22 Mayıs 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

22 Mayıs 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

€ Sayfa SON POSTA ş vi Mayis 2 Sirkecinin Aş Ve Aşçılık İi —— Cünkeyet | Aleminde Bir Dolaşma — 544 a is ; Sermayesine Karşı Cümhur ıy et İlk Kalkınmalar © Genç muharrirlerimizden Hüs PT MAD GOĞYT ÇA İA RMENDEN. Hangisidir ? !ıılyın yarım adasından Sen Maren isminde bir hükümet yardır ki dünyanı n eskl cümhuriyet en eski cümhurl- yeti olmakla ma- ruftur. Bu cümhuriyet tami (6)ıncı _j M seyin Avni, yeni çıkardığı kitabıntt bu ismi vermiştir. Geçen yıllar İçinde neşrettiği “Bir yarım müş-« temleke oluş tarihi,, isimli eserle Avrupa kapitalizminin — Osmanlı imparatorluğuna — giriş — tarihini, dirki adı dillera düşmektedir. Bu memleketin geçim vasıtası olur, mızı turp verl.. Hüseyin Avninin açık ve sade b asırda kurulmuş ve o günden bankalar, imti: l Z i y bugüne kadar istiklâlini muhafaza yunu u-uııy:l’;ııı: ı:,r:::th.î:; E.:_ etmiştir. Nufusunun mıktarı 12 ü Üa laki ” Vi p Ş bindir. Toprağının genişliği 59 P A AAA R Z Ğ i_ Mlmtte © n arüllen de - weeler sebetlerinin temellerini atan eme Pğ ayda bir değişen iki nalp tara- peryalizmin, yayılışını tetkik eden ç fından idare edilir. Sen Maren Mmuharrir, yeni kitabında şimdiye cümhuriyeti, kendi tarihini yar- — Az pllav verl... kadar işlenmemiş ve kapalı, kas k— mış olan İtalyan tarihçisi Delfi- — Elma kompos- ranlık bir saha olarak kalmış t konun yüzüncü ölüm:ylh müna- | tosul.. Buzlu olsun!., olan — mevzuları — aydınlatmağa K sebetile yeni pul bastırdığı için — KİK er'lk çalışimıştır. $ 4 e UŞAT SAT T LES ÖRRİÇEN LA MAT ŞAİ İN Nöbetçi Şimdi söyle bakalım, İstanbulda Üi 4 gözle bakmazlar amma, Bu girişten müteessir olan yerli Eczaneler YADM dakter. (a katbla dti | aç ganel St edelim, dünya bu. Geçinece- | Sanayleller ecnebi - sermayedare lstanbul tarafı: Şehzadebaşında || | k '“ yııf OUU e. Üç binden fazla., amma | giz işte, lğına karşı mukavemet teşeb« (brahim Hali), Aksarayda (Ziya nce, küçük, zayif, garsonlardır. bunların üçte biri kayılsız, ruhsat- Kır saçlı, kır biyikli emektar | büslerinde bulunmuşlarsa da mu: Nari), Edirnekapuda (Arif), Şehre- mininde ÇA, Hamdi), Samatyada || yapan — garsonla — konuşuyorum. | X, sekiz yüze yakını rum, erme- | rini anlatırken sözünü kestim, | devlet ve gümrük kapılarını kas ÇErofiles), Küçükpasarda (Küçük- || Sık sık sözünü kesip uzaklaşıyor, | ni, Bulgar, Macar garson.. Işte | sordum : pamak ve yerli sanoyilini himaye pazar), Eyüpte (Hikmel), Lâlelide || yine yaklaşup —devam ediyor. | bizim ekmeğimize bunlar mani — Müşterilerle aranızda ge- | ötmek fikirlerinden çok — uzakk (Sıkı), Fenerde (Emilyadi), Sirke- Öürekii r oluyor yal. Istanbulda Türk de- | Çen garip vak'alar nelerdir ? olan o zamanın devlet adamlarıs — cide (Eşref Noşet), Bahçekapuda (A Rıza), Bakırköyünde (Merker). Beyoğlu tarafı: Taksimde (Della Suda), Yenişehirde (S. Baronakyan), Taksimde (Ertuğrul), Galatada (Ka- raköy), Şişli Şafak sokağında (Nar- gileciyan), Kasımpaşada (Y enituran), Hasköyde (Yenitürkiye), Kadıköy : K — Pekâlâ, iyi bir garson ==y0:l::::“(xaî&'khl':;fd;g_' milyoner sanır. Tuzluk ister,tabak | nasıl olur?. £ mütfağa giderken birdenbire kö- | verilmektedir. yükadada (Halk). çatal ister, Biraz geciksem — ba- Ikisi de gülüştüler. Öteki peş- | şede oturan çıplak kafalı — bir Kapitalizmin Imparatorluktakl ğırınıya kalkar. Eb, ne yaparsın, | kirini kolunun — üstünden aldı, | möayö yerinden hiddetle sıçradı. | ökonomik — münasebetleri, j Bir Doktorun müşteri — bul.. — Patron — ol | Koltuğunun altına soktu: “Fan fin, fan finl.,, Bağırmıya | tarihi ve istlamar şekilleri anlas Deniz Banyoları Deniz banyolarına geçen dela bildirdiğim gibi Haziranda başla- malıdır. Sababları güneş doğduktan sonra mnmaya başlayan hava ve ılıkla. şan deniz suyu içine vücut girin- vücudü böylelikle isıtmaya çalış- mak lünudir. Yüzme bilenler için bu bareketler tal süretle başlar. Spor içinde vücude en faydalı daa birisi de vücudüu yormadan yüzebilmektir. — Yüzmek — bütün etlerin sertlenmesine ve sinirlerin sağlamlaşmasına, oynak yerlerin kırmıldamasına yardım öder. Fa- kat bununla bomber sudarne ge- kilda olursa olsua yarım saatten fazla — kalmamığa — çalışmalıdır, Denige çok ibtiyacı olnların sabah yapmaları şarttır. Banyo mevsi- mini 70 - 90 banyo ile geçirenler güphesiz bundan daha çok istifada edeceklerdir. P)BU metları kesip saklayıma, yahut bir albüme yapıştırıp kolleksiyon yapır a. Sikimle samamınızda bu setlar bir dektor gibi Imdadınıza yetişebilir. Lokantanın geniş holünde ça- çorba verl..» Sesleri artıyor. Ma- salar sıklaşıp — kalabalıklaşıyor.. Ktanbulun kalbi sayılan Sirkecide bu eanlı hareket, belki hiçbir Yemeğimi yerken bana servis — Müşterilerinin en çok ne- lerine sinirlenirsin 7?. Yüzünü buruşturdu : — Sinirlenmiyecek — müşteri varmıki a bayım!. Allah hepsini bir türlü yaratmış. Meselâ 15 kuruşluk yemek yer de, kendisini lâzım, Sonra müşteri!erin pisine, ukalâsına, oburuna çok sinirleni- rim. Pisi, kendi pisliğine bakmaz, bizden temizlik ister. Ukalâsı hiç bir şey beğenmez, boyuna söyle- nir, kızar, bağırır. Ayağa kalkıp konferans verir gibi, etinin çiy- hammülsüzdür. Yemek taşımak- tan, aburcubur, —soğan, turp, salata, kırmızı biber, bahar gö- türmekten insanım canı çıkar, Çağırır, ekmeğine et suyu dök- türür. Çağırır, pilâvına fasulye serpişlirtir, çağırır surahiyi arka arkaya doldurtur. Amma böyleleri ce allahtan olacak hesap puslar sice pek fazla uğraşmazlar, Lirdenbire karşı köşeden ta- beağa çarpan bir çatal sesi du- içelim bel, Ölecek miyiz, neyiz?l.. * Şimdi Jokanta yavaş yavaş boşalıyor. Yemeğini bitiren, siga- ramını te'lendirip kahvelere ko- Şuyor.. Sirkeci alemi şimdi de dedikodu, tavla, domine eğlen- gcesine dalacakl.. Öıhyı. daire» balki bir şey yaparlar. Amma, yine siz bilirsiniz. — Peki, sıra ona da gelir.. sız garsonlar.. içlerinde altı yü- gilmisin, çok maaşlı garsan olür- sun.. Halbuki bizim — içimizde Fransızca, Rusca, Almanca, l Eliıu bilen birçok Türkler var. izde onlardan bin kat iyi gar- sonlar var amma, patronlar kıy-« met vermiyorlar. — İyl bir garsonun evvelâ sorvis yapmasını, müşteriyi mız- mızlandırmamasını bilmek.. Müş- terinin suyuna göre giden garson kurnaz garsondur. Bizim meslekte zorbalık, kabadayılık, — hiddet, sinir sökmez, İnsam hemon kapı- dışarı ederler. > Biraz nefes aldı, gözleri ile — Hani ben söylemedim say bayım. dedi. Bize bir garson milleti,, der, yaka silkerler. Su- çumuz, — günahımız ne?.. Hiç... karınlatını doyuruyoruz, İstedikleri getiriyoruz, hizmet edi- yemeği P Gazetenin evrar yazısile Bir sütunun ERİL satırı bir 3$e'Bir şantimde — vasati (8) kelime — vardır. 4—İnce ve kalın yazılar tutacakları yere — göre santimle ölçülür, | tal, kaşık gürültüsünden geçilmi- lerin açılması- şöyle hulâsa edebiliriz: TAKV ı M yor.. Sağdan soldan ellerindeki ::çu?hı"b:: Osmanlı imparatorluğu “ Gük Gün ÇARŞ;MBA Hinr | Yemek, tatlı tabaklarını uçurarak | var. hane hattı hümayunu,, ile ıslahat N 22 MAYIS935 —17 || gerson'ar koşuşüyor.. " Köşede- Bana servis yapmış, derebeyliği kaldırmış bu vi DETEE _l——î ki mutfaktan tatlı — bir pirzola | yapan garson, suretle memleket, ecnebi sermas 18 Sefer 1354 ' * Maye ai || Kokusu — geliyor. Öğle — pay- | biraz sonra bir yesinin emniyet ile gelip İş Vekit Teneni (Yemti| Vazit Tenet Vanat| dotü.. Yavaş yavaş boşalan da- SeKaĞaNlla “ güb :zı;:».u-uıı bir saha haline ©i OD arla 37 Aaşam l — Dis a| İreler, yaz:haneler, mağazalar ve Ft tir, Öılx.ı.. 443 1210 | Yatsı lıu ı:î dükkânlardan sirkeci lokantalar |bizim dıılîîryl:':ç' hGIll'pk '::' İ ""Ml’ ebd'ı '::: bladi |8 43 | 16 05 ) iasak (7 64| 2 29| rına htlcum başladı. «Az pilâv, şikâyetimiz var, dedi, yazarsanız | yoruz diye mi? Ben bunu öpeyce için - işlel pazar - olabile düşündüm de buldum. Blzim bü- tün kabahatımız uysal, — sessiz, sinirsiz, olmamızdadır. Blr az ka- badayılık etsek — billâhi böyle garson bana (22) senelik dertle- Genci güldü, önümde boşalan tabağı aldı: — Benim bir vakitler başım: dan bir şey geçti Bayım, bak anlatayım : O zaman Gülcemalde garsondum. Bir akşam servis yapıyordum. Midiye çorbalarını dağıttım. Tam başladı. Yanına koştum. Kaşığile Günlük SA İ DA SELYENEN Te F ol salimlı Stakilanı U, ” Söae- V çirbajı kaditarış idi, İle başlayan amele hareketleri, kapıdışarı edersin amma, gel çok sabırlı. olması İârim. - | çorbayı karıştırıyor, — midiyeleri yi Notlarından (*) eC pakeeki L duıı'ıııı:k- ra nazik.. Daha sonra da iyl | sayıyordu. grevler ve bu hareketlerin ne — Aman Mösyo, dedim. Her- kese altışar tane verdik. Sizin de altıdır, iyi sayın.. Herif bağırır, elini masaya vurur, çığlık çığlık haykırır du- rur. Meğerse — herif midyeden nefret edermiş. “— Bunlar ne, bu ne rora- letl.,, Dedikçe, ben de: ce birdenbire bir ürperme bazan ŞeR gee etraftakl masalara, — müşterilere ' da çok kansız olanlarda bir titre- :İ—Tfmıd':'ı'mı'îıo Gt GİRÜ Tbaki * aaira mazamin ”. Grttekili Düi h _g-;; “:_:;lk verdiniz!. ,, | Çük küçük sermayeli milli 'İ..'fı me başlar. O zaman eller ve eğli, - kendi. çiyliğidir. amma, | Gnzeltir gibi yaparak kısık bir Kiz. Si la MA kalar ve anonim şirketler, ulusal — ayakları harekete getirmek ve anlatamazsın ki... Oburu da ta- | sedle: 4 kar Diyikli garson | ökonomiye atılmış ik | atıldı : — Bir de benim başımdan geçli. Bir gün üç genç lokantaya geldiler, yediler, yediler. Adam akıllı... Tatlısından tuzlusuna ka- dar yediler. Sonra biri: * — Şu- raya kadar gidip geleceğim ,, dedi. "Hıııpf., demiye kalmadı, sıvıştı. Eeklemiye başladık. Ikinelsi de ayağa kalktı, hemen önüne geçlik. * Para, hesapl.,, " var, yok!,, derken bizim patron kızdı. Sille tokat herifi dövmeye başladık, (9-10) arasında akşam Üzeri yuldür (santim) sayıtır. - © da elimizden kurtuldu, kaçtı. (4-5)de birer banyo akmaları — Yahu, bu nasıl lokanta 2-x Sayjasına göre bir santir Sıra Üçüncüsüne gelmişti. Bütün | Öyleki; “İstibdat devrinin, gö faydalı olur. Günde - bir dela böyle bel. Garson, gelsene bu- min ilân fiatı şunlardırı garsonlar etrafını sardık. Zavalhı | ğüsleri nişan dolu sakallı Mıll:" H banyo alanlar için de iki ay rayalı.' Şu şişeyi doldur dâ' «u süt dökmüş kedi gibi büzülmüş, | Avrupa komisyoncularile omgı’ zarfında hiç olmazaa 60 banyo A e D korkudan titriyordu. Patron yak- | eden devlet adamları sahnedef | laştı : — Sen ne oturuyorsun, kalk- sanal, dedi. Zavallı boğuk bir sesle ne diye mırıldandı bilir misiniz ?. — Korkuyorum. Kalkarsam bana da arkadaşlara yaplığınızı yapacaksınız? dedi. * bir lisanla yazdığı yeni kitabını Osmanlı imparatorluğuna kapita- lizmin girişi evvelâ ıslahat, mali- yeyi düzeltmek, borç para ver- mek gibi tatlı yollarla başlamıştır. ayyen bir iktısat sistemi olmıyan | nin yardımile bu mukavemet çarçabuk - kırılmıştır. İ Bundan sonra bizde hiç etült edilmemiş bir saha olan amele | taribine, ©o devirdeki amele ha« yatına ve ecnebi sermayedarlığının | amele Üzerindeki İstismar şekik lerine dair çok kıymetli malümak şıldıktan sonra meşrutiyetir İlânı şartlar altında bastırıldıklart vesikalara dayanarak canlı de gösterilmiştir. pta bundan sonra moşru* tiyet devri ve ecnebi sermayes — darlığı gözden geçirilmiştir. ) İttihat ve torakki — partisinli? propağandalarla sermaye terakü- münü temin ederek kurduğu kü- ::bl bir adımlar olmakla beraber, bütün — bu ökonomik faaliyetler bir km — akalliyet burjuazisile mücadeler den ibaret kalmış, büyük ecnebi mall! müceseseleri, Düyunu umu- miye, imtiyazlı şirketler gibi mem* leketin kanını emen yarı müstem” leke unsurları İstibdat devrindeki iatismarcı — faaliyetlerini — devaii | ettirmişlerdir. Bir yandan da İttihat ve tet | rakkinin, yarı politika ve & ticari münasebetlerle çarçabul — zenginleşen bir sınıfı türemiştir: çekilmişler, yerine aynı mün2ast' betleri devam ettiren bir pd'ı gelmiştir. ,, | Hüseyin Avninin kitabı ber” kesin alâka ve İstifade ile okuyt” | bileceği bir eserdir. — A.N. W (*) Yuzanı Hüseyin Avni., 87 20 kuruş.

Bu sayıdan diğer sayfalar: