10 Ocak 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

10 Ocak 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MT ET MADT ND SA ee a SAa TTARCETTAE 5 10 İkinçikânn —- SON POSTA ÜRKLER <& ROMA KAPILARINDA 10/1/936 Yazan: Gerbart Eller Attilâ, nt Hüi el Şahinini De Berab Panonya Bu aralık kral At tilâr e d sceğini ve ve takviye ile meşgul olacağını zann diyordu. Bizans'a karşı yapılan son sef mal Steplerine bir çok ganı vet akıtmıştı. Medent n temasa gelen Hünler bu servetir kullanılacağını görüp öğrenmşilerdi. Bu esnada kral Attilânın zı da değişmişti. Göçebeliğin icap et- tirdiği sadelik yerine biraz lüks kaim olmuştu. Kral, bu lüksün gittikçe art- masını, kısmen hoşnutsuzluk, kismen de beceriksizce gizlemeğe çalıştığı bir güururla karşılıyordu. Merasim Nizamnamesi Romadan ve Bizanstan murahhas- ları ya atta veyahut çadırında kabul ettiği görülmüyordu. bi bu kn?ıul merasimi için kat'i bi sim nizamnamesi k: Öneges r mera- aleme almağa mec- bur olmuştu, kral Attilâ bu niza: meye riayet olunmasına pek ziy hemmiyet veriyordu. Kral Attilâ İstanbuldan akıp gelen al- tın deresini hasislikle yalnız kend mna- ade e- ne zında ve Roma hamanını havi bir kösk kurdurmağa muvaffak olmuştu. —Bu köşk Tsalyada esir edilen bir Yunan- h mimar edilmi; Orestes dahi kralım ahşap öarayı ya- nında kendisine küçük bir ev yaptır- mıştı. Hün'lerle Sormat'lar ahşap lerden ve çadırlardan — aynılr Ş tahsis etmiyordu. Öneges, Roma t tarafından inşa ev- dı. Bunların, yalnız giydikleri lerin ziynetinde kullamılan altın eşya nin artmasında eskisine ni: fark görülüyordu. Genç Hün'ün Yüzü bir Hadım ağasının iğfalâtina kapıl- mayan Edeko kral Attilânın * yanına geri döndüğü zaman Krizafyüs tara- fından yapılan teklifleri aynen krala anlattı. Attilâ, sanki işitmiyormuş raporu dinledi sonra yalnız: — «Akıllı davrandığına iyi — ettin.» demekle kanaat etti ve Edekoya yol vermeden evvel, genç Hün'ün köşeli, hiç de yeni bir bi, Edekonun. verdiği şey solgun yüzünü dikkatli ve müstehzi bir bakışla süzdü. Kral Attilâ Garbt Roma devletinin baş kumandanı Aetiüs ile arada sırada berayı nezaket —ma: Z mektuplar teati ediyordu. Sanki iki taraf biribiri- le anlaşmış imiş gibi, Attilânın — geri isted kâselerle prenses Honorya meselesi hiç mevzuubahsolmuyordu. Esasen Garbi Roma devletiyle Attilâ arasında, Bizans'la olduğu gibi sık sık ihtilâflar çıkmıyordu. Panor, ya hudu- dunda sulh ve asâyiş hük m sürüyor- du. Hattâ bir defa Romanın hudut halisine karşı Germanların Yyaptıkla bir hücum, Hün suvarilerinin yardımı ile defedildi Garbi Romaya Bir Hizmet Kral Attilâ bu gibi hâdiselerde Ro- maya bir haber göndererek Şarki Ro- ma im -;:xmmrluğl*-"““ bir generah sı- fatiyle Garbi Roma devle mette bulunduğzundan dol ne bir hiz- yı kendisi- ni mes'ut saydığını bildirmek fırsatı- ni hiç kaçırmıyordu. Bir zaman sonra bu muhaberele- rin de arkası kesildi. Ancak kral Atti- lâ, civar prenslerini yazın bir av e cesine davet ettiği zaman, Romaya bir haber göndererek — metalibatını havi mektubunun cevapsız kaldığını nazi- kâne bir lisanla hatırlattı. - (baretti. Fakat, kral ile ke arı SN MAT | Ç Aectiüs bu mektuba bü hemmiyet verdi ve bizzat — Attilâ'nın nezdine giderek Hün kralı ile temasa |gelmeği teklif etti. Fakat Jonun bu teklifini - reddetti, kalması daha mühim olduğunu söyle- di ve vaktiyle de kararlaştırıldığı vec- |hile Tatüllü imparator Romada | ü Attilâya gönderdi. K4 Afrikadan Haber Attilaya bu aralık Afrikadan dahi haber gelmişti. | — Hün Kralının av davetine icabet | Vandal i uzun müddet bekledikten sonra |eden açık renk gözlü prensi, - yet kralın huzuruna çıkacağını haber alarak sevindi. Bu huzura çıkmak av- da Attilâ ile beraber atta gitmekten i- arasında jisap eden hürmet mesafesini muhafa- za ederek on beş dakika kadar Attilâ- yı takip ettikten sonra, prensin sabrı ıdi. Acaba krala habe ze ba bir müddet dü Mademki kral benimle konuşmak is- getiren mi evvelâ € kral mı diye dü. Kendi kendine: temiyor, o halde neden beni yanına ağırttı, dedi. Onun için sözü açmağa çağı | karar vererek: — «Kral Attilâ, de — Afrikada şahinle avlanmaktan hoşlanırız.» de- di. | — Attilâ, başını eğerek nü tasdik et ensin sözü- ikten sonra atını sürdü. Yalnız gözleriyle Vandal prensini bi- Vandal altında giyilen | prensi, raz süzer gibi oldu. Afrikanın sıcak güne kıyafetiyle, aşağıya doğru aşını ve ens ni Örterek tüsüyle, Atti sarkan beyi Hünlerin Steplerine gelmişti. prensi süzdükten sonra ne baktı. Sivri Kanatlı Şahin Kral, atın dizginlerini doğru kaydırarak kuşu okşadi. Attilâ tığı zaman şahinini daima ken- de taşırdı ve kendisi meşgül o- labildikçe kuşa başkasının — baktığını ve yem verdiğini istemezdi. O, sivri |kanatlı ve güvercin mavisi renkli a- dirseğine | - Bu Akşam i P E K sinemaşında GÖ eee b emlii Arif Cemil aat Çeviren: Ava Çıktığı Zaman, Daima dü Kral nihayet söze başlayarak dedi ki: | — 4Şikâr görününceye kadar sab- İredip beklemeği ve zamanı gelince birdenbire şikâr üzerine atlamayı bu avcı şahin bize öğretir.» Vandal prensi, Attilânın ağzından avdan başka şeyleri, istikbali andığı at kendisi, kavranabilecek manâdaki çıkan bu sözlerin 1 yavaş |yavaş anlayabildi. Fa arı ziyade dedi ki: «Kralım Gayserik gönderdiğin D .. .. uş (Baş tarafı ? inci yüzde) Siz o zaman beni bu arzumdan vaz geçirmek için söylemedik söz bırak- mamiş, ve sonunda beni iknaa mu- vaffak olmuştunuz. Doğurttuğunuz çocuğumu kuca - ğıma alışımdan sonra da yanıma gelmiş ve bana: — Ben, demiştiniz, çocuk düşü meğe taraftar değilim. Fakat eğer Janneleri razı olurlarsa doğmuş ve haftalarını doldurmamış çocukları zehirle öldürürüm. İsterseniz şimdi sizi de, doğurmak istemediğiniz bu yavrudan kurtarayım! Ben gülerek yaptığınız bu şaka- yı ciddi sanarak, yavrumu öyle kor- kuyla sıkmıştım ki, biçare göğsüm- de hamur gibi ezilecekti. Şimdi © düşürmekliğime mâni ol- duğunuz yavru, içeride gördüğünüz (25) yaşındaki delikanlıdır. Onun hâmile olan zevcesi de, vaktile beni vaz geçirdiğiniz niyeti besliyor. Ve ben sizden, onu da bu cahilâne arzudan vaz geçirmenizi dileyorum! Ben, ihtiyar kadının göz yaşları içinde yaptığı bu ricayı yerine ge - tirdim. Evvelisi gün ihtiyar kadın kuca- büsbütün | ğında vaktile düşürmek istediğini | oğlunun çocuğile ve gelinile geldi: Çocuk hastaydı, ve genç kadın, riyor: | . Doktor! Ona bir gy olütüe uru Sayfa 9 Kadınlar Niçin Çocuk ürler? |bile dayanılmaz külfetlere bağlıdır. Hele çocuk birden ziyade olursaş bu külfetlerin altında mucizeye mütevakkıftır! ezilmezceli 3 — Bugün ekseri aile, babala « rında çocuklara karşı büyük bir lâx ,kaydi sezilmektedir. Kadınları me« yus hareketlere sevkeden mühim se« bepler arasında bunu bilhassa saya mak isterim! 4 — Bazı yüksek aileler de, ço « cuklarını yorulmaktan — kurtulmak için düşürmek isterler. — Yani vücutlarının tenasübü « nü bozmamak uğrunda bir hayatıl kıyarlar? Kadri Raşit gülerek: -*Yok, dedi, öyle demeyin. Ka |dınlara fazla hücum etmiş oluruz, |Hem benim söylediğim de ayni ka; |pıya çıkıyor zaten! Ve ilâve etti: Maamafih, bence en büyük tehlike, çocuk büyütmek güçlükle. |rinin köylerde de hissedilmesidir. | Ben, muhtelif vesilelerle sezdi ğim bu tehlikeye bilhassa — işarel etmek isterim. — Bütün bu tehlikeleri önlemek liçin alınabilecek tedbirler nelerdir? Çocuk bakımını devletleştirmek mi? — Asla. Çocuk bakımı devletleş « sözlerden (bir kaç ay önce doğmadan öldür - tirilirse, çocuklar anne muhabbe « k konuşmayı tercih ederek 'mek istediği yavrusunun üstüne tit-|tinden uzak kalacaklardır. Bunun neticesinde hâdis olacak vaziyet, insanlığın yegâne kıyme « beri aldı. Fakat bu haber kâfi dere-|ben çıldırırım! diye çırpınıyordu. |tini teşkil eden «muhabbet» i azak İcede vazıh değildi. Ben buraya sara- şitmek ve işittiklerimi kralıma bil- dirmek için geldim.» (Arkası var) ,—Ölu 'Soyan İki | Sabıkalı | Polis dün müddeciumumiliğe Bu hur oğlu Davidle Osman adlı iki sabıkalı verdi. İddia edildiğine gö- re bunların suçları - ölü soymaktır. Bu garip iddianın iç yüzü şudur: Boğazkesen caddesinde Hamdinin kahvehanesinde oturan sabıkalı - İlardan Nusret dün orada ecelile öl. müştür, Davidle Osman bunun ya - kın ve iyi arkadaşlarıdır. Ölü bir in üstüne uzatılmış gömme müsaadesi için polise ve müddeiu - 'mumiliğe müracaat edilmiştir. Bu elindeki şahi-| yuamele yürürken Davidle Osman | karıştırılmaktadır. Bu suretle de ci- bir fırsat bularak evvelâ - ölünün ceplerini aramışlar, sonra da aya - ndaki iskarpinleri çıkararak kaç- mıslar. Bımu bir kız polise haber vermiştir. Biraz sonra Davidle Os- man yakalanmıştır. David: — Nusret arkadaşımdı öldü. Mi . rasçı da yok. Ayakkabıları yaban - İcıya gideceğine biz alalım, dedik, |diyor. Dünya edebiyatının Şaheserlerinden bırmi ve Fransız filmlerinin en güzelini gö stereceksiniz. FAKİR BİR DELİKANLININ MARİE BELL En zengin #ahnelerde çevrilmiş hisei, HİKÂYESİ Baş rollerde : PIER RE FRESNAY heyecanlı ve çok meraklı bir mevzu Herkesin seveceği film Filme ilâve: Paramoant Dünya Haberleri, Bunun gibi nice misaller göste - rir'ki kadınlar ya yaratacakları ha- yatın sıcaklığını duymadıkları, ya- hut ta analık mazhariyetini tatma - dıkları devirlerdedir ki çocuk dü - sürmek bahanesi bulmakta hiç zor-| luk çekmezler! | Fakat çocuk düşürmeyi farzlaş - tıran çok ciddi sebeplerin mevcu -| .|diyetini inkâr imkânı yoktur.: Bunların başında bittabi fenni İolanlar gelir. Fennt bakımdan ço - |cuk düşürmek mecburiyeti hâsıl e- lunca iki doktorun raporu işi ka - nun dairesinde halleder, Ve bundan başka şekilde çocuk düşürmek, kanun indinde 1sı:ıyılıı'. Maamafih bu cinayet, her gün, her yerde, ve tıpkı hakiki ci - jnayetler kadar gizli tutularak iş - lenmektedir. | Bu yüzden de bittabi işe alay - dan yetişme ebeler, mutatabbibler nayet, bazan da hem çocuğun, hem de annenin hayatına malolarak çi |teleşmektedir. | | Bunu hesaplıyan bazı memleket- lerde, çocuk düşürmek - için fenni sebepler gibi içtimai âmiller de na- zarı itibara alınmıştır. Oralarda, — içtimai — sebeplerin mevcudiyetini isbat şartile de ço - cuk düşürmeye müsaade olunur. Bence içtimai sebeplerin en ba-| sında çocuk büyütmenin güçlükleri- | ni saymak lâzımdır. Çocuk büyütmenin — güçlükleri, | bittabi «hayat» n güçlükleri de - İmektir: 1 — Bugün iş hayatına atılan ka- dınlar hayli çoğalmışlardır. Onlar, çocuklarile meşgul oldukları tak - dirde, işlerinden, yani ekmeklerin. den olacaklardır! | 2 — Bugün, bir çocuk, eskisi gi - bi, üstünkörü bir tahsille hayatını kazanamaz. Çocuklara, muhtaç ol- dukları yüksek tahsili verebilmek cinayet | tacaktır. Tabii sevilmiyen çocuk, sevme « |sini de öğrenemiyecektir. Ve o takdirde mayasını sun'ileş. tireceğimiz — insanlığı, hayvanlığa doğru götürmüş olacağız! — Ailesiz. büyümüş çocuklar, sevmesini öğrenememişler midir? — Hayır! — Çocuk bakımını, çocukları ai- İle muhabbetinden tamamile mah « rum bırakmadan da devletleştir « imek imkânı yok mudur? — Yoktur! — Şu halde sizce, kadınların ço - cuk düşürmeye devam etmeleri, ço. İcuk bakımının devletleştirilmesine müraccahtır? — Hayır. Bence hükümet, ka « dınları çocuk düşürmeye mecbur e- den sebepleri, çocuk bakımını dev. letleştirmeden de ortadan kaldıra- bilir! Onlara, ihtiyaçları nisbetinde |yardım eder! | Vedaa hazırlandığım sırada: Üstat, son kanaatlerine hayli zıt düşündüğümü — hissetmiş — olacaktı |kiz — Vallahi, dedi, ben, muhabbe- tin ruhlar üzerindeki müsbet rolü. nü çok ehemmiyetli sayıyorum. Ve adaha asri» düşünemediğime mü « tecssir değilim! Selim Tevfik Son Posta/, İLÂN FİATLARI ! | — Gazetenin esas yazı: n iki satırı bir (santim) sayılır, 2 — Sayfasına göre bir san tim ilân fiatı şunlardır: Bayfa | sayfa | « yia (mayla |Diğ 1 K 3 $ p 400 250 200 |100| 60 Ki Krş. | Krş | Ku ı;’ 80 "e | Kıfı 3 — Bir santimde vasati (5) kelime vardır. ve kalın yere santimle ölçülür. 4 — İnce yazılar tutacakları göre te, fakir değil, orta halli aileler için

Bu sayıdan diğer sayfalar: