1 Aralık 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

1 Aralık 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— | Birinci Kârun Hergün Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı x——————— Sıhhat Şürası Çarşamba Günü Toplan- tısını Bitirdi ”.'»_'*'l.x;m 30 ÇA A.) — Sıhhat ve İçti - ç “avenet Veköâletinden: hk;.l.',_!““tş'in çarşanba günü toplanarak mrııc,-.» başlıyan Yüksek Sıhhat Şürası W!nn antı devresinde kendisine tevdi işleri bitirerek dağılmış ve yurdun a Na *k ve salgın hastalıklar bakımından & dürü Bormal Mal olduğ y olduğu ve ihtimam ile kontrol e- ilmek , " &te ve, kâfi tedbirler ile karşılanmak- alundi imunu da inceleyerek bu durum Uğu neticesine varmıştır. Atatürkle Kıral Zogo  Arasında nk », y h p, a 30 ÇA, A.) — Arnavutluk mil- | a , E Yramı — münasebetiyle Reisicümhur Hrk” p 3 " ı.-'k ün Arnavutluk Kralı Zogo'ya bda ” telgrafla buna verilen cevap aşa - adır:, A'*ı ı Farş Sthuk milli bayramı münasebetile, Ha ti tebriklerimin ve şahsi saadetlerile gel diğim te « hden ti » uğun refahi — için b €nn dilerin kabulünü "“"lım majest K. Atatürk betile beyan bu - n dolayı ekselâns-| teşekkür eder ve şah h Türk milletinin refahı ikte sarsılmaz | bayramı müna: M temennilerd. .. Sok hararetli n Sdetleri ve g "an temennilerimle b | müsarnat eyle - Zogo luk te leminatımı tey Alm an Hukuk Aka- î"ıisl Toplantısında çimiz De Bulundu h 30 (A A.) — Alman hukuk a ta, Nn bügün yapılan dokuzuncu ge- yoplantısında bir çok ecnebi hukukşi * diplomatlar ve bu arada Amerika *Ya büyük elçilerile, Türkiye, Yugos *manya ve Yunanistan elçilik er « d aT bulunmuşlardır. nu"vıının En Kıymetli. Masını Bir Çocuk Buldu Tezilyada bulunan en mükemmel ük bir çocuk tarafından, Boavis- inde keşfedilmiştir. Bu elmasın 0 kırat olup değeri 7000 İnziliz| as kü çi G Medeni '&ııı,ğ_ ü lı,_'ı Gümrük Muhafaza Faaliyeti 0 (A A.) — Geçen bir haf- k ge * tümrük muhafaza biri 201 K, “Sakçı, 3602 kilo gümrük kaçağı Tara kaz Mbisar kaçağı, 10950 defter si - Tülek, a aekiz kilo 840 gram esrar, bir Mermi, 72 kaçakçı hayvanı ele Ki Anı_,_ 3) iSİnd, k ll Si N örgütü — P"'Yön Kurulunda 30 (ALA.) —C H.P. Gen - “lu bu 4 sabah toplanarak partinin iç - BİRİNCİ KÂNUN G a b T rm T Z İ 1351 | Arabi sene İResmi sene| 2 1354 inciteşrin 18 | ran Giritli Alini: 935 | PAZAR İMSAK Erant 5. 12 Ramazan | Yata | 8. |D. 1(38 18 ( 19 Bi 9|/46 14'28 12| 16 41 aklarımızda yırken iki Geçen gün biz yatı binerek, arzın şimdiye kadar insan ayağı basmamış toprakları- dılar ve arzımızdan ayrılarak 10 kilometre ile- na doğru yollanı a riye gittiler. Bu adamlar niçin bu karanlığa bizim gibi sıcak yataklarında maşıl mışıl uyı Bu düşünüş, vasat zekâda insanların düşü ek, içmek ve uyumaktan ibaret sayanların mantığıdır. Eğer -— ü genç bir tayyareye | herkes böyle di atıldılar? Onlar da uyamazlar mı idi? müşüdür. Hayatı ye- dana çıkabilecekti. tehlikeleri göğüsliyerek meçhul kıt'aları keşfedenler, ne de bi- zi bugün yerlere, göklere ve denizlere hâkim kılan muhteriler meydana çıkarabilecekti. Hayat heyecandan ibarettir. Heyecan duymıyan adamın yecan duymasını öğreniniz. MUHTELİF HABERLER Canavarca Bir Cinayet Ü Kuşadası, (Son Aşkın, ihtirasın, kinin ve canav B vin tesirile işlenmiş korkun$ bir dinayet,. * V- tada iki insan © var. Bunlar - urganla | “,':..nır;ık balkana götürülmüş, bıçak, ta-| a. ve mavzer yaraları altında öldürül- Kt kafa tasları lan için de Posta muhabirinden) — arca hisle - ba, en sonra gözleri oyul! rçalanmış, üstelik tanınmamal derileri 'yüzülmüş. .. Jası zabıtası faaliyette.. Ortada hâ - zecek ve hüdise unsurlarını tamam » iptidai deliller bile noksan.. Bu mamen meçhunl.. Zabıta faaliyette: : Kuşadasının Saraydamı mevkünde efu - n bu hâdise çevresinde bazı | dukları olduğu haber alınıyor. Girktli e Bu zat ifade Ali zabıtaca davet ediliyor. de: — Gece yarısından sonra hayvanlarıma bakmak üzere damımda idim. Yoldan gü- rültüyle konuşan sesler geliyordu. Kulak kı gözetledim. Bunlar iki | barttım ve bunları boylu kişi idi. Biri iri boylu, diğeri orta idi. Hüviyetlerini görsem tanımam.. Bun- s ı A b ki lardan biri diğerine diyordu kit ç K eKiremit ocağındaki ölüyü hükümet bâlâ bulmad Köyümüzden Memiş kayıptır. Acaba bu ölü Memiş midir, diye size haber veriyo - rum. Memiş üç gündenberi ortada görün - mermgitir. Hidise yerinde: B | Kuşadası genel savamanı İsmail Kural, beraberinde hükümet doktoru İzzettin ol- duğu halde Giritli Alinin tarif ettiği Kire- nit ocağına giderken, bir hâdisenin tahkiki icin jarldarmaca celbedilen İsmail ağrından bazı sözler kaçırıyordu: — Ceset, bir değil iki tane ri remit ocağında, Steki Balkandaki altındadır. dir. Biri Ki -| ke- sik söğüdün » Genel Savaman, ayağına kadar gelen bu fırsattan istifade ederek suçluyu bir oto -| nobille hâdise yerine celbetmiş ve ce * mobil y ü ini kendisine em- setlerin yerlerini göstermesini kendisine retmiştir. i | İsmsil, önce Memişe nit olduğunu söyle »sedi göstermiş. ondan sonra da hdi vesbit edilemiyen ikinci bir © Feci şekilde öldürülenlerden Memiş Canavarca cinayetler: Her iki ceset te taba: zer kurşunları altında zorlanmış, sonra da | tanımamaları için çehre derileri yüzülmüş- tü..» Cesetlerin boğazındaki mavi izlerden, ca, bıçak ve mav- daha önce urganla boğazlandıkları da mey- dana çıkıyordu. Bir taraftan hükümet doktoru cinayetler etrafında raporunu hazırlarken öte taraftan genel Savaman (müddei umumi) — İsmail Kural, bu izleri meydana koyan İsmaili sor- | guya çekiyordu. İsmail ifadeden kaçınmakla beraber, ada | yolu üzerinde Gürlük içerisinde çuvala # ralanan kanlı iki mavzerle bir tabancayı ge- | nel Savamana teslim etmiştir. Suçlu kimdir? İsmailin vak'adan bu kadar yakın bir şe kilde malümattar bulunması, bütün şüp - heleri derhal kendi üzerine çevirmiş bulu nuyor.. Saf adam. göya kendisini hâdiseden sıyırmak için işin iç yüzünü açıy — Benim hiç bir suçum yoktur, bu vak" nn faillerini tanıyorum. Onlar (ağam) bü yük kardeşim Ahmetle eniştem Mehmet A lidir. Ben yalnız Memişin onlar tarafın | dan öldürüldüğünü gördüm kimin, nasıl öldürdüğünü, kime ait olduğu: | Diğer cesedi nu bilmiyorum. a|O da ayni şekilde öldürüldükte ç Kişi İki Adamı Öldürmüş Ve Yüzlerinin Derisini Yüzmüşler kızı var.. Mehmet Alinin yanında çalışmak «bedel Fatma da Memişe karşı alâ- ta olan Onu seviyor kalı görünüyor bir kaç aşk ve sevgi cümlesi taati n geri kalmıyorlar, ünde büyük bir hail, Fatmanın babası et Ali var. Mehmet Ali bu aşk mace kavga rasından haberdar olunca Memişle 4, onun hesabını keserek yanından kov- © civarda görünmemesini ve bir daha kendisine tembih etmişti. Buna Meri yer, bütün gün oralarda dolaşarak mayı görmeğe ve kaçırmağa vesile arayıp Hattâ bir akşam Fatmayı kü- ünce onu » Fatmanın aşi duruyordu çük kardeşile birlikte g miş ve kaçırmağa teşebbüs etmişti. Fatma- civardan yeti - nin kardeşi feryadı basın: şenler Fatmayı Memişin elinden almışlar - dı Ölüm plânı: İş böyle ciddi bir safhaya — dökülünce Mehmet Ali, kızına musallat olan Bedel M n vücudunu ortadan kaldırmak için bir ölüm plâm hazırlamıştır. Bu plâna Ah- met ve İsmail de yardım edecek, bir gece vakti Memişin vücudu ortadan kaldırıla - caktı. Hâdise gecesi Ahmet ve Mehmet Ali mavzerli, İsmailde tabancalı ve bıçaklı ol- dukları halde Memişin uyumakta — olduğu çardağa gitmişlerdir. Memişin uyuduğu çar- *|dakta, yanı başında hüviyeti bilinmiyen bir de misafiri vardı. Bu misafir hâdise esna - hda uyandığı ne çullanarak boğarını ve ellerini iple bağ- lamışlardır kalan iki kişiden Memiş söğüt ağacının altına gö- için üç kişi bi n da üzeri- Bu suretle müdafaasız *İtürülerek öldürülmüş ve canavarca hisle - rin sevkile yüzünün derisi de yüzülmüştür. Sıra hâdiseyi gören ikinci şahaa gelmişti. sonra hü- ti meydana çıkmaması için derisi yüzül. aki bu olduğu, n geldiği henüz anlaşılmış değildir. meçhul şahsm kim üzüldüğü için bu adamın tanınması nkân baricindedir. Ahmet, Mehmet Ali ve İsmail hakkında İşe aşk karıştı: Suçlu olarak yakalanan Mehmet Alinin aü i kesik bir söğüt ağa - İN > tarif ettiği £ vel z östermiştir. cının altında € İSTER Ekrem arkadaşımız, reğmeni ge E oda haline gelen Zekeriya $ İstanbulda m mişti. Emniyelt Gazetenizin 29 V unda «Sözün kısası» fıkranın ihtiva et t müdürlüğü gazeteye şöyle bir arihli nüshasının 3 ünc başlığı altında ( sütün zile çık: tin tekzibini dilerim. » 1STER geçen gün kendi sötununda | ofralarından bahset - tiği yazı tamamen asılsızdır. Keyfi on dört yaşlarında Fatma isminde güzel bir| AN İSTER sandık. Ankara tabli ğ rulmadığını bilemez, tekzip göndermiş: ü sahifesinin beşinci Zekeriya softasın sö- iye- Çünkü İstanbul nüfus birinde bulunmuştur. artık İNAN İSTER Biz tekzibi, evvelâ emn tanbol emniyet müdürlüğünden geldiğini anlayınca tevkif karan verilr Adnan Bilget İNANMA! iyet umum müdürlüğünden geldiğini İstanbulda Zekeriya sofraları kurulup ku- dedik, mazur gördük. Fakat tebliğin İs - şaşırdık. anun hiç olmazsa onda biri bu sofradan Onun için tekzibin yerinde — olduğuna, INANMA! DÜ T Memiş bu kızla alâkaldır. | da yalnız kaldıkları zaman Ancak bu aş -| İmali kudretinden Sözün Kısası Fikir Tekzip Olunur Mu ? Ek-Ta Evvelisi gün bu sütunda, son xa « manlarda İstanbulun en kibar ve kül- türel muhitinde taammüm etmeğe başlıyan fena bir âdetin, Zekeriya sof- İzası kurmanın aleyhinde bulunan bir İyazım çıkt | Ben bu yazıyı çoktan - tasarlamış, fakat neşri için bir fırsat kollamakta idim. Bu fırsatı bana veren, sabahlari çıkan bir arkadaşın yazdığı bir hava- dis oldu. Bu havadisin aslı yokmuş! Zabıta bunu tekzip etti. Olabilir. Bir haeberi tekzip etmek, resmi bir dairenin her zaman hakkıdır. Fakat zabıta bunu tekziple kalmadı. Ayrıca Son Postaya da şu tekzip vara- kasını gönderdi. | a«Gazetenizin 29/11/935 — arihli İnüshasının beşinci sütununda (sözün kısası) başlığı altında (Zekeriya sof- rası) sözile çıkan fıkranın ihtiva et - tiği yazı tamamen asılsızdırl» Gıyabımda gazeteye giren bu tekzibi ertesi gün okuyunca hayretim- den dona kaldım. Zira otuz yıllık ga - zeteciyim, Üç defa da matbuatı idare Wı—:lnı—k mevkide bulundum. Fikrin, mülâhazanın, mütalâanın, temenninin tekzibe uğradığını ilk defa görüyorum. Filhakika benim bu sütunum hava- ldir. Ben burada: aşu demem, «Bu o Yahut ki, böyle olmalı - . Okuyuculara — sundu - doğru, amma yanlış - lerimin özü, usaresidir. yıp değil a - bu tekzi - bin neyi istihd. ttiğini anlıyamadım. Bahusus ki ıniyet — direktörümüz, dostum Salih Kılıcın cidden çok yük » k ve çok değerli bir şahsiyet olduğu- ilenlerdenim. Onun za- kanaatin tekziba dis sütunu de; Jolmuş. Bu olmuş...v |mamalıdır dır. ©» deri ğum - ar ke ndi düşünce Onun için 1 yakındı nında, O yazıda, ben fena bir âdetin, batıl bir itikadın aleyhinde hassasiyet gös- terdim. E benim bu hassasiyetim İtekzip ediliyorsa, ben bilâkie doğrulu- |ğuna and içerim ! | Tekzip fena bir hastalıktır. İnsani bazan çıkmazlara düşürür. Binaena - leyh bir yazıyı tekzip etmeden önce, İyalnız onun serlevhasile iktifa etm yüp, lütfen metnini okumak zahme - tine katlanmalı ve hattâ — okuduktani durup, manasıni sonra da üzerinde tartmalıdır. Hoş; bunları pek muhterem Salih Kılıca öğretecek değilim, Onun inkı - lâp prensipleriyle yuğrulmuş apaydın- lık kafası bu hakikati benden çok iyi görür. Fakat Nasrattin hocanın dediği gibl bazı hakikatler vardır ki, bunları bi « lenler, bilmeyenlere öğretmelidirler!. - ——— İltarlık : Tanrıya İsmarlayınız Barhan âşık derler, danişmentlikten dön- ş zarif bir adam varmış. bir köyün kenarından geçert « erkek, bütün köy Bir gün, ken, bakmış ki ka larını gelip ü sıkıyor, bir yandan da ateş üzerinde kay « ju_ıtnnı'.ı* Sormu Kolay gelel Ne yapıyorsunuz orada) — Haliaya ramazan.. Pakmet kayna « İuyoruz! cevabını vermişler. O zaman Burhan üşık — Behey müslümanlar! demiş; neden bu ateşin karşısında böyle zahmete katla « zümün suyunu h « ya ismarlayınız. O, ke- arsan yapam! Tifh Kıral Zogo 180 Mah- kümu Affetti Tiran, 30 (ALA.) — Kral dün Ar- navutluk istiklâlinin yıldönümü müna- sebetiyle, san Fieri mahkümla- rından 180 kişiyi affetmiştir. niyorsu, Sıktığınız İçılara koyup, T e yal syanı

Bu sayıdan diğer sayfalar: