24 Ocak 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

24 Ocak 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bilmez ki — Ben adımi bile — yazmasını bilmem nasıl olur da sahte sened yapıb altını im- zalayabi irim. — Kendi adı- nı yazmasını bik memek senin bu sahte senedi yap- madığını — isbat etmez ki; hem altında senin adın yok, başkasının adı var, Çekti — Dişçi dişi- ni çektikten baş- ka birşey yap- madı mı? — Yaptı, pa: ramı da çekti. — Nişanlımdan ayrıldığımı duymıyan kalmamış! — Tecssür mektubları mı aldın ? — Hayır; eski nişanlıma gelen tebrik mektub- Tarını gördüm ! Kitab Değiştirme Bir gene kitabcıya girdi: — Dün sizden aldığım “aşkta nasıl kazanılır ,, Bir roman yazmıya başlamıştı, bsimli kitabı bir felsefe mevsim yuzdı. Muharrir bir kış | kitabı ile değiştirir. mi- sahnesini tasvir ediyordu: siniz? * Çıplak bir oda, ne soba ne mangal var. Ne sobada odunlar çıtırdayarak yanıyor; ne de bir dost söz söylüyor. Yalnız uzaktan Ağustos böceklerinin sesleri du- yuluyor, kepsi hepsi bukadar...,, Esnemeye Ziyafette — herkes — söylüyor. Birisi yalnız dinliyordu; yanında bulunan sordu: — Siz hiç ağzınızı açmıyacak mıtımız ? — Brraz sonra.. — Siz de mi konuşmya başlır Güzel Fıkralar Bir Romandan — Kitabı. beyenmedi- niz mi ? — Daha okumadım bile, okumıya da lüzüum gör- medim. Nişanlım nişan yü- züğümü geri verdi. Ev sahibim beni evden attı, alacaklılarımdan biri, pa- ramı vermezse seni dava ederim diye tehdid etti. Öğren Denize düş müş bar- bar bağ rıyordu : yacaksınız? — İmdad, Imdad, cam — Hayır esnemeyel kur- taran yok mu ? Tekrar Sahile biri geldi: — Ne bağrıyorsun ? — Boğula cağım ! — Yüzmek - bilmiyor musun ? — Bilmiyorum ! — Fırsat eline giç mişken öğreniver ! — Ben bağırmadım, sen ba- gedin, o bağırmadı, biz bağır- madık, siz bağırmadınız, — onlar bağırmadılar. Söylediğimi sen de tekrar et bakayım! — Bağıran kimse olmadı. BC00086966 Tabil Dedikodü ya- pıyorlardı : — Burnu k- rıınca dilsiz ol- du dediler : — Nasıl olur? — Gayet ta- bli evvelce bur- nundan — konü- şurdu. Günlük Kokmuş yu- murtaları günlük yumurta diye mi satıyorsun ? — Tabil sa- tarım, yemin ederim ki bütün sattıklarım gün- lük yumurtadır.. —???7? — Tavuklar gece — yumurlla: muyorlar ki | — Yine peşimlze bir terbiyesi: ..kılmış.. — Hayır bizim peşimizde değil! — Terbiyesiz | SON POSTA MANİLER Kızı gördüm kız dodim; Gel bana yalaız dedim; Bana karşı duyarım Kalbimde bir hız dedim, Bak, dedim, bak gözüme, İnan benim sözüme; Senden yakın kimsem yok, Yaklaşıver özüme! Haydi kız biraz sokul, Çekinmen neye ayol; Eğer benim olursan Olacağım sana kul! Halimden belli gibi; Şaşkınım deli gibi; Göz yaşlarım akıyor Horborun seli gibil — Demek balayı seyahalinizi yapıyorsunuz ? — Evet; karım Mısıra gitti, ben de buraya geldim ? GÜZELE Boyun eğmem eğmedim, Gördüğüm her güzele; Böyle birşey demedim' Amıma evmer güzele.. Gözler siyah kehribar; Bakışında büyü var. Aşkı bir ağdır sarar; Bağlı kâlbler güzele. Saçları tüle lüle, Takılmış bin gönüle, Benzer ince bir tüle; Bir tek derler güzele. İşte bunlardı derdim, Acab no oldu derdim Ayırdım, hemen verdir Gönlümde yer güzele.. Mizahçı ——— n ——— —— G Gelmez ki Çocuk — yedi yaşında idi, bir dişi düştü; ağla- mıya — başladı; annesi: — Ağlama, dedi, yerine yine diş gelir. — Gelir am- ma anne akşam yemeğine kadar gelmez kil, Nasıl Yok — Elim ceb- de gezdigim için tam altı ay ba- pis yattım. —TImkânı yok, doğru söy- lüyorum, amma elim kendi cebi- me değil başka- sinin — cebinde M gitmişti. Neye Hamal- sırtında koca- man bir asma saat gö- türüyordu. Bir Bay hea- malı gördü : — Dur! Dedi; hamal durdu : — Bir şey mi söyleye- ceksiniz ? Bay Subhi cebinden saatini çıkardı : — Niye böyle böyle ceb saati — kullanmıyor sunuz 7 Ancak Atıyordu : — Bizim — memleketto, dedi, evler yüzer katlı- dır, — Biraz fazla söyledin galiba! — Ne fazlası, eksik bile söyledim, bir gece bizim —evin taraçasında oturuyordum, ay ge çecekti, başımı - eydim, ancak öyle geçebildi. — Neclânın çayında şık bir erkek pervane ı etrafımda dolaştı. j — Fazla sokulmuş olsaydı. muhakkak yanı Hoş Sözler Düşebilirdi Komiser gordu: — Karınızı — pençereden altınız? — Evet, birdenbire hiddet! miştim de.. — Hiddetlenmek mezeret gil, düşünmeniz lâzımdı, maaza sokaktan geçen birisin * b düşebilirdi. İzahat Lokantada yemek- yiyen sona çıkıştı: — Bu çorbanın Içinden çıl saç da nedir? — Bakayım, eğer sırı ise * sadar kızın, kumralsa patront siyahsa — benim, fakat — aşcı olmasına imkân yoktur. Zavallemi başı çırıl çıplaktır. Uyurken — Annen uüyürken — bağır çağırman doğru mu? — Doğru ya! Uyan.kken br ğırıp çağırsam, yakalor, döğer: — Kocam çiçekleri çok sever, — Seni sevdiğinden belli | Vecizeler Komşuda kadar - hiç kalmaz dık! * ü Kurdla ko şan köreğini nına &lsın, ile koni aklım ermez. x olmesn d bi ler; «eye güç Ü sun do geç 010T Bin <emiyes” * Alaıl a füstü müş, © deikii tzar olduşü gibl yen bize de "'ı seydi — şimdiy” Geç olsun #İP

Bu sayıdan diğer sayfalar: