13 Mart 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

13 Mart 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

" Tavukçuluk Tavuğun Yemleri Ve Yumurtanın Sarısı Yamurtanın — sarısında — renk bahis mevzuu olürken asıl düşik nülecek nokta tavuğun — yediği yemlerle alınan renkli maddelerin yumurtaya geçip — geçmediğidir. Kapalı yerlerde, dar mahallerde, yeşilliksiz, nebatl renkli maddeleri ihtiva eden yemlerle beslenen tavukların yumurtaları çok açık sarıdır. Yumurtanın koyu sarı olması | yemine yeşillik katmak lâzımdır. Maamafi ku- rütülmüş — ihlamur ile kıyılmış yeşilliğin burada eyi tesirl vardır. Netekim kuru ot, kuru yonca, kuru tırtıl ile sarı mısır, pancar ve havuç ta bu hususta İşe ya- rarlar. Ba maddeler hem tavuğun gidasını, — hem de — yumurtamın sarısındaki vitamini arttırır. 'Tavak kendi başına vitamin yapımaz. — Yumurtasına — vere- ceği bu kiymetli — maddeyi mutlaka yemile beraber alması Jâzımdır. Tavuklara — yumurtaya geçen sıdan, renkli biber vesaire verzrek yumurta Sarısının rengini çoğaltmıya kalkışmak ancak az miktarda ve gıdanın renkli mad- desine yardım İçin yapılmalıdır. Yumurtadan — yaşayabilecek bir Organüzmlün — lakişafı için unun mutlaka — vitamibl — ihtiva — et- mesi icabeder. Çünkü vitamin- siz — sıhhatli hayat mümkün değildir. Yumurta sarısı esas İti basile hayvamı vitamının en çok bulunduğu bir yer iİse de sarının rengine bakarak - vitamin mikta- rıoı tayin etmek te doğru değildir. Bu itibarla açık renkli yumurta sarıları vitamini ihliva etmeleri ibtimal dahil'ndedir. Umumiyetle yumurtada vita- m'n A miktarı fazladır ve vasati olarak iyl merada otlayan bir ineklen elde olunan Tereyağının vitamin A sına takabül eder. Ve bunu gıda ile, bilhassa yeşil g- dalarla, havuç ve balıkyağı ile arlılrmak mümkündür. Yumurta sarısı — antrlachitik olan — vita- min (D) yi de ihtiva ettiğinden çok mühimdir. Balık yağını bıra- kırsak yumurta sarısı en — farzla vilamin D yi ihtiva eden bayvan! bir gıda olmuş olur. Yumurta sa- rısındaki vilamin D deki gıdaya ve güneşe bağlıdır, kış yumurta-* larında azdır. Fakat kışın hayvan- lara bahk yağı verildiği takdirde bunu yazdakine çıkarmak veya caha ziyade yükseltmek de mümkündür. Bundan başka yumurta — sar- sında tenasll vitamini dediğimiz E de, çok vardır. Suda inhilâl eden vitaminlerden İnsan gıdası İçin ehemmiyeti haiz Bi, B2 vi- taminleri vardır. Yumurta — sarısı hakkındaki malümatı tamamlamak için çok mühim olan madeni maddeleri de gözden geçirmek lâzımdır. Sarıda en çok fosfor, kükürd ve demir yardır. H Buradaki kıriç miktarı fazla değildir. — Banlarili areae hayvani hücrelerin mühim kısımlarını teşkil eden emlâh ha. linde birçok gayrıuz'*i mürekkebat vardır yumurta sarısı, bu kadar karışık ve çok — geniş terkipli olmasına mukabil yumurta beyazı nisbeten daha basit - yapılmıştır. Yumurta beyazı esas itibarile su- dan ve muhtelif şibihzülâllerden için, tavuğun SON POSTA Bir Z enne Anlatıyorl.. Silâhlar Patlayınca Feracemin Etek- lerini Toplayıp Kendimi Kadınların İçine Attım « — Efendim, Ben Kadınların Bütün İnceliklerine Dikkat Bile Onlar Gibi Saatlerce Bitiremem!.,, Ederim, Makyajımı ö Bay Necdet tabit halinde Küçük, dar, etrafı kanapeler, yastıklar,* koltuklarla — #süslü bir oda.. duvarlarda — resim, resim, resim.. Kavuklu — Alinin, Küçük Ismailin, — orta oyuncularının re- simlerile dolu.. Koltuk kenarlarına yağlanılmış — sırmalı yastıklarda işlemeli bir kelime: “Souvenir Altında Z. H. remzi.. Uzun senelerdenberi — zenne rolleri oynıyan bay Necdetle kar- şı karşıyayız. Bana duvarda yaş- maklı, feraceli, — rastıklı, sürmeli kadın portrelerini, kartpostalları gösteriyorı — Şaşmayınız, diyor. Bu fo- toğraflar hep benim zenne kıya- fetindeki resimlerimdir. Hani be- | ni bilseniz, — tanıyamazsınız. de- ğgil mi?.. Sonra elektrik daha ayakları dibine anlatıyor: — Benim ilk — sahneye atılı- şım, Karakaş efendinin kumpan- yasında iken başlamıştır. O xa- manlar 18- 19 yaşında — İdim. Hemen — her gece — Manakyana orta oyunlarına gider, büyük bir san'at aşkile — oynanan piyesleri seyrederdim. Ben onları adım adım takip ettiğim için, onlar da beni tanımışlardı. Birgün Karakaş efendi beni çağırdı, ismi hatırım- da değil, bir piyeste bana ufacık D bir uşak rolü verdi. - Sahneye girip: — Numero 7, bekleyemem, gideceğiml.. Diyecektim. O akşam kırk defa bu cümleyi tekrarladım. — Rolümün — zamanı geldi. Sahneye adımımı attım: — Numero 7, bek... Dedim, tıkandım, gözlerim karardı. Dilim tutuldu bir de baktım ki, Kara- kaş efondi üÜzerime doğru geli- yor. Böylece rezil olduk, gitti. Ondan sonra tulüatçıların yanına ibarettir. Burada az miktarda yağ ve llpoitler ve şeker vardır. Sarıda dahl bulunan bazı formüllerden mürekkeptir. Son senelerde yır murla beyazında suda münhal sarı renkli bir madde bulunmuş- tur. Bunun ehemmiyeti vitamin B. 2 ile mütabakatı olmasından- dır. Adiına Oroflairin denmiştir. Bunun menşei nebatidir. Hayva- nin yediği yemlerden ileri gelir, Yumurta beyazında başka vitamin yoktur. çekerek Erenköy Bereket tavuk çiftliği sobasını birar | Bay Neadet “Düğün i, filminde Şehir tiyatrosundan Hârım ile beraber girdim. — Evvelâ tulünt tabirile Sirar yani Jön Prömiyer rollerine çıkardım.. Bay Necdet bir slgara uxata- rak — yaktı: — Benim zenne rolüm Rirzede başladı. O zamanlar bir kumpan- ya ile oraya — gitmiştim. Rize gençleri bir müsamere verecek- lerdi. Bana “kadın rolüne siz çıkın!.,, Dediler. Etraftan birkaç kadın levazımatı topladık, böyle- ce kadın rolünü yapmağa bağla- diım. Dokuz — senedenberi hep zenne rollerine çıkıyorum. İ Düşünüyordum: — Acaba bay Necdet bu rolleri yaparken neler | hissediyor, neler düyuyor?. Bunu | kendisine açtım, güldü: — Ben makyaj yapıp oyuna çıktığım zaman Necdet olduğumu hatırlayamıyorum. Kendimi unu- turum. Oyunun devamı müdde- tince kadın olduğumu Sanırım., Hattâ bana bir gün biri dedi ki: — Sahnede bir bakış müsa- bakası yapsalar, mutlaka birinci- liği sen alırsın!.. — Bir şey daha sorayım: Ka- din kıyafetine girdiğiniz. zaman en çok nelere dikkat ediyorsunuz? —En çok?.. Muhakkak ki kadınların en ince noktalarına.. Elbiselerine, saçlarına, ayakkabıla- rına, boyalarına, bakış, yürüyüş, oturuş kalkışlarına.. Zaten beni en çok seyredenler kadınlardır. Ahbaplarımın — yarısı — kadınlar, kızlardır. Bay Necdet güldü: — Rollerimde onları okadar çok taklit ederim ki, makyaj ya- “ Bay Necdet Zenne kiyafetinde parken bile Üç dört saat uğraşı- rım. Kadınlar da süslenirken böyle üç dört saat uğraşmazlar mı?. Bay Necdetin yaşmaklı, fera- celi kadın resimlerine bakarken hayret ediyordum! İskarpinlerin- den tutun, saçlarının zülfüne, göz- lerinin sürmesine kadar her şeyi tamamdı. Biri çıkıp ta bu Bay Necdettir dese İnanmazdım. — Şimdiye kadar hangi oyun- ları oynadınız?.. Bay Necdet olini salladı: — Sayılır. değil ki efendim. Bir orta oyunu erkânı arasında: Beyaz yaşmaklı Bay Necdettir Muhakkak ki — yüzden - fazladır. Meselâ bunlardan size birkaçını Sayayım: Aşıklar, Bahçe safası, Bağdattan mektup, Asri berber, Cahil hâkim, Dumdum hanım, Eskici Abdi, Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı ilâh.. Bir aralık dışarı çıkan bay Necdet, elinde bir çay tepsisi ile geldi; — Buyurmaz mısınız? dedi. Çaylarımızı içerken bay Nec- det batıralarını anlatmıya başladı: — Beni oldukça korkutan bir hadiseyi anlatayım: Pirkaç sene evvel Tavşancıla gitmiştik. Zengin bir ağanın bir sünnet düğünü vardı. Bizi de çağırmışlardı. Or- talık cümbüş çeganeden gümbür gümbür ötüyordu. Nârelerin, ba- ğırmaların, haykırışların bini bir paraya.. Bu " gürültüler beni ür- küttü. Fakat ev sahibi beni tes- kin etti. Kavukla ile Pişekârdan sonra, Ayvazla ben ortaya çık- mıştık. Birden bire karşı tarafta bir gürültü koplu. Silleler, çığ'ık- lar arasında silâhlar patladı. Ben hemen şöyle eteklerimi toplayıp kendimi kadınların içine attım. - Kari Mektubları konyada Şerefettin Camii Kapısı | Şerefeddin camli civarın günbatı kapısı Konyanın en işle piyasa mevkiidir. Şebrin bütü araba, otobüs vesaire gibi Nü vasıtaları burada durmaktadırla” Bunlar burada yıkanıp temizt mekte, bu yüzden burası dâl çamurlu bulunmakta, gübreler hayvan sidikleri de pis bir İ'!" hasıl etmektedir. — Belediyeti” buranın — temiz — tutulması alacağı tedbirler bütün K halkını sevindirecektir. Konyat Feyzi Yılığ Pendik Belediyesi Köpekleri? Mücadele Ediyor Pendikte Gazipaşa cadd de dükkân sahibi Ahmet Hayrl gönderdiği bir mekti Pendik belediyesinin başı boş v kak köpekleri ile ıııık;ıdoloiH kaydetmekte ve Pendik soka rında bir tek başıboş köpek b; görülemediğini yazarak belediy bu faaliyetinden takdirle bahst” “En emin yer orasıydı, çığlık lç'lı önüme geleni devirip çiğney! kendimi içeri nasıl attığımı b ben bilirim, bir de Allah bilk Bay Necdet duvarda asılı oef külahlı bir ihtiyarı gösterdi : — Yine küçük Ismail ile P raber çalışıyordum. O ııııb'v 95 yaşında kadar vardı merhul” Bir gece yine masa başına mus, makyaj yapıyordum. Manyaç sartık. kadın — kıyalti girince de, Ikl dakikada M mex. Ben yaşmağımın — Aman oğlum, ne yıP'Y; sun?.. Rezil olacağız. Eski Fi zan yine mi dirildi? Çabuk Dedi ben İyice hııırlın-lu paldır küldür meydana ıilı’il”"g dim. Arap halayıkla konuşt! bir de baktım, etraftan güli ler.. Kadınlar tarafı kırılıyordu. Ne oluyor?,. Ne Gülünecek birşey de söylel Demeğe kalmadı, anladım. gerse acele ile takma m İyi takmamışım, bir tanesi mımın üzerine düşmüş.. Ben orada bir rol yaptım: — Ay ayol, fenalıklar b bayılıyorum!. Dedim. Şıııkj Arap halayığın kollarına © verdim. | Bay Necdetin bir sürü lj lerine bakarken sordum: | — Zenne rollerine çıkıp | vaffak olduğunuz zamab hakikaten kadın sananlar 010? | Bay Necdet elini salladi H oocok.. Hele köyli anlıyamaz. — Köylüler — ar geçerken bana lâf atanlar — Amanın gozünü ':.”’ ülüm, gözlerin beni çıra Siyjer yor |,. bile diyenler ohlfw” lâ, bir defasında Anadolv|çdi da oyun oynarken segl“ l.l'*f ikisi beşer lirasına ba gll Va muşlar. Biri benim etkek duğr mu, öteki de kudın © 4 söylüyormuş.. retiy Ben biraz sonra W Sinan tekrar çıktığım zamar ati liyen babsl ııg;;.ı.ı duğumu söy Bay Necdet sözünü pit ilâve etti. ok tf ? “Zennelik eskiden ÇO Orü keli imiş. Hele Anado” daüğ ya çıkan l“"'“hi'"l;,. ıî'lılhı af senan köylüler ı:“l""” hattâ zenneyi v M_B':t':kıı yersin şimdi ; lerden çok uzaktayız. —

Bu sayıdan diğer sayfalar: