11 Ocak 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

11 Ocak 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

OŞTA Eski Istanbul Hayatı Bütün Yasaklara Rağmen Eski Istanbul Kadınları Nasıl Giyinirlerdi?.. Gül Pembesi, Kenarı Sırmalı Damiskadan Şalvar.. Göğsün B utun m ikinci asırda İngiltere sefirinin 1 olan Madam Montegüdür. Ma- Montegünün mektupları — (*) şlı başına bir hususiyeti haizdir. tmişlir. 1205 e doğru Üçüncü Selim ka- dınların açık renk ve uzün yâkalı İferace giymelerini menetmişti. Ziy- Şnet taşımak, sokaklarda elmas, pir- Manta ile dolaşmak memnu idi. Bue n içinde Üçüncü Selim şu hatti İhümayunu çıkarmıştı: — Nisa — taifesi çık renk - feracelerle çarşı bazarda gezip e - Eski İstanbul kadınl arı bir cami önünde ve sarkık. Üzerine takriben dört par- |yor. Üzerine ne yakışırsa, meselâ çi- İdepsizlik ettikleri mesmu'um ve man- Zurum oldu. Fimabat açık renk fe- Tace hadden ziyade yaka giyme- yip İıdukîı irzuedebiyle olması — ikti - bi za edenlere tenbih ve terzilere da-| “İmaslar ve ça oe İsüslü. Fakat masraf mak eninde bir kemer bağlanıyor. — İçek veya sorguç konuluyor. Mama- Z:ıiııbdmlırm Wı:ı hep |fih şimdi en çok moda olan, muhtelif kıymettar - taşlarla taşlardan yapılmış büyük bir demet etmek İstemiyen- | takmak, İnciden — çiçek — goncaları, hi bu makule edepsiz esvapları elf el a Silkr el « diktirmeyip şâyet men'ü yasağ ede- Sin. Bu makule şeylere aralık ara- lık bakılmak ve yakalar kesilmek 've bazı edepsizleri nefyübilât eyle- mek lâzim — iken niçin — bakmayor « sun. Her kim olursa olsun men ve €lbette defeyleyüp halkı edebiyle gezdiresin.» yalar var. Bütün bunlar okadar sa - natkârane yapılıyor ki, bu kabilden bu derece güzel bir şey tasavvur et - veek Tni hağelinl Sağlei SiNdl uzunluğu ile arkaya dökülüyor. İnci- lerle, kordelâlarla süslenip birçok ör- gülere ayrılıyor. Ömrümde - buradaki Renklerini Gösteren Elmas Düğmeli Tül Gömlek... 'bar Sayfa 7T Yeni Evkaf Teşkilâtı İşe Başladı. Yeni Kurum Münasebetile İşler Muvakkaten Durmuş Vaziyettedir İstanbul Evkafı evvelki günden iti- işine başlamışlardır. en yeni bir teşkilâtla idare edilme-| — Beyoğlu evkaf müdürü Abdülhalim ğe başlamıştır. Yeni teşkilâta göre Baki henüz gelmediği için müfettiş - İstanbul evkafı iki müdürlükle bir baş lerden Cemal kendisine vekâlet et Baş müdürlük vekâletine Evkaf Mü- — Beyoğlundaki müdürlük Telgraf so- dürü Niyazi tayin edilmiştir, |kağındaki Evkaf apartımanında, Ka « Niyazi tekaütlüğünü istediği için dıköydeki de Kumlukta belediye dai- bir ay sonra vazifesinden ayrılacak ve resi yanında kiralanan bir binada yerine bir baş müdür tayin ed.ilucnl-;yu'le.melne&. tir. — Başmüdürlük İstanbulda şimdi- — Baş müdürlük bu müdürlerin tah « ki evkaf dairesinde kalacaktır. Ayrıca silât işlerini mürakabe hakkını haizdir. Kadıköyle Beyoğlunda da birer müdür-/|Dün eski müdürlük memurları yeni Tük kurulmuştur. Kadıköy evkaf mü - kadorlara göre tayin edilmiye başla - dürlüğüne İstanbul evkaf varidat mü- mıştır. dürü Hilmi ve Beyoğlu müdürlüğüne — Yeni kadrolar dar olduğu için beş de İzmir evkaf müdürü —Abdülhalim altı momur açıkta kalmıştır. Evkaf U- Baki tayin edilmişlerdir. mum Müdürlüğü memurların mağdur Bu yeni teşkilâtın kadroları evvelki olmaması için bünların başka — yer- gün tebliğ edildiği için eski teşkilâta lere tayinini düşünmektedir. Bugün - dayanan bütün encümenler faaliyetle- den itibaren taksim edilen eşya yeni rini durdurmuşlar ve tasfiye ve devir müdüriyet binalarına nakledilecektir. Bir Kadın Kundakçıl! (Baştarafı 2 inci yüzde) saat sonra bir kadının, ayni mahalle « de (8) sayılı evin önüne geldiğini, üstünden paçavralar çıkarıp kapının mastan yaseminler, sarı yakuttan fül-| zıl alevler baş göstermiş ve bir iki saat içinde o iki evle birlikte civardan daha (4), (5) ev kül olmuştur. Bir müddet sonra Âteşpare mahal- lesinden (4) numaralı evin önünde |vece yarisı bez parçalarının alevler sa- İça saça yandığı görülmüş, söndürüle - rek tehlikenin önü alınmıştır. Bir gece arasına sıkışlırdığını görünce gizlen - diği yerden koşup kadını yakalamıştır. İşte bu kadın Necmiyedir. Üstünde de gazlı bezler bulunmuştur. Necmiye, annesi Fatma ile birlikte zabıtanın bu işle alâkadar merkezine teslim edilmiştir. Tahkikat devam etmektedir. Her iki suçlunun bir ,iki gün içinde adliyeye Buna rağmen Osmanlı kadınları bildikleri gibi geziyorlardı. Ledi Montegü özenip bezenmiş, — o zama- nın kadın elbiselerinden bir tane de kendisi için yaptırmıştı. Diyor ki: — Evvelâ gayet geniş bir şalva- rım var. Bu şalvar bacaklarmı ör- terek terliklerime kadar iniyor. Şalvar gayet ince, gül pembesi, kenarı sırmalı damiskadan. Terlik- lerim beyaz — deriden ve sirma — işle- F meli. Şalvarın üzerine beyaz ipek-| — Ledi Monteğü 12 inci asır İstanbul ten, etrafı kâmilen işlemeli bir tül kadını kıyafetinde Bömlek sarkıyor. -Gömleğin - kolları y kemerleri işlemeli satenden yapı- Zeniş ve kolumun yarısına kadar. yorlar. Kemerler önden elmaslı bir to- Yakası bir elmas düğme ile ilikli. İka ile bağlanıyor. Kürk, bazen kul - Gömlekten göğsüm renk ve şekli ta- / landıkları, bazen de hiç kullanmadık - Mamen görünüyor. Entari, âdeta vü-|ları bir şey. Kürkler ağır, kıymetli Vüde göre biçilmiş bir ceket. Fakat|Dibadan, içleri kakım ve samur kaplı. A p kadınlar kadar güzel, bu derece gür saçlı kadınlara tesadüf etmedim.» Bu enfes giyiniş ve süslenişe hay- ran kaları Mıb-"nıı—mhı:ı gönderdiği bütün mektuplarında Os - manlı kadınını öğmüş, * durmuştur. Hükümetin sırmalı ve ipekli kumaş -| ları, inci ve elmasları kontrol altımda bulundurmasına rağmen kadınlar bil. dikleri gibi giyiniyorlar, «Yasağ» için çıkarılan hatı hümayunların — tesirleri kalmıyordu. Meselâ 1128 de Bürün - cük üzerine sırma işlemeli kumaşlar, sırma püskül ve saçaklar, saçaklı sır- ma ve yemeniler, ağır sırma — işleme çekmeler, bükme kaytanlar menedil - mişti. Çünki — «İbadullahm büyücek akçelerinin elden gitmesinen — sebep oluyordu. Fakat buna rağmen kadin- lar yine bildikleri gibi giyiniyorlar, sağa başlarını çevirip bokmuyorlardı bile. elbiseleri karşısında softalar gene ka- barıyorlar, sıkı sık hattı hümayunlar, yasaklar çıkarlıyorlardı. Onların naza- rında bu çeşit elbiseler namusu payı- mal eden nesnelerdi. Hele pazar yer - lerinde, köşede bucakta görününce kendi — hallerindeki — müslümanları «mel'un şeytanlar gibi» baştan çıkarıp Sülerini h. Nakışlı yemenilerini feslerine veya serpuşlarına bağlayarak ince yaşmak ve mukrimeleri altında Osmanlı kadı- ni bir harika idi. Yakaları —iki arşın lenliliğinde ve uzenceili han ve sof çubadan sıkma feraceler» giyerlerdi . Eski İstanbul kadınlarından bir kaçı benimkinin kenarı sırma Hıııliı beyaz Şam kumaşından.. Bunun kol- ları uzun olmakla beraber kenarı da|Hotoz - denilen bir serpuş - giyiliyor. gayet kalın sırma işlemeli. Düğmeler Kışın inci veya elmas işlenmiş kadife- elmas ve inciden. Bu kollar arkaya den, yazın çok ince ve çok parlak sır- doğru sarkıyor. Entarim de şalvarı- malı bir kumaştan yapılıyor. — Hotoz min kumaşından. Bu svap vücudüme yalnız başın bir tarafına konuyor, bi- tamamen uygun. Uzunluğu ayakları: raz da yana doğru düşürülüyor. Üze- ma kadar, Onun da koları uzun, dar rine ya elmaslı bir gül, veya gayet in- — ce işlenmiş bir çevre ile beraber altın bir iğne takılıyor. Başın yarı açık ka- İlan öbür tarafında da saçlar toplanı- C) Bu mektuplar tatih encümeni mec- Muasında neşredilmiştir. Bu yüzden göğüsleri az çok açık du - rurdu . * Memleketin yüksek sınıfından — tu- merakı vardı. Fakat ekâbir ve vüze- ra kadınlarının ziynet ve ihtisamı her şeyden üstün ve baskındı. — Ledi Montegü Padişah üçüncü Selimin gözdelerinden birini ziyaret elmiş, o- vardı ki, dizlerine kadar iniyordu. nun giyinişine, takındığı zinet eşyası- na hayran olmuştu. Haseki — Sultanın da bir hind tavuğu yumurtası kadar iri nin bü ziyneti yanında pek sönük ka- | ini şöyle tarif ediyor: hele saray ve ekâbir kadmları bu ya-' - Zarif, göz alıcı, harikulâde hıtlıııı sarkıyordu. « — Gözdenin arkasında dolımıl Küpelerinin şa'şaası verilmeleri muhtemeldir Bir arkadaşı |mız Fındıklıya giderek ateşlenmek is - 8 sayılı evin kapısı kenarında yanar- ken söndürülerek kararmış bir kısını âiî Adam Kömür- den Zehirlendi Kadıköyde — Melek apartımanı bek- çisi Hüseyin geceleyin yaktığı kömür- den zehirlenmiş ve sabahleyin baygın bulunmuştur. Hüseyin hasi e yatırılmıştır. Polis İmtihanları |sonra da ayni hal bitişikteki (6) sayı- h evin başına gelmiştir. İki gece üstüste vuku bulan bu halden şüpheye düşen mahalle bekçi - si evvelki gece o sokağı gözetlemeğe hnıvı—'vıpuyınımhn(“)l Bina Ve Arazi | Vergileri Yeni bir kanunla bina ve arazi ver- gileri idarei hususiyelere geçmiştir. Yeni kanun vilâyete ve maliyeye teb- | liğ edilmiştir. Hazirana kadar bu iki verginin tahakkuk işleriyle naliye memurları meşgul olacaktır. gi ';iııupo&ıııı_ınhnlıqyüuyıhn- Bugün maliyede bu işi gören me- murlar Haziranın birinci günü idarci/ TAKVİM bunların her türlü müktesep bakları- İKİNCİKÂNUN DÜ SETEEERİ a v., | Rümt sene Arabi sene | Hazirandan sonra bu iki verginin 1351 ıı 1354 tehellini belediye YARSCR CĞ Ü yrean D İngin eER MK rol vazifesi gene maliyede kalacaktır. 65 F 1026 w Bina ve arazi tahrirlerisi de belediye İ aB İ yapacaktır. Fakat bunlara yapılacak i- CUMARTESİ tirazlar maliye komisyonları tarafın - e X , l 1MSAK dan tetkik edilecektir. >Ğğ vt ) denilen bir gömlek vardı. Bu gömlek- lerin kaftanlardan farkı, kollarının da- ha uzun ve yukarı doğru sıyanmış ol- masıdır. Rengi kırmızı, boylu boyuna yakasından eteğine kadar — ve kolları- nm etrafı buradaki kadınların esvap- !hıuıdıii düğmeler kadar iri ve zarif elmaslarla süslü idi. |sasan | ei |S. | D. 95 | e gölgede Beslayordu. Köpelir vrmikli Kolları omuzlardan aşağı inmiyor. ğı tabakaya kadar İstan- — Gömlek, sapları iri elmaslarla süslü fındık büyüklüğünde iki elmastı. Göz- BELA tun da en aşağı ya SAr Benimki yeşil, kenarı — sırmalı. Bışıı:::ı ıe:hmd.biıgiyînip kuşanma daha küçük iki iğne ile kemere tuttu - denin saçları kâmilen zümrüt ve elmas rulmuştu. İç gömleği baklava şeklinde iğnelerle süslüydü. Bilezikleri hep e- iki büyük elmas düğme ile iliklenmiş- mastı.» ti. Kemeri çok geniş ve baştanı başa el - Madam Montegü mektubunun so - /maslarla süslüydü. Gerdanında üç dizi nunda diyor ki: Â — Vakıa — bizim imparatoriçenin iri, iri incilerden yapılmıştı. — Ucun- mücevheratı gayet zarifse de, gözde- bir zümrüt _h'.ı .ölıH ıiyıııtlııJ Raxıp Şevki

Bu sayıdan diğer sayfalar: