Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.
L di eTi Bi e a NETE e Bi ca EReR . eRlEE D Söer öe b a -SON POSTA FA » ha Va # İsmail ğını İlân Etmiş, B inci kısım KHer kakkı mahfuzdur. No. 253 14 - 4- 935 TERAKKİ Nasıl Doğdu?.. Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Öldü? - .llıNJ_ı Sekir — Hakkı (Paşa) Ev velâ Hastalı- Sonra Da Kaçmıştı.. Ismail Hakkı Paşanın firarında, ÂAvusturya ihtiyat zabitlerinden yüzbaşı (Barojnun büyük bir rol oynadığı tahkikat ile gabit olur olmaz, hükümet derhal Avusturya sefareti ataşemiliteri ( Genaral, Fon Pom Yankofeski)ye müracaat etmiş.. Hatta bu zat Babıâliye celbedilerek ağırca bir şekilde muahaze edilmiş: — Eğer Avusturya hüküme- tinin şerefini muhafaza etmek İstiyorsanız, İsmail Hakkı Paşa- nın derhal — tevkif ve iadesini temin etmelisiniz. Denilmişti. Bu ciddt Avustur- ya Generalı, bu acı fakat haklı sözleri işitir İşitmez derhal te- şebbüsata — girişmiş.. Odesada bulunan Avusturya zabitleri va- sıtasile Ismall Hakkı Paşayı der- hal tevkif ettirmişti. (Hükümet, Paşanın tevkifini haber alır almaz, Odesaya bir gambot göndermiş.. Firariyi Istanbula getirtmek iste- mişti. Fakat, birkaç gün sonra kabinenin değişmesi, Odesada da bir takım karışıklıklar vukua gelmesi dolayısile, İsmail Hakkı Paşa Odesada tekrar gayubiyet etmiş.. — Gönderilen gambot ta, boş olarak geri gelmişti. y y Bu hâdise, en ziyade — Talât, Enver ve Cemal Paşaları müte- essir etmişti. Çünkü; artık sarayın matbuatın ve halkın şiddetli mu- ahazelerine maruz kalan hükümet, Ittihat ve Terakki erkânını elde tutabilmek için ciddi vasıtalara müracaat mecburiyetini hisseyle- mişti. â ( Baştarafı 8 inci yüzde ) Örnek; Pencereden düşerek hurdehaş oldu - pencereden düşerek kafatası paramparça oldu. Eşya yolda hurdehaş olmuş « eşya yolda kırılıp dökülmüş. Hurdehâş etmek — Kırıp dökmek Örnek; Otomobil bir arabaya çarparak her tarafını hurdehâş etti - Otomobil bir arabaya çarparak her yanını kırıp döktü. Hurdevat — Kırık .—ur%r. ——:o_.._—o_.— . Sokakta hurdevat satan rO_"_“o%n.M gördü - morırmu kırık dökük (öteberi) satan bir adam gördü. Huruç — Çıkma, çıkış Örnek: Kaleden huruç zamanı gelmişti - Kaleden çıkma (çı- kış) zamanı gelmişti. Huruc etmek — 0__::..:_— Hurüşân — Coşan, çağlıyan Örnek; Kızdığı zaman huruşan bir sele benzerdi - Kırdığı za- man coşan (çağlıyan) bir sele benzerdi. Husran — 1 -Zarar » 2, (Bak;Mah- rüumiyet) Husüf — Aytutulma Husus (Bab anlamına) — İş, yol, konu, sorum, şekil yön, bakım, _.—3—:. üzerine üş — Akıl Huşü (Bak; Tevazu, arzi ihtiram) Hüşyar — Ayık Huzur — Kat, kıt | Örnek; :Ea—:!_um_ın u"”.nch makla şerefyabım « / (kıtınızda) bulunmakla — onur” lanmaktayım Aoa.——_uı_uo_..—!v Ayni zamanda Istanbuldan pek kolayca çıkamıyacaklarına dair Talât, Enver ve Cemal Paşalara da bir kanaat gelmişti. Aralarında derhal yapılan — bir neticesinde, birer sebep göstere- rek hükümetten izin almıya karar verilmişti. Bu karar neticesinde Enver Paşa ile Cemal Paşa, sadrazam İzzet Paşaya — resmen müracaat — etmişler; Avrupaya azimetlerine müsaade İstemişlerdi. O esnada fazlaca rahatsız olduğu Için konağından çıkamıyan İzzet Paşa, Enver Paşanın müracaatine: ( Zatı devletleri, damadı __Ju. reti şehriyari olmaları rıqor__o talep buyuru'an ruhsatı resmiyeniİn İtası, Binaenaleyh, bu bapta bizzat zatı şahaneye müracaat buyurulması lâzımgelir.| Diye baştan savma bir cevap verdiği gibi, Cemal Paşanı müra- caatını da yine böyle bir bahane ile terviç etmemişti... Fakat bu mü- racaat, İzzet Paşanın "nazarıdik- katini celbetmiş.. Her üç paşanın da ikametgâhlarının tarassut al- tında bulundurulması için polis müdüriyetine ve Merkez Kuman- danlığına Aayrı ayrı emirler veril- mişti. Şu vaziyet gösteriyordu ki; artık firar plânınm tatbiki, bir hayli güçleşmişti. Nihayet (İttihat ve Terakki Kongresi) nin içtimaına ikl gün kalmıştı. Talât Paşa - ( Osmanlı Hürriyetperver — Avam Fırkası Relsi ) sıfatile - Dahiliye Nazırı Huzur — Bulunma Örnek; Sizin, aramızda huzu- runuzu faydalı görüyoruz - S- zin, — aramızda bulunmanızı dalı rüyoruz. IH“W.. — _n—..—c_—u:n ve âsüyiş anla- mına) - Güvenlik Örneliş Halk burada huzur içinde yaşıyor - Halk burada - güvenlik içinda yaşıyor. Huzur (Huzur ve sükün anlamına) - Baysallık Örnek; Kafasıyle çalışan kim- seler için huzur ve sükün en lâzım bir. şeydir - Kafasıyle çalışan kimseler için baysallık en lüzumlu bir şeydir. Huzur (ü kalb anlamına) — İç rahatı Örnek; Bir işi muvaffakiyete erdirmek kadar iİnsana huzuru kalb veren bir şey yoktur - Bir işi başarmak kadar İnsana iç rahatı veren bir şey yoktur. Hübüb — Esin, esinti Hübüb etmek — Esmek Örnek; Rüzgâr hübüb eder; kum savrulur * Yel eser, kum savrulur. - Hücüm — Hucum - (T. K8.) Hüda — Uzyön - Fr, Inspiratlon gul pousse dans Ça vole du salut Hükümdar — Hükümder (T.Kö.) Örnek: İngiltere Hükümdarla- rından - İngiltere Hükümderle- rinden, Hükümet — Hükümet (T. Kö.) Hüma — Oma Hüner — Hüner (T. Kö.) müzakere | salâhiyetimiz haricinde dir. | Fethi Beyle son bir mülâkat yap- mıştı. Bu mülâkatta Talât Paşa, - artık herçi bâdâbat - memleketi terke karar verdiğini söyledikten sonra: — Memleketl — terkederken, fırkayı namuslu bir ele tevdi etmek İstiyorum. Vâkıa, siz biz- den ayrıldınız. Aytı bir fırka teşkil ettiniz. Fakat mesele yalnız fırkacılık değil. — Heplmizi bir gaye altında toplayan (İttihat ve Terakki Cemiyeti) nin (şahsiyetl maneviyesi) ni muhafaza etmektir. Sizin bugünkü vaziyetiniz; olsa olsa, ayni cemiyetin evlâtlarından mürekkep bir grup şeklindedir. (Ittihat ve Terakki fırkası ) ndan ayrılmakla, (Tttihat ve Terakki Cemiyetini) de unuttuğunuzu zan- netmiyorum. OÖnun İiçin eski bir (ittihatçı) sıfatile sizin ve arka- daşlarınızın da — kongreye iştira- kinizi rica ediyorum. Dedi. Fethi bey, uzunca süren bir düşünmeden sonra: — Eğer kongrede — herkes açık kalple hareket edecekse,, Pekâlâ, biz de iİştirak — ederiz. Hattâ, sizin hüsnü ziyetle yaptı- gıniz bu teklife karşı, belki biz de size karşı bir mukarenet temin eyleriz. İsimleri etrafında pek fazla dedikodu cereyan edenler- den maada, hangi arkadaş isterse bizim fırkaya gelsin. Bu suretle fırkamız, yine eski dürüst arka- | daşlarla kuvvetlensin. Zaten buna da ihtiyaç var. Bugün, yarın mü- Yeni Soyadları .. * Sayfa 9 Okurlarımız Ayni İsmi Sık, Sık Alı- yorlar. Buna Dikkat Etmelidirler Akhisarda soy Akhisar (Hususi) — Kazamız Inhisarlar idaresi memularından müdür Bay Harun Salur, muha- sib bay Cevdet Sirel, Mu. müa- vini bay İsmail Tulay, Ziraat M. bay Refik Bırav, Eksper Mahir bay Şevket Taysı, Eksper bay Semih Ihsan Gencülü, Eksper bay Meh- met Fuad Şenol, muhakemat memuru bay ÂAsım Ökten, satış me. bay Şükrü Uz, satış kâtibi Nazif Erke, satış kâtibi bay 'Ser- vet Tunçkan, Ziraat kâtibi Sü- leyman Erel, Emanet anbar me- muru İsmail Erdöl, Yaprak an- bar memuru bay Aziz Dikmen, kontrol memuru bay Selim Kut- luğ, kontrol memuru bay Azmi Işın, kontrol me. bay M. Lütfü Onan, K. M. bay” Fahreddin Ünal, K.Me. Bay M. Hulüsi Özer, | takib amiri Ta. Amiri bay Ismail Alçın memuru Feyzi Soran, kan- tarcı bay Sadık Bilgün, odacı, Idris Batın, odacı Şevket Doğan, soyadını almışlardır. ( TAKVİM | ü Gün PAZAR Kanm 30 14 — NİSAN 935 158 Arabi Rumi 10 Muharrem 1354 1 Nisan 1351 Yaklı _m.:._ _<...: Vakit _m_:s_ _<ıı: Güneş |10 30 | 5 22 Akşam (12 — | 18 46 ao—_. $ O7|1214)| Yatsı | 1 36 (20 22 ___._.:__ » 10 |15 57 | İmsak (08 S1 uu.c Tokatta Encülmen başyazganı Mahir Yazan Pazarlı Ömer Yontan, depe M. H. 360 da Mustafa Yılmaztürk, eski pazar çevirgeni bay Ahmet Yar- dımcı, Yaşmöydan M. H. 74 da Kemalettin Yüce, Arzıpınar köy okulası bay Abdullah Güzner, göz mütehassısı Şevket Gözaçan HASAN KREMİ Dünyada mevcut kremlerin en nefisi, en sıhhisidir. Nazik ciladli kadınların hayat arka- İhtiyarları gençleştirir. Ve genç- leri güzelleştirir. İnsa- na ebedi bir taravet veren Hasan kremi- ni unutmayınız. Kutusu 50, tüp halinde 20 daşıdır. Hasan deposu: Ankara, istanbul, Beyoğlu En büyük Fransız artisti 1 CHARLES BOYER tarafından yaratılan tareke iİmza —edilmek ihtimali > ksaöcal. Rejisörü : Meşhur Metropolis filmini yaratan Hür — Gür, özgen, özgür Hüsnü imtizaç — iyi geçinme Hüsnü şöhret Gsahibi — Iyi ta: Hürriyet — Hüriyet, özgenlik, Örnek: Zevc ile zevce arasında nınmış özgürlük hüsnü imtizaç lâzımdır — Karı | Hüsnü tabiat sahibi — Zevkli rnek: Hürriyetimizi hiç bir şeye değişemeyiz — Özgenli- ğimizi hiç bir şeye değişmeyiz. Hürriyetperver — Özgenel, öz- gürel Hürmet — Saygı Örnek: Hürmetlerimi takdim ederim — Saygılarımı sunarım. Hürmet etmek, iİhtiram göster- mek — Saymak Örnek: Ben kendisine çok hür- met ederim — Ben kendisini çok sayarım. Hürmeten — Sayarak Örnek: Ihtiyarlığına hürmeten— Ihtiyarlığını sayarak. Muhterem — Sayın Örnek: Muhterem samilerim!— Sayın dinleyicilerim! Hürmetkâr — Sayar Örnek: Hürmetkârınız — Sa- yarınız. Hürmete 1âyık — (vacibülihtiram, şayanı hürmet) — Saygıdeğer Hüsn — Güzellik Hüsnüân — Güzellik Hüsnü hâlü hareket — Uzgidim Örnek: Hüsnü hâlü — hareket numarası — Üzgidim numarası. Hüsnühat — Uzyazı - Fr, Calig- raphe Hüsnü idare — ÜUzyönetim Örnek: Hüsnti İdaresiyle bütün arkadaşlarının sevgisini kazan- mişti — Üzyönetimiyle bütün arkadaşlarınin sevgisini kazan- ile koca arasında İyi geçinme gerektir. Hüsnü kabul etmek — Iyi karşı- lamak Örnek: Beni hüsnü kabul etti - Beni iyi karşıladı. Hüsnü muamele etmek — İyi dav- ranmak Örnek: Kendisine hüsnü mua- - mele edince şiımarmaya başladı- Kendisine iyi davrandıkça şı- mermaya başladı. Hüsnü nazar sahibi — Arıbakışlı Örnek: Hüsnü nazar sahibi- dir, kimsenin kötülüğünü gör- mez - Arıbakışlıdır, kimsenin kötülüğünü görmez. ' Hüsnü niyet — Eyi niyet Örnek: Hüsnü tabiat sahibi bir adam olduğu giyinişinden belli « Zevkli bir adam olduğu giyini- şinden belli, Hüveyda ( Bak: Âşikâr, ayan ) Hüzal — Bitkinlik Hüzün, teessür — Üzün - (Fr.) Tristesse Örnek: Gönlünüz dalma hüzünle doludur — Gönlünüz her vakit üzün doludur —Vous üavez tou- jours —beaucoup de tristesse dans le coeur. , Önergeler Kılavuz gsözleri üzerine, her listenin ( Son Posta )da çıktığın: dan başlamak Üzere bir ay İçinde istiyenler yeni bir Öönerge ilerl Örnek: Hüsnüniyetle bu İşe | gürebilirler. Bunlar T. D. T. C. başladı — İyi niyetle bu işe | Genel kâtıpliğine şu şekil altında başladı. gönderilecektir: —ıîqnı_o—r:n:rnı___ı:.—ır—_uo-_:r_ı:nn_.n_rwn%rm_o=o__o_ı durarak Türk Dili Araştırma Kurumuna- gönderebilirler. ; Osmanlıca , .. ... kelimesine kılavuzda . . . .. .. karşılığını uygun ( Yahut: .Ho—b—.v görmüyorum. Sebebi '(Eta ) , a ee e a G & © # & * © # # * &* . & ... * . « & * ö & © & & © e & e 6 & 6 0 6 6 6 ö Ğ e 6 e 6 e 8 e e 8 6 * 6 # 8 e * ** önergem şudur: ........ (1) İmza (1) Burada bir örneğe gösterilmiyen yazılar üzerina bir şey yapıla- mıyacaktır.