evvel, elektrik fabrika- sında vukubulan ârıza henüz ta- mir edilememiştir. Geçende - şid- detle yağan yağ- murlardan — Me- zarlık deresi taş- mış ve ta cadde- lere kadar çamur ve kum rüscubu getirmiştir. Bir- çokları karan'ık- ta bu teressübata batmış, baştan ayağa kadar ça- murlanmıştır. O gece belediye memurları ile belediye re'si de beraber olduğu halde sabaha ka- dar yolları temizlemişlerdir. Me- zarliık deresinin bir daha taşma- ması için tedbirler alınmaktadır. Mamafih bunlar çalışkan beledi- yemizden şikâyet değildir. Herşey düzelecektir; fakat bu zamanla olacaktır. Samsunun Çarşamba kazası civarında bir Kocagöl vardır. Bu göl o civarda bataklık yapmak- tadır. Belediye bu gölü kurutmak için tedbir almıştır. Bu guretle azın — sivrisinek —ve — sıtmadan smen kurtulunmuş olacaktır. Üç dört gün evvel, bu sene ilk defa olmak Üzere Samsuna kar yağmıştır. Şiddetli aydanberi et fiatları yirmiden | mıştır. Birçok su ve lâğım kanal- | yapmaktadır. Samsundan bir saat otuza çıkmıştır. ları aylardanberi olduğu gibi | uzaklara kadar bir metreden fazla Maamafih geçen kış senelerine | durmaktadır. kar yağmış ve şoselar kapanmış- nisbetle, pek ucuz bir Fiattır. Aşağı yukarı, bir buçuk ay- | tır. Nakliyat birkaç gündenberi Samsunda (Şehir suyu), (Park | danberi Samsunun muhtelif ma- | sekte yapmaktadır. Trabzonda Fındık Fiatlerinde Düş- künlük Var Trabzon, 23 (A. A.) — İIki Oç gündenberi fındık fiatları çok durgün — gitmektedir. Hamburg, Marsilya borsalarından gelen tel- graflar fiatlarda genel bir gev- şeklik — göstermektedir. Bugün borsada fop Trabzon iç fındık kırk kuruşa arzedilmiş fakat istek bulunmamıştır. Kabuklu tombul fındık 23 kuruşa kadar - alınıb satılmıştır. Havalar soğumuş kar yakın yazlıklara kadar inmiştir. Yeni kurulan Tayyare Cemlk- yeti kadınlar şubesi çalışmıya başlamıştır. İspartada Kesilen Hayvanlar Isparta, 23 (A.A ) — Geçen 934 yılı içinde yeni yapılan Bele- diye mezbahasında 1356 koyun, 1035 kuzu, 79280 — kıl geçi, 436 dana, 1497 — sığır, 2 manda ve 7 deve kesilmiştir. Bu muhtelif hayvanların etlik tutarı 141,426 kilodur. Adanada Fahar Adana, 23 (A. A.) — Hava- lar çok düzgün ve ılıktır. Bağ- lardaki ağaçlardan bazıları çiçek açımıştır. Adanada Pamuk Piyasaşsı Adana 23 (A.A.) — Pamuk piyasası iki gündür biraz dur- mupgur. Atıcılar nazlı davranıyor- lar. Bugün barsada çok İş olma- mışsa da verilen fiyatları piyasa parlağı makina malları İçin 40-50 küruş aras ndadır. Ereğlisinde Giydirilen Çocuklar 4 i ü 4 Ereğli (Hususi) — Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından 60 yoksul Çıvru tepeden tırnağa glydirilmiştir. Bu işte tüccarlardan Bay akub ve Mustafa yüz lira para yardımında bulunmak suretile ön safa geçmişlerdir. Marmariste Balcılık Çok İleri Gitti Marmaris, 23 (A. A.) — Ka- zada — balcılık — ilerlemektedir. Bütün kaza içinde 32 bin kovan vardır. Bu yıl 150 bin kilo bal alınmıştır. Bundan 100 bin kilosu dışarıya satılmıştır. Kilosu 20 den 25 kuruşa kadardı. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bal arılarının düşmanı olan eşek arılarile savaş yapılmış ve 238 bin tane eşek arı beyi öldü- rülmüştür. Kazanın buğday, arpa ekimi de geçen yıla göre fazladır. Ha- va ve yağmurlar ekime çok uy- gun gitmektedir. Mardinde Koyunlar Yavruladı Mardin, (Hususi) — Bu yıl havalar çok iyi gitmektedir. Her taraf güneş içinde ve yemyeşildir. Birçok köylerde koyunlar yavru- Tamışlardır. Bir İlkbahar havası vardır. Kardan eser yoktur. Göçmenlere Yardım Tekirdağ (Hususi) — Tekirda eline gelen — göçmenlerin çol muhtaç ve fakir olanlarına daj; tılmak Üzere vilâyetimiz Hilâl mer cemiyetine 300 don, 300 gömlek, 300 meşin yelek, 450 kara şerid ve 450 çift çorap gek miş ve dağıtılmağa başlanmıştır. Bunlardan başka bu gibi yoksul göçmenlere ayakkabı — alınmak Üzere vilâyet emrine 500 lira na- kid para verilmiştir. Bununla da göçmenlere — ayakkabı siparış edi/miştir. Bulanık Hususi Wuhasebe Memuru Muş, (Hususi) — Vilâyetimiz belediye kâtibi Bay Said, münhal bulunan Bulanık kazası hususi muhasebe — memurlüğüna — tayin edilmiştir. Bay Said, çalışkanlığile memlekette savilmekte idi. Bu terfi herkesi memnun etmiştir. Burun P A . Yreli Burun, — dilimizde hayli geniş yer totan sözlerdendir. Mumul tepesine, deniz İçine giren karl uçlarına burun deriz. Kendinl beğenmişlere, şunu bunu küçük — görmeye — yeltenen beyinsizlere “burnu büyük , adını veririz. Yanı başımızda 'olan bir şeyi göstermek iİçin “burnumuzun dibin” — de,, dediğimiz gibi başbaşa görü- şenleri, biribirine pek yakın otus — ranları “burun buruna,, sözile anla- dırız. Anasına babasına pek benze- yen çocuklar için “kıh demiş bur- nundan düşmüş ,, demiye a ışkınız. — Dalkavuklukta çok İleri gidenleri “burun sürtüyor,, diye gesteririz. Sonradan görmelerin y akışıksız çalımlarına “burnu kabardı,, de- yib damgalarız. Büyücek sıkıntı” ları atlatır. atlatmaz “anamdan emdiğim süt burnumda. geldi,; diyerek geniş bir neles alırız. Bu kelimeden — soyadı - olacak biçimde sıfat bile yaparız, ga- gamsı * burunlulara “burnaz,, derli. * Burun yeli,, de burun üzerin- de doğub yaşıyan pek conlı söz- lerdendir. Yüksekten atıp tutan- ların boyu, eni biribirine uyme yan palavraları hep “burun yeli,; dir. Bu yel, eser gibi gürünüb te çöp bile kımıldatamıyan rüzgür demektir! Vaktile Istanbula komşu hil- kümetlerden biri tarafından tam burnaz bir elçi — gönderilmişti. Anasından doğması biraz gecikse burun olarak beşiğe düşeceğine fmamılacak — kadar — büyük — bir burun taşıyan bu elçi, pek palavs racı bir kişl imiş, Kendisini sınır boyunda karşılayan Türk memur- larla selâmlaşır selâmlaşmaz atıp tutmiya, kendi ulusunun büyük: lüğünden ve poek büyük gücün den dem vurmiya koyulmuş. Onu güzel bir çadıra sokup ağırlamak isteyen Türkler, hiç tınmıyorlar, biyik altından gi lerek palavralarını dinleyorlarmış, O gırada ansızın bir fırtına yüz- gösterir, çadır direkleri sallan» mıya başlar. Türklerin başkani, yarım bir telâş İle etrafına bak» nır, * ne oluyor? , demek İster, İşte o vakit, ince düşünceli bir Türk, boş kafal elçiden hmne almak fırsatını kaçırmıyarak başr kana şu sözleri söyler: — Korkulacak bir şey yok. Elçi Beyin burun yeli!.. Ara sıra acun barışmı teme-» linden sarsacak söylevler savuran sıyasal ağızlar görüyoruz. Bence onların yarattığı gürültü de kuru bir burun yelinden başka bir şey değildir. Bugünün barışı öyle kolay kolay bozulmaz. — M. T. İzmirde Parklar Ve Bahçeler Izmir, 23 (A, A.)— Belediyenin yeni yıl büdcesine göre kentimizde yeniden —çocuk — bahçeleri — ve parklar yapacağı - gibi yangın yerinde Alsancak tütün fabrikasi karşısında parklı geniş bir mey* dan ve şehir koruluğu yapıla" caktır. Tekirdağında Fırkaya Giren Bayanlar Tekirdağ (Hususi) — C. H Fırkasına yazılan bayanlar gür” dengüne çoğalmaktadır. Bugün* kadar Tekirdağ içinde 1700bayâ” nin firkaya - yarıldığı ve muamelesisin devam etmekte 0" j düğu — anlı şılmişlir. —— ”|

Bu sayıdan diğer sayfalar: