10 Ocak 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

10 Ocak 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i dW kat işin ehemmiyeti ve bazı - sebepler # dolayısiyle kendilerine bu müddetin ) verilmediğini, isterlerse bu karara iti- Üket, hukuku âmme davası # verdiğini, ve bu karara müvekkilinin “nin derhal devam etmesini istedi. — mesi okunmuştur. Kararnamede şun- Y0 — İkincikânım Suikastçıların Muhakemelerine Ya SON POSTA Sayfa 7 rın Saat Osda DevamEdilecel Maznunlar Verdikleri Ilk Ifadeleri Inkâr Ettiler (Baş tarafı 1 inci yüzde) miş ve onu diğer maznunlar takip et- Miştir. Maznunlar şunlardır! Yahya, Üzeyir, Arif, İdris, Şaban, ! Şemseddin, İsmail ve Ali Saip.. Ali Saibin avukatı Hâmit Şevket te kendine mahsus yerde kâğıtlarını dü- | zeltiyor.. Yahyanın Hüviyeti Celse açılır açılmaz reis: Önce Yahya, sonra Aziz, Arif, Şemseddin ve diğerleri sıra ile dizil - sinler, dedikten sonra, Yahyaya hitap etti: — Adın ne, diye sordu. Yahya İs- mail oğullarından olduğunu, Çarşam » banın Otluk nahiyesinde doğduğunu, 316 doğumlu bulunduğunu, okuyup yazmak bilmediğini söyledikten sonra mabhkümiyeti olduğunu saklamışsa da reisin ihtarı üzerine asker — kaçakçılı - gından 3 aya mahküm olduğunu itiraf | etmiştir. Maznunların Hüviyeti Yahyadan sonra Hüseyin — oğulla- rından Üzeyirin hüviyetinin teşsbitine başlandı. "zryir: — B07 tevellütlüyüm. Çiftlik sahi - biyim. 7 çocuk babasıyım! Evvelce | mahküm olmadım, dedi, Arif: — Hasan oğullarındanım, bekarım. Sabıkam yoktur. Ali Rıza oğlu Şemseddin: — Si4 tevellütlüyüm. Tokat nahi - yesi müdürüydüm. Evliyim. Dört ço- cuk babasıyım. İdris: — 294 tevellütlüyüm. Maraşta otu- ruyorum. İslâhiyede dağdum. Derviş Ali maballesindenim. Alış veriş yapa- rak hayatımı kazanırım. Çiftlik sahibi- yim. Sekiz çocuk babasıyım. Bundan sonra Ahmet oğlu Şaban dinlendi. | di Güne seğdülürdün' Ahiner oğlu İe.> mail de Ha: karde olmadığını söyledi. Ali Saip En sonra Ali Saip sorguya - çekildi. | Ali Saip bütün gayretine rağ ğuk kanlılığını muhafaza heyecanımı belli ediyordu. Reis sordu: — Adın ne? — Ali Saip. — Babanın adı? — Emin. — Kaç yaşındasın? — 803 doğümluyum — Nerodâ doğdun? — Gergökte. k — Evlizalin, Çocuğim var mi ? — Evli misni? Çocuğun var mı? — Başka sabıkanız var mı? — Hayır, men 80 - * * | Bundan sonra hâkim suçlulara hita- ben Ceza Kanununun 210 uncu mad .- desi mucibinca kendilerine bir müh - let verildikten sonra muhakeme gü » nünün tayin edilmesi icap ettiğini, fa- raz edebileceklerini söyliyerek sordu: — Bu karara itiraz hakkınız var, İti-| raz ediyor musunuz? Buna Ali Saibin avukatı Hâmit Şev- üzerine | mahkemenin çok yerinde bir karar hürmet ettiğini söyliyerek muhakeme- Bundan gonra müstantik kararna » lar vardır; «Reisicumur Atatürke suikast yap- |ldris, Şemseddin, Şaban, İbeş, ilk tahkikat Tmak için aralarında gizlice silâhh bir Surette ittifak yapmaktan zannaltına ınan, Yahya, Üzeyir, Arif, Ali Saip, İsmail, — Ö-| mer, Talip, Mirza oğlu İsmail, İsa, Cafer, Alim ve Sadi haklarındaki ha - zarlık tahkikatı ikmal edilmiştir.» Kararname meseleyi bir metod da- hilinde daha iyi izah edebilmek için bö- lümlere ayrılmaktadır: 1 — Zamnaltında bulunanların ge- rek hazırlık ve gerekse - ilk tahkikat | sırasındaki ifadelerine kuş bakışı şek-| linde bir bakış 2 — Sirasiyle her maznunun ifa -| delerindeki karakteristik noktaları tes- bit ve buna karşı serdedilmesi imkâ- mna bulunan müdafaa vasıtalarını — da| serdetmek “süretiyle münakaşa. 3 — Bu münakaşa ve - tahlillerden çıkan umumt hatlar. 4 — Netice, Yahyanın İfadesi Yahya ilk yakalandığı Kümbetirde | bir, Andirinde bir, Ankara zabıtasında sırasında — ise sekiz defa ifadesine müracaat olunmuştur. Yahya ilk ifadesinde asker kaçağı | olduğunu, nişanlı bulunduğunu, kızı alabilmek için Suriyeye gittiğini da biraz para biriktirdikten sonra Tür-| kiyeye kaçak olarak döndüğünü ve Akifiye köyüne giderken yakalandı -| ğını söylüyor. Poliste Yahyanın İtirafı 'Tavla oynamakta olan Etemle kah- veci Hamdanın kahvesinde tanıştığı bu adam tarafından kendisine memle- ket hakkında bazı sualler - sorulduğ Kürt isyanı hakkındaki noktai nazarı - mı anlattığını ve Çerkeslerle Kürtleri birleştirmek istediğini, Etem tarafın - dan Recep kaptana bir mektup veri - lerek, mektübu alıp Üzeyir, Maraşlı Hamdi, Ateş Mehmed, Düzceli Yakup namında dört kişiyle zeytinlikten geçe- i, ora- rek vilâyetlerimize gizlice girip kuv - vetlerimizi anlayacaklarını, bu —me-| Sadda Trikkrk' ve Tekkübula * gidilece ” 314 doğumlu ve evli olduğu- | Zini, Halep hududuna yaklaştıkları za- nu, iki de çocuğu bulunduğunu söyle- man aptest bozarlark, en Hamdinin ü- F zerinde tabanca ve bom pulund ğunu gördüğür a oğullarından Şabanın İlarla geçerek Karamezar köyüne gel nu, evli, fakat çocuğu ' diği ve Akifiyeye giderken ya mtı izah ediyor. Yahya, Çerkes Etemle kahvex nıştığını ve Çerkes Etemin kendi: — Ben sana bir vazife vereceğim. | mek üzere iken silâhları kasabanın ha- / Millt mücadeleye iştirak etmiş ve bit min için kı k ini tarassut eder, onun için elâ Hayfaya, Davut isminde birisi- niü yanina gönidereyim, benden mek: | tup alınca derhal gel diyerek Hayfaya| gönderdiği ve Hayfada altı ay kadar| çalıştıktan sonra Etemin bir mektubu ile tekrar Ammana çağrıldığını, Am -/Suriyeye kaçmadan evvel tanıdığı- manda Etemin kendisine: «— Ben Türkiyeden mektup al- dım. Dört kişi Türkiyeye giderek sui- kasti yapacaksınız» dediğini ve ken- disinin bu işi nasıl yapacakları suali - ne karşı ise: —— — | «— Maraşta, Çakmak köyünde İdris lerde teşkilât yapıyor. Bu a ben, Maraşlı Hamdiye bir mektup ve-| receğim. — Hep - birlikte - gideri mektubu. Vldıîn verinciye Eadar Küm- betir köyünde vaktiye burada şoförlük yapmış olan Arifin (Üzeyirin kardeşi) ! evinde saklamırsınız. — P| Bu dört kişi suikast yapmak için ha- lrekcı ettikleri zaman sen de döner ge- lirsin. Ben sana ayda on beş lira veri « rim. Sevdiğin kızla burada rahat, ra - hat yaşarsın, dediğini ve Etemin ken- disiyle bu dört kişiye silâh verdiğini, kendisinin bu dört kişi ile hududu ge- çerek onların. Kümbetire gittiklerini Suçlular Hakkında İstenen Cezalar (Baş tarafı 1 inci yüzde) her ne olursa olsun memlekete düşma- nın girmesine ve istilâsına yardım e - den ve mali bir iştirak — tarzı ile veya erzak mühimmat vermek suretile düş- manin askeri kudretini arttırmağa ça- hşan veya arttırma vasıtalarını bulan ve kolaylaştıran ve bütün bu işler için düşmana veya vasmıtalarile müzakere. ye girişen kimse idam cezasına mah - küm olur, Madde 146 — Türkiye Cumuriyeti Teşkilâtı Esasiye Kanununun tamamı- ni veya bir kısmını tağyir veya tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül etmiş olan Büyük Millet Meclisini 18- kota veya vazifesini yapmaktan men' e cebren teşebbüs edenler idam cezası- na mahküm olur. 65 nci maddede gösterilen şekil ve suretlerle gerek yalnızca gerek bir kaç kişi ile birlikte kavli veya fili fesat çı- kararak veya meydan ve sokuklarda ve nisan toplandığı mahallerde nutuk irat veyahut yafta talik veya neşriyat icra ederek bu cür vik edenler hakkında yapılan teşebbüs derecesinde kalır isa — dahi, idam cezası hükmolunut. Madde 147 — Türkiye © yeti İcra Vekilleri Heyetini cebren 1- kat veya vazife eti işlemeğe teş- görmekten — cebren menedenlere, bunları teşvik eyliyen - lere idam cezası hükmolunur. Madde 149 — Her kim, hükümet aleyhine halkı — silâh ile ityana — ve Türkiye ahalisini birbiri aleybine «i landırarak mükateleye teşvik eyler ine on beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapse konulur. Eğer teşvik neticesi olarak iayan ve- ya kital zuhur etmiş ise buna sebebi » yet veren yahut asilere kumanda eden kimseler idam olunur. Bu cürümlere yalnız iştirak etmi altı seneden aşağı üzere ağır hapse konur. Madde 156 muür hakkın- da suikastta bulunanlar ile buna te şebbüs edenler olanlar olmamak Reisie i teşebbüs tam derecesinde ise id. cezakile nakıs ise müebbet ağır hapis ile cezalandınılır. S0N! 'beraber hududu geçen arkadaşlarının kendisi Karamezara ayrılırken Mara- şa İdris Beyin yanına gittiklerini, Re-| cep kaptan e tu. jör verdiğini, İdris Beyi kendi £ | p | a dris| BŞ Bey vardır. Bu adam büyük vilâyet -| P © Saçlulardan Yahya ni, tanıması sebebiyle sevdiği kızı almak için kendisinden para almış ol duğunu söylemiştir.» Diğer Maznunlar ni & 5 Diğer maznunlar dahi İsanın beya- Y F“'."d'."r“'" Karaaszar . köyünç gel natınî kâh- teyit, kâh tekzip etmekte - siinl, -(29) gön Sadar bosanı helegi - dirler. . Yukarıdaki beyanat zabıtada l frunda maznımlar zabıtada söyledik -! |leri sözlerden rücu etmişler ve işte methalleri olmadığını söylemiğlerdir. Ş Ali Saip Hakkındaki Kararnamede Neler Var? Ali Saibe teallük eden kısımda müstantik mumaileyhin böyle bir şe ye girip giremiyeceğini münakaşa et- meyi bir tarafa bırakarak Ali Saip is- minin ortayâ atılmasına İsanın sebep olduğunu zikrederek Üzeyirin Ali Sa- ibe mektup getirdiğinde şüphesi ol- |madığını ve çünkü Ağustosun (4) ün- cü gününe kadar Ali Saibin Adanada bulunduğunu ve Üzeyirin Ali Saibin eski adamlarından olduğu için her ne |kadar mektup bulunmamışsa da Ali| Saibin bu işte methali bulunduğunda | |şüphesi olmadığını söylüyor. | | Ali Saip, müdafaasında kendisi: lisnat olunan bu sözlerin kâmilen i İra olduğunu ve tahmine nazaran bu işi mütegallibeden Sarı bahçeli Ah -| |met adındaki bir adamın iftirasından doğduğunu ve kendisinin Atatürke karşı hiyanet etmesine akli, maddi hiç bir sebep bulunmadığını beyan ediyor. Kararnamede maznunların Türk ce- za kanununun 168 inci maddesine gö- re cezalandırılmaları istenmiştir. Kararnamenin okunması - saatlerce sürmüştür. Yahya İnkâr Ediyor! Kararname okunduktan — sonra ilk önce Yahya sorguya çekilmiştir. Yah-| ya zeki ve cin fikirli bir adamdır. Ken- disi hâkimin sorgularına bilâtereddüt ve çekinmeden cevap veriyordu Vak'anın nasıl olduğunu pürüzsüz bir ifade ile anlattı. İfadelerinden bir sergüzeştci rolü- nü oynadığı anlaşılmaktadır. Gayet İsoğuk kanlıdır. İlk tahkikat sırasında bütün itiraflarını tâ iptidasından hâ -| |kim huzuruna gelinciye kadar ya jane |darmanın yahut polisin eza ve cefa İyaptığı için bu türlü ifade vermek mecburiyetinde kaldığını, evvelki ifa- delerinin asıl ve esasi olmadığını, da - İyak ve işkenceden kurtulmak için bu |ifadeleri biribiri arkasında sıraladığını | yardu. Üzeyir Ali Saibi Görmemiş Yahyadan sonra Üzeyir sorguya çekildi. Üzeyir 45 yaşlarında, orta boylu, tıknaz, kır saçlı bir adamdır. |Fakat burada Türklere hafiyelik eden | ricinde sakladığını, © sırada kendisi- İstiklâl madalyası almıştır. Bu madal-| Fransız Elçili Yakup adında birisi var. Senin hare -|nin yakalanmış olduğunu, Kendisiyle ya da bugün göğsünde bulunuyordu. Üzeyir de, Yahya gibi, hâkim huzu- runa çıkıncıya kadar verdiği ifadele - İrin korku ve tazyik neticesi olduğu -| nu, ancak kendisinin — poliste dayak yemediğini, yalnız uykusuz ve aç bı - rakıldığını söyliyerek, dört buçuk se- nedenberi Ali Saibi görmediğini ve ev- | velki ifadelerinin tamamen yanlış ol- duğunu söyledi, Arif Ne Diyor ? Bundan sonra Arifin ifadesine müracaat edilmiştir. Arif, Üzeyirin | |kardeşidir. Çok genç olan bu mazmu -' İnun yanaklarından kan fışkırmakta - dır. En çok işkenceye uğrayan oldüğür. nu heyecanla anlatmıştır. Bugüne kadar yerdiği ifadelerin zorla yapıl. İmış olduğunu ileri sürüyordu. | — Nahiye Müdürü Ne Anlatıyor? Dördüncü olarak s#orguya çekilen Şemseddin, natıkası son derece kuv - İvetli, gür sesli, Avrupada tahsil gör - müş bir zat.. Babası senelerdenberi adliye mesleğinde çalışmış, ceza veis- ranına tutularak ölmüş Bir Şifre Şemseddin vazife başında iken ken- disine gayet uzun bir şifre geldiğini, | bu şifrede Atatürke bir suikast teşeb büsü hazırlandığı, Suriye hududundan bazı şahıslarm geçmek üzere olduğu ve kendisinin müteyakkız lâzım geldiği bildiriliyordu. Şemseddin hemen faaliyete geçerek bulunması i yaptıktan sonra Arifin evine git-| yerilen ifadelerdir. Müstantik huzu -|bunları aramağa başladığını, jandarma yüzbaşısiyle arası açık olduğundar oldukça gürültü ve münakaşa edildi ğini bir müddet sonra valinin kendisin vekâlet emrine aldığını, bilâharı Ankaraya getirildiğini, bir kaç dek ifadesi alındığını, fakat dayak yemedi gini, lâkin çok hakaret söyledikten sonra; Atatürkün bütün millete ışık verdi ğini, ona kalkmak istiyen ellerin daha kalkmadan kopacağını ve kırılacağıni ilâve etti. Ali Saip Kendisini Müdafaa Ediyor Maznunlardan en son Ali Saip sor guya çekilmiştir. Ali Saip reisin suallei rine şu cevapları vermiştir: — Kendi talisizliğimin eseri ola - rak bu davaya karıştım. Üzeyiri dört buçuk senedenberi görmedim. (Maz - nunları göstererek) Şu adamlar içeri- sinde yalnız Azizi tanıyorum. Eğer A« zi bu dört buçuk sene içerisinde bir defa görmüşsem bana tevcih edilen is- natlara razıyım, «Ağladım» İlk defa masuniyeti teşriiyem kaldı- rıldıktan sonra hâkimin karşısına çık« tığım zaman ağladım. Ben on yedi yıl- danberi Atatürkün en itimatlı bir ne- feri idim. Tabit böyle bir vaziyet kar « şısında ağlarım. Çünkü suikastçılar a- rasına adım karıştı.» Müddeiumumile Ali Saip Arasında Bir Muhavere Bü sıralarda, Ali Saip, müddeiumu« miyi işaret ederek: " «— Bu iddia makamını işgal eden genç sözlerimi tahrif ederek ifade et- miştir.» dedi. Bunun üzerine müddeiumumi Ba- ha Arıkan ayağa kalkarak; bu - «tah rifv sözünün bir hakaret teşkil edece gördüğünü ği mukabelesinde bulunmuştur. Ankara Ermiyet Direktörü İşkence Edilmediğini Söyledi Maznunların ifadesi alındıktan son- ra mübaşir bağırdı: — Emniyet direktörü Sadrettini.. Sadrettin girdi. Hâkinin maznunları tanıyıp tanımadığı — hak « kındaki sualine, hâdise dolayısiyle tar nıdıiğı cevabimı. verdikten sonra dedi ki: — Bu maznunlardan hiç birine da yak atılmış değildir. Açtılar, ben onla- ra yemek buldum. İstirahatlerini te « yola getirttim.» i Tarafından Verilen Tahkikat Raporları Muhakeme esnasındaki duruşmalar salona k hararetli safhalar göstermiştir Mahkemede müddeiumumilik ta: fından verilen bu davaya ait bir. çok mektupları ve delilleriyle Fransız elçik liği tarafindüği tevdi ödkkmüşolai w kikat raporları da okunmuştur. Avukat Hâmit Şevket muhakeme esnasında sıkı sık müdahalelerde bu » lunmuştur. Muhakeme Neden Geri Bırakıldı? lddia makamı, hukuku umumiye pahidi olarak emniyeti umumiye ajan- larından İzzetin verdiği raporu heyeti çol 'hâkimeye tevdi etmeseydi, belki bu ge- €e, maznunlar müdafaalarını yaptık - tan sonra, bir karar alınması beklene- bilirdi. * Muhakeme saat tam on dörtte baş- ladı ve gece saat 22 de bitti. Türk ad- liyesinde bu kadar uzun süren bir da- vaya rastlanmamıştır. Muhakemeye cumartesi günü saat Yeni Neşriyâ D —MLL—Eİ— — Nikbin Olunuz — Muallim Ahmet Halit kitap evi tarafından çıkarılan bu eser Vik r Poşenin en güzel eseridir. İçinde alâkalı bahisler vardır. Akbaba 14 Yaşındı Akbaba refikimiz on üçüncü yaşını bie tirmiş, bugün on dördüncü yılına —ayı basmışlır. Arkadaşımızı tebrik eder, mi waffakiyetlerinin devamını dileriz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: